GÜNDEM - 16 Eylül 2024 Pazartesi 23:12

Türkiye Tech visa programının tanıtımı İstanbul Havalimanı’nda yapıldı

A
A
A
Türkiye Tech visa programının tanıtımı İstanbul Havalimanı’nda yapıldı

"Türkiye Tech Visa" tanıtım programı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın katılımıyla İstanbul Havalimanı’nda yapıldı.


İstanbul Havalimanı’nda düzenlenen "Türkiye Tech Visa’ programı tanıtım töreni İstanbul Havalimanı’nda yapıldı. Törene Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Sanayi ve Teknoloji Başkanı Mehmet Fatih Kacır ve çok sayıda davetli katıldı. Sanayi Bakanlığı tarafından Çalışma Bakanlığı’nın desteğiyle hazırlanan Türkiye Tech Visa adlı program çerçevesinde belirli yüksek katma değerli alanlarda faaliyet gösteren şirketlerin Türkiye’de kurulması halinde girişimcilere ve uzman çalışanlara üç yıllık çalışma izni verilecek ve böylece yüksek katma değerli teknolojik girişimlerin Türkiye’ye çekilmesi sağlanacak.


Çalışma hayatında yaşanan hızlı dönüşümlerin bazı sektörlerde ve mesleklerde işgücü ihtiyacını gün geçtikçe artırdığını ifade eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Ülkemizin nitelikli işgücü teminindeki küresel yarıştan kopmadan ve elbette yerli işgücümüzü önceleyerek ve koruyarak yabancılara çalışma izni veriyoruz. Uluslararası işgücü politikamızın temelinde öncelikle kendi vatandaşlarımıza istihdam olanakları sağlamanın yer aldığını özellikle belirtmek istiyorum” dedi.



“Büyük başarı hikayelerine vesile olacaklar”


Türkiye Tech Visa programı ile ilgili bilgi veren Bakan Işıkhan, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız başta olmak üzere diğer ilgili kamu kurumlarımızın da desteğiyle Türkiye TEK-VİZA Programı’nı bugün uygulamaya başlıyoruz. Program dâhilinde ülkemizde start-up girişimi kurmak isteyen yabancılara hızlandırılmış ve istisnai usule tabi çalışma izni süreçleri sunacak ve ilk başvuruda üç yıla kadar çalışma izni düzenleyeceğiz. Bu sayede bürokratik süreci kısaltarak, hızlı işleyen bu sektörün ihtiyacını karşılayan idari bir süreç işleteceğiz. Bu çeşitlilik, farklı bakış açıları ve yeni fikirlerin ortaya çıkmasını sağlayarak girişimcilik ekosistemimizi daha da zenginleştirirken, değerli girişimciler için yeni fırsatlar oluşturacak ve büyük başarı hikayelerine vesile olacaktır” dedi.


Bilgi ve iletişim sektörünün hızlı büyüdüğünü ifade eden Bakan Işıkhan, “Bu sektörde nitelikli insan kaynağı ihtiyacını da ortaya çıkarmaktadır. Bu gerçekten harekete ederek, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile 1 Eylül 2022 tarihinden bu yana ’Uluslararası Yetenek Transferi Programı’ yürütüyoruz. Bu program kapsamında Ar-Ge ve Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde faaliyet gösteren firmalarda belirlenen 284 meslekte çalışacak yabancılar için yapılan çalışma izni başvurularını istisnai usulle ve öncelikli tutarak değerlendirip sonuçlandırıyoruz. Bu program kapsamında bugüne kadar 2 bin 544 parlak yeteneği ülkemize kazandırdığımızı gururla ifade etmek isterim” diye konuştu.


Türkiye Tech Visa tanıtım programını İstanbul Havalimanı’nda yapmak istediklerinin altını çizen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ise, “Bugün dünyanın buluşma adresi yeni İstanbul Havalimanı’ndayız. Yeni havalimanımız malümunuz 316 noktayı 128 ülkeyi birbirine bağlayan, bu yönüyle bütün dünyada en fazla noktayı birbiriyle ilişkilendiren havaalanı olma niteliği taşıyor. Biz de ’Türkiye Techvisa’ lansmanını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız ile birlikte İstanbul yeni havalimanımızda gerçekleştirmek istedik. Zira İstanbul’umuzun ve Türkiye’mizin teknolojik girişimciliğinin ve nitelikli insan kaynağının buluşma adresi olması ve hürriyetini güçlendirecek bir adım atmış oluyoruz ’Türkiye Techvisa’ porogramıyla. Bu programla birlikte özellikle teknolojik girişimlerin Türkiye’ye merkezlerini taşımasını ve teknoloji geliştirme yolculuklarına ülkemizde devam etmelerini amaçlıyoruz. Türkiye bildiğiniz gibi son 22 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kurduğumuz muazzam bir Ar-Ge ve inovasyon ekosistemi inşa etti. Tekno parklarımızın sayısını 2’den 104’’e çıkardık. Tekno parkalarımızda bugün 10 bin 800’den fazla teknolojik girişimimiz Ar-Ge yenilik odaklı çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’nin bin 600’den fazla Ar-Ge ve tasarım merkezi var. Araştırma geliştirme insan kaynağımızı 29 binden 270 binin üzerine bu dönemde yükselttik. Türkiye milyar doları aşan teknolojik girişimlere sahip. Bugün yedi teknolojik girişimimiz yunikorn, Turkon yani milyar teknoloji girişimi olma vasvı kazanmış durumdalar” dedi.


Nitelikli insan kaynağına hızlandırılmış prosedürlerle Türkiye’de çalışma ve ikamet izinleri sunacaklarını anlatan Kacır, konuşmasında şunları söyledi:


“Hedefimiz 2030 yılana dek Türkiye’den yüz bin teknolojik girişimin doğması ve bunların en az yüzünün milyar dolar değerini aşması. Bunu yapabilmemiz adına Türkiye’yi dünya çapında bir çekim merkezi haline getirmemiz çok kıymetli. Dünyanın en büyük teknoparkını İstanbul Havalimanı’nda kuruyoruz. Önümüzdeki dönemde Terminal İstanbul’un da devreye girmesiyle birlikte hem İstanbul’un hem de Türkiye’nin teknolojik girişimcilikte küresel bir merkez olması daha da güçlenmiş olacak. Türkiye Techvisa programıyla da teknoloji girişimlerine ve teknoloji programlarında istihdam edilen nitelikli insan kaynağına hızlandırılmış prosedürlerle Türkiye’de çalışma ve ikamet izinleri sunacağız. Teknopark imkanlarımızdan etkin şekilde yararlanmalarını sağlayacağız ve böylelikle önümüzdeki süreçte öne çıkmasına hizmet edeceğiz“ dedi.



“Teknolojik girişimcileri Türkiye’ye çekmek adına aynı kararlılıkla devam ediyoruz”


Tanıtımın ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bakan Kacır, bir gazetecinin “Özellikle hangi ülkelerden girişimci getirmeyi hedefliyorsunuz?“ sorusu üzerine, “Türkiye dünyanın yedi kıtasıyla çok etkin şekilde etkileşimi olan bir ülke. Gerek medeniyet tarihimiz boyunca güçlü ilişkiler içerisinde olduğumuz dost ve kardeş coğrafyalarımızda gerek en büyük ticaret partnerimiz olan Avrupa ülkelerinden, Balkan ülkelerinden ve gerekse dünyanın çok farklı merkezlerinden nitelikli insan kaynağı çekme iddiamız var. Ama şu bir gerçek ki Türkiye’nin en güçlü yönü kurulan altyapı ve ekosistem. Bu ekosistem dünyada pek çok ülkede yok. Özellikle küresel düzeyde yükselen yabancı düşmanlığı ve İslamofobi’nin de önümüzdeki dönemde Türkiye’nin nitelikli insan kaynağı ve teknolojik girişimleri için cazibe merkezi olduğunu güçlendirmekte olduğunu gözlemlemekteyiz. Ama ifade ettiğimiz gibi nasıl İstanbul Havalimanı 300’den fazla noktayı birbirine bağlıyor, altı kıtada 128 noktaya bağlantı sağlıyorsa, biz de teknolojik girişimcilikte dünyanın tüm coğrafyalarından nitelikli ve beşeri sermayeyi ve teknolojik girişimcileri Türkiye’ye çekmek adına aynı kararlılıkla devam ediyoruz” diye konuştu.



Türkiye Tech visa programının tanıtımı İstanbul Havalimanı’nda yapıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Hobisi sayesinde hem sağlığına kavuştu hem meslek sahibi oldu Manisa’da su kabağı tasarımcılığı yapan 70 yaşındaki Fevziye Katırcı, sağlık sorunlarını hobisi ile yendi. Kullandığı 36 ilacı bıraktığını belirten Katırcı, su kabağını süs eşyasına dönüştürerek hem sağlığına kavuştu hem de meslek sahibi oldu. Manisa’nın Şehzadeler ilçesindeki tarihi Kurşunluhan’da 12 yıldır su kabağı tasarımcısı olarak çalışan Fevziye Katırcı, hobisi sayesinde hastalıklarını yendiğini söyledi. Ham olarak elde ettiği su kabaklarını süs eşyasına çeviren 70 yaşındaki Fevziye Katırcı, el emeği ile geçimini de sağlıyor. Hobisi sayesinde sağlığına da kavuştuğunu dile getiren Fevziye Katırcı, “Ben bu işi 12 yıldır yapıyorum ama profesyonel olarak 7 yıldır yapıyorum. Bu iş bana sağlık yönünden çok şey kazandırdı. Nasıl anlatayım. Önceden 36 tane hap içiyordum. Bu haplar beni kötü hale getirmişti. Artık masalarda uyumaya başlamıştım. Evde başımı kaldıramıyordum. Bu iş beni çok rahatlattı. O haplardan kurtuldum. Bana manevi çok büyük faydaları oldu. Allah’ım herkese böyle güzel şeyler nasip etsin. Ben çok memnunum” şeklinde konuştu. “Telle çivinin aşkı filografi” Su kabağı tasarımcılığının büyük emek istediğini dile getiren Katırcı, “Bu kabaklar bana ham vaziyette geliyor. Bu kabaklar kuruduktan sonra biz bunları ıslatıyoruz. Önce kazıyarak dış zeminini temizliyoruz. Kuruduktan sonra da eğer lamba yapacaksak altını 3,5-7 cm ebadında açıyoruz. Değişik aparatlar var bu aparatlarla bunların içini temizliyoruz. Değişik işlemlerden geçirdikten sonra desenlerle süsleyerek makinemizle değişik şekiller vererek süslüyoruz. Büyük emek isteyen bir iş. Ben filografi de çalıştım. Çivi çakarak telle örüyoruz. Telle çivinin aşkı diyoruz bu çalışmaya” şeklinde konuştu. (SC-
Bursa Yüzlerce kişi kuş gözlem etkinliğinde bir araya geldi Bursalı Yaban Hayatı Fotoğrafçısı Alper Tüydeş’in sosyal medyadan yaptığı çağrı ile bir araya gelen beş yüze yakın doğasever İstanbul Beykoz’da kuş gözlem etkinliğinde bir araya geldi. Sonbahar yırtıcı göçünü izlemeye gelenler arasında çocuklu ailelerin çoğunlukta olduğu dikkat çekti. Gün boyu süren etkinlikte 3 binden fazla yırtıcı kuş kaydedildi. Bursalı Yaban Hayatı fotoğrafçısı Alper Tüydeş’in üç yıl önce başlattığı ve geleneksel hale gelen İstanbul sonbahar yırtıcı kuş göçü gözlem etkinliği önceki gün Beykoz’daki Toygartepe’de üçüncü kez gerçekleşti. Gün boyu süren etkinlik için Sakarya, Ankara, Tekirdağ, Kocaeli, Bursa gibi çevre şehirlerden de gelen yaklaşık 500 kişi gün boyu üzerlerinden geçen yırtıcı kuşları gözlemledi. Orman Genel Müdürlüğü ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün destek verdiği etkinliğe Beykoz Belediyesi de katkı sağladı. Yaban Hayatı Fotoğrafçısı Alper Tüydeş etkinliğe dair yaptığı açıklamada ‘Bu yıl 3. Kez bu heyecanı hep birlikte yaşadık. İstanbul kuşlar için de bir metropol aslında. İki kıtanın birbirine en yakın noktası burası. Ve kuşlar kuzeyden güneye olan göç yolculuklarında burayı yoğun bir şekilde kullanıyor. Bir göç döneminde onlarca farklı türden yüz binlerce kuşun geçtiği şehir İstanbul. Ve bu gözlem yaptığımız noktalar yabancı gözlemciler tarafından çok uzun yıllardır biliniyordu aslında. Mesela bugün etkinliğimize 15 yıldır buradan sonbahar göçünü gözlemleyen Alman Diter Müller ve Carin Wichards’ta var. 60 küsur yaşındalar ama her yıl Almanya’dan kalkıp bu göçü izlemek için geliyorlar. Kendileri buraya geldiklerinde çok az kuş gözlemcisine denk geldiğini söyleyerek bu yıl gördükleri kalabalığa şaşkınlık ve mutlulukta baktıklarını belirterek festival gibiydi ifadesini kullandılar. İlk kez kuş gözlemine katılan aileler çok yakınlarından geçen kartalları gördükçe büyük heyecan yaşadılar. Buna vesile olduğum için çok mutluyum’ dedi. Etkinliğe DKMP Bölge Müdür Yardımcısı Abdullah Alioğlu, Doğa Koruma ve Milli Parklar Polenezköy Şefi Ayşegül Demircan da katılırken İstanbullu kuş gözlemcileri de katılarak gelen misafirlere tecrübelerini aktardı. Kuş Gözlemcisi Ümit Yardım her yıl bu noktada gözlem yaptığını ve artık İstanbulluların da burayı tanıyor olmasından büyük mutluluk duyduğunu kaydetti. Etkinliğe gelenler arasında Uzman Ekolog Kerem Ali Boyla, Ebird Hakem Heyetinden Biyolog Dr Orhan Gül ile Bilim Yazarı Dr Pedram Türkoğlu gibi uzman isimler de etkinlikte gelenlere kuşlar hakkında bilgiler verdi. Etkinlikte İstanbullu kuş fotoğrafçıları da yer alarak geçen kuşları fotoğrafladı. Çocuklu ailelerin katılımı her geçen yıl artıyor Etkinliğe çocuklu ailelerin gelmesi için ayrıca çaba sarf ettiklerini dile getiren Alper Tüydeş; "Doğaya Kanat Açtık Projesi" kapsamında bir çok proje ile çocukların karşısına çıkıyorduk. Bu kez onlarla birlikte sahadaydık. Aile olarak katılımların çoğunlukta olması ayrıca mutluluk vericiydi. Etkinliğe katılan tüm çocuklara ‘mevsim kuşları’ kitabımı da imzalı olarak hediye ettim. Türkiye’de günden güne artan bir kuş gözlemcisi var ve bu doğa adına sevindirici bir gelişme’ ifadelerini kullandı.
İzmir Selçuk’ta çocukların beslenme çantalarına destek Sosyal Belediyecilik projeleri ile Türkiye’ye örnek olan Selçuk Belediyesi, kent dayanışması ruhuyla hayata geçirdiği Efes Selçuk Çocuklar için Gıda Dayanışması ile yeni eğitim-öğretim yılında da çocukların beslenme çantalarına destek oluyor. Sosyal Belediyecilik kapsamında yaşama geçirilen proje ile artan enflasyona bağlı olarak giderek düşen alım gücü nedeniyle zor durumda olan ailelere katkı sunuluyor. Eğitime verilen desteğin bir bütün olduğuna dikkat çeken Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel; “Giderek artan gıda fiyatları, alım gücünün düşmesi aileleri zor durumda bırakıyor. Eğitim üzerinde tasarruf yapılacak bir konu değil. Bu nedenle çocuklarımıza verdiğimiz destekte beslenmelerini de göz önünde bulunduruyoruz. 2023 yılının Ocak ayında Efes Selçuk Çocuklar için Gıda Dayanışması ile çocuklarımızın beslenme çantalarına katkı koymaya başladık. Her hafta bir çocuğun bir haftalık beslenme çantasında olması gereken yiyecekleri evlerine ulaştırıyoruz. Hiçbir çocuk, özellikle de eğitim hayatında ekonomik zorlukların faturasını ödemek zorunda değil” dedi. Selçuk Çocuklar için Gıda Dayanışması’nın halkın desteğiyle büyüyen bir proje olduğunu kaydeden Başkan Filiz Ceritoğlu Sengel; “Gıda Dayanışması okula giden çocukların beslenme çantalarının yanı sıra hamile kadınlara ve bebeklere de destek olan bir projenin adı. Gıda Dayanışma Projesi kapsamında anne adaylarına sunduğumuz destek ile hamile kadınların ihtiyaç duydukları folik asit vb. gıdaların sağlanarak sağlıklı bir hamilelik süreci geçirmelerine yardımcı olurken, bebeklere bez ve mama desteği veriyoruz. Bu dayanışmanın, bu desteğin büyümesi, daha fazla çocuğumuza beslenme çantası ulaştırılması için herkesi halka halka büyüyen gıda dayanışmasına destek olmaya davet ediyoruz. Çocuklarımızın beslenme çantalarını birlikte hazırlayalım” dedi.
Van İskele Öğretmenevi 5 yıldızlı otelleri aratmıyor Van’ın Tuşba ilçesinde yer alan İskele Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu, 5 yıldızlı otelleri aratmıyor. Tuşba ilçesinde yer alan ve 2005 yılında Milli Eğitim Bakanlığına devredilen İskele Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu, yapılan yenileme çalışmaları sonrasında konforuyla 5 yıldızlı otelleri aratmıyor. 40 oda ve 80 yatak kapasiteli olan öğretmenevi, eğitimcilerin yanı sıra kamu görevlileri ve vatandaşlara da hizmet sunuyor. Geçen sene başlatılan güçlendirme ve yenileme çalışmalarının ardından daha konforlu ve estetik bir görünüme bürünen öğretmenevi; düğün, nişan, kına, yemek ve doğum günü organizasyonları, mevlit yemekleri, mezuniyet törenleri, konferanslar, paneller, kongreler gibi önemli organizasyonlara da ev sahipliği yapıyor. Konuyla ilgili İHA muhabirine açıklamada bulunan İskele Öğretmenevi Müdürü Mahmut Öztekin, mevcut binanın daha önce İller Bankasına ait olduğunu ancak 2005 yılında dönemin Bakanı Hüseyin Çelik tarafından Milli Eğitim Bakanlığına devredildiğini söyledi. İskele Öğretmenevinin 40 oda ve 80 yatak kapasiteli olduğunu belirten Öztekin, “Öğretmenevinde 2 Vip ve 4 süit olmak üzere toplam 40 odamız bulunmakta olup odalarımız iki ve üç yataklılardan oluşuyor. Konaklamanın yanı sıra İskele Öğretmenevi her türlü düğün organizasyonuna da ev sahipliği yapıyor. Bunun yanında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çerçevesinde taşımalı öğrencilere yemek hizmeti de sunuyoruz” dedi. Öğretmenevinin yenilen yüzüyle ilçeye yakışır hale geldiğini vurgulayan Öztekin, “İskele Öğretmenevi eski bir bina olması nedeniyle ihtiyaca cevap veremiyordu. Bu doğrultuda geçen sene onarıma gittik. Düğün organizasyonları ve konaklamadan elde ettiğimiz öz kaynaklarımızla onarıma başladık. Yaklaşık 11 ay süren çalışmaların ardından şu anda öğretmenevimiz 5 yıldızlı otelleri aratmıyor. Tabi bu bir ekip işidir. Bizim de iyi bir ekibimiz var. Ben bu çerçevede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. İskele Öğretmenevinin sadece öğretmenlere değil her kesimden vatandaşlara hizmet sunduğunun altını çizen Öztekin, “Yaptığımız yenileme çalışmalarından sonra hem maddi hem de manevi olarak olumlu geri dönüşler alıyoruz. Gerek yorumlarda gerekse yüz yüze karşılaştığımız misafirlerimiz memnuniyetlerini dile getiriyorlar. Tabi bu da bizi mutlu ediyor. Amacımız şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonrada güzel ve kaliteli hizmeti tüm misafirlerimize sunmaktır” diye konuştu.