ASAYİŞ - 10 Nisan 2025 Perşembe 07:19

Gözaltına alınan gazeteci Timur Soykan, Bayrampaşa Devlet Hastanesi’ndeki sağlık kontrollerinin ardından bu noktadan ayrıldı

A
A
A
Gözaltına alınan gazeteci Timur Soykan, Bayrampaşa Devlet Hastanesi’ndeki sağlık kontrollerinin ardından bu noktadan ayrıldı

Gözaltına alınan gazeteci Timur Soykan, Bayrampaşa Devlet Hastanesi’ndeki sağlık kontrollerinin ardından bu noktadan ayrıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Alkol masasında başlayan tartışma cinayetle son buldu Antalya’da yabancı uyruklu vatandaşların bir arada alkol aldığı ortamda çıkan kavgada bir kişi başına aldığı yumruk darbeleri sonucu hayatını kaybetti. Dün akşam 22.00 sıralarında Konyaaltı ilçesi Liman Mahallesi 22 sokak üzerinde bulunan bir apartmanın giriş katında meydana gelen olayda, farklı uyruklardan 2’si kadın 6 kişi akşam saatlerinde birlikte alkol almaya başladı. Bir süre sonra Türkmenistan uyruklu İbadulla Abullayev (63) ile Alman vatandaşı Arthur K. (44) arasında daha önce yaşadıkları sorunlar nedeniyle tartışma yaşandı. Apartman bahçesinde devam eden tartışma büyüyerek kavgaya dönüşürken İbadulla Abullayev başına aldığı yumruk darbeleri ile yere yığıldı. Kısa sürede yakalandılar Olayın 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirilmesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edilirken yapılan kontrollerde Türkmenistan vatandaşı İbadulla Abullayev’in hayatını kaybettiği belirlendi. Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’ne bağlı ekipler tarafından yapılan çalışmada olay anında İbadulla Abullayev ile birlikte alkol aldıkları belirlenen ve Türkiye’de adres kayıtları bulunmayan Ukrayna vatandaşı T. Y. (49), Rus vatandaşı O. N. (46), Alman uyruklu A. K. (44), Özbekistan vatandaşı İ. V. (38) ve Ukrayna vatandaşı A. A. (34) kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Gözaltına alınan şahıslardan Ukrayna vatandaşı T. Y. (49), Rus vatandaşı O. N. (46) ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, polis ekiplerinin olayla ilgili soruşturması sürüyor.
İstanbul Tornacılığı bıraktı tespih ustası oldu İstanbul Arnavutköy’de yaşayan Şenol Fidancı, torna ustalığını bırakarak tespih yapımına gönül verdi. Yaklaşık 20 yıldır el yapımı özel tespihler üreten Fidancı, bir sanata benzettiği mesleğini aşk ile yapıyor. Türk kültüründe önemli yere sahip olan tespihin meraklıları bazı özel yapım tespihlere ilgi gösteriyor. İstanbul’un Arnavutköy ilçesinde bulunan bir tespih atölyesinde üretilen tespihlerde bu özel üretimler arasında yer alıyor. En ucuz tespihin 210 dolardan satışa sunulduğu bu atölyede tek başına çalışan 20 yıllık tespih ustası Şenol Fidancı yaptığı işi bir sanat olarak tarif ediyor. Yıllarca tornacılık yaptığını, bir arkadaşının önerisi ile tespih yapımına yöneldiğini anlatan Fidancı, bu işi aşk ile yaptığını söylüyor. Atölyede geçen günlerini anlatan Şenol Fidancı, "Tespih yapmak için ortamın güzel olacak. Stres yapmayacaksın, sanat icra edeceksin. Tespih yapmayacaksın bak, sanat icra edeceksin. Mikron çalışacaksın. Ben sabahları geldiğimde baştan müzik tesisatını açarım, aşağıya inerim bir Türk kahvesi yaparım peşine çayımı demlerim, ondan sonra Bismillah der gelirim yukarıya. Besmelesiz dükkana da girilmez. Genelde siparişe çalışıyorum, boş vakitlerimde de tezgâha çalışıyorum. Ama üç beş tespihten sonra mutlaka kendime bir ödül vermem lazım. Kendime bir tespih yapıyorum. Şimdi asıl meslek tornacılık. Bir dünya tornacılık, memurluk yaptım, kafecilik yaptım ama tespih seviyorum. Hiç aklıma tespih yapmak gelmiyordu ne zaman bir arkadaşın yanına çay içmeye gittim, dedi ki ‘Abi sen neden tespih yapmıyorsun?’ Olay bitti. Şimdi tornacılığın vermiş olduğu simetri ve detaycı olmanın faydalarını görüyorum" şeklinde konuştu. "Osmanlı döneminde bütün tabipler kuka tespih çekermiş, kuka tespihi olmayan tabibi saraya bile sokmazlarmış" Fidancı, "Önemli hususlardan biri ip yolu olmalı tespih çekeceksin ama keyif için çekeceksin. Eline aldığın zaman hata olmamalı. Kimisi tek çekiyor, kimisi çift çekiyor. Ölçü ve ebata göre her tespih tek çekilmez. Genelde 33’lü yapıyorlar. On tane 33’lü tespih yaptırırsan bir tane de yanına 99’lu yaptırıyor. Ondan sonra genelde kuka yaptırılıyor. Osmanlı döneminden beri kuka muhteşem bir malzeme. Ondan sonra ham kuka işlemiyorum. Kuka dinlenmiş olmalı. İçindeki nem, buhar gitmiş olmalı. Çekim lezzeti güzel, kadifemsi bir his var. Bir de pandemiden çıktık, evdeki bakterileri alıyor, teri alıyor. Rivayettir, Osmanlı döneminde bütün tabipler kuka çekermiş. Oradan belli olurmuş. Kuka tespihi olmayan tabibi saraya bile sokmazlarmış. Tespihi herkes çekmek için kullanmıyor. Bir aksesuar olarak kullanıyor. Kimisi arabasının vites topuzuna koyuyor, kimisi arabasının aynasına asıyor. Bir aksesuar olarak yakışıklı duruyor. Bileklik olarak takılıyor. Ben işleme falan yapmıyorum. Ben tespih doğasını bozmak istemiyorum. Hani böyle nakkaş işçilik falan yapan arkadaşlara saygı duyuyorum ama ben yapmıyorum. Ben tespih çekilecekmiş gibi yapıyorum" ifadelerini kullandı.
Kayseri Ailesine sırtını dönene miras yok Avukat Zeynep Sevim, "Miras bırakana ya da aile üyelerine karşı aile hukukundan meydana gelen görevlerin yerine getirmemesi mirastan men edilmeye sebep olabilir" dedi. Mirasçılıktan çıkarmanın istisnai bir düzenleme olduğunu söyleyen Avukat Zeynep Sevim, "Mirasçılıktan çıkarma, miras bırakan kişinin yani murisin, hazırlayacağı vasiyetname ile saklı paylı mirasçısını mirasından mahrum bırakması işlemidir. Mirasçıları mirastan çıkarma yalnızca saklı paylı mirasçılar açısından önemlidir. Saklı payı olmayan bir mirasçının mirastan men edilmesi gerekmez. Çünkü miras bırakan saklı payı bulunmayan mirasçıların miras payı üzerinde dilediği gibi tasarruf edebilmektedir. Öncelikle saklı pay; saklı pay sahibi mirasçı, miras bırakanın yaptığı tasarruflara karşı miras payları belirli oranlarda korunan mirasçılardır. Yani, miras bırakanın hiçbir şekilde müdahale edemeyeceği, üzerinde tasarruf edemeyeceği şekilde bir miras hakkına sahip olan mirasçılara ‘saklı pay sahibi mirasçı’ denilmektedir. Medeni Kanunda sınırlı olarak sayılan saklı paylı mirasçılar, miras bırakanın altsoyu çocukları, evlatlıkları, torunları ve onların çocukları gibi, miras bırakanın anne-babası, miras bırakanın eşidir. Mirasçılıktan çıkarma, mirasçının, aile bağlarını önemli derecede zedelemesi halinde, mirastan men edilerek mirastaki saklı payına ulaşmasını engelleyen istisnai bir düzenlemedir" dedi. "Hasta anne-babanın yanına gelmemek de mirastan mahrum kalma sebebi" Sevim, ailesine sırt çeviren, hasta olan anne-babanın yanına gitmeyen kişilerin de mirastan mahrum kalabileceğini söyleyerek, "Kanun koyucu yalnızca sınırlı hallerde saklı paylı mirasçıların mirasçılıktan çıkarılmasına izin vermiştir. Bu durum iki başlık altında toplanmıştır. Bunlar ise; mirasçının miras bırakana veya yakınlarına karşı ağır bir suç işlemiş olması, mirasçının miras bırakana ya da aile üyelerine karşı aile hukukundan meydana gelen görevlerini yerine getirmemesi halleridir. Yani mirasçının miras bırakana ya da yakınlarına karşı ağır bir suç işlemiş olması mirastan çıkarma için yeterli bir neden olmaktadır. Bu suç sadece teşebbüs aşamasında kalmış olsa bile suça kalkışan mirasçı mirastan menedilebilmektedir. Diğer bir husus ise mirasçının miras bırakana ya da aile üyelerine karşı aile hukukundan meydana gelen görevlerini yerine getirmemesidir. Bu aşamada aile hukukundan meydana gelen sorumlulukların ağır ihlalinin birçok türü bulunmaktadır. Bunlara eşe karşı zina, kötü yaşam nedeniyle aile görevlerini ihmali davranışlar, anne babaya karşı ise evi terk edip ailesiyle görüşmeyi kesmiş evlat gibi örnekler verilebilir. 2019 tarihli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin de vermiş olduğu; evini terk edip, ailesine sırt çeviren, hatta anne babası hastalandığında yanlarına gelmeyen evladın vasiyetname ile miras hakkından mahrum edilebileceğine dair karar da emsal teşkil etmektedir. Çünkü mirastan mahrum bırakma işlemi istisnai bir düzenleme olup mirastan mahrum bırakılacak derecede aile bağlarını zayıflatan bir durumun söz konusu olması gerekmektedir. Aksi halde en ufak uyuşmazlıkta kişilerin eşlerini yahut alt mirasçılarını mirasından mahrum bırakabilmesi mümkün değildir" ifadelerini kullandı.