GÜNDEM - 14 Nisan 2025 Pazartesi 23:45

Su ürünleri av sezonu yarın sona eriyor

A
A
A
Su ürünleri av sezonu yarın sona eriyor

Gürpınar Su Ürünleri Hali’nde av sezonunun yarın sona ermesi nedeniyle denetim gerçekleştiren İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar, "1 Eylül tarihi itibari ile balıkçılarımızla birlikte ‘vira bismillah’ demiştik. 15 Nisan tarihi itibari ile de tüm sezonumuz endüstriyel balıkçılık açısından tamamlanacak. 661 kilometre kıyı şeridimizle özellikle boğazlardan hem Karadeniz’den Marmara’ya hem de Marmara’dan Karadeniz’e yılda iki kez balıkçıların göç güzergahında olmasını birlikte değerlendirdiğimizde önemli bir su ürünleri istihsal alanındayız, su ürünleri açısından önemli bir ildeyiz. Su ürünlerinde Türkiye’de 400 bin tonluk bir hamsi kotası tanımlanmış olup, bunun İstanbul’a düşen miktarı da başvuran 128 balıkçı gemimizle beraber yaklaşık 83 bin ton. Bu açıdan da İstanbul, balıkçılık ve su ürünleri anlamında çok değerli bir yerde" dedi.


İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar, yarın sona erecek su ürünleri av sezonu nedeniyle Gürpınar Su Ürünleri Hali’nde denetim gerçekleştirdi. Denetimin ardından basın açıklaması yapan Parıldar, sezon boyunca sürdürülebilir balıkçılığın temini, yasadışı avcılıkla mücadele ve su ürünleri sektörünün desteklenmesi amacıyla yürütülen faaliyetler hakkında bilgi verdi. Geçen yıl 1 Eylül tarihi itibarıyla balıkçılarla birlikte "vira bismillah" dediklerini söyleyen İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar, "2024-2025 av sezonunu bugün kapanış günü. 1 Eylül tarihi itibari ile balıkçılarımızla birlikte ‘vira bismillah’ demiştik. Bu anlamda 15 Nisan tarihi itibari ile de tüm sezonumuz endüstriyel balıkçılık açısından tamamlanacak. İstanbul’da 16 bin 450 balıkçımızla, 2003 ruhsat tezkereli gemimizle beraber avcılık faaliyetleri yürütüyoruz. 2003 ruhsat tezkereli gemimizin 74 adedi 30 metrenin üzerindeki gemilerden oluşmaktadır. 143 adedi 12 metre ile 30 metre arasındaki balıkçı gemilerimizden oluşmakta ve diğer teknelerimiz de 12 metrenin altındaki teknelerden oluşmakta. 48 balıkçı barınağımızda aynı zamanda balıkçılarımıza ve teknelerimize de barınma imkanı sunuyoruz. 661 kilometre kıyı şeridimizle birlikte özellikle boğazlardan hem Karadeniz’den Marmara’ya hem de Marmara’dan Karadeniz’e yılda iki kez balıkçıların göç bölgesinde, göç güzergahında olmasını birlikte değerlendirdiğimizde önemli bir su ürünleri istihsal alanındayız" ifadelerini kullandı.



"İstanbul’dan 40 bin ton su ürünleri karaya çıkış sağladı"


Su ürünleri açısından İstanbul’un önemli bir il olduğuna dikkat çeken Parıldar, "2024 yılı TÜİK verilerine göre ülkemizde 420 bin tonun üzerinde su ürünleri istihsali gerçekleşti ve bunun yaklaşık 40 bin tonunun İstanbul’dan karaya çıkış sağlandı. 1 Eylül 2024 ve 15 Nisan tarihleri arasında birlikte değerlendirecek olursak yaklaşık 40 bin tonluk ürün elde ettiğimizden bahsedebiliriz. Bu açıdan baktığımızda özellikle şu anda içerisinde bulunduğumuz Gürpınar Su Ürünleri Hali, hem Avrupa’nın en büyük hali olması hem de İstanbul’umuzda bulunması sebebiyle ciddi bir avantaj sağlamaktadır. Yine 2023 yılı Eylül ayından 2024 yılı Mart ayına kadar olan rakamlara baktığımızda yaklaşık 51 bin ton burada satışa sunulan balık bulunması ve su ürünleri bulunmasının yanında, yine 2024 yılı Eylül ayında 2025 yılı Mart sonuna kadar da yaklaşık 55 bin tonluk bir su ürünleri satışı, burada da yüzde 8,9’luk bir artış söz konusudur. Bakanlığımız tarafından özellikle küçük balıkçıların kayıt altına alınması, ki biz buna kıyı balıkçılığının kayıt altına alınması diyoruz, kapsamında da destekleme ödemeleri yapıyoruz. Bu nedenle bin 443 balıkçımız, 2024 yılı itibari ile yaklaşık 6 milyon 750 bin liralık bir destekleme ödemesi aldılar" dedi.



"25 Nisan’da sona ereceğini dikkate alarak en yakın il, ilçe müdürlüğümüze davet ediyoruz"


Destek başvurularının 25 Nisan’da biteceğini söyleyen Suat Parıldar, "2025 yılı başvuruları da 25 Nisan tarihi itibari ile sona erecek. Dolayısıyla biz buradan da balıkçılarımıza duyuruda bulunmuş olalım; 2025 yılı başvurularını 25 Nisan’da sona ereceğini dikkate alarak en yakın il, ilçe müdürlüğümüze davet ediyoruz. Halihazırda 2025 yılı için bin 190 balıkçımız şu an itibari ile başvuru yapmış bulunuyorlar ve halihazırda yine 10 milyon 500 binin üzerinde desteklemeyi hak etmiş oluyorlar. Bizim öngörümüz 25 Nisan itibari ile başvurularla beraber balıkçılarımıza yaklaşık 13 milyonluk bir hak ediş yapıp, destekleme sağlayacağız. Tabii burada şunu da ifade etmek istiyorum; özellikle yeni destekleme modelinde biz kadın çiftçilerimize, kadın yetiştiricilerimize, kadın balıkçılarımıza, genç çiftçilerimize, genç yetiştiricilerimize, genç balıkçılarınıza ekstra destek veriyoruz. Dolayısıyla destekleme oranları da kadınlarımızın yüzde 35 oranında daha yukarı seviyeden gerçekleşiyor" şeklinde konuştu.



"11 bin 500 denetimle 124 uygunsuzluğa yaklaşık 7,5 milyon lira cezai işlem uyguladık"


Balıkçıların geçmişte olduğu gibi geçimlerini bu sahadan elde ettikleri gibi günümüzde de yine geçimlerini bu sahadan elde etmelerinin sürdürülebilirliği sağlamakta önemli olduğunu vurgulayan Parıldar, "1 Eylül itibarıyla başlayan av sezonundan bugüne kadar yaklaşık 11 bin 500 denetim gerçekleştirdik. Bu denetimler neticesinde 124 uygunsuzluğa yine yaklaşık 7,5 milyon lira civarında da cezai işlem uyguladık ve 23,5 tonluk bir ürüne de el koyarak, bunların ticarete konu olmasını engelledik. Dolayısıyla bizim açımızdan 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu çerçevesinde sürdürülebilirlik ve yasal mevzuata uygunluk çok önemli. Bu açıdan 7 gün 24 saat, gerek il müdürlüğümüzün kontrol ekipleriyle beraber gerek Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Komutanlığı, gerek jandarma, gerek Emniyet Müdürlüğü, gerekse zabıtalarla beraber biz bu denetimleri yerine getiriyoruz ve bu açıdan da sürdürülebilirlik açısından çok önemli bir görev yerine getiriyoruz" şeklinde konuştu.



"Yasa dışı avcılıkta kullanılan istihsal vasıtalarına da el koyuluyor"


Parıldar, 2020’de 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu’nda devrim niteliğinde değişiklikler olduğunun altını çizerek, yasa dışı avcılıkta kullanılan istihsal vasıtalarına da el koyduklarını bildirdi. Bu kapsamda 2020’den bugüne kadar yasa dışı yollarla avcılık yapan 230 gemiye el koyarak mülkiyetini kamuya geçirdiklerini söyleyen Parıldar, "Şunu da ifade etmek istiyorum, 1 Ocak 2024 tarihi itibarıyla Bakanlığımız, Tarımsal Üretim Planlaması’na geçmiş bulunuyor ve gerek su ürünlerinde gerek hayvancılıkta 1 Ocak 2024’te başladığımız tarımsal üretim planlamasını, bitkisel üretimde de Eylül 2024 yılı itibarıyla hayata geçirdik. Su ürünlerinde Türkiye’de 400 bin tonluk bir hamsi kotası tanımlanmış olup, bunun İstanbul ilimize düşen miktarı da başvuran 128 balıkçı gemimizle beraber yaklaşık 83 bin ton. Bu açıdan da İstanbul’umuz balıkçılık ve su ürünleri anlamında çok değerli bir yerde" diye konuştu.



Su ürünleri av sezonu yarın sona eriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İBB soruşturmasının 2. dalga operasyonunda gözaltına alınan 18 kişi tutuklandı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik "yolsuzluk" ve "rüşvet" soruşturması çerçevesinde düzenlenen 2. dalga operasyonda gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen ve tutuklanması talep edilen 30 şüpheliden 18’i tutuklandı. Tutuklananlar arasında Dilek İmamoğlu’nun ağabeyi Cevat Kaya, Bakırköy Belediyesi Başkan Yardımcısı Ali Rıza Akyüz ve Ekrem İmamoğlu’nun giriş yaptığı otelin güvenlik kamerasını kapatan güvenlik görevlisi Çağlar Türkmen yer aldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik "yolsuzluk" ve "rüşvet" soruşturması çerçevesinde düzenlenen 2. dalga operasyonda gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen ve tutuklanması talep edilen 30 şüpheli hakkında Sulh Ceza Hakimliği karar açıkladı. 18 kişiye tutuklama kararı Tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edilen İBB Eski Emlak Yönetimi Daire Başkanı Ali Ayçiçek, İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Begüm Çelikdelen, CHP Zeytinburnu Belediye Başkan Adayı Onur Soytürk, CHP Eski Eyüpsultan İlçe Başkanı Sinan Akçiçek ve 4 diğer şüpheli hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve imza verme, iş insanı Rasim Kaya, Murat Ongun’un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun, İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, İSKİ Çevre Koruma Daire Başkanı Adem Şanlısoy hakkında ise ev hapsi şeklinde adli kontrol hükmü uygulandı. Dilek İmamoğlu’nun ağabeyi Cevat Kaya, iş insanı Mete Mağden, Kültür A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Onur Aldı ve Erdinç Çolak, Kültür A.Ş. Reklam Müdür Yardımcısı Hakan Karaköse, İBB Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu, İBB Eski Bilgi İşlem Daire Başkanı Naim Erol Özgüner, İSTTELKOM A.Ş. Genel Müdürü Melih Geçek, Bakırköy Belediyesi Başkan Yardımcısı Ali Rıza Akyüz, güvenlik görevlisi Çağlar Türkmen, İBB Kamulaştırma Şube Müdürü Fatih Özçelik, İBB Harita Mühendisi Yakup Öner, Avrupa Yakası Zabıta Şube Müdürü Hakan Aplak, Anadolu Yakası Zabıta Şube Müdürü Nazan Başelli, İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Ramazan Gülten, İBB Eski Zabıta Daire Başkanı Engin Ulusoy, Kültür A.Ş. Reklam Şefi Gökhan Köseoğlu ve Metin Bal tutuklandı.
İstanbul İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un eşine, emniyette verdiği çelişkili beyanları soruldu İBB’ye ve görevinden uzaklaştırılan tutuklu başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında, İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun’un savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Ongun’a savcılıktaki ifadesinde, emniyette verdiği çelişkili ifadeleri soruldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ve görevinden uzaklaştırılan tutuklu başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yolsuzluk iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen ve savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarılan İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun’un savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Çelişkili ifadeleri soruldu Şüpheli Ongun’a ifade sırasında Rize’den hesabına yatan 4 milyon 529 bin liraya ilişkin hesap hareketleri incelendiğinde hem kira ödemesinin hem depozitonun buradan karşılandığının anlaşıldığı, emniyetteki ifadesinde ise kira ödemesinin eşi Murat Ongun’dan elden alınarak ödendiği şeklinde söylediği belirtilerek söz konusu çelişki soruldu. Ongun cevap olarak, "Kayınvalidem Giresun’da yaşamaktadır. Ev sahibi bir sergi yapacağı için evin kira parasını ve depozitoyu bizden talep etti. Murat bu parayı Ekrem İmamoğlu’ndan alıp ev kirasını ödeyecekti ancak para gecikince ve Murat da parayı veremediği için çocuğun sünnet, kızımın doğumu ve düğünden gelen kayınvalidemde duran altınları alarak Rize’de bir kuyumcuya götürdüm. Götürdüğüm kuyumcunun adresini hatırlamıyorum. Burada vermiş olduğum altınların parası benim hesabıma havale edildi. Kuyumcu tarafından düzenlenen gider pusulasını benim imzalamam gerektiği bana söylenmedi. Bundan dolayı imzalamamış olabilirim. Hatırladığım kadarıyla bir ay içerisinde bu para geldi. Bu gelen paranın bir kısmı ile altın aldım, geri kalanı ile hayatımızı idame ettirdik." dedi. "Ben İBB’nin iştiraklerini ve bu iştiraklere iş yapan hiçbir firmayı tanımam, bilmem" 9 firmadan hesabına gönderilen paralara ilişkin ifade veren Ongun, "Ben bu şirketlere fatura kestim ve mal gönderdim. Mal göndermediğim beyanlarını kabul etmiyorum. Ben İBB’nin iştiraklerini ve bu iştiraklere iş yapan hiçbir firmayı tanımam, bilmem. Ben cebimden sermaye çıkartarak ham maddeleri satın aldım. El ürünü hazırladığım birçok ürünün satışını gerçekleştirdim. Dediğim gibi bu şirketlerin siparişleri üzerine bu satışlar gerçekleşmiştir. Bu yaptığım siparişleri ofisime gelen bir şahıs teslim aldı, bu örneklerden sadece bir tanesidir. Nereye götürdü hangi şirkete götürdü bilmiyorum. Başka bir husus varsa dahi hiçbir şekilde bilgim veya katkım yoktur." şeklinde konuştu. "Eşimden dolayı bazı suçlamalara maruz kalmak beni yaralamaktadır" Şüpheli Zeynep Ayten Gözdem Ongun ifadesinin devamında ise "Murat’ın maaşı ile benim maaşım ve birikimlerimiz bu hayatı sürmemizde sıkıntı yaşatmamıştır. Benim bu işlerle hiçbir ilgim yoktur. Ben kendi şirketini kurmuş, iyi bir eğitim almış, dört dil bilen, iki çocuklu bir anne ve iş kadınıyım. Bu şekilde anılmak, eşimden dolayı bazı suçlamalara maruz kalmak beni yaralamaktadır. Oğlumun yanından alınmak hak etmediğim bir uygulamadır. Üzerime atılı suçlamaların hiçbirisini kabul etmiyorum." ifadelerini kullandı.