ASAYİŞ - 09 Nisan 2025 Çarşamba 10:23

Sancaktepe’de trafikte tartıştığı kişiyi tabanca ile vuran iş adamı tutuklandı

A
A
A
Sancaktepe’de trafikte tartıştığı kişiyi tabanca ile vuran iş adamı tutuklandı

Sancaktepe’de trafikte yol verme tartışmasında Bekir Eydoğan’ı bacağından vurarak yaralayan iş adamı Hüseyin Atılgan çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Şüpheli ifadesinde, "Aracı ile beni sıkıştırarak küfürler etti. Bana vurmaya çalıştı. Ben de yere olacak şekilde bir el ateş ettim, şahsı hedef almadım. Amacım kendimi savunmaktı" dedi.


Olay, geçtiğimiz günlerde Sancaktepe Samandıra kavşaklarında meydana geldi. İddiaya göre, iş adamı Hüseyin Atılgan ile Bekir Eydoğan arasında trafikte yol verme meselesi yüzünden tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Atılgan belinden çıkardığı silahla Eydoğan’a ateş etti. Yaralanan şahıs ambulansla hastaneye kaldırılırken, Atılgan ise arabasına binerek olay yerinden ayrıldı. Olayın ardından yakalanarak gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından Kartal’daki Anadolu Adliyesi’ne sevk edildi.



"Zarar vermek istesem doğrudan kendisini hedef alırdım"


Şüpheli Hüseyin Atılgan savcılıkta verdiği ifadesinde, "Trafikte ilerlerken düğün konvoyuna denk geldim, 6-7 araba vardı onların geçmesini işaret ederek beklediğim esnada müşteki aracı ile beni sıkıştırarak önümde durdu. Beni engelledi ve bu sırada hem bana hem ölmüş anneme sinkaflı küfürler etti. Bundan önce de arabanın plakasını gördüğünde, bu Rizelilerin tamamını sinkaf edeceksin şeklinde küfür etti. Daha ne olduğunu anlamadan üzerime gelerek bana vurmaya başladı. Neden vurduğunu sorduğumda tekrar üzerime yürümeye çalıştı. Bunun üzerine ben de yere olacak şekilde bir el ateş ettim, şahsı hedef almadım. ’Vuruldum’ dediğinde ben de ’ne vurulması’ dedim, arabama binerek uzaklaştım. Şahıs bana, ’sana göstereceğim’ dedi. Böyle bir olay yaşamak istemezdim, amacım kendimi savunmaktı. Zaten kendisi 2 ay önce vefat eden anneme defalarca küfür etti. Bana en az 10-15 kere yumruk attı. Zarar vermek istesem doğrudan kendisini hedef alabilirdim ancak bunlara rağmen ben sırf kendi canımı kurtarmak için yere doğru hedef alarak mermi attım" dedi.


Savcılık ifadesinin ardından tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edilen şüpheli, Anadolu 5. Sulh Ceza Hakimliğince ’kasten yaralama’ suçundan tutuklandı.



Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırşehir TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Kırşehir’de üreticilerle bir araya geldi Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Kırşehir’de üreticilerle bir araya geldi, zirai dondan etkilenen arazide incelemede bulundu. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Kırşehir’de üreticilerle bir araya geldi, zirai dondan etkilenen arazide incelemede bulundu. İklim değişikliğinin etkilerine dikkat çeken Bayraktar, "Ülkemizde büyük bir afet yaşıyoruz. Afetin başladığı günden bu yana Türkiye’nin birçok yerinde üretim ciddi şekilde etkilendi. Meyve ve tahıl üretiminde büyük sıkıntılar var. İklim değişikliği bütün sektörleri vuruyor ama tarım sektörü için bu bir felaket haline geldi" dedi. Mevsimsel kaymaların artık daha sık yaşanacağını belirten Bayraktar, "Ocak ayında yağış bekledik, kurak geçti. Şubat kurak geçti, sadece dolu olayı yaşadık. Mart ayında da yeterli yağış alamadık. Nisan ayı umutlarımızı bağladığımız bir dönemdi. Başlangıçta gelen yağışlar bizi mutlu etti ancak ardından gelen kar yağışı ve 10 Nisan’dan itibaren 3 gün üst üste yaşanan don olayları büyük zarara yol açtı" ifadelerini kullandı. Tarımda çalışanların sosyal güvencelerine de dikkat çeken Bayraktar, "Sosyal Güvenlik Kurumuna kayıtlı çiftçi sayısı 500 binin altına düştü. Primler yükseldikçe çiftçimizin ödeme gücü kalmadı. Gençlerimiz köyde kalsın istiyoruz. Bunun için onların sosyal güvenlik primlerinin devlet tarafından ödenmesini talep ediyoruz. Bu, gençlerin köyde kalması için önemli bir gerekçe olabilir" diye konuştu. Bayraktar, tarım sektöründe çalışanların desteklenmesinin, ülkenin gıda güvencesi açısından hayati bir öneme sahip olduğunu belirterek, pozitif ayrımcılık uygulamaya vurgu yaptı. Tarım arazisi incelenmesi ardından Ziraat Odası Kırşehir Şubesine geçen Bayraktar, şehrin genel durumu hakkında Oda Başkanı Mevlüt Toprak’tan bilgi aldıktan sonra şehirden ayrıldı.
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında savcıyı tehdit eden Mustafa Kemal Zengin savunma yaptı İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın 4. duruşmasında Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i makamında tehdit eden tutuklu sanık Mustafa Kemal Zengin savunma yaptı. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticisi ve üyesi 58 sanığın yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. duruşmanın 2’inci gününde cumhuriyet savcısı Yavuz Engin’i makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin savunma yaptı. "Tehdit diye bir şey yok savcıya insanların cinnet anında neler yapabileceğini söyledim" Tutuklu sanık Zengin, "Ben bu olayın içerisindeki kimseyi tanımam. Nasıl bu olayın içerisine girdim bilmiyorum. Bir gün 20 senedir arkadaşım olan Yavuz Çelik, Tuğçe Toptemel’in tutuklandığını söyledi. Ben arkadaşım avukat Aylin hanıma bu durumu söyledim. Aylin Hanım ‘savcı arkadaşım gidelim’ dedi. Ben Savcı Bey’e serzenişte bulundum. Tuğçe’yi serbest bırakın demedim. Tehdit diye bir şey yok ben savcıya sadece insanların cinnet anında neler yapabileceğini söyledim" dedi. Sanık Zengin savunmasının devamında, "Beni susturmak için şafak operasyonu yapıldı. 7 aydır tek kişilik hücredeyim. Hücremde ağzımdan burnumdan kan geldi. Doktora gittim televizyonda yenidoğan bebek çetesi diye görüntüm vardı. Doktor bir televizyona bir bana baktı. 2 ay sonraya randevu verdi. Ben adaleti aramak için, savcıya yardımcı olmak amacıyla gittim. Buradaki insanların yaptığı hiçbir işleme şahit değilim. Kim doktor kim hemşire onu bile bilmiyorum. Ben maske işi yaptım. Merkel’in taktığı maskeyi ben yaptım. Ben niye buradayım, niye tehditle yargılanıyorum? Konunun muhatabı olarak savcıya gittim" şeklinde konuştu. Sanık Zengin savunmasında, "Tuğçe Toptemel’in babası bana ’bizim kızı almışlar içerde iyi bir ceza avukatı lazım yardımcı olur musun?’ dedi. Suçsuzluğuna inandım Tuğçe Toptemel’in. Devleti dolandıran asgari ücretli bir hemşire olamaz herhalde. Ben sadece bir haksızlığı gördüm haksızlığın düzeltilmesi için savcının yanına gittim. Ben savcı ile konuşurken üslubumun yanlış olduğunun farkındayım. Bu nedenle daha önce de özür diledim" ifadelerini kullandı.