GÜNDEM - 14 Kasım 2024 Perşembe 17:49

Onursal Adıgüzel’den İBB Meclisi’ne damga vuran konuşma: “Aklınızdan bile geçirmeyin gök kubbeyi başınıza yıkarız”

A
A
A

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde, Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel’in konuşması gündeme damga vurdu.

Onursal Adıgüzel, Ahmet Özer’in bu zamana kadar aldığı görevleri sıralayıp, Adalet Kalkınma Partisi’nin her sıkıştığında terör kartını kullanmasının artık inandırıcılığını kaybettiğini belirtti.

İmamoğlu’nun kimseye hakkını yedirmeyeceğini kimsenin de hakkını yemeyeceğinin altını çizen Adıgüzel, "Hakkımızı yemeye kalkarsanız gök kubbeyi başınıza yıkarız" dedi.

Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel’in konuşmaları İBB Meclisi’nde uzun süre alkışlandı.

"Hakkımızı yedirmeyiz"

15 gün önce Cumhuriyet’in 101. yılının ilk gününde başlayan bu sürecin, hukuksuz ve haksız bir uygulama olduğunu vurgulayan Adıgüzel, kayyum atamalarının Türkiye’nin demokratik yapısına zarar verdiğini belirtti. Konuşmasına, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun sözleriyle başlayan Adıgüzel, "Hak yemeyiz, hakkımızı yedirmeyiz" diyerek, adaletin ve hukukun üstünlüğünün her şeyin önünde olduğunu ifade etti.

“Esenyurt halkı yanlışı görüyor"

Esenyurt’ta 227 bin kişinin oylarıyla seçilen Ahmet Özer’in, yargı kararı olmaksızın suçlu ilan edilmesini eleştiren Adıgüzel, "Masumiyet karinesi ihlal ediliyor, ortada yargı kararı yok. Ancak siz sadece seçim sonuçlarını hazmedemeyip, Esenyurt’a kayyum atıyorsunuz" dedi. Ayrıca, kayyum atamasının Esenyurt’un demokratik yapısını bozan, halkın iradesini yok sayan bir uygulama olduğunu da ifade etti. Geçmişteki kayyum atama uygulamalarına da değinen Adıgüzel, "Yıllarca kayyumlarla yönetilen belediyelerde halk, sandık başında gerekli mesajı verdi. Urla, en çok oy aldığımız ilçe oldu. Esenyurt’ta da aynı şey yaşanacak. Kayyumlar bir çözüm değil, halkın iradesini yok saymak demektir" diye konuştu.

“Aklınızdan bile geçirmeyin gök kubbeyi başınıza yıkarız”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında siyasi yasak kararı istenen “ahmak” davasıyla ilgili konuşan Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, sert sözlerle yargı sürecini eleştirdi.

Adıgüzel “Kime söylendiği belli olan dönemin İçişleri Bakanı’yla bir atışmanın sonucu ortaya çıkmış bir diyaloğu bugün yargı sopası olarak gösteriyorlar. Ben her fırsatta söylüyorum yine söyleyeceğim. Aklınızdan bile geçirmeyin. Ekrem İmamoğlu milyonlarca İstanbullunun milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının gönlüne taht kurmuş bir siyasetçidir. Kimseye hakkını yedirmez. Kimsenin hakkını yemez. Ama hakkımızı yemeye kalkarsanız gök kubbeyi başınıza yıkarız” dedi.

“CHP, terörle ilişkilendirilemez”

Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik algı operasyonu yapıldığını ifade eden Adıgüzel, sözlerini, şöyle sürdürdü:

“Kimse Cumhuriyet Halk Partisi’ni terörle ilişkilendiremez. Hem bu ülkede hem de dünyada barışa katkı sunacak bu ülkede terörü bitirecek bir parti varsa o da Cumhuriyet Halk Partisi’dir ve Cumhuriyet Halk Partisi Mustafa Kemal Atatürk’ün ışığında dünyada ve yurtta barışı savunur. Her fırsatta da bunu ifade ederiz.”

Onursal Adıgüzel şunları söyledi:

“Şimdi değerli arkadaşlar daha çok alkışı Adalet Kalkınma Partisi sıralarından bekliyorum. Size bir paragraf okuyacağım. Dikkatlice beni dinlemenizi isterim. ‘Görüyoruz ki yargı gerçekten de bağımsız değil. Kararlarının onanması bu durumu tescil etmiştir. Böylece yargının işleyişinde adalet ülkesinin değil siyasetin egemen olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Siyasi rakiplerimiz güç ve çıkar odakları seçim sandıklarında karşımızda duramayacaklarını önümüzü kesemeyeceklerini iyiden iyi anlamış olmalıdırlar ki böyle bir yola başvurdular. Bu yol yanlış bir yoldur. Çünkü adalet gün gelecek, yargıyı siyasallaştıranlara da lazım olacak’ Bu söz nerede söylenmiş? Saraçhane’de söylenmiş. Kim söylemiş bu sözü? Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan söylemiş. Onun için önce siz alkışlayın. Sizden bir alkış bekliyorum, Sayın Cumhurbaşkanımızın bu kıymetli sözlerine. Siyasi rakiplerimiz güç ve çıkar odakları seçim sandıklarında karşımızda duramayacaklarını anlayınca bu tür yollara başvuruyorlar" dedi.

"İktidarın yaptığı yanlıştan, dönmesi gerekiyor"

Onursal Adıgüzel, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: "Bu kayyum kararları, Türkiye’nin demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçecektir. Bizler, halkın iradesine saygı gösterilmesini, yerel yönetimlerin adaletle ve halkla buluşmasını istiyoruz. Demokrasi dışı yollarla hiçbir iktidar başarılı olamaz. Adaletin ve hukukun üstünlüğünün hâkim olduğu bir Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tekin: “(Mülakat puanları) Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere ilişkin “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK), Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) ve üniversitelerin 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifleri ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifleri, 2023 Yılı Sayıştay Raporu görüşüldü. Bütçe görüşmelerinin ardından Bakan Tekin, komisyonda yer alan milletvekilleri tarafından kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekillerinin şahsına yönelik kullandıkları ‘kepazelik, ikiyüzlülük, sefalet, otoriter rejim, talimatla hareket eden Bakan’ gibi ifadeleri tek tek not aldığını ifade eden Tekin, “Bizler de burada bu tür ifadelerden etkileniyoruz ve doğal olarak tepki koymuş olabiliriz. O yüzden biz de orantısız cevap verdiğimiz arkadaşlar varsa ben de onlardan özür diliyorum ama bu ifadeler normal ifadeler değil” ifadelerini kullandı. “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce CHP’liler değerlendirsin” Tekin, yine bütçe görüşmeleri sırasında mülakatla ilgili eleştiriler geldiğini kaydederek, “Kabul ediyorum, ‘Mülakatla ilgili ben öğretmenliği çok önemsiyorum ve vatandaşlarımızın çocuklarını emanet edecekleri öğretmenleri mülakatla almak istiyorum’ dedim. Kamuoyuna da şu açıklamayı yaptım; bu mülakat komisyonlarında alacağımız tedbirleri sıralıyorum. Kamera kaydından tutanağa kadar bir sürü başlıkta tedbir aldık. CHP’liler itiraz ediyorlar, bir taraftan mülakata karşıyız diyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce siz bir değerlendirin. Eğer, ‘İtfaiye memurluğu, öğretmenlikten daha önemlidir’ diyorsanız, bir şey demeyeceğim. Benim öğretmenlik mülakatı ile ilgili yaptığım budur” ifadelerini kullandı. CHP’lilerin mülakat konusunda geçmişlerinden dolayı endişeli olduklarını söyleyen Tekin, “Ben 1994 yılı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Mezun olur olmaz girdiğim ilk iş sınavı, Adalet Bakanlığı’nın açtığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı yazılısıydı. İstanbul’da bir kongrede CHP’nin Adalet Bakanı ‘Bu kadroyu örgütüme vermeyip de milliyetçileri mi verseydim? Yaptığım suçsa suç işlemeye devam edeceğiz’ dedi” şeklinde konuştu. “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere de değinerek, şu cevabı verdi: “Benim elimde bütün komisyonların raporları var. Benim elimdeki rakamlar, 3-5 arkadaşın bir araya getirdiği toplam rakam içerisinde istatistiksel anlamı olmayan veya doğru analiz sağlayacak rakamlar değiller. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ile ilgili konuşuldu. Mesela bir komisyonda 193 kişi mülakata girmiş, 3 kişinin yeri değişmiş. Bir başka ilimizde 682 kişi girmiş, 11 kişinin yeri değişmiş. Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş.” Bakan Tekin, muhalefet vekillerinden 5 bin kişinin yerinin değişti iddiasının dile getirilmesi üzerine “Yanlış, benim elimde il bazlı rakam” diye karşılık verdi. “KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” Milli Eğitim Bakanlığının geçen yıl gerçekleştirilen TBMM Plan Bütçe Komisyonu toplantısını hatırlatan Bakan Tekin, “KPSS puanı ile değil mülakatla öğretmen ataması yapacağız. Bunun kavgasını verdik, tartışmasını yaptık. Geçen yıl burada adaletsizlik ve torpilin olmayacağı bir mülakat taahhüt etmiştim. Şimdi size ‘Bu ülkede hiç kimsenin verdiği herhangi bir isimle ilgili mülakatta torpilin olmadığı bir sistem kuruldu’ dedim. Söylediğiniz doğru şeyler var. Bir ildeki öğretmenimiz yüksek not almış, mülakata girmiş. Başka bir öğretmenimiz ‘Ben yüksek aldım ama bir başkası benden daha yüksek aldı. Dolayısıyla, ben sıralamanın dışında kaldım’ diyor ama ben zaten KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” dedi. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mülakatlarına değinen Tekin, “Bursa’da 197 kişi, İstanbul’da 688 kişi girmiş. Bursa’da mülakata girip sıralamanın dışında kalan kişi 23 kişi, İstanbul’da ise 51 kişi sıralamanın dışında kalmış” ifadelerini kullandı. “Tüzel kişiliği olmayan cemaat ve tarikatlarla hukuken protokol imzalama şansımız yok” Cemaat ve tarikatlarla protokol yapıldığı eleştirilerine de cevap veren Bakan Tekin, “Hukuki olarak cemaat ya da tarikat diye bir tüzel kişilik var mı? Tüzel kişilik olmayınca bakanlık olarak ya gerçek kişiyle ya da tüzel kişilikle protokol imzalayabilirim. Hukuken başka kimseyle protokol imzalama şansımız yok. Bizim 5 bin civarında bu türden protokolümüz var. Burada isimlerini saymak istemediğim çok farklı sivil toplum örgütleri ile protokolümüz var. Bunların hiçbirisiyle de protokol imzalarken siyasi ya da ideolojik hiçbir şeye bakmıyoruz. Bir tek İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası tarafından legal olarak kabul edilmiş bir sivil toplum kuruluşu mudur? Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış bir vakıf mıdır, diye bakıyoruz. Onun dışındaki konular beni ilgilendirmez. Herhangi bir sivil toplum örgütüyle, dernek, vakıf ya da meslek örgütü olmak üzere imzaladığımız protokolde tüzel kişiliğe ödenmiş tek bir kuruş kamu kaynağı yoktur” açıklamasında bulundu. “Protokollerin tek taraflı fesih hakkı bakanlıkta” Protokollerin tek taraflı fesih hakkının bakanlıkta olduğunun altını çizen Bakan Tekin, “Protokolde yazılan ilkelere aykırı davranan sivil toplum örgütü varsa protokolümüzü hemen iptal ederiz. Protokol kapsamında protokol yaptığımız kuruluşlar eğer okullarımıza bir eğitim verecekse, bu eğitim kimin vereceği, hangi diplomaya sahip kişilerin vereceği ve hangi içerikte eğitim verecekleri bizim protokolümüzde tanımlanmıştır” dedi. “ABB 2 bin 300 okuldan 13’ünü sadece bir kere temizliyor sonra bütün okulları temizledim diyor, bu olmaz” Türkiye’de 65 bin civarında okul olduğunu ve 55 bin civarında kadrolu temizlik elemanının olduğunu söyleyen Bakan Tekin, “Kadrolu temizlik elemanlarımız, bu okullardaki temizlik açısından yeterli olmadığından biz her yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Toplum Yararına Programlar (TYP) diye tanımladığı istihdam türü ile bakanlığımızda temizlik ve güvenlik personeli istihdam ediyorduk. Yaz aylarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TYP kapsamındaki istihdam türü ile ilgili dünyada özellikle kovidden sonra gelişen istihdam türleri açısından farklı bir model deneyeceklerini ifade etti. Biz de bu konuda kendisiyle konuştuk ve bize ‘kısmi zamanlı çalışma usulü getireceğiz ve bu çalışmayla da size 120 bin kadro vereceğiz, haftada 3 gün çalışacaklar’ dedi. Biz de kendileriyle uzlaştık. Biz hangi belediye olursa olsun kaç okul temizleyeceğini, kimlerle yapacağını ve hangi tür malzeme kullanacağını öğrenmek ve bilmek zorundayız. Bunun yolu şudur; gidersiniz valiliklere biz böyle bir protokol yapmak istiyoruz dersiniz. Nobran bir tavırla, ‘Ben geldim, okulu temizleyeceğim beni içeri alın’ derse ve benim görevlilerim de alırsa bunun karşılığı olur. Bir büyükşehir belediye başkanı çıkıyor. Yaklaşık 2 bin 300 tane okulumuz var. Bu okullardan 13 tanesini sadece bir gün temizliyor. Sonra çıkıyor ekrana ve ‘Ben Ankara’daki bütün okulları temizledim’ diyor. Bu olmaz, bu iyi niyetli değil” değerlendirmesinde bulundu. “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe” Bazı muhalefet vekillerinin çocukların anadil öğrenmesiyle ilgili beyanlarına katıldığını söyleyen Tekin, şu ifadeleri kullandı: “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe, çocuklarımız Türkçe’nin dışında bir dil öğrenmek istiyorsa bizim devlet olarak üstümüze düşen vazife çocuklara bu alanın sağlanmasıdır. Bu AK Parti iktidarıyla sağlandı. 2003 yılında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın aldığı bir kararla, özel anlamda kursların açılmasının önü açıldı. Biz MEB olarak üstümüze düşeni yapıyoruz.”
Düzce Düzce’de "yağma ve yaralama" suçlarından adliyeye sevk edilen 5 kişi tutuklandı DÜZCE (İHA) – Düzce’de "nitelikli yağma, kasten yaralama" olayından gözaltına alınan 7 kişiden 5’i tutuklandı, 2 kişi adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Edinilen bilgiye göre, Şerefiye Mahallesi’nde bir iş yerine gelen 2 şahıs kendilerini O.T.’nin gönderdiğini ve 100 bin TL para istediğini söylemelerinin ardından iş yeri sahibi parayı vermeyeceğini söyleyerek şahısları gönderdi. Bunun üzerine 26 ayrı suç kaydı bulunan O.T.(39) ile birlikte 7 şüpheli, iş yerine gelerek mekan sahibi A.Ç. ile tartıştı. Yaşanan tartışmada bir kişi pala tabir edilen bıçak ile iş yeri sahibinin arkadaşı Ö.İ.’yi sırtından yaralarken, iş yeri sahibini de darp edildi. Olay üzerine Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı geniş çaplı soruşturma başlattı. Soruşturmada Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Polisleri tarafından 7 adrese yönelik operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda, 2 adet ruhsatsız tabanca ve 571 şişe muhtelif marka ve miktarlarda bandrolsüz kaçak alkol ele geçirildi. Nitelikli yağma, kasten yaralama, ruhsatsız ateşli silah bulundurmak ve kaçakçılık suçundan 7 kişi emniyette sorgularının ardından adli makamlara sevk edildi. Şüpheli şahıslardan M.B., O.T., B.C.G., A.A. ve F.Y. tutuklanırken, T.Ö. ve N.Ö. hakkında yurtdışı çıkış yasağı ve konutunu terk etmeme şartıyla adli kontrol tedbir kararı verildiği bildirildi.