EKONOMİ - 23 Aralık 2024 Pazartesi 12:35

LC Waikiki’nin yurtdışındaki 15. Yılı

A
A
A
LC Waikiki’nin yurtdışındaki 15. Yılı

Yurtdışında mağazalaşmaya başlamalarının bu yıl 15’inci yılını kutlayan LC Waikiki, LC Waikiki’nin Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, LC Waikiki Mağazacılık Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Berna Akyüz Öğüt’le birlikte Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da bir basın toplantısı düzenledi.



Toplantının açılış konuşmasını yapan LC Waikiki Mağazacılık Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Berna Akyüz Öğüt, "Bugün altmıştan fazla ülke beş kıtada ’Made in Türkiye’ dedirtmeyi ve bu yoldaki hızımızı, sayımızı arttırmaya devam ediyoruz" dedi.



1998’de alınan Waikiki lisansı


LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, yurt dışına açılmalarının 15. yılı olduğunu belirterek, "Zeytinburnu’nda küçük bir atölyede bodrum katında ihracata yönelik fason üretime yönelik bir şirket olarak kurulduk, iki yıl sonra Waikiki’yle yollarımız kesişti. LC Waikiki’ye üretim yaparken bir taraftan da onların talepleri doğrultusunda fabrika yatırımlarına başladık. Konfeksiyon fabrikası; baskı, nakış, boyahane, örme, triko Ne talep edildiyse, ne yaptıramıyorsak o alanda yatırım yapmaya başladık. 1990 yılı geldiğimizde marka yatırımı yapmaya başlama kararı aldık. O zaman da LC Waikiki’yi bir taklit furyası vardı. Hangi yere gitsen LC Waikiki’nin taklidini görüyorsun. Ben bayramda Malatya’daki köyüme gittim; o zaman gençlerin %99’unda Waikiki tişörtü vardı, ama taklit. Sultanahmet’e gidiyorsun, tüm hanlar Waikiki’nin taklidini satıyorlar. Ve bundan Fransa, Waikiki rahatsız oldu. Biz de dedik ki gerçeği olmazsa insanlar taklide döner, sen bize Türkiye lisansını ver, biz burada markalaştıralım. Böylece taklit kendinden yok olur. Fazla üstelemediler ve bize 1990 yılında Waikiki lisansını verdiler. Ve bizim üretimin yanı sıra marka yatırım serüvenimiz böylelikle başlamış oldu" ifadelerini kullandı.



Kendi mağazasıyla yola devam kararı


1998’e geldiğinde işlerin ters gittiğini görmeye başladıklarını belirten Küçük, Amerikalı bir danışmanın “Ben üretimle markayı, perakendeyi aynı anda başarılı olan pek firma görmedim. Ya üretimde başarılı olmuşlar. Ya markada perakende başarılı olmuşlar” ifadesinin kendilerine ilham kaynağı olduğunu, 98 yılında üretimle perakendenin tamamını ayırdıklarını ve bu kararın 2001 yılında kendilerine can suyu olduğunu belirterek, " Eğer o kararı vermeseydik bizim fabrikalar bize üretim yapar durumda olacaklardı. Döviz girdisi olmayacaktı, ihracat olmayacaktı. 2001 krizinde yara aldık ama gemiyi batırmadan karaya çıkmamıza vesile oldu. 2001 krizinde yine bir karar vermemiz gerekiyordu. Bayilik kanalından vazgeçelim Artık biz kendi mağazalarımızı açmaya başlayalım. Tabii zor bir karar. Bu kararı verdiğimizde 800 bayinin 700 tanesi bizden ürün almayacak. Rakam verecek olursam 80 milyon dolarlık gelir 10-15 milyona düşecek, yapı komple değişecek yeni bir organizasyon yapısı oluşturacaksın ve farklı bir iş alanına geçmiş olacaksın. Ben biraz daha duygusalım, kardeşim Mustafa Bey, biraz daha realist. Onun realistliği bu kararı aldırttı bize ve biz bayilikten vazgeçtik. Kendi mağazalarımızı açmaya karar verdik" dedi.



Alışveriş merkezleri olmasaydı Türk perakendesi bu durumda olamazdı


2001’de mağazalaşmaya başladıklarını belirten Küçük, "Bizim karar vermemiz tam alışveriş merkezlerinin yatırımıyla denk geldi. Yani her alışveriş merkezine LC Waikiki açma şansını yakaladık. Malum neredeyse her yıl 15-20 alışveriş merkezi yapılıyor, belki daha fazla yapılıyor. Tabii cadde fiyatları makul fiyata inmeye başladı. Alışveriş merkezleri bana göre Türkiye perakendesine büyük bir katkı sağlayarak markalaşma konusunda önemli bir yol kat etti. Aksi takdirde alışveriş merkezleri yatırımı olmasaydı Türk perakendesi bugün bu durumda olamazdı, olmazdı. O zaman katlaya katlaya büyüme yapıyorduk. Yılda iki kat, üç kat büyüme yaparak gittik”



İlk mağaza Romanya’ya


Yurt dışına açılma kararları ile ilgili olarak Küçük, “2009 yılında Romanya’da bir mağaza denk geldi. İlk mağazamızı Romanya’da açarak yurt dışı serüvenimiz başladı. Ondan sonra ardı ardına Kazakistan, Irak, Fas, Balkanlar ve burada da yine Türkiye’deki tecrübemizi yurt dışında kullanarak gelişmiş ülkelere gitme yerine daha bakir ülkeleri tercih ettik. Çünkü gelişmiş ülkeler doymuştu. Bugün gitmekle beş yıl, on yıl sonra gitmenin farkı yoktu ama bizler bu bakir ülkelere gitmediğimiz takdirde yarın buralarda da iyi lokasyonlar tutulacak ve buralara girmek de zor hale gelecek diye Türkiye’nin 10-15 yıl gerisinde olan ülkeleri tercih ettik. Mısır, Fas, Balkanlar, Rusya, Gürcistan, Cezayir, Tunus vesaire. Ve o günkü verdiğimiz karar bizi şu anda globalde yirmi üç ülkede sektör lideri yaptı. Bugün 61 ülkede beş kıtada 1300 mağazayla faaliyet gösteriyoruz 2 milyon metrekare satış alanımız var" dedi.



Mağazalardaki ürünlerin menşei


Mağazalardaki ithal ve yerli ürünlerle ilgili bilgi veren Küçük, Türkiye’deki mağazalarında ithal ürünlerin yüzde 10 civarında olduğunu, Türkiye’de satıştaki ürünlerin yaklaşık yüzde 90’ının Türkiye’de üretildiğini söyledi. Yurt dışında ise bu oranın değiştiği bilgisini paylaşan Küçük, zaman zaman yüzde 50 ithal, yüzde 50 yerli olduğunu belirterek, ’Ama bu aralar yurt dışı üretimleri biraz daha artmış durumda. Bu durum döviz kurundan kaynaklı olabilir. Bizim yurt dışında yaklaşık 20-25 yıldan beri çok ciddi bir tedarik deneyimimiz var. Mısır’da, Çin’de mesela. Endonezya’da ve Myanmar’da alım yaptığımız firmalar var.’ diye konuştu.



Gelirlerinin yüzde 60’ı Türkiye’den, yüzde 40’ı yurt dışından


Küçük, gelirlerinin yüzde 60’ının Türkiye’den, yüzde 40’ının yurt dışından olduğunu ifade ederek, yurt dışının her geçen gün makası kapattığını, bu oranın 1-2 yılda yurt dışı lehine yüzde 50’ye ulaşabileceğini söyledi.


2024’te yüzde 55 büyüme 207 milyar lira ciro


LC Waikiki’nin, 2024’te yüzde 55 büyüme kaydederek 207 milyar lira ciro elde ettiği bilgisini veren Küçük, Markalı ihracat rakamını 1,2 milyar dolara yükselttiklerini 23 ülkede pazar lideri konumuna ulaştıklarını, haftada 17 milyon misafiri mağazalarında ağırladıklarını, yıl boyunca tüm dünyada 600 milyon ürünü müşterileriyle buluşturduklarını söyledi. 2025 yılında yüzde 40 büyüme hedefiyle cirosunu 290 milyar liraya çıkarmayı hedeflediklerini belirten Küçük, " 2023’ü 144 milyar TL ile kapattık. 2024’te 207 milyar TL ile büyük bir ciro yakalayacağız. 2023’te 1,1 milyar dolarlık marka ihracatımızı bu sene 1,2 milyar dolara çıkartıyoruz. Bu da yine iftihar edeceğimiz bir konu. Bu sadece bir ürün değil, aslında konsept ihraç ediyoruz. LC Waikiki geçen sene 16,3 milyar TL vergi ödemiş. Bankaları ve devlet kurumlarını çıkarttığımızda özel sektörde ilk üçte; bankayı ve devlet kurumlarını çıkarttığında en fazla vergi veren üçüncü firma. İnşallah bu sene 25 milyar TL’yi bulur. Bugün 35 bini kadın 55 bin kişiye direkt iş veriyoruz, bordromuzda 55 bin kişi var. Üretim firmalarımızı saydığımızda bize fason üretenleri de saydığımızda tedarikçilerimiz sayılırsa bu 1 milyon kişiye yaklaşıyor.



120 bin metrekare daha mağaza açarak 2 milyon 120 metrekareye ulaşacağız. 2025’te yüzde 40 büyüme hedefiyle 290 milyar TL’yi bulacağız. 1,4 milyar dolar marka ihracatı yapma hedefi koyacağız. E-ticarette yüzde 70 büyüyerek 15 milyar TL ciro yapmayı hedefledik. 2025’te dolar olarak baktığımızda 6,5 milyar dolar eşiğini geçmiş olacağız. İki yıl önce pazaryerlerinden çıktık ve kendi pazaryerimizi oluşturduk. 250’den fazla işletmeyle 400’den fazla markayla faaliyet gösteriyoruz. Oran ne derseniz yüzde 10’unu alıyoruz şu anda. LC Waikiki toplam Türkiye satışının yüzde 10’unu e-ticaretten sağlıyoruz. Diğer markalar da e-ticaretin yüzde 15’ini buldu. Yeni olan pazaryeri oluşumumuz hızlı büyüyor. O tarafta yatırımlarımız büyüyerek devam edecek. 2025’te yine, lojistik yatırımları devam edecek, Yalova’da Aksaray’da. Mağazalaşma yatırımımız devam edecek, ömrünü zaman açısında doldurmuş bazı mağazalar yenileniyor, yeni mağazalar açılıyor. Teknoloji yatırımları devam ediyor, bilişim sektöründe. 2025’te yaklaşık 5 milyar TL - 130 milyon dolar gibi yatırım öngörüyoruz" ifadelerini kullandı.



Suriye’de ortalık durulursa


Vahap Küçük Suriye’de mağaza açmayı düşünüp düşünmedikleri sorusuna "Suriye, daha yeni bir olay, biz de bekliyoruz. İnşallah kısa zamanda düzen oturur. Savaştan önce Suriye’de bizim mağazamız vardı ve orada hızlı mağazalaşma konusunda gayretlerimiz vardı, kendimiz şirket kurmuştuk. Bu aralar bize, ’Bayilik verir misiniz, franchise verir misiniz?’ diye talepler gelmeye başladı ama kendimizin iyi bildiği bir coğrafya orası, yakın bir coğrafya. Eğer düzen olursa, ortalık durulursa oraya kendimiz gideriz. Atölye kurulup kurulmayacağını da zaman gösterecek" dedi.



LC Waikiki’nin yurtdışındaki 15. Yılı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde Niğde’de Yeşil Kampüs Festivali ile gençlerin çevre farkındalığını artıyor Gençlerin çevre farkındalığına katkı sunmak amacıyla düzenlenen ’Yeşil Kampüs Festivali’ çerçevesinde, ’Çevre İçin Yollardayız, Gençlerin Yanındayız’ sloganıyla harekete geçen Çevre Tırı’nın durağı Niğde oldu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Türkiye Çevre Ajansı tarafından düzenlenen Yeşil Kampüs Festivali, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Gençlere çevre farkındalığını artırmayı hedefleyen festival çerçevesinde Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi 15 Temmuz Milli İrade Meydanı’nda konumlanan Çevre Tırında sıfır atık ve geri dönüşüm temaları ile eğlendirici ve öğretici çalışmalar yapıldı. Yeşil Kampüs Festival alanını ziyaret eden Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu, üniversitenin çevrenin korunması, sıfır atık ve döngüsel ekonomiye katkı sağlaması ile öncü üniversitelerden biri olduğunu söyledi. Rektör Uslu, "Üniversitemiz 11 sürdürülebilir eğitim dostu kampüsten bir tanesi. hem sıfır atık hem de çevre dostu kampüs uygulamalarında öncüyüz ve ülkemizin yeşil kampüslerinden bir tanesine sahibiz. Çevre Bakanlığımızın ve Çevre Ajansımızın Yeşil Kampüs Festivali’nin ilk uygulandığı üniversitelerden biriyiz. Bugün yapılan festivalde çok güzel faaliyet geçireceğiz. Üniversite olarak iç mekanlarda 6 farklı dış mekanlarda da 2 farklı ayırma yöntemiyle atıklarımızı ayırıyoruz. Bu atıklarımızı geri getirme merkezimizde işliyoruz ve geri dönüşüme kazandırıyoruz. Sağladığımız gelirle de yine öğrencilerimiz için harcamalar yapıyoruz. Bundan sonraki süreçte de geri dönüşüm otomatlarımızı da üniversitemize yerleştirerek öğrencilerimiz için daha düzgün ve daha doğal bir ortam oluşturacağız" diye konuştu. Sıfır atık, geri dönüşüm, depozito yönetim sistemi, ekosisteminin önemi ve mapa şamandıra sistemi ile çevrenin korunması ve sürdürülebilir gelecek temalarına vurgu yapan eğlendirici ve öğretici içerikler barındıran tır, 2 gün Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi kampüsünde olacak.
İstanbul DKMP’den “İBB’ye Belgrad Ormanları’nın mesai bitimine 1 saat kala tahliyesi bildirildi” iddiasına yalanlama Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) Belgrad Ormanları’nın sözleşmenin bitmesi ve uzatılmayacağı gerekçesiyle tahliye talebinin “İBB’ye mesai bitimine 1 saat kala bildirildiği” iddialarını yalanladı. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Belgrad Ormanları’nın sözleşmenin bitmesi ve uzatılmayacağı gerekçesiyle tahliye talebinin “İBB’ye mesai bitimine 1 saat kala bildirildiği” iddiasına ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü sorumluluk alanında bulunan Belgrad Ormanındaki Bentler, Neşetsuyu, Kömürcübent Tabiat Parkları ile Bahçeköy ve Kurtkemeri Giriş Kapılarının işletmeciliği 14 Haziran 2013 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına (İBB) verilmiştir. İşletme süresi 13 Ekim 2023 tarihinde dolmuştur. İdaremizin tahliye talebine karşılık, İBB tarafından açılan dava 12 Aralık2024 tarihinde lehimize sonuçlanmıştır. İBB’nin ilgili alanlardan tahliyesine ve işletmeyi tarafımıza teslim etmesine dair talep idaremizin 16 Aralık 2024 tarihli yazısı ile Sarıyer Kaymakamlığı’na bildirilmiş, Kaymakamlık tarafından da 19 Aralık 2024 tarihli yazıyla 23 Aralık 2024 tarihine kadar tahliye işlemlerini gerçekleştirmeleri için süre verilmiştir. Dolayısıyla bazı haberlerde geçen ‘20 Aralık 2024 günü mesai bitimine 1 saat kala İBB’ye bildirildiği’ şeklindeki ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır. Belgrad Ormanı içerisindeki Bentler, Neşetsuyu, Kömürcübent Tabiat Parkları ile Bahçeköy ve Kurtkemeri Giriş Kapıları bugünden itibaren DKMP tarafından işletilecektir. İhtiyaç duyulan temizlik ve güvenlik hizmetleri için tüm hazırlıklar tamamlanmıştır. Söz konusu durumun, Belgrad Ormanı’nın Milli Park olarak ilan edilmesi süreciyle herhangi bir ilişkisi bulunmamaktadır. Belgrad Ormanı’na ziyaretçi girişi açık olup, ziyaretçi girişinin engellediği yönündeki haberler gerçeği yansıtmamaktadır” ifadelerine yer verildi.
Gaziantep Doğan: “Nizip’in tarihi ürünlerini Türkiye’ye tanıtacak” Nizip Belediye Başkanı Ali Doğan, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ile gerçekleştirdiği görüşme sonucunda, önemli bir işbirliği protokolü konusunda anlaşmaya vardıklarını açıkladı. Bu protokol sayesinde, Nizip’in eşsiz ve tarihi ürünleri olan Nizip zeytinyağı, Nizip sabunu ve Nizip nanesi, İstanbul’daki Şişli Belediyesi Kent Marketleri’nde yer alacak ve İstanbul halkının beğenisine sunulacak. Başkan Ali Doğan, protokol ile ilgili yaptığı açıklamada, “Nizip’imizin tarihi ve kültürel mirasını İstanbul’a taşımaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Şişli Belediyesi ile kurduğumuz bu işbirliği, sadece ilçemizi tanıtmakla kalmayacak, aynı zamanda Nizipli üreticilerimize yeni pazarlar onların ekonomilerine katkı sağlayacak. Bu, Nizip için büyük bir fırsat ve aynı zamanda İstanbul’da yaşayan tüm hemşerilerimize Nizip’in kaliteli ve geleneksel ürünlerini sunma imkanı verecek” dedi. Protokolün sadece ekonomik değil, aynı zamanda kültürel bir köprü kuracağını belirten Doğan, "Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah Şahan’a, Nizip için gösterdiği samimiyet ve nazik ev sahipliği için teşekkür ederim. Bu işbirliği, sadece iki ilçemiz arasında bir bağ kurmakla kalmayacak, aynı zamanda İstanbul’da yaşayan vatandaşlarımıza Nizip’in en değerli ürünlerini tanıtma fırsatı sunacak” şeklinde konuştu. Şişli Belediyesi Kent Marketlerinde, Nizip’in tarihi ve kültürel zenginliklerinin bir parçası olan bu ürünlerin satılması, hem Nizip hem de İstanbul için önemli bir kazanım olarak değerlendiriliyor.