ASAYİŞ - 23 Aralık 2024 Pazartesi 10:20

Sarıyer’de 1 kişinin öldüğü motosiklet kazası davasında karar

A
A
A
Sarıyer’de 1 kişinin öldüğü motosiklet kazası davasında karar

Sarıyer’de 2022 yılında 4 aracın karıştığı; motosiklet sürücüsünün hayatını kaybettiği, arkasında bulunan kişinin de ağır yaralandığı olaya ilişkin 3 sanıklı dava karara bağlandı. Mahkeme, 2 sanık hakkında verilen çeşitli hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesine, 1 sanığın ise beraatına hükmetti. Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan müşteki Umut Akgül, karara tepki gösterdi.


Sarıyer’de 27 Eylül 2022 tarihinde Furkan Öz hakimiyetindeki 34 BZK 868 plakalı motosiklet ile Mertcan Küçük, Yılmaz Morkoç ve Semra Yılmaz hakimiyetindeki üç aracın aracın karıştığı kazada motosiklet sürücüsü Öz’ün hayatını kaybettiği, motosikletin yolcu kısmında bulunan Umut Akgül’ün ise ağır yaralandığı olaya ilişkin tutuksuz 3 sanığın yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya kazada yaralanan Umut Akgül ve annesi Ayten Akgül müşteki sıfatıyla katıldı. Duruşmada tutuksuz sanık Yılmaz Morkoç ve tarafların avukatları hazır bulunurken, diğer tutuksuz sanıklar ise duruşmaya katılmadı.



“30’la giden biri nasıl arkadaşımın ölümüne benim ise yaralanmama neden olabilir”


Duruşmada beyanda bulunan müşteki Umut Akgül, “Sanıklardan sonuna kadar şikayetçiyim. Bize çarpan kişinin 30’la gittiği iddia ediliyor ama 30’la giden biri nasıl arkadaşımın ölümüne benim ise yaralanmama nasıl neden olabilir? Tüm sanıkların cezalandırılmasını istiyorum” diye konuştu.



“Beraatımı talep ediyorum”


Son sözü sorulan tutuksuz sanık Yılmaz Morkoç, “Diyecek bir şeyim yok, takdir mahkemenindir. Beraatımı talep ediyorum” ifadelerini kullandı.


Beyanda bulunan müşteki avukatı, sanıkların cezalandırılmasını, savunma yapan sanık avukatı ise müvekkilinin beraatını talep etti.



Bir sanığın 2 yıl 1 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine hükmedildi


Alınan savunma ve beyanların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Yılmaz Morkoç hakkında ‘taksirle ölüme neden olma’ suçundan önce 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti. Heyet, daha sonra bu cezada erteleme hükümlerini uygulayarak Morkoç’un cezasını 15 bin 200 lira adli para cezasına çevrilmesine karar verdi. Ayrıca sanığın ehliyetine de 6 ay süreyle el konulmasına hükmetti.


Mahkeme, tutuksuz sanık Mertcan Küçük hakkında ise, önce ‘taksirle ölüme neden olma’ suçundan 3 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, ardından bu cezada etkin pişmanlık hükümlerini uygulayarak 2 yıl 6 aya indirdi. Heyet son olarak bu cezayı 18 bin 200 lira para cezasına çevrilmesine karar verdi. Mahkeme tutuksuz sanık Semra Yılmaz’ın beraatına hükmetti.



“10’la, 20’yle gidiyorduk diyorlar ama hız sınırını aşacak şekilde çarptılar”


Duruşma sonrası Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı önünde konuşan müşteki Umut Akgül, “Beşiktaş istikametinde ilerliyorduk. Bizi bir araç sıkıştırdı. Biz de buna istinaden başka bir tarafa gitmek, ondan kurtulmak için başka bir şeride geçiyorduk. Işıklarda beklerken araç üzerimize kırıyor ve üstümüze doğru geliyor. 10’la, 20’yle gidiyorduk diyorlar ama hız sınırını aşacak şekilde çarptılar. Kardeşim dediğim arkadaşım vefat ediyor, ben de ağır yaralanıyorum. Mahkeme kararıyla ilgili şunu söyleyebilirim; kısmen para cezasına döndürüldü gibi bir olay oldu. Bir ölüm var, yaralanma var ve bu iş parayla örtbas edilmeye çalışılıyor” şeklinde konuştu.



“Bir anne olarak çocuğumu yoğun bakımda göremedim”


Kazada yaralanan Umut Akgül’ün annesi Ayten Akgül ise, “Zorlu süreç geçirdik. Tabi bunun karşılığı bu olmamalı. Ceza çok hafif, biz buna karşıyız. Bizim çektiğimiz, ailece çektiğimiz göz önüne hiç alınmıyor. Tutuklanmalarını istiyoruz. Bizim çektiklerimizi karşımızdakiler de çeksin. Biz çünkü çok büyük bir süreç atlattık ve bir anne olarak çocuğumu yoğun bakımda göremedim. Bunlar bizim için zor bir süreçti ve bunun karşılığı bu değil, bunun karşılığı daha ağır olması lazım. Ölen kardeşi dediği arkadaşının annesi rahatsızlandı. O kadın buralara gelemez hale düştü. Bir çözüm bulacaklar yani, biz bu süreci uzatmalarını istiyoruz” dedi.



İddianameden


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, kazada vefat eden Furkan Öz maktul, yaralanan Umut Akgül müşteki, araç sürücüleri Mertcan Küçük, Semra Yılmaz ve Yılmaz Morkoç ise şüpheli sıfatıyla yer aldı. Olay gününe ilişkin güvenlik kamerası görüntülerine yer verilen iddianamede, şüpheli Mertcan Küçük’ün sevk ve idaresindeki 34 FB 4062 plakalı aracın Furkan Öz’ün motosikletini sıkıştırması sonrası Öz’ün hızla karşı şeride geçerek Yılmaz Morkoç ve Semra Yılmaz’ın idaresindeki iki araca çarptığı anlatıldı. Furkan Öz’ün kaza sonucu hayatını kaybettiği, yolcu koltuğunda bulunan Umut Akgül’ün ağır yaralandığı ve vücudunda kırıkların olduğu aktarıldı. İddianamede, vefat eden Furkan Öz’ün 2.35 promil alkollü olduğu, beyin kanaması ve beyin doku hasarı sonucu vefat ettiği belirtildi. Dosyaya eklenen bilirkişi raporuna yer verilen iddianamede, Furkan Öz’ün asli ve tam kusurlu olduğu, şüphelilerin ise kusurunun olmadığı bilgisi yer aldı.


Hazırlanan iddianamede, şüpheli Mertcan Küçük’ün, Furkan Öz hakimiyetindeki 34 BZK 868 plakalı motosikleti sıkıştırarak karşı şeride geçmesine, akabinde ise diğer şüphelilerin kontörlündeki araçlara çarpmasına, Furkan Öz’ün hayatını kaybetmesine, Umut Akgül’ün ise ağır yaralanmasına sebebiyet verdiği anlatıldı. İddianamede, şüpheli Mertcan Küçük hakkında ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 20 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve 3 yıla kadar ‘sürücü belgesine el koyma’ cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Şüpheli Semra Yılmaz ve Yılmaz Morkoç hakkında ise ‘birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 15 yıla kadar hapis ve 3 yıla kadar ‘sürücü belgesine el koyma’ cezasıyla cezalandırılması istendi. İddianamede, şüpheli Semra Yılmaz hakkında ise, ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve 3 yıla kadar ‘sürücü belgesine el koyma’ cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Hazırlanan iddianamede şüpheli sıfatıyla yer alan Yılmaz Morkoç’ta, ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve 3 yıla kadar ‘sürücü belgesine el koyma’ cezasıyla cezalandırılması istendi.



Sarıyer’de 1 kişinin öldüğü motosiklet kazası davasında karar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Kavaklıdere’de Cennet Elması fidanı dağıtımı Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, üreticilere katma değeri yüksek ürün yetiştiriciliği konusunda desteklerini sürdürüyor. İl Müdürlüğü ekipleri, Kavaklıdere ilçesi Çayboyu Mahallesinde üreticilere cennet elması fidan dağıtımını gerçekleştirdi. 100 dekarlık bir alanda 34 üretici ile yürütülecek projede toplam 5 bin adet cennet elması fidanının toprakla buluşturulması hedefleniyor. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün başlattığı ve Muğla Valiliği YİKOB tarafından da desteklenen ‘Cennet Elmasının Yaygınlaştırılması Projesi’ kapsamında Kavaklıdere’deki üreticilere fidan dağıtımı yapıldı. Etkinliğe Tarım ve Orman İl Müdürü Barış Saylak ve Kavaklıdere Belediye Başkanı Mehmet Demir’in yanı sıra, muhtarlar, üreticiler ve vatandaşlar katıldı. Törende konuşan Muğla Tarım ve Orman İl Müdürü Barış Saylak Trabzon hurması olarak da bilinen ve subtropik bir meyve olan cennet elmasının, Akdeniz, Karadeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde yetiştirildiğini ve Muğla’da da üretiminin artırılması için harekete geçtiklerini belirterek, “Kavaklıdere ilçemizin coğrafi şartları ve iklim özellikleri, cennet elmasının üretimi için uygundur. Bu nedenle, ilçede cennet elmasının üretiminin artırılması ve ticari anlamda pazarda yer edinmesini hedefledik ve projemizi hayata geçirdik. Projemize işbirlikleri ile destek olan Kavaklıdere Belediyemize ve Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü’ne şükranlarımızı sunuyoruz. Kavaklıdere bundan böyle cennet elması ile de pazarda adından söz ettirecek” dedi. Projenin 100 dekarlık bir alanda ve başlangıç itibariyle toplam 34 üretici ile yürütüleceğini kaydeden İl Müdürü Saylak, toplam 400 bin TL bütçeli çalışma kapsamında üreticilere dağıtılacak 5 bin adet fidanın yüzde 90 hibeli olarak sağlandığını belirtti. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün yine aynı işbirliği çerçevesinde Kavaklıdere’de bir başka proje daha sürdürdüğünü söyleyen Saylak, "Yerli Çayboyu Fasulyesi Çeşidinin Yaygınlaştırılması Projesi kapsamında 200 kg Çayboyu fasulye tohumu, 10 dekar alanda 200 üreticiye dağıtılacak. Projenin toplam bütçesi 134 bin 200 TL olarak belirlendi. Her iki ürün de yeni tarım destekleme modeli planlı üretim kapsamında bulunması sebebiyle çiftçilerimize ilave destekler sağlayacaktır. Üreticilerimize ve ilçemize hayırlı olsun” diye konuştu.
Bitlis Öğrenciler soflarını eğitim camiasıyla paylaştı Bitlis’in Tatvan ilçesinde, fen lisesi öğrencileri sofralarını eğitim camiasıyla paylaştı. Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş ile İl Milli Eğitim Müdürü Bilal Gür, öğle yemeğinde öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrencilerle yemek kuyruğuna giren BEÜ Rektörü Elmastaş ile İl Milli Eğitim Müdürü Gür, birlik ve beraberliğe vurgu yaptılar. Öğrencilere yönelik bir konuşmaya yapan Gür, öğrencilerle sofralarını paylaşmanın mutluluk duyduğunu ifade etti. Gür, “Bugün sizlerle birlikte bu sofrayı paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Bir araya gelerek birlikte yemek yemek, sadece bedenlerimizi değil, aynı zamanda ruhlarımızı da doyurur. Bu tür anlar, bizlere birlik ve beraberliğin, dostluğun ve kardeşliğin ne kadar değerli olduğunu hatırlatır. Bu sofrada bir arada olmanın verdiği huzur ve mutlulukla, sizlerle paylaştığımız her anın kıymetini bilmemiz gerektiğini düşünüyorum. Sizler, geleceğimizin teminatı ve en büyük umudumuzsunuz. Eğitiminiz ve başarılarınızla gurur duyuyoruz ve her zaman yanınızda olduğumuzu bilmenizi istiyoruz. Birlikte başardığımız her şey, geleceğe umutla bakmamıza vesile olur. Her birinizin içinde büyük bir potansiyel var ve bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendireceğinize inancım tamdır. Bugün burada, bu sofrada, birlikte olmanın ve paylaşmanın güzelliğini yaşadık. Her birinize teşekkür ediyor, başarılarınızın ve mutluluğunuzun daim olmasını diliyorum. Yolunuz her zaman açık, başarınız daim olsun” dedi. Yemekhanede incelemelerde bulunan ve öğrencilerin en iyi hizmeti alması için çalışmaya devam edeceklerini belirten Gür, öğretmenlere eğitim hayatlarında kolaylıklar, öğrencilere de başarılar diledi.
İstanbul Eyüpsultan Belediyesi’ne 90 milyon liralık icra şoku Eyüpsultan Belediyesi, çöp toplama hizmeti veren bir şirketin 90 milyon liralık alacağı nedeniyle icralık oldu. Sabah saatlerinde belediye binasına gelen avukat ve icra memurları, haciz işlemi başlattı. Eyüpsultan Belediyesi, çöp toplama hizmeti veren bir şirketin 90 milyon liralık alacağı nedeniyle icra işlemiyle karşı karşıya kaldı. İş bitiminin üzerinden 3 ay geçmesine rağmen belediyeden herhangi bir ödeme planı sunulmaması, alacaklı şirketin avukatlarını ve icra memurlarını harekete geçirdi. Belediyeye hizmet ağırlıklı çöp toplama araçları kiralayan şirket, alacaklarını tahsil edebilmek için hukuki süreç başlattı. Sabah saatlerinde belediye binasına giden ekipler, haciz işlemini başlattı. Belediye binası içeresinde haciz işleminin sürdüğü öğrenildi. "Ödeme planı sunulmadı, haciz başlatıldı" Belediyenin icra takibine verdiği yanıtta haczedilecek mal varlıkları arasında park alanlarını bildirdiğini söyleyen şirket avukatı Erdal Avcı, “Müvekkilim, Eyüpsultan Belediyesi’ne çöp toplama hizmeti sağladı ancak 90-95 milyon liralık alacağımızı tahsil edemedik. Belediyeden defalarca toplantı talep ettik, fakat olumlu bir sonuç alamadık. Bunun üzerine icra takibi başlattık. Vatandaşların kullanımında olması gereken park alanlarını satışa sunmayı tercih etmedik. Bunun yerine, belediye binasında muhafazalı haciz işlemiyle taşınabilir malları yediemin depolarına taşımaya geldik. Biz cüzi bir miktarı peşin almak ve kalanını taksitlendirmek kaydıyla makul bir çözüm önerdik ancak teklifimiz reddedildi. Müdürlerle görüşmeler yaptık, başkan ve başkan yardımcılarıyla da bu konuyu çözmeye çalıştık ama bir sonuç alamadık. Bu nedenle haciz hakkımızı kullanıyoruz” diye konuştu. “20 yıllık hizmetimize rağmen ciddi haksızlık yapılıyor” Şirketin Eyüpsultan Belediyesi’nde yıllardır hizmet verdiğini belirten Avcı, “Son ihalede araç sayısını yüzde 30 azaltarak maliyeti artırdılar. Bu durum, Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Genelgesi’ne aykırı. Buna rağmen biz ihaleye katıldık ve hizmete devam etmek istedik ancak 20 yıllık tecrübemize rağmen hak ettiğimiz ücretin ödenmemesi kabul edilemez. Belediyenin bu tutumu müvekkilimi ekonomik olarak zor duruma soktu. Belediye kanunu gereği tüm mal varlıklarına haciz uygulayamadıklarını ancak hak ettikleri miktarı tahsil edebilmek için her türlü hukuki mücadeleyi sürdüreceğiz. Burada çok ciddi bir haksızlık var. Belediyenin, personel maaşlarını ödememesi gibi bir durumla karşı karşıyayız. Hakkımız olan ne varsa alacağız ve hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.