ASAYİŞ - 09 Ocak 2025 Perşembe 02:42

Küçükçekmece’de motosikletli gence silahlı saldırı: 1 ağır yaralı

A
A
A
Küçükçekmece’de motosikletli gence silahlı saldırı: 1 ağır yaralı

İstanbul Küçükçekmece’de, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce motosikletle giden gence silahlı saldırı düzenlendi. Genç ağır yaralanırken, seken kurşunlar 3 araca ve 1 eve isabet etti. Polis olayla ilgili çalışma başlattı.


Olay, 9 Ocak Perşembe günü gece saat 00.00 sıralarında Küçükçekmece Cumhuriyet Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, motosikleti ile eve giden Ozan G.’ye kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce uzun namlulu silahla saldırı düzenlendi. Kurşun yağmuruna tutulan genç, motosikletle eve kadar gitti. Saldırgan veya saldırganlar ise olay yerinden kaçarak uzaklaştı. 8 el ateş edilen saldırıda kurşunlar park halindeki 3 araca ve bir eve isabet etti.


Kurşunların sırtına isabet ettiği Ozan G., ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Hastanede ameliyata alınan gencin hayati tehlikesi olduğu öğrenildi.


Olay yerine gelen polis ekipleri araçlarda ve kurşunların isabet ettiği evde inceleme yaptı. Yapılan incelemenin ardından Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler, saldırgan veya saldırganların yakalanması için geniş çaplı çalışma başlattı.


Aracına kurşun isabet eden Adem Tarım olayla ilgili olarak, "Bizler sesleri duyduk, uyandık, baktık. Araçlar kurşunlanmış. Tahmini birkaç tane var, bir de yaralanma var. Duyduğuma göre motorla gelmişler. Mahalledeki araçlara isabet var. Açık hedef olarak henüz bilmiyorum" diye belirtti.


Olayla ilgili yapılan inceleme sürüyor.



Küçükçekmece’de motosikletli gence silahlı saldırı: 1 ağır yaralı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Sağlıkçılar masa tenisinde buluştu Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mahmutlar Semt Polikliniği sağlık çalışanları, iş motivasyonunu artırmak ve dayanışma bilincini geliştirmek maksadıyla ailelerinin de yer aldığı bir masa tenisi turnuvası düzenledi. Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde hizmet veren Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Ünitesi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Kenan Taştan turnuva hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Taştan, "Bu yıl ilkini düzenlediğimiz organizasyonumuzda 12 kişi yer almıştır. Turnuvaya sadece GETAT Ünitemizde çalışan sağlık personellerimiz ve yakınları katıldı. Amacımız ise çalışan sağlık çalışanlarının birbirleri ile olan iletişim kalitesini ve muhabbetini arttırmak, iş motivasyonlarını yükseltmek ve bu durumunun hasta memnuniyetine yansımadır. Hastanemizdeki başarılı sağlık hizmetlerinin arkasında yer alan, emek veren personelimiz arasındaki dayanışma ve ekip ruhunun sürekli kılınması için faaliyetlerimiz devam edecektir. Turnuvada dereceye giren hastane çalışanlarımızı da başarılarından dolayı kutluyorum” dedi. Başhekim Doç. Dr. Yılmaz Güler, bu tür organizasyonlara hastane yönetimi olarak destek verdiklerini çalışanlar arasındaki moral ve motivasyonla da örnek olduğunu açıkladı. 12 kişinin katıldığı turnuvanın kazanı ise Recep Erduran oldu. Turnuvanın sonunda katılım gösteren ve dereceye girenlere plaketleri taktim edildi. İlki düzenlenen turnuvanın 1.’si Recep Erduran, 2.’si Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kenan Taştan, 3.’si ise Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Deniz Bulut oldu.
Trabzon Doğu Karadeniz Bölgesi’nde sel, heyelan ve taşkın riskleri azaltılıyor Doğu Karadeniz’de yaşanan sel, taşkın ve heyelan zararlarının azaltılması amacıyla Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından Trabzon, Bayburt, Giresun, Gümüşhane ve Rize illerinde 2024 yılında 75 taşkın kontrol inşaatı tamamlanarak 106 yerleşim yeri ve 730 dekar arazide taşkın riskleri azaltıldı. Sel, taşkın ve heyelanlarla sık sık karşı karşıya kalan Doğu Karadeniz Bölgesi’nde DSİ 22. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar ile afet riski azaltılmaya çalışılıyor. 2024 yılında 7,5 milyar TL’lik yatırım yapıldığı Trabzon, Bayburt, Giresun, Gümüşhane ve Rize illerinde yapılan çalışmalar ile ilgili bilgiler veren DSİ 22. Bölge Müdürü Fatih Kişi, 2024 yılında tamamlanan projelerle 527 bin dekar araziyi su ile buluşturduklarını söyledi. Bayburt, Giresun ve Gümüşhane’de 5 tane göletin inşasının tamamladığını kaydeden Kişi, “Doğu Karadeniz’in bu zorlu coğrafyasında sorumlu olduğumuz bu illerimize 2024 yılında toplamda 7,5 milyar TL’lik yatırım yaptık. Bölge genelinden başlayacak olursak, Bayburt ilimizde Uluçayır ve Pınargözü Göletlerini, Giresun ilimizde Çalgan Göleti’ni, Gümüşhane ilimizde ise Bahçeli ve Aktutan Göletlerini tamamladık. 2024 yılında 25 bin 440 dekar zirai tarım arazisini daha sulamaya açarak, toplamda 527 bin dekar araziyi su ile buluşturmuş olduk” dedi. 125 taşkın erken uyarı istasyonu işletmeye alındı 2024 yılında bölge genelinde 75 taşkın kontrol inşaatının tamamlandığını kaydeden Kişi, "Taşkın bölgesi olmamız sebebiyle zaman zaman mevsim ortalamaların üzerinde aşırı yağışlar almaktayız. Bu yağışların neticesinde suyu kontrol etmenin çok güç olduğu bu coğrafyada taşkınlarla mücadele konusunda önemli yatırımlar yapmaktayız. Bu minvalde 2024 yılında bölge genelinde 75 taşkın kontrol inşaatımızı tamamladık ve böylelikle 106 yerleşim yeri ve 730 dekar arazide taşkın risklerini azaltmış olduk. Taşkınlarla mücadele konusunda bölge illerimizde uyguladığımız yenilikçi yapılarımızla da örnek olmaya devam ediyoruz. Trabzon, Rize ve Giresun gibi aşırı yağış alan illerimizde inşa ettiğimiz sel tırmıkları, geçirgen tersip bentleri, moloz bariyerleri ve sel kapanları başarıyla çalışarak, taşkın hasarlarının en aza indirilmesi konusunda bizlere önemli avantajlar sağlamaktadır. Taşkınlarla mücadele sadece duvar yapmaktan ibaret değildir. Biz bu gerçekten yola çıkarak bölge illerimizde taşkın erken uyarı istasyonları kurduk. Geldiğimiz noktada Trabzon’da 34 Rize’de 35, Giresun’da 49, Gümüşhane’de 5 ve Bayburt’ta 2 olmak üzere, toplamda 125 istasyonumuzu işletmeye aldık. Bu sistemlerimizle birlikte aşırı yağışlar sonrası derelerimizdeki ani su yükselmeleri, sistemimizdeki radar sensörler vasıtasıyla ilgili birimlerimize SMS yoluyla geliyor. Sistemin üzerindeki gece görüşlü kameralar sayesinde ise anlık görüntüler alınıyor ve riskli bir durum varsa yerleşim yerindeki yerel yöneticilere, vatandaşlara burada tehlike olduğu SMS yoluyla ve diğer duyuru sistemleriyle bildiriliyor” şeklinde konuştu. “Trabzon ilimizde inşa edilen bu köprülerin toplam uzunluğu 2 bin 544 metreyi bulmaktadır” Trabzon’da inşa edilen köprülerin toplam uzunluğunun Trabzon havaalanı pistine eşdeğer olduğunu kaydeden Kişi, "Trabzon ilimizde geçmiş yıllarda önemli taşkın tecrübeleri yaşamız bir ilimiz. Yaşanan bu acı afetlerinin tekrarlanmaması için Trabzon ilimizde 2024 yılında 2 milyar 251 milyon TL tutarında bir yatırım yaparak, merkez ve ilçelerde toplam 28 adet taşkın kontrol tesisimizi tamamladık. İnşa ettiğimiz bu tesislerimizle de 44 meskunmahalde taşkın risklerini azaltmış olduk. Yağmuru taştığı yerde değil, düştüğü yerde tutmak amacıyla Trabzon ilimizin yukarı havzaların da önemli yatırımlar yapmaktayız. Tersip bentleri ve sel kapanı yatırımlarımızla taşkın suyunu kontrol altına almaya ve yerleşim yerlerine zarar vermesinin önüne geçmeye gayret ediyoruz. Trabzon başta olmak üzere Bölge sorumluluk alanımızda bulunan diğer illerimizde inşa ettiğimiz taşkın kontrol inşaatlarının muhtevaları içerisinde çok sayıda araç ve yaya köprüsü de inşa etmekteyiz. İnşa edildikleri yere ayrı bir güzellik katan, estetik ve emniyetli köprülerimiz, kesit itibari ile taşkınlarla mücadele konusunda önemli avantajlar sağlarken, çoğunlukla kemer köprü şekilde inşa edilmeleri yönüyle de vatandaşlarımızın takdirini topluyor. DSİ tarafından vatandaşlarımızın ve dolayısıyla yerel yönetimlerin talepleri doğrultusunda Trabzon ilimizde son 2 yılda 30 adedi yaya, 182 adedi ise araç olmak üzere toplamda 212 adet köprü inşa ettik. Trabzon ilimizde inşa edilen bu köprülerin toplam uzunluğu 2 bin 544 metreyi bulmaktadır. Bu da neredeyse Trabzon havaalanı pistine eşdeğerdir. Bu inşaatlarımızda toplamda yaklaşık 40 bin metreküp beton ve 4 bin ton demir kullanılırken, bu malzemelerle de orta ölçekli bir futbol stadyumu inşa edilebilmektedir. Atalarımızın da dediği gibi suyun şakası olmaz. DSİ olarak her ne kadar taşkınlarla mücadele de çok önemli yatırımlara imza atmış olsak bile, bu mücadele de insan faktörü de önemli bir yer tutuyor. Derelerin akışını bozan her türlü olumsuzluklar, bize içerisinde acı dolu hikayeleri barındıran bir taşkın afeti olarak geri dönüyor. Bu nedenle DSİ ailesi olarak taşkın bilincini çok önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.
Ankara MHP’li Yalçın’dan Dervişoğlu ve Özdağ’a yanıt Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a eleştirilerde bulunarak, "MHP camiası olarak vaktiyle saflarımızda yer alıp doku uyuşmazlığı, aidiyet hissi yokluğu, mensubiyet şuuru mahrumiyeti, ahlak düşkünlüğü ve muhtelif çıkar hesapları gibi saiklerle aramızdan ayrılarak farklı partilerde siyasete soyunan tatlı su milliyetçilerinin perişanlık ve derbederliklerini dehşet ve ibretle izlemekteyiz" dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yönelik eleştirilerine cevap verdi. Yalçın, "MHP camiası olarak vaktiyle saflarımızda yer alıp doku uyuşmazlığı, aidiyet hissi yokluğu, mensubiyet şuuru mahrumiyeti, ahlak düşkünlüğü ve muhtelif çıkar hesapları gibi saiklerle aramızdan ayrılarak farklı partilerde siyasete soyunan tatlı su milliyetçilerinin perişanlık ve derbederliklerini dehşet ve ibretle izlemekteyiz" dedi. Bahçeli’nin başlattığı terörsüz Türkiye hamlesinin millet ve devlet nezdinde karşılık bulduğunu, bundan rahatsız olanların ise bol bol gürültü yaptığını söyleyen Yalçın, “Son günlerde MHP aleyhtarlığı ve hazımsızlığı kervanının başını ’ümitsiz vaka’ Özdağ ile Müsait Dervişoğlu çekmektedir. Bu ikisinin çıkardıkları avaza, yaydıkları kuru gürültüye bakmayınız. Bunların çığlıkları, aslında nefessiz kalmış iki kara vicdanın boğaz hırıltılarından ibarettir. Özdağ da, Dervişoğlu da ateş olsalar cürümleri kadar yer yakarlar. Onların sözleri bizim için birer kıvılcım, birer küçük çıngı bile değildir. Hele partisi sele giderken namert köprüsünde balık avlamaya çalışan Dervişoğlu, değil balık, solucan bile yakalayamaz. Partisindeki çözülmeyi durdurmak için sağa sola efelenmesinin hiç faydası yoktur. Müsait Dervişoğlu ne kendisini ne de dağılma sürecine giren partisini kurtarabilecektir. Dervişoğlu, anut, haşin ve uyumsuz biridir. Tabiatı ve seciyesi siyaset yapmaya pek müsait değildir. Müsait Dervişoğlu, MHP ile yetinmeyip hızını alamayarak Ülkü Ocakları’nın ismetine dadanmaya, Ocaklı Ülkücülere tasalluta cüret etmektedir" ifadelerini kullandı. "Kurt düze inince mahallenin küskün itleri kardeş olurmuş" Yalçın, sözlerine şöyle devam etti: "Sayın Genel Başkanımızın ’terörsüz Türkiye’ için gösterdiği gayretler, millet ve devlet nezdinde karşılık bulmuştur. Kamuoyunda çok büyük destek görmüştür, alkışlanmıştır. Demek ki taş gediğine konulmuştur. MHP’nin milletin gönlündeki mümtaz yeri daha bir perçinlenmiş ve partimizin saygınlığı yükselmiştir. MHP’nin isabetli ve tutarlı politikalarının sonuç vermeye başlaması, adı geçenleri kudurtmuştur. Huşunetleri, küfürbazlıkları, düzenbazlıkları bundandır. Bunlar rol çalamadıkları, etkin olamadıkları için hırçındır. MHP’nin gölgesinde ve gündemin gerisinde kalıp nal topladıkları için öfkelidir. Oysa atalarımız, ‘Öfkeyle kalkan zararla oturur’ demiştir. Bunlar, sergiledikleri hazımsızlık, huşunet yüzünden sürekli ayak altında kalmaya, masa altına süpürülmeye mahkumdur. Eski MHP atıkları, şimdi altılı masa artığı olmuştur. Zaten parçalanmış olan siyasi prestijleri büsbütün yırtılmıştır. Yırtık dikiş tutmayacaktır. Bahsettiğimiz isimler ve partileri birbirleriyle de kavgalıdır. Ancak şimdi MHP aleyhtarlığında ittifak etmektedirler. Siyasi rant uğruna birbirini yiyen, birbirinin izine kurşun sıkan bu fikir, inanç ve bağlılık yoksunları, MHP’ye karşı birleşmiştir. Teşbihte hata olmaz, kurt düze inince mahallenin küskün itleri kardeş olurmuş. Siyasi çıkar uğruna Türk milliyetçiliği davasına zarar verenleri tarih de, millet de affetmez. Türk milliyetçiliği davasının bütün siyaset gemilerinin dümeni MHP’dedir. Dümeni dinlemeyen gemi şapa oturur. Lakin siyasi ihtirastan gözleri kör olanlara gerçeği göstermek, okyanusta devasa dalgalarla boğuşmaktan zordur."