GÜNDEM - 14 Ocak 2025 Salı 10:03

Esenyurt’ta görme engellilere özel kütüphane

A
A
A
Esenyurt’ta görme engellilere özel kütüphane

Esenyurt Belediyesi’nin hizmete açtığı Tarihi Çeşme Halk Kütüphanesi, görme engelliler için çok özel bir bölümü bünyesinde barındırıyor. Gönüllüler tarafından seslendirilen sesli kitapların yer aldığı Engelsiz Kütüphane, görme engelli vatandaşlara ilgi duydukları kitapları dinleme imkanı sunuyor.


Herkesin dilediği bilgiye ulaşabileceği şekilde düzenlenen Esenyurt Belediyesi Tarihi Çeşme Halk Kütüphanesi, görme engelli bireyler için de birçok fırsatı bünyesinde barındırıyor. 22 bin kitap kapasiteli kütüphane içerisinde yer alan Engelsiz Kütüphane de görme engelliler için sesli kitap kaydı imkanı bulunuyor. Onlarca kitapsever, bu alanda gönüllü okuyuculuk yaparak, kitaplara sesleriyle hayat veriyor. Seslendirmelerin ardından gerekli kontrolden geçirilen kitaplar, GETEM (Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Laboratuvarı) arşivine yüklenerek engelli bireylerin erişimine açılıyor.



Kitaplar gönüllülerin sesiyle hayat buluyor


Hafta içi her gün Engelsiz Kütüphane’ye gelerek gönüllü okuyuculuk yapan Neslihan Kayıkçı, “Biz, gören bireyler olarak yazılı bütün kaynaklara istediğimiz anda ulaşabiliyoruz ama görme engelliler bizim sesimizle bu kaynaklara ulaşabiliyor. Bu yüzden kitapsever bütün gönüllü okuyucuları buraya davet ediyorum. Kitaplara ses olacaksınız ve görme engellilerin ulaşmasına imkan sağlayacaksınız” dedi.



“Herkesi gönüllü okuyucu olmaya davet ediyorum”


Görme engelli arkadaşları için kitap seslendiren 10 yaşındaki Perçin Deli ise şöyle konuştu: “Görme engelli arkadaşlarım için kitap seslendiriyorum. Onların bilgi sahibi olması ve benim de bilgi sahibi olmamı destekliyor. İkimize de katkı sağlıyor. Bu durum beni çok mutlu ediyor. Herkesi gönüllü okuyucu olmaya davet ediyorum.”



“Birçok kitabı farklı seslerden dinleme imkanı buldum”


Kitapseverleri ve bu önemli işe katkı sunmak isteyen kitapsever gönüllüleri kütüphaneye davet eden Esenyurt Belediyesi Engelsiz Kütüphane personeli Aslıhan Kayıkçı, “Her alanda okuyucuya ve her alanda kitaba ihtiyacımız var. Kitapların seslendirilerek kaynak haline getirilmesi, herkes tarafından erişilebilir olması açısından çok önemli. Ben de bir kullanıcı olarak bu kütüphanede birçok kitabı, farklı seslerden dinleme imkanı buldum. Özellikle çocuk okuyucularımız tarafından çocuk kitaplarını dinlemek aşırı keyifliydi” diye konuştu.



Esenyurt’ta görme engellilere özel kütüphane

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa, bağcılıkta rekabetçi gücünü artırmak için çalışmalara başladı Manisa’da bağcılıkta sürdürülebilir, yenilikçi ve çevre dostu adımlar ile rekabet gücünü ve küresel pazarlara erişimi artırmak amacıyla “Bağcılığın Yol Haritası: Manisa Üzüm Çalıştayı düzenlendi. Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Konferans Salonunda düzenlenen çalıştaya katılan Vali Vahdettin Özkan, Kaymakamlar, İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, sektör temsilcileri, akademisyenler ve üreticiler katıldı. Çalıştayda Manisa’nın üzümle olan tarihi bağını vurgulayan Vali Özkan, “Manisa deyince üzüm, üzüm görünce akla ilk Manisa gelir. Antik çağlardan günümüze üzüm ve Manisa, birbirini tamamlayan ve tanımlayan birer ikilidir. Bizler de bugün Manisa’mızın ve ülkemizin önemli tarım alanlarından biri olan bağcılık sektörümüzün geleceğine ışık tutacak, ülkemizin ve Manisa’mızın bu alandaki liderliğini pekiştirecek son derece önemli bir çalıştay vesilesiyle bir aradayız.” dedi. "Üretim gücümüzle öncü olmaya kararlıyız" İklim değişikliği, küreselleşen ekonomi ve artan dünya nüfusu gibi faktörlerin, tarımsal üretim stratejilerini yeniden şekillendirmeyi zorunlu kıldığını ifade eden Vali Özkan, “İçinde bulunduğumuz dönem, tarımsal üretim ve gıda arz güvenliğinin önem kazandığı bir süreci ifade etmektedir. İklim değişikliği, küreselleşen ekonomi, savaşlar ve artan dünya nüfusu, gıda arzının sürekliliğini sağlamaya yönelik yeni stratejiler geliştirmemizi zorunlu kılmaktadır. Gediz Ovamızın bereketli toprakları, yüksek üretim gücü ve ürün çeşitliliği ile Manisa olarak, bu stratejilerde öncü bir rol oynamaya kararlıyız.” şeklinde konuştu. ‘Türkiye’nin en önemli üzüm üreticisi ili olmanın haklı gururunu yaşıyoruz’ Manisa’nın coğrafi konumunun, ikliminin ve toprak yapısının üzüm üretimi için son derece elverişli olduğuna dikkat çeken Vali Özkan, “Manisa’da yaklaşık 871 dekar alanda, 40 bin ailemiz geçimini bağcılıktan sağlamaktadır. Hal böyle olunca Manisa, Türkiye’nin en önemli üzüm üreticisi illerinden biri olmanın haklı gururunu taşımaktadır. Aralık ayı sonuna kadar üzüm hasadı yapabildiğimiz şehrimizde, bu başarıyı sürdürülebilir bir şekilde devam ettirebilmek için yeni yöntemler ve teknolojiler geliştirmeli, üretim süreçlerimizi çevre dostu ve yenilikçi bir yaklaşımla yeniden şekillendirmeliyiz. Bağcılıkta sürdürülebilirlik, yalnızca ekonomik anlamda değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal boyutlarda da önemli bir kavramdır. Tarımda daha verimli, daha az kaynak tüketen ve daha çevre dostu üretim yöntemlerini benimsemek, gelecekteki nesillere hem daha sağlıklı bir çevre hem de daha güçlü bir tarım sektörü bırakmak adına kritik bir adımdır. Bu kapsamda iklimsel ve ekonomik dalgalanmalara karşı dayanıklılığı artırıcı, inovasyonu destekleyen ve dünyaya entegre bir bakış açısı geliştirmemiz gerekmektedir.” dedi. İhracat ve pazar gelişimi konusunda yeni adımlar Bağcılığın, Manisa’nın ihracat gelirlerinde önemli bir paya sahip olduğunu belirten Vali Özkan, ihracat pazarlarındaki rekabet şartlarının her geçen gün zorlaştığını söyledi. Bu sebeple ürün kalitesi, markalaşma ve yeni pazarlar bulmanın hedeflenmesi gerektiğinin altını çizen Vali Özkan “Ağız tadımız, şifa kaynağımız olan üzümün hem geleneksel hem de yenilikçi alanlarda kullanımını yaygınlaştırarak çeşitliliğini artırmalı ve uluslararası piyasalarda fark oluşturmalıyız.” şeklinde konuştu. “Birlikte çalışarak güçlü bir yol haritası oluşturulacak” Üreticiler, akademik çevreler, sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte gerçekleştirilen çalıştayda güçlü bir yol haritası oluşturacağını söyleyen Vali Özkan, “Bugün yapacağımız tartışma ve değerlendirmeler, bağcılığın geleceği ve Manisa’nın tarımsal potansiyelinin daha verimli kullanılması konusunda bizlere yol gösterecektir. İnanıyorum ki bu çalıştay hem gıda arz güvenliğini sağlamak hem de ihracat kapasitemizi artırmak adına yeni fikirler ve yaklaşımlar geliştirilmesine vesile olacaktır.” dedi. “Manisa’mızın üzümle olan bu özel bağını, hep birlikte daha da ileriye taşıyacağımıza inanıyorum.” diyen Vali Vahdettin Özkan konuşmasını şöyle tamamladı: “Soframıza gelen her üründe emeği, alın teri olan, şehrimize ve ülkemize katma değer sağlayan üreticilerimize ve onların emeklerinin karşılığını tam olarak alabilmesi amacıyla gerçekleştirilen çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum.”
Giresun Bulancak Belediyesi’nden sokak kedileri için ’kedi pansiyonu’ Giresun’un Bulancak ilçe belediyesi sokak hayvanlarının soğuk kış günlerinde üşümemeleri ve güvende olmaları amacıyla şehrin farklı noktalarına portatif ’kedi pansiyonu’ adı verilen kedi evleri yerleştirdi. Belediye Başkanı Necmi Sıbıç’ın talimatıyla Bulancak genelinde yaklaşık 300 kedi pansiyonu kuruldu. Ayrıca Belediye Başkan Yardımcısı Reşat Nuri Özdemir’in koordinasyonunda, bazı kedi evleri mahalle muhtarlarına teslim edilerek dağıtıldı. Her kedi pansiyonunun önüne mama ve su kapları da bırakıldı. Belediye ekipleri tarafından gerçekleştirilen kedi pansiyonu yerleştirme çalışmalarına, HAYKONFED Karadeniz Bölge Temsilcisi Kemal Zafer Özdemir ve üyeleri de katıldı. Özdemir ve hayvan severler, yapılan çalışmadan ve belediyenin duyarlılığından dolayı Belediye Başkanı Necmi Sıbıç’a teşekkür etti. Belediye Başkanı Necmi Sıbıç, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Soğuk havalarda küçük dostlarımızın üşümemesi ve güvende olmaları için elimizden geleni yapıyoruz. Şehrimizin çeşitli noktalarına kedi yuvalarını yerleştirmeye başladık. Bu anlamlı çalışmamızda bize eşlik eden HAYKONFED Karadeniz Bölge Temsilcisi Kemal Zafer Özdemir’e ve hayvan sever dostlarımıza teşekkür ederim. Halkımızdan da bu sevgiye destek vererek ’kedi pansiyonu’ adını verdiğimiz yuvaları korumalarını ve yetişemediğimiz noktalarda mama ve su kaplarını kontrol ederek yardımcı olmalarını bekliyoruz. Unutmayalım, dünya sadece biz insanlara ait değil. Sokaklarda ve çevremizde yaşayan bu dilsiz canlara da sahip çıkmalı ve elimizden geleni yapmalıyız. Birlikte daha sıcak ve yaşanabilir bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.