EKONOMİ - 15 Ocak 2025 Çarşamba 15:57

Los Angeles felaketi Türkiye’de yangın sigortası bilincini arttırdı

A
A
A
Los Angeles felaketi Türkiye’de yangın sigortası bilincini arttırdı

Los Angeles’ı kasıp kavuran yangınların küresel ölçekte sigorta sektörünün risk değerlendirme ve hasar yönetimi uygulamalarını yeniden gözden geçirmesine neden oldu. Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği (SBD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Mali ve Finansal İşler Komite Başkanı Gökhan Özakıncı, “Yaşanan bu olay kamuoyunda risk farkındalığını yükseltti Türkiye’de kısa vadede yangın sigortası yaptırma oranını bir miktar artırdı” dedi.



Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği (SBD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Mali ve Finansal İşler Komite Başkanı Gökhan Özakıncı, ABD Los Angeles’ta yaşanan ve 24 kişinin hayatına, binlerce kişinin de evsiz kalmasına yol açan geniş çaplı yangınların, Türkiye’de sigorta bilincinin artmasında etkili olduğunu belirtti. Özellikle medya aracılığıyla takip edilen felaket görüntüleri ve hasar raporları, yangın sigortası yaptırmanın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Sektör temsilcileri olarak, yaşanan bu olayın Türkiye’de kısa vadede yangın sigortası yaptırma oranını bir miktar artırdığını gözlemlemekteyiz. Zira büyük çaplı felaket haberleri ve buna bağlı zararların boyutu, kamuoyunda risk farkındalığını yükseltti” dedi.



Los Angeles’ı kasıp kavuran yangınların küresel ölçekte sigorta sektörünün risk değerlendirme ve hasar yönetimi uygulamalarını yeniden gözden geçirmesine neden olduğunu vurgulayan Özakıncı, iklim değişikliği kaynaklı sıcaklık artışı ve kuraklığın, bu yangınların beklenenden daha hızlı yayılmasına ve yerleşim alanlarını tehdit etmesine neden olduğunun altını çizdi. Özakıncı, “Bu durum, sigorta şirketlerinin risk modellemelerini güncellemesini, özellikle yangın teminatı kapsamlarını ve poliçe primlerini yeniden düzenlemesini kaçınılmaz kılmıştır. Los Angeles örneğinden hareketle, yangın sigortalarının kapsamı ve hasar tazmin süreçleri yeniden önem kazanmıştır” diye konuştu.


Standart konut sigortalarının yangın teminatı, genellikle binaların yeniden inşa maliyeti, taşınır malların zararları ve işletmelerde iş durması gibi ana konuları kapsadığını hatırlatan Özakıncı, Los Angeles’taki gibi büyük alanları kapsayan yangınlarda, hasarların yüksek tutarlara ulaşma ihtimali sebebiyle reasürans şirketlerinin de sürecin sürdürülebilirliğinde kritik rol oynadıklarını ifade etti.



Prim tutarı 2 bin - 3 bin lira arasında


Türkiye’nin, hem orman yangınları, hem de yerleşim bölgelerinde çıkabilecek yangınlar açısından riskli bir coğrafyada bulunduğunu kaydeden Özakıncı, şöyle devam etti: “Özellikle sıcaklıkların yüksek seyrettiği Akdeniz ve Ege Bölgelerinde orman yangını riski artarken, büyük şehirlerdeki yoğun yapılaşma ve eski elektrik tesisatları da yangın ihtimalini yükseltmektedir. Bu gerçekler ışığında, yangın sigortası yaptırmak hem konutlar hem de işyerleri için büyük önem taşıyor. Ancak yaklaşık verilere göre Türkiye’de konut ve işyerlerinde yangın sigortası yaptırma oranı halen istenilen seviyede değildir; bu oranın yüzde 20-30 aralığında olduğu tahmin edilmektedir. Bu düşük oran, riskin gerçekleşmesi hâlinde büyük maddi kayıpların sigortasız kalmasına yol açmaktadır. Yangın sigortası poliçe primleri ise yapının bulunduğu deprem bölgesi, binanın yaşı, yangına karşı koruyucu önlemlerin seviyesi ve binaların yeniden inşa maliyetleri gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişmektedir. Yine de ortalama bir konut için yıllık yangın sigortası primi sadece bina için minimum 2 bin - 3 bin lira aralığında olduğu söylenebilir. Ayrıca, eşya dahil edilirse prim daha da yükselecektir. İşyerlerinde ise risk faktörleri, deprem bölgeleri ve binaların yeniden inşa maliyetleri yüksekliği gibi nedenlerden bu tutar daha da yüksek seviyelere çıkmaktadır. Sigorta şirketleri, bina içerisinde yangın alarmı, otomatik sprinkler sistemi veya yangın söndürme cihazları gibi önleyici tedbirlerin varlığına göre ek indirimler uygulayarak koruyucu yatırımları teşvik etmektedir.”



Büyükşehirlerdeki riskler


Başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere büyükşehirlerdeki eski ve bakımsız binalar ile endüstriyel tesislerin bulunduğu semtlerin de ciddi yangın riskleri barındırdıklarını dile getiren Özakıncı, bu bölgelerde elektrik altyapısının eski olması, yoğun nüfus, yetersiz güvenlik tedbirleri gibi faktörlerin, hem konut hem de işyeri kaynaklı yangın ihtimalini yükselttiğini söyledi. Son günlerde poliçe başvurularında bir miktar artış kaydedildiğinin gözlemlendiğini belirten Özakıncı, şu değerlendirmelerde bulundu: “Uzun vadede ise sektör, poliçe sahibi sayısının istikrarlı bir şekilde artması için eğitici kampanyalara ve koruyucu tedbirleri teşvik eden indirim politikalarına devam etmektedir. Los Angeles’ta yaşanan geniş çaplı yangın felaketi, sigorta sektörünün yangın teminatına olan yaklaşımını küresel ölçekte yeniden şekillendirmiştir. Türkiye’de ise bu durum, hâlihazırda düşük seviyede olan yangın sigortası penetrasyonunu olumlu yönde etkilemiş, yangın sigortasının önemini kamuoyu nezdinde bir kez daha gündeme taşımıştır. Konut ve işyeri sahiplerinin yangına karşı koruyucu önlemleri artırması, sigorta ürünlerine yönelik talebi yükseltmesi ve risk yönetimi stratejilerini güncellemesi; olası büyük çaplı felaketlerin ekonomik ve sosyal etkilerini minimize etmenin en etkili yollarındandır. Böylece, yangın kaynaklı kayıpların azaltılması ve toplumsal dayanıklılığın güçlendirilmesi mümkün olacaktır.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Düzce’de temizlik personeli vatandaşa sordu: "Çöpünüzü nereye atıyorsunuz?" Düzce’de temizlik görevlisi Barış Tok, sorumluluk alanındaki cadde ve sokaklarda eline süpürge yerine bu kez mikrofon alarak vatandaşlara uzattı. "Yerlere çöp atanlara ne söylemek istersiniz? Bu sorun cezayla mı, rızayla mı çözülür" sorularını yönelten Tok, ilginç cevaplar aldı. Düzce Belediyesi Sıfır Atık ve Temiz Çevre anlayışını toplumun tüm kesimlerine işlemek üzere ilginç çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Özellikle yere çöp atma sorununun tüm şehirlerde en büyük kirlilik kaynağı olduğu bilinirken Düzce Belediyesi’nde temizlik görevlisi olarak çalışan Barış Tok isimli personel, her gün temizlediği cadde ve sokaklarda bu kez mini bir röportaj gerçekleştirdi. Sosyal farkındalığı artırmak amacıyla hazırlanarak izleyenlerden büyük takdir toplayan çalışma kapsamında Temizlik Personeli Barış Tok, cadde ve sokaklarda vatandaşlara, "Yerlere çöp atanlara ne söylemek istersiniz? Bu sorun cezayla mı, rızayla mı çözülür", "Yerlere çöp atıyor musunuz" sorularını yöneltti. Vatandaşlar, "İnsan olan çevresini temiz tutar, cebimde taşırım yine de yere çöp atmam, atana da çok kızarım, bu sorunun çözümünü rıza ile sağlayabiliriz, insanın kendisine saygısı olmalı, herkes evindeki gibi davransın" şeklindeki yanıtları dikkat çekti. “Vergimizi veriyoruz, sen de maaşını alıyorsun yaklaşımı bizi üzüyor” Vatandaşlara soru yönelterek konu hakkındaki görüşlerini alan Temizlik Personeli Barış Tok, videonun sonunda bazı vatandaşların yaklaşımından söz ederek, “Vergimizi veriyoruz, sen de bu işi yapmak için maaşını alıyorsun diyenler oluyor. Bu yaklaşım bizi çok üzüyor, vatandaşlarımızdan çevre temizliği konusunda daha duyarlı olmalarını bekliyoruz” dedi.
Diyarbakır DİSİDER Başkanı Akbaş: "Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bahçeli tarihi bir siyasi risk almıştır" Diyarbakır Sanayi ve İş Dünyası Derneği (DİSİDER) Başkanı Şeyhmus Akbaş, "Tarihi bir siyasi risk alarak barış sürecini başlatan, başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederiz" dedi. DİSİDER Başkanı Akbaş, DEM Parti heyetince başlatılan görüşmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 2024’ün, dünya genelinde ve Türkiye’de ekonomik, çevresel, sosyal, toplumsal barış ve teknolojik alanlarda önemli gelişmelere sahne olduğunu belirten Akbaş, yılın dinamiklerini olumlu ve olumsuz yönleriyle değerlendirmek istediklerini söyledi. Akbaş, "Küresel güçler arasındaki çatışmalar ve bölgesel istikrarsızlıklar, barış ve güvenlik üzerinde olumsuz bir etki oluşturarak ülkemizin zor bir dönemden geçmesine neden olmuştur. 2023 Şubat ayında yaşanan büyük depremin oluşturduğu tahribat, ekonomimize ağır bir darbe vurmuştur. Bu durumun etkileri, özellikle 2024 yılında daha belirgin hale gelmiştir. Küresel çapta artan enflasyon, döviz kurundaki belirsizlik, finansa erişimdeki zorluklar, gelir eşitsizliği, yüksek faiz oranları ve enerji maliyetlerindeki dalgalanmalar ekonomiyi olumsuz yönde etkilemiştir. Her ne kadar 2024 yılı iş dünyasında kayıplarla anılsa da ülkemiz adına umut vadeden olumlu gelişmelere de şahit olmuştur. Son dönemde toplumsal barışın sağlanması yönünde karşılıklı çağrıların olumlu bir havada sürmesi, iş dünyası olarak bizleri memnun etmektedir. Bu sürecin kesintisiz devam etmesi ve başarıyla sonuçlanması için ülkemizin tüm bileşenlerine önemli görevler düştüğünü özellikle vurgulamak isteriz. Bu tarihi süreçte popülist söylemlerden kaçınmalarını ve üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmelerini bekliyoruz. Unutmayalım, tarih her zaman iz bırakanları yazar. Bu vesileyle, tarihi bir siyasi risk alarak barış sürecini başlatan başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederiz" diye konuştu.
Manisa Turgutlu’da kaldırım işgalleri ve seyyara yönelik denetimler arttı Turgutlu Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ile İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri periyodik olarak sürdürdüğü denetim ve kontrollerine devam ediyor. Yağışlı havaya rağmen sahada aktif olarak çalışan ekipler, yürürlükteki kanun ve mevzuatlara uymayan ilgili kişiler hakkında cezai işlem uyguladı. Turgutlu Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri ile koordineli bir şekilde kentte kaldırım işgalleri ve seyyar satıcılara yönelik denetimlerini yoğunlaştırdı. Yağışlı havaya rağmen özveriyle sahada görev yapan ekipler; düzenli bir kent yapısını ve yaya yollarının etkin kullanımını sağlamak amacıyla gerçekleştirdiği denetimlerde ilgili kanun ve mevzuat hükümleri çerçevesinde hareket etti. Denetimler sırasında kurallara aykırı durumlar tespit edilerek, gerekli cezai işlemler uygulandı. Kaldırım ve yol işgallerini önlemek için denetimlerin süreceği belirtildi. Turgutlu Belediyesi Zabıta Müdürü Hasan Kızıl, “Yayaların güvenliğini sağlamak ve olumsuz durumları engellemek için İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleriyle denetimlerimizi sürdürüyoruz. İşgal ve seyyar satıcılık gibi faaliyetlerinde yasal çerçevenin dışına çıkılması durumunda gerekli işlemleri uyguluyoruz. Hem kaldırımların hem de kamusal alanların işgaline karşı mücadelemiz kesintisiz devam edecek” dedi.