KÜLTÜR SANAT - 21 Eylül 2024 Cumartesi 10:23

Küçükçekmece’de Kitap Günleri’ne geri sayım başladı

A
A
A
Küçükçekmece’de Kitap Günleri’ne geri sayım başladı

Küçükçekmece Belediyesi, kitapseverleri 9 gün boyunca okumanın büyülü dünyasında yolculuğa çıkarmaya hazırlanıyor. 28 Eylül-6 Ekim tarihleri arasında Sefaköy Atatürk Parkı ev sahipliğinde gerçekleştirilecek ‘2. Küçükçekmece Kitap Günleri’, binlerce okuru, Türkiye’nin önemli kalemleriyle bir araya getirecek.


Yayıncılar Kooperatifi (YAYKOOP) iş birliğiyle gerçekleştirilecek Kitap Günleri, “Küçükçekmece’de Kitap, Kitapta Hayat Var” sloganıyla düzenlenecek. Onur konuğu Toplumbilimci, Akademisyen Emre Kongar’ın açılış oturumuyla başlayacak Küçükçekmece Kitap Günleri, 50’ye yakın yazarı ağırlayacak.



"Kültür ve edebiyatın birleştirici gücünü bir kez daha deneyimleyeceğiz"


Kültür-sanat ve edebiyatın birleştirici gücünü Küçükçekmece’de bir kez daha deneyimleyecekleri için heyecanlı olduklarını ifade eden Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, “Yerel yöneticiler olarak biliyoruz ki bir kentin gelişmesi için yaptığımız yollar, kaldırımlar yeterli değildir. Aslolan; bilim, kültür, sanat ve edebiyatı kentliyle buluşması gereken zamanlarda, onlarla buluşturuyorsak o kentin gelişmesine güçlenmesine katkı sunuyoruz demektir. Kitap tutkunlarını edebiyat dünyasının usta isimleriyle buluşturacağımız Kitap Günleri’nin ikincisini düzenlemenin heyecanını paylaşırken, ilçemizde kültürel zenginliğimizi büyütmenin de mutluluğunu yaşıyoruz. Burada 9 gün boyunca birbirinden değerli yazarlar, fikir insanları ve yayınevleri ile buluşma şansına sahip olacağız. Tüm kitapseverleri, Sefaköy Atatürk Parkı’nda gerçekleştireceğimiz Kitap Günleri’ne bekliyoruz” diye konuştu.



50’ye yakın yazar, okuyucusuyla buluşacak


Alanında usta isimlerin okuyucuyla buluşacağı Kitap Günleri’ne bu yıl; İlber Ortaylı, Emre Kongar, Merdan Yanardağ, Serhan Kansu, Murat Menteş, Veli Ağbaba, Tansu Özcan, Serhan Asker, Barış İnce, Adnan Özyalçıner, Şeyhmus Diken, Mehmet Erte, Betül Kanbolat, Zülal Kalkandelen gibi yazarlar konuk olacak. Ayrıca fuara genç yazarlar, akademisyenler, kültür ve sanat dünyasının önemli isimleri de katılacak.



Yüzbinlerce kitap, onlarca seçkin yayınevi yer alacak


7’den 70’e her yaş için uygun söyleşi ve atölyelerin gerçekleştirileceği Kitap Günleri’nde çocuklar için animasyon ve oyunlar üzerine atölyeler de düzenlenecek. Yüzbinlerce kitap, onlarca seçkin yayınevi, sevilen yazarların söyleşileri ve imza günlerinin yer alacağı Küçükçekmece Kitap Günleri’nde, kitap meraklıları, sevdikleri kitapları indirimli alma imkânı da bulacak. Küçükçekmece Kitap Günleri, 9 gün boyunca 10.00- 21.00 saatleri arasında ziyaretçilerine açık olacak.



Etkinlik Programı


28 Eylül Cumartesi


15.00 Onur Konuğu-Emre Kongar


17.00 Kazım Öz


18.00 Zeynep Altıok ve Eren Aysan



29 Eylül Pazar


14.00 Türkan Elçi/ Şeyhmus Diken/ Ahmet Özer


16.00 Merdan Yanardağ


18.00 Mehmet Erte, Arzu Uçar, Murat Özyaşar, Mevsim Yenice



30 Eylül Pazartesi


11.00-12.00 Serhan Kansu


12.30 İnci Kıraç


15.00 Doç. Dr. Ayşegül Akaydın Aydın ve Doç. Dr. Nur Emine Koç


18.00 Erdoğan Aydın, Faik Bulut



1 Ekim Salı


11.00-12.00 Kezban Küçük


16.00 Kurtul Gülenç, Cem Kirazoğlu, Arzu İbişi Temelli, Ferda Yıldırım


17.30 İsmail Arı- Filiz Gazi



2 Ekim Çarşamba


11.00 -11.30 Hafize Çınar Güner


11.45-12.30 Deniz Ozan Coşkun


15.00 Serhan Asker


18.00 Parla Onuk, İzzettin Önder, Ozan Gündoğdu



3 Ekim Perşembe


11.00-11.30 Betül Kanbolat


11.45-12.30 Gökçe Gökçeer ile Çocuk Atölyesi


13.00 Kaan Biçici, Olgun Dursun, Moderatör: Sedef Akçay


14.30 Doç. Dr. Selim Süar ve Öğr. Gör. Okaner Okan


17.30 Murat Menteş


18.30 Veli Ağbaba- Tansu Özcan



4 Ekim Cuma


11.00-12.00 Zeynep Hakgüder Yılmaz


13.00 Halil İbrahim Özcan


17.00 Aylin Balboa, Barış İnce, Ayşen Şahin


18.30 Zülal Kalkandelen



5 Ekim Cumartesi


15.00 Cem Say


16.30 R. İhsan Eliaçık


18.00 İlber Ortaylı



6 Ekim Pazar


12.30 Salim Koçak


13.30 Elfin Tataroğlu


15.00 Latife Tekin


17.00 Adnan Özyalçıner, C. Hakkı Zariç, Güney Özkılınç


Moderatör: Kübra Yeter


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde Yeni Destek Modeli üretim planlamasına uyan çiftçiler daha fazla destek alacak Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bitkisel üretimde yeni destekleme modeli ile Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı tüm üreticiler destek alacak. İlk defa üretim döneminden önce açıklanan yeni destek modeli ile ilgili açıklama yapan Niğde Tarım ve Orman İl Müdürü Asım Baş, sisteme uyum sağlayan üreticilerin mazot ve gübre desteğinin yüzde yüzünün karşılanmış olacağını söyledi. Baş, "Yıllardır savunduğumuz yeni bir modele geçtik. Üreticiler, üretim miktarı ve pazarlama açısından yıllardır dile getirilen bir konu bakanlığımız tarafından çözüldü. Yeni destekleme modelimizi üç aşamada planlayabiliriz. Temel destek, planlama desteği ve üretimi geliştirme desteği olmak üzere üç farklı aşamadan oluşuyor. ÇKS’ye kayıt yaptıran herkes temel desteklerden yararlanacak. Desteklemelerin kaldırıldığına dair farklı söylentiler var ama temel destek adı altında ÇKS’ye kayıtlı olan herkes o temel desteği alacak" dedi. "Üretim planlamasına uyan daha fazla destek alacak" Yeni destek modelinde havza bazlı üretim planlamasına uyan üreticilerin, destek katsayılarından yararlanacağını söyleyen Asım Baş, stratejik ürün üretenlerin ilave üçüncü desteği alacağını belirterek, "Yeni destek modelinin temelinde su var. Su kısıntısı olan yerlerde havza bazlı üretimde belirlenen stratejik ürünleri üreten, plana uyan üreticiler ilave üçüncü desteği almış olacak. Bu modelin en önemli ayrıntılarından bir tanesi de ilk defa üretim döneminden önce ve 3 yıllık planlandı. Katsayı modeli de ilk defa geldi. Tüm bu planlamalara uyum sağlayan üreticilerimizin mazot ve gübre desteğinin yüzde yüzü karşılanmış oluyor. Suyu daha az tüketen ürünler, ülkemizin ihtiyacı olan stratejik ürünler ağırlıklı olmak üzere su kısıntısı olan havzalarda, kıraç şartlarda yetiştirilebilecek ürünlere ihtiyacımız olacak. İlimizde arpa, buğday, nohut, fasulye, patates, kuru soğan ve yem bitkileri havza bazlı üretim planlamasına dahil edilen ürünler" diye konuştu. "Su kaynaklarını dikkatli kullanmak zorundayız" Yeni destek modelinin temelinde su kaynaklarının doğru ve etkin kullanılması olduğuna değinen suyun hayatın devamı için en önemli ihtiyacı olduğunu söyleyerek, "Hem evdeki tüketimimizde hem bitkisel üretimimiz hem de sanayide nerede ve hangi alanda olursa olsun dikkatli su kaynaklarımızı doğru ve dikkatli kullanmak zorundayız" dedi.
İstanbul Akdeniz diyeti Alzheimer’a karşı doğal kalkan sağlıyor Dünya Alzheimer Günü’nde açıklama yapan Diyetisyen Fatoş Nadiroğlu, Akdeniz diyetinin Alzheimer’a karşı doğal kalkan sağladığını söyledi. Günümüzde en sık görülen demans hastalıklarından biri olan Alzheimer; düşünce, hafıza ve davranış fonksiyonlarında azalmaya neden olmasıyla biliniyor. Beyin hücrelerinin ölmesiyle başlayıp, hafif unutkanlıktan günlük yaşamı zorlaştıran ciddi semptomlara kadar ilerleyen hastalığın kesin bir tedavisi ise bulunmuyor. Ancak günlük yaşantıya dahil edilebilecek pek çok alışkanlık Alzheimer riskini azaltabilir. Akdeniz diyeti de bu alışkanlıklardan biri. Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Uzman Diyetisyeni Fatoş Nadiroğlu, “Dünya Alzheimer Günü”nde yaptığı açıklama ile Akdeniz diyetinin Alzheimer hastalığının önlenmesinde ve ilerlemesinin yavaşlatılmasında önemli bir rol oynadığına dikkat çekti. Alzheimer’ın ortaya çıkmasında genetik ve çevresel faktörlerin yanı sıra sosyal ve psikolojik etmenlerin ve yaşam tarzının etkili olduğunu belirten Uzm. Dyt. Nadiroğlu, “Doymuş yağ asitleri, aşırı alkol, sigara tüketimi ve yüksek kalorili diyetler, Alzheimer riskini artıran faktörler arasında yer alıyor. Ancak Akdeniz diyeti, hastalığın risk faktörlerini azaltmada ve hastalığa karşı koruyucu etkisi ile öne çıkıyor” dedi. Akdeniz diyeti ile Alzheimer’a karşı güçlü koruma Akdeniz diyetinin Alzheimer hastalığının seyrinde yavaşlama sağladığını vurgulayan Uzm. Dyt. Nadiroğlu, bu beslenme modelinin içeriğine dikkat çekti. Meyve, sebze, tam tahıllar, kuru baklagiller gibi bitkisel kaynaklar, zeytinyağı, omega-3 yağ asidi kaynağı olan balık, ceviz, fındık gibi yağlı tohumlar, fermente süt ürünleri ve beyaz et ağırlıklı beslenmenin Akdeniz diyetinin temel unsurlarını oluşturduğunu söyleyen Uzm. Dyt. Nadiroğlu, “Araştırmalar bu gıdalara dayalı bir beslenme modelinin Alzheimer’ın önlenmesinde etkili olduğunu gösteriyor” ifadesini kullandı. İleri evre Alzheimer hastalarında beslenme nasıl planlanmalı? Alzheimer’ın ilerleyen evrelerinde hastaların konuşma ve günlük işlerini yerine getirme gibi becerilerinde zorluklar yaşandığını hatırlatan Uzm. Dyt. Nadiroğlu, hasta yakınlarının beslenme sürecinde dikkat etmesi gereken unsurlara değindi. “Yemeklerin sade ve dikkat dağıtmayan, desensiz tabaklarda servis edilmesi önemlidir. Ayrıca, yemek sırasında televizyon ya da tablet gibi cihazların açık olmaması gerekir” dedi. Hastanın, besinleri olarak yuttuğundan emin olunması gerektiğini Uzm. Dyt. Nadiroğlu, yiyeceklerin sıcaklıklarının kontrol edilmesi ve zor çiğnenen besinlerin küçük parçalara ayrılarak ya da püre haline getirilerek sunulması gerektiğini söyledi. Hastalığın ilerlemesiyle tat alma, açlık ve susama gibi duyuların zayıflayabileceğini de ifade eden Uzm. Dyt. Nadiroğlu, bu durumda malnütrisyon ve kas güçsüzlüğünün ortaya çıkabileceğini belirtti. Tedavi sürecinde doktor, diyetisyen ve fizyoterapist gibi sağlık profesyonelleri ile multidisipliner bir yaklaşımın izlenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Van Rektör Şevli’den Urartucayı okuyup yazan Kuşman’a ziyaret Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Çavuştepe’de gerçekleştirilen kazı alanında Urartucayı okuyup yazabilen Mehmet Kuşman’ı ziyaret etti. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Çavuştepe’de gerçekleştirilen kazı alanında yaptığı incelemeler esnasında dünyada Urartuca’yı okuyup yazabilen 12 kişiden biri olarak addedilen Mehmet Kuşman’ı ziyaret ederek kendisiyle samimi bir sohbet gerçekleştirdi. Burada bir açıklamada bulunan Rektör Prof. Dr. Hamdullah Şevli, “Üniversitemizin arkeoloji bölümünün kazı alanını ziyaret ederken, Urartuca’yı okuyabilen ender kişilerden biri olan Mehmet Kuşman amcamızla bir araya geldik. Kendisinin bu kadim dili kendi çabasıyla öğrenmiş olması büyük bir başarıdır. 1961’den 1986’ya kadar, Prof. Dr. Afif Erzen’in Gürpınar Çavuştepe’de yürüttüğü kazılarda gösterdiği özveri ve katkıları takdirle karşılıyoruz. Mehmet Kuşmanın, tarihimizin ve kültürel mirasımızın korunmasında oynadığı rol, hepimiz için büyük bir ilham kaynağı” dedi. Mehmet Kuşman’ın burada yıllarca sadece bekçilik yapmakla kalmayıp gönüllü olarak bölgeyi koruduğunu ve sahip çıktığını vurgulayan Şevli, “Mehmet Kuşman amcamız, hem gelen misafirlerle ve turistlerle ilgileniyor hem de kazı evindeki ekibe destek sağlıyor. Ama asıl etkileyici olan, onun Urartuca diline duyduğu merak ve bu dili kendi çabasıyla öğrenmiş olmasıdır. Sabırla Urartuca yazıtlarını çözmesi ve bu çalışmaları turistlere yönelik eserlere dönüştürmesi büyük bir başarıdır. Kendisini gönülden tebrik ediyor, uzun ve sağlıklı bir ömür diliyoruz” ifadelerini kullandı. Mehmet Kuşman’ın yıllar boyunca Urartuca bilgisi ve Çavuştepe’deki görevlerinin basının da dikkatini çektiğini ve ona yoğun ilgi gösterildiğine dikkat çeken Rektör Şevli, “Çavuştepe; Arkeoloji Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu’nun önderliğinde ve geçmişten günümüze, Prof. Dr. Afif Erzen’den bugüne kadar birçok bilim insanının yürüttüğü arkeolojik çalışmalarla tarihe ışık tutan çok kıymetli bir alandır. Mehmet Kuşman’ın, bu bölgeye gönülden sahip çıkarak Urartuca’yı kendi kendine öğrenmesi ve bölgenin turizm açısından tanıtımına katkı sağlaması ise en az bilimsel çalışmalar kadar değerlidir. İnsanlar artık sadece Mehmet amcayı tanımak için bile buraya geliyor” diye konuştu. Çavuştepe’de yapılan kazı çalışmalarının Van Valiliğinin destekleriyle daha da ileriye taşındığını vurgulayarak orada çok güzel bir kazı evi inşa edilmekte olduğunu belirten Şevli, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çavuştepe’yi hem turistik hem de arkeolojik açıdan daha iyi bir noktaya getireceğiz. Arkeoloji Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu’nun liderliğinde yürütülen kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle uluslararası medyada da büyük yankı buluyor. Hocalarımızın ‘Science’ dergisinde yayımlanan makalesi de bunun önemli bir kanıtı. Van’da, özellikle Çavuştepe ve Van Kalesi’nde gerçekleştirilen kazılar, arkeoloji dünyasında büyük ilgiyle takip ediliyor. Üniversitemiz, güçlü Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümleriyle bu alanda öncü bir konumda. Ayrıca Arkeoloji Bölümümüzde lisans ve lisansüstü programlarda Urartuca ders olarak okutuluyor ve şu an 6 öğrencimiz bu kadim dili okuyup yazabiliyor.” Rektör Şevli ve Arkeoloji Bölüm Başkanı aynı zamanda Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu’na, askerlik dönüşünde Prof. Dr. Afif Erzen ve Prof. Dr. Taner Tarhan ile tanıştığını, Çavuştepe’de kazıların ilk yılında bir kitabenin keşfedildiğini anlatan Mehmet Kuşman ise, Van Kalesi’nden, İran’dan ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden getirilen yazıtlarla Urartuca alfabesinin üç yıl süren titiz bir çalışmayla tamamlandığını dile getirdi. Prof. Dr. Taner Tarhan ile yaptığı bir sohbette, bu kitabeleri çözmenin zorluğunu konuştuğunu belirterek bu kadim dilin 54 harften oluştuğunu paylaşan Kuşman, konuşmasının ardından Rektör Şevli ve beraberindeki heyete Urartuca dilinde bazı belgeler okudu.