EKONOMİ - 15 Ocak 2025 Çarşamba 13:12

Her üç çalışandan biri yan hak olarak özel sağlık sigortası istiyor

A
A
A
Her üç çalışandan biri yan hak olarak özel sağlık sigortası istiyor

‘2024 Türkiye İnsan Kaynakları Raporu’ yayımlandı. Şirket yöneticileri ve İK profesyonelleri başta olmak üzere bin kişinin katılımıyla hazırlanan raporun sonuçları, her üç çalışandan birinin yan hak olarak sağlık sigortası, her dört çalışandan birinin ise yol-fatura desteği talep ettiğini ortaya koydu.



İnsan kaynakları ve personel yönetim platformu Kolay İK, Türkiye’deki şirketlerin İK süreçlerindeki eğilimini analiz edip trendleri ortaya koymak üzere bir rapor hazırladı. ‘2024 Türkiye İnsan Kaynakları Raporu’ için düzenlenen araştırmaya şirket yöneticileri ve İK alanında çalışan toplam bin profesyonel katıldı. Şirketlerin İK uygulamalarını analiz eden ilk ve tek rapor olan çalışmada; ‘işe alım operasyonları’, ‘personel yönetimi’, ‘performans, çalışan iletişimi ve bağlılık’, ‘bordro, puantaj ve mevzuat’ ile ‘maaş, yan haklar ve çeşitlilik’ konuları değerlendirildi.



Her yılın ilk ayında şirketlerin öncelikli gündemlerinden biri olan maaş zammının nasıl belirlendiği, platformun araştırmasında ortaya çıktı. Katılımcıların birden fazla kriteri işaretleyerek verdiği yanıtlara göre şirketlerin yüzde 74,9’u şirket bütçesini, 70,8’i asgari ücret zammını, yüzde 69’u ise performansı dikkate aldı. Her iki şirketten biri maaşları belirlemeden önce pazar araştırması yaparken yaklaşık üç şirketten biri ise çalışan taleplerini değerlendirdi. Danışmanlık alma oranı ise yüzde 3,3’te kaldı.



Yan haklarda çalışanların öncelikleri gözetildi


Maaşın ardından çalışanların en fazla önemsediği konulardan biri olan yan haklarda ise 2024 yılında yüzde 34,4 ile sağlık sigortası talebi ilk sırada yer aldı. Bunu yüzde 25,8 ile yol-fatura desteği, yüzde 19,9 ile eğitim-gelişim fırsatları izledi. Şirketlerin yüzde 53’ü yan hakları belirlerken çalışanların önceliklerini dikkate aldıklarını ifade ederken yüzde 17’si ise herhangi bir yan hak desteği sunmadığını belirtti.



Şirketler yeni yetenek arayışında


Özellikle pandemiyle birlikte mevcut yetenekleri elde tutmak ve yeni yeteneklere ulaşmak şirketler için daha da önemli bir hale geldi. Platformun raporuna göre de şirketlerin yüzde 72,7’si bu konuda çeşitli çalışmalar yürütüyor. En çok kullanılan yöntem sosyal medya platformlarından işveren markasını duyurmak olurken üniversite iş birlikleri, kariyer günleri ve fuarlar da şirketlerin henüz yolun başındaki gençlere ulaşma çabasına işaret ediyor. Her 100 şirketten 15’inin şirket içi referans programı, 13’ünün ise yetenek avcısı bulunuyor. Öte yandan şirketlerin yüzde 75,2’si işe alımda en çok LinkedIn gibi profesyonel kariyer platformlarını tercih ediyor. Şirket kariyer sayfası ikinci sırada yer alırken bunu referans programları ve sosyal medya takip ediyor.



Çalışanların performansını yöneticilerin geri bildirimleri belirliyor


Çalışanların gelişim alanlarını belirlemek, ortak hedeflerde uyumu sağlamak ve şirketin genel başarısını desteklemekte büyük önem taşıyan performans değerlendirme, rapora göre göz ardı ediliyor. Değerlendirmeye katılanların yüzde 43’ü performans değerlendirme yapmadıklarını belirtirken değerlendirme yapmayanların da yüzde 29’u çalışan performansını yöneticilerin geri bildirimlerine göre belirliyor. Yönetici-çalışan görüşmelerini tercih edenlerin oranı ise yüzde 24.



Çalışanların çoğu artık izin almak için İK’nın kapısını çalmıyor


İş yapış şekillerini büyük ölçüde değiştiren dijitalleşmenin etkisi izin yönetiminde de görülüyor. Şirketlerin yüzde 62’si izin taleplerini ve geçmişini bir İK yazılımı üzerinden yönetirken yazılım kullanmayanlar Excel benzeri dijital tabloları veya fiziki dosyaları tercih ediyor. Ancak izin yönetimini dijitalleştirmeyen şirketlerin yüzde 30’u imza süreçlerinin, yüzde 16’sı da onay süreçlerinin karmaşıklığını dile getiriyor.



Memnuniyeti artırmak için etkinlik düzenleniyor


İş dünyasında rekabetin giderek yoğunlaştığı bu dönemde şirketler çalışanlarını elde tutabilmek, onların bağlılık ve memnuniyetlerini artırmak için farklı uygulamaları devreye alıyor. Buna göre 2024 yılında çalışan memnuniyetini artırmak adına yapılan çalışmaların ilk sırasında yüzde 78 ile şirket etkinlikleri geldi. Bunun yanında her 100 şirketten 56’sı eğitim ve gelişim fırsatları, 51’i yan haklar, 45’i teşvik ve ödüllendirme programları, 34’ü düzenli maaş iyileştirmeleri, 33’ü de terfi ve rotasyon imkanlarıyla memnuniyeti artırmaya odaklandı.



“Şirketlerin başarısının merkezinde İK yer alıyor”


Kolay İK CEO’su Çağlar Yalı, 2024 Türkiye İnsan Kaynakları Raporu’nun iş dünyasının değişen dinamiklerini anlamak için önemli bir rehber niteliği taşıdığını söyleyerek, “2017, 2018 ve 2022 yıllarında dijitalleşme odaklı İK raporları yayımlamıştık. Bu kez ise daha geniş bir perspektifle Türkiye İnsan Kaynakları Raporunu hazırladık. Çünkü insan kaynakları artık yalnızca bordro ve işe alım süreçleri değil, şirket kültüründen sürdürülebilir büyümeye kadar her alana dokunup şirketlerin stratejik başarısının merkezinde yer alan bir güç haline geldi. Biz de bu rapor ile insan kaynakları perspektifinden İK süreçlerinin nasıl şekillendiğini ortaya koyduk. Bu raporu her yıl düzenli olarak yayımlayarak hem insan kaynakları alanındaki gelişmeleri takip etmeyi hem de şirketlerin İK stratejilerine katkı sağlamayı hedefliyoruz” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türkiye ile Hollanda arasında 5’inci dönem JETCO toplantısı gerçekleşti Türkiye’nin en önemli ticaret ortaklarından Hollanda ile Ekonomi ve Ticaret Ortak Komisyonu (ETOK/JETCO) Beşinci Dönem Toplantısı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Hollanda Dış Ticaret ve Kalkınma Bakanı Reinette Klever başkanlıklarında 15 Ocak tarihinde İstanbul’da gerçekleşti. Türkiye ile Hollanda arasında 5’inci dönem JETCO toplantısı İstanbul’da gerçekleşti. Toplantıda, ikili ticari ve ekonomik ilişkiler, karşılıklı yatırımlar, Gümrük Birliğinin Güncellenme süreci, iş dünyasının karşılaştığı vize sorunları, sanayi ve ticarette yeşil ve dijital dönüşüm konuları basına kapalı olarak gerçekleştirilen görüşmede ele alındı. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantı sonrası mutabakat zaptı imzalandı. Bakanlık tarafından yapılan duyuruda, ‘‘ETOK/JETCO oturumu çerçevesinde ise, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin yanı sıra, Gümrük Birliği’nin Güncellenmesi, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve iş dünyamızın vize tedariki, müteahhitlik, enerji, start-up ekosistemi, dijitalleşme, sanayi, kümelenme, kadın girişimcilik, sağlık turizmi, ihracatın finansmanı ve döngüsel ekonomi konuları ele alınarak toplantısı sonrasında imzalanan Mutabakat Zaptı ile kayıt altına alınmıştır. Önümüzdeki dönemde ülkemiz ile Hollanda arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin yol haritasını belirleyen JETCO/ETOK protokolünün imzalanmasının ardından, DEİK ile Hollanda Sanayi ve İşverenler Konfederasyonu başkanları ve iş insanlarının da katılımıyla ’Türkiye-Hollanda Yuvarlak Masa Toplantısı’na gerçekleştirilmiştir. İki ülke özel sektörleri arasında potansiyel iş birliği temaları olarak belirlenen hizmetler, sanayi kümelenmeleri, sürdürülebilirlik, enerji verimliliği ve döngüsel ekonomi hususlarında özel sektörün geleceğe ilişkin planlamaları ve iş birliği imkanları ele alınmıştır’’ denildi.
Erzurum Atatürk Üniversitesi, TYÇ logolu program sayısında Türkiye birincisi oldu Atatürk Üniversitesi, gerçekleştirdiği başarılı çalışmalarla, TYÇ Logosu taşıma hakkına sahip program sayısını 40’tan 59’e yükselterek Türkiye genelinde ilk sıraya yerleşti. Avrupa Yükseköğretim Alanı (AYA) ile uyum çerçevesinde Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından, akredite edilen yükseköğretim programlarına mezuniyet belgelerinde Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) Logosu kullanım hakkı tanınması, uluslararası standartlarda eğitim veren üniversiteler için önemli bir kriter haline geldi. Bu kapsamda TYÇ Logosu, mezunlara uluslararası alanda avantajlar sunarak diplomaların yurt dışında daha hızlı tanınmasını sağlıyor ve istihdam olanaklarını artırıyor. Ayrıca bu logo, yükseköğretim staj yeterliliklerinin ve yurt dışında geçirilen öğrenim dönemlerinin doğrudan tanınmasını kolaylaştırırken yatay ve dikey öğrenci hareketliliğine de katkıda bulunuyor. “Eğitim Kalitesi ve Program Çeşitliliği Bu Başarının Temelini Oluşturuyor” Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, elde edilen bu başarıyı değerlendirirken, üniversitenin eğitim kalitesi ve program çeşitliliğine vurgu yaptı. Hacımüftüoğlu: “Atatürk Üniversitesi olarak, geniş bir akademik yelpazeye sahibiz ve öğrencilerimize nitelikli eğitim imkânları sunmayı her zaman öncelik edindik. TYÇ Logosu taşıma hakkı kazanan programlarımızın sayısını 59’e yükseltmiş olmamız, uluslararası standartlarda eğitim sunduğumuzun ve mezunlarımızın küresel rekabette öne çıkabilmesi için doğru adımlar attığımızın bir göstergesidir. Bu, yalnızca niceliksel değil, niteliksel bir başarıdır” ifadelerini kullandı. Rektör Hacımüftüoğlu, bu başarının arkasında yatan unsurlara dikkat çekerek şunları ekledi: “Üniversite olarak her bir programımızı öğrencilerimizin gelecekteki başarılarına katkı sağlayacak şekilde tasarlıyor ve güncelliyoruz. TYÇ Logolu programlarımız, mezunlarımızın yurt dışında tanınmasını ve iş gücü piyasasında daha kolay yer bulmasını sağlıyor. Bu doğrultuda, öğrencilerimizin uluslararası standartlara uygun donanımlara sahip olmaları için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” Türkiye’nin Lideri Atatürk Üniversitesi Atatürk Üniversitesinin TYÇ Logolu program sayısındaki artışla Türkiye genelinde lider konuma yerleşmesi, kurumun stratejik hedefleri doğrultusunda kararlılıkla ilerlediğinin bir kanıtı olarak değerlendiriliyor. Rektör Hacımüftüoğlu, başarıya katkı sunan başta Kalite Koordinatörlüğü olmak üzere tüm akademik ve idari personele teşekkür ederek şunları söyledi: “Bu başarı, büyük bir ekip çalışmasının sonucudur. Atatürk Üniversitesi olarak ulusal ve uluslararası ölçekte bir model olmaya devam edeceğiz.”
Konya Karatay’da iklim değişikliği eylemi için önemli bir adım atıldı Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediyesi, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Eylem Planı hazırlama projesi kapsamında “SECAP Paydaş Çalıştayı” gerçekleştirdi. Karatay Belediyesi’nin, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Eylem Planı (SECAP) hazırlık çalışmaları kapsamında “SECAP Paydaş Çalıştayı” düzenlendi. Çalıştayda, çevre ve enerji tüketimiyle ilgili önemli başlıklar masaya yatırılırken, Litvanya Merkezi Proje Yönetim Ajansı (CPVA) ile de bir iş birliği anlaşması imzalandı. Aziziye Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen çalıştaya Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Murat Karakoyunlu, CPVA Türkiye proje ekip lideri Daiva Matonıene ve akademisyenler katıldı. Ekim Ayında Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Eylem Planı hazırlama projesini başlatan Karatay Belediyesi çalıştayda; çalışma grubu eğitimleri, sera gazı envanter çalışmaları ve İklim Riskleri ve Kırılganlık Analizi çalışmalarını anlattı. Ayrıca Karatay Çevre ve İklim Çalışmaları, Karatay Sera Gazı Envanteri, İklim Riskleri Analizi Sonuçları, Azaltım Eylemleri ve Uyum Eylemleri gibi konular da detaylı şekilde ele alındı. Karatay’dan uluslararası imza Öte yandan; çalıştayda, Litvanya Merkezi Proje Yönetim Ajansı (CPVA) ile Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nın (SECAP) uygulanmasına yönelik finansal model fizibilite çalışması hazırlanması için işbirliği anlaşması imzalandı. Bu önemli anlaşma, Karatay Belediyesi, Litvanya Merkezi Proje Yönetim Ajansı arasında, EU4ETTR Projesi çerçevesinde işbirliğini resmileştirdi. Karatay enerji dönüşümünde kilometre taşı olacak İmzalanan anlaşmayla Eylem, İklim ve Enerji için Belediye Başkanları Sözleşmesi Girişiminin (CoM) bölgede daha fazla benimsenmesi yoluyla Türkiye’de ve uluslararası alanda iklim değişikliğiyle mücadele edilecek ve enerji dönüşümü desteklenecek. Yine anlaşmayla sürdürülebilir enerji çözümlerinin geliştirilmesi, Finansal model oluşturulması, Uluslararası deneyimlerin paylaşılması ve belediye başkanlarının iklim hedeflerini gerçekleştirmesine destek olunması sağlanacak. Bu işbirliği, Türkiye ve Batı Balkanlar’da Belediye Başkanları Sözleşmesi’nin daha geniş bir şekilde benimsenmesini destekleyerek, iklim değişikliği ile mücadelede ve enerji dönüşümünde önemli bir kilometre taşı olacak. Daiva Matonıene belediyeler için sürdürülebilirlik hedeflerini anlattı Çalıştayda; CPVA Türkiye Proje Ekip Lideri Daiva Matonıene, Enerji Dönüşümü için AB: Batı Balkanlar ve Türkiye’deki Belediye Başkanları Sözleşmesi sunumu gerçekleştirdi. Matoniene; sunumda Avrupa Birliği’nin enerji kayıtlı ve Belediye Başkanları Sözleşmesi kapsamında sağlanan desteklerden bahsederek, Batı Balkanlar ve Türkiye’deki belediyeler için sürdürülebilirlik hedeflerini anlattı. Daiva Matoniene, yerel yönetimlerin enerjilerindeki rollerine vurgu yaparak, AB’nin bu bölgedeki iş birliği fırsatlarına dikkat çekti. Ayrıca, Belediye Başkanları Sözleşmesi’nin, yerel düzeyde iklim değişikliğiyle mücadelede belediyelere yönelik öneriler ve kaynaklar hakkında bilgiler verdi. Sürdürülebilir gelecek için önemli adımlar atıyoruz SECAP Paydaş Çalıştayı’nın önemine dikkat çeken Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca; sürdürülebilir gelecek için bir arada olduklarını aktardı. Karatay Belediyesi’nin, Birleşmiş Milletler’in 17. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi doğrultusunda rapor sunan destekleyici belediyelerden birisi olduğuna dikkat çeken Kılca şunları söyledi: “Bugün burada, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Eylem Planı çerçevesinde bir araya gelmiş bulunuyoruz. Hepimizin bildiği üzere, iklim değişikliği, dünya genelinde karşı karşıya olduğumuz en büyük tehditlerden biridir. Bu tehdit, sadece çevresel değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik boyutlarıyla da hayatımızı derinden etkilemektedir. Karatay Belediyesi olarak, bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu bilincinde olarak hareket ediyoruz. Tüm bu çalışmalarımızın ana sebebi sürdürülebilir enerji çözümleri geliştirmek ve iklim değişikliği ile ilgili hazırlıklar yapmak için ortak bir zemin oluşturmak. Bu toplantı, geleceğimiz için atılacak adımları belirlemek ve ortak hedeflerimizi belirlemek adına kritik bir öneme sahip. Özellikle 17 başlık halinde düzenlenen Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine yönelik Birleşmiş Milletler’e Türkiye’de ilk raporu sunan belediyelerden birisiyiz. İnşallah 2030 yılına kadar birçok konuda çalışmalarımızı tamamlamış olacağız.” “Güneş enerjisi ile örnek oluyoruz” Enerjide doğaya zarar vermeyen sürdürülebilir çözümler ürettiklerini belirten Hasan Kılca; ‘Konya’nın doğal mirasının korunması adına önemli bir sorumluluk üstlendik’ diyerek çevreyi koruma ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etme noktasındaki kararlılıklarını aktardı. Kılca, “İklim değişikliği ve enerji gerekliliğinde belediye olarak tükettiğimiz enerjiden daha fazlasını güneş enerji santrallerimizden karşılıyoruz. Bu çalıştay özellikle Konya gibi büyük bir şehir için oldukça önemli. Çünkü buranın çok verimli toprakları var. Konya toprakları neredeyse Türkiye’nin tamamını besleyebilecek düzeyde verimliliğe ve büyüklüğe sahip. Onun için suyun, havanın ve toprağın korunması oldukça önemli. Gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmak bizim boynumuzun borcudur. Bu noktada tüm paydaşlarımızla birlikte daha yeşil, daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için gayret etmeye devam edeceğiz” dedi. “Sürdürülebilir çözümler için çalıştay ve anlaşma çok önemli” Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Murat Karakoyunlu ise; sürdürülebilir enerji çözümleri üretme adına toplantının çok kıymetli olduğunu ifade etti. Sorunların doğru tespit ve çözüm önerilerini belirlemek adına yerel yönetimler ve katılımcılar arasında iş birliğinin büyük önem taşıdığına vurgu yapan Karakoyunlu, enerji ve iklim değişikliği hakkındaki görüşlerini paylaşarak şu ifadelere yer verdi: “Sürdürülebilir enerji ve iklim değişikliği konusu çok önemli. İkisi birbirini tamamlayıcı unsurlar. Dünyanın son 50 yılı insanların doğayı planlı kullanmamasından ötürü ciddi manada kirlenmiş durumda. Kaynakların verimsiz bir şekilde kullanıldığı bir dönemdeyiz. Bu dönem içerisinde ülkemiz de bu sorundan doğrudan etkilenen bir coğrafya içerisinde yer alıyor. Bu coğrafya içerisinde bölgemizde özellikle KOP bölgesinin 8 ili ciddi manada etkileniyor. Daha mikroya gittiğimizde Konya’nın ve özellikle de Karatay’ın bu iklim değişikliğinin sonuçlarından etkilendiğini görüyoruz. Bir eylem planıyla birlikte geleceğe yönelik bir rota belirlenmesi ve sorunların nerden kaynaklandığıyla ilgili alınacak aksiyonlar açısından bir planlama yapılması gerekiyor. Bu kapsamda bu toplantıyı çok kıymetli görüyorum ve bu çalıştayın bir paydaşı olmak bizim açımızdan çok kıymetli. Toplantının hayırlara vesile olmasını diliyorum.”