EKONOMİ - 08 Kasım 2024 Cuma 10:06

Enerjisa Enerji, 1 yılda 30’dan fazla sektörü yeşil enerji ile buluşturdu

A
A
A
Enerjisa Enerji, 1 yılda 30’dan fazla sektörü yeşil enerji ile buluşturdu

Sürdürülebilirliği stratejisinin merkezine koyarak, insan ve teknoloji odağıyla daha akıllı ve yeşil bir dünyaya katkı sunmak amacıyla çalışmalarını sürdüren Enerjisa Enerji, 1 yılda yüzde 400 artışla 30’dan fazla sektörü yeşil enerji ile buluşturdu.



’’Herkes için daha iyi bir gelecek’’ vizyonuyla Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük eden elektrik dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri şirketlerinden Enerjisa Enerji, uluslararası geçerliliği olan yeşil enerji sertifikasyon sürecini robotik otomasyona taşıdı. İş süreçlerinde dijitalleşmeyi destekleyen bu yenilikçi ve doğa dostu yaklaşım ile yeşil enerji satışı yapılan tüm müşterilerine, tüketimlerinin yenilenebilir enerji oranını belirten aylık itfa belgelerini otomatik olarak robot yardımıyla gönderen şirket, birçok alanda olduğu gibi bu alanda da teknolojiyi doğanın ve müşterisinin yararına kullanıyor.



1 yılda yüzde 400 artışla 30 sektöre yeşil enerji


Yapılan açıklamaya göre Enerjisa Enerji, 2023-2024 yılları geçişlerinde yeşil enerji satışını yüzde 400 oranında artırarak büyük bir başarıya imza attı. 2023 yıl sonu itibarıyla portföyünde yer alan işletmelerin 2 bin 671 GWh’lik elektrik tüketimi Yeşil Enerji ile sertifikalandırıldı. Bu sertifikalandırmayla yaklaşık 1.2 milyon ton karbon emisyonunun önüne geçilerek doğanın korunmasına önemli bir katkı sağlanacak. Enerjisa Enerji’nin Serbest Tüketici portföyü için ise 3 bin 608 GWh’lik hacim tamamen yenilenebilir kaynaklardan tedarik edildi. Bu hacmin 2024 yılı sonunda yüzde 14’lük artış ile 4 bin 100 GWh’e ulaşması hedefleniyor. Yeşil enerji itfalarında gösterilen bu başarı, şirketin sürdürülebilirlik odağındaki çalışmaları ile sektördeki liderliğini sağlamlaştırırken Türkiye’nin enerji dönüşümüne ve net sıfır karbon taahhüdüne katkı sağlama konusundaki iddiasını da destekliyor. Kamu, gıda, tekstil ve turizm vb. gibi sektörler olmak üzere bugüne kadar 30’un üzerinde sektöre yeşil enerji uygulamaları ile uçtan uca çözümler sunarak elektrik enerjisi kullanımlarını yeşil enerjiye dönüştürürken, bir yandan da karbon emisyonlarını azaltarak daha iyi bir gelecek yolunda emin adımlarla ilerliyor.



Şirketin 2023 yıl sonu itibarıyla yeşile dönüştürdüğü 6 bin 279 GWh’lık tüketim, yaklaşık 4.2 milyon konutun yıllık tüketimine denk geliyor.



Yeşil enerji sertifikasyonu ticarette avantaj sağlıyor


Açıklamaya göre, elektrik tüketimini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamayı taahhüt eden ve Enerjisa’dan ihtiyacına en uygun çözüm ile sertifika tipine göre elektrik tüketimini yeşile çeviren şirketler, uluslararası geçerliliği olan bu uygulama sayesinde birçok avantaj ediniyor. Doğa dostu bu çözüm sayesinde hem kendi kurumlarının hem de Türkiye’nin sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlamanın yanı sıra, özellikle Avrupa ülkelerine ihracat yapan şirketler önemli fırsatlar elde ediyor. Yine Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yapan şirketlerin bu sertifikayı elde etmesinin birçok sektör için zorunluluk haline de gelmesi bekleniyor. Şirket, müşterilerine tüketim analizi, yeşil enerji oranının belirlenmesi, sertifika tipi seçimi, protokol imzalanması ve sertifika tipine bağlı olarak raporlama hizmetlerini bir bütün halinde sunarak maksimum faydayı sağlamayı hedefliyor.



’’Yeşil enerjinin ihracat yapan şirketler için kilit rol oynadığına inanıyoruz’’


Enerjisa Perakende Satış Şirketleri Genel Müdürü Ersin Esentürk, “Dünyanın en önemli gündem maddesi olan iklim krizinin üstesinden gelebilmek adına enerji sektörüne büyük görevler düşüyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarının fosil yakıt yatırımlarının önüne geçmesi ile birlikte dünyamız ve gelecek nesiller için umutlu bir atmosfer oluştu. Bu konuda Türkiye olarak yenilenebilir enerji kurulu gücünde 11. sıraya yükselerek iddiamızı ve kararlılığımızı da bir kez daha kanıtlamış olduk.



Yeşil enerji sertifikası ile buluşan ve Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere yurt dışına ihracat yapan şirketlerimiz için yakın gelecekte ön koşulu yeşil enerji olan kredilere yani yeşil fonlara erişimde önemli yasal düzenlemeler yapılmasını bekliyoruz. Müşterilerimize tüketim analizi, yeşil enerji oranının belirlenmesi, sertifika tipi seçimi, protokol imzalanması ve sertifika tipine bağlı olarak raporlama hizmetlerini bir bütün halinde sunduğumuz bu uygulama kapsamında bu rakamlara ulaşırken amacımız gelecek nesiller için Türkiye’de daha temiz, daha verimli enerjiye ve herkes için daha iyi bir geleceğe katkı sağlamak. Yeşil Enerji itfa sürecini robotik otomasyona taşıyarak müşterilerimize daha hızlı ve doğa dostu bir hizmet sağlıyoruz. Yeşil Enerji uygulamalarımızda uluslararası arenadaki ve sektördeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Yeşil enerjinin ihracat yapan şirketler için kilit rol oynadığına inanıyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunabilmek için ürün ve hizmet yelpazemizi çeşitlendirerek geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Bolat: “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Ticaret Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşların 2025 yılı bütçesi görüşüldü. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Küresel ticaretteki durgunluğa rağmen Türkiye’nin dış ticaret ve cari işlem tablolarının olumlu olduğunu belirten Bolat, ithalatta 27,5 milyar dolarlık, dış ticaret açığımızda ise 35,5 milyar dolarlık bir azalma var olduğunu dile getirdi. Bolat, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından ocak-eylül döneminde cari işlemler açığının 5,3 milyar dolar olarak açıklandığını gerilediğini söyleyerek, "Bu rakamlara yaklaşık 57 milyar dolardan geldik. Türkiye, dünya ticaretinden aldığı payı sürekli artırıyor. Mal ihracatından aldığımız payı yüzde 1,08’e, hizmet ihracatından aldığımız payı da yüzde 1,35’e yükselttik. Mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 375 milyar dolara yükseldik bu açıdan da olaya bakabilirsiniz" ifadesini kullandı. “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Türkiye’de 1950-1980 arasında 1 milyar dolar, 1980- 2002 arasında 15 milyar dolar, 2003-2024 arasında ise 271 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım geldiğini söyleyen Bolat, “Türkiye’deki yabancı yatırımcı sayısı 2002’ye kadar 5 bin 600 iken 83 bin doğrudan yatırımcı geldi. Hukuk olmasa, ekonomide istikrar olmasa, siyasette istikrar olmasa, ülke büyüme kaydetmese yabancı yatırımcı burada kara kaş kara göz için gelmez. Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” şeklinde konuştu. “BRICS’e üyeliğimizin Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil” Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında Gümrük Birliği’nin devam ettiğini hatırlatan Bakan Bolat, Türkiye’nin İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği, ECOWAS, Türk Devletler Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlara üyeliği, gözlemciliği veya ortak üyeliğinin her zaman var olduğunu, bunun yanı sıra BRICS’e de Türkiye’nin başvuruda bulunduğunu kaydetti. Bolat, "Türkiye’nin Kazan’daki son zirve toplantısında, diğer bazı ülkeler gibi müracaatı incelendi. Ortak üyelik statüsüyle bize cevap verecekleri anlaşılıyor. Üyeliğimizi Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil. BRICS’in Gayri Safi Milli Hasıla açısından dünyadaki payı yüzde 25 seviyelerinde. Kuruluşa, Afrika, Körfez, Orta Doğu ve Asya’dan başka ülkelerin de katılımları veya ortak üyelikleri söz konusu. Buradaki amacımız hem dış politikada hem dış ekonomik ilişkilerde çok boyutlu, çok katmanlı ilişkileri geliştirmektir” ifadelerine yer veridi. TÜFE’nin son 5 ayda 27,5 puan gerilediğini hatırlatan Bolat, Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda enflasyonu azaltmaya devam edeceklerini kaydetti. “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı” E- ticaret kanununa ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bolat, “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı. Sizler hepiniz oradaydınız. 2022’de bu kanun çıktıktan sonra 60 gün içerisinde bu kanunda net işlem hacmiyle ilgili maddeyi Anayasa Mahkemesi’ne götüren ana muhalefet partisiymiş. Her şey yazıyor kayıtlarda. Anayasa Mahkemesi’ne başvuran imza sahipleri de Anayasa Mahkemesi’nde alabilirsiniz” dedi. “Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak” Elektronik ticaretle ilgili olarak kanunda yer alan bütün maddelerin uygulamaya girdiğini söyleyen Bolat, “Reklam sınırlamaları, kargo şirketi kurmama sınırlamaları, kendi ödeme sistemini kurmama sınırlamaları, sponsorluk sınırlamaları, kendine ait pazar yeri ve marka oluşturamama sınırlamalarının hepsi yürürlüğe girdi. Nitekim bahsettiğiniz Pazar payı zaten düşmeye başladı. Ancak bu konuda geçen 2 buçuk süre zarfında baktığımızda şunu gördük; Anadolu’da mikro ihracatlar noktasında aşağı yukarı 240 bin esnaf ve KOBİ e-İhracat’a başladılar. Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak. Toplam ihracatımızdaki payı da yüzde 3’e ulaşacak” şeklinde konuştu. “2 tane uzak doğu firması e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskılıyor” Bolat, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu konuda herhangi bir alacak verecek konusu henüz oluşmamıştı. Sene sonunda önümüzdeki nisan ayında net işlem hacimlerine bakılacaktı. Bu noktada ilgili firmalar ve diğerlerinin 30 binden fazla KOBİ’yi sistemden çıkaracakları ve yüzbinlerce insanın da işsiz kalacağı bir tablo da meydana gelmişti. Ayrıca sektör o kadar hızlı ilerliyor ki 2 tane uzak doğu firması Türkiye’de e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskıladığı ve özellikle KOBİ’lerin, esnafların pazar payını alacak bir noktaya gelecekleri görüldü. Bu çerçevede değerlendirme yapılarak daha önceki kanunda olmayan ticaretin içinde e-ticaretin yüzde 20’lik bir sınırlama getirildi.” Bolat, Hal Kanunu’nda değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalara ilişkin ise, "Şu an zaten Tarım ve Orman Bakanlığı ve halcilerle görüşmeler yapıyoruz. Değiştireceğimiz konuları belirleyeceğiz, hükümete getireceğiz, onaylandığı durumda da Meclise gelecektir. Bunun dışında fahiş fiyat artışıyla ilgili denetlemeler çok yoğun yapılıyor” bilgilerini aktardı. Kadın kooperatiflerine verilen desteklerin artırılması için çalışacaklarının altını çizen Bolat, kadın kooperatiflerinin, üretime ve ihracata önemli katkılar vermeye başladığını söyledi. "Türkiye, İsrail’i ateşkese zorlayan ülke konumunda" Bakan Bolat, iddiasını ispat etmenin iddia sahibine düştüğüne işaret ederek, "İddia sahibi, eğer Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilgili makamlarına, Filistin devletinin makamlarına itibar etmiyorsa yapacak bir şey yok." dedi. “İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor” Türkiye’nin, Filistin konusunda dünyada en fazla çabalayan, ülke olduğunu vurgulayan Bolat, şu ifadelere yer verdi: "İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor. Hem de hibe alıyor. Türkiye’de savunma sanayi ürünlerinin ihracatı Milli Savunma Bakanlığının kontrolüne ve iznine tabidir. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğünün iznine tabidir. Özellikle 7 Ekim’de başlayan süreçten sonra bir kere ateşkes oldu. Yaklaşık bir hafta, 10 gün sürdü. Ondan sonra ateşkes çabaları devam etti. Biz ülke olarak onlarla ticareti yüzde 33-34 oranında azalttığımızı defaatle söyledik. Ta ki 9 Nisan’a kadar. ’9 Nisan kararımızdan sonra İsrail ile ticaret yok diyordunuz da şimdi kestiniz.’ Böyle bir ifadeyi siz söylediniz veya sizlerden birileri söyledi. Kayıtlara bakın. 15 Aralık 2023’te TBMM Genel Kurulunda yaptığım konuşmaya da bakabilirsiniz. Böyle bir ifade yoktur. Bizim söylediğimiz, hükümet, Ticaret Bakanlığı ticaret yapmıyor. Biz sadece uygulayıcı Bakanlığıyız, düzenleme yaparız, denetleme yaparız. Bunun dışında kararlar alırız ve nitekim uluslararası şirketler ya da özel şirketlerin ihracat ithalat işlemleri oluyor dedik.” “Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru” Bolat, üçüncü ülkelerden İsrail’e mal gönderildiği iddialarına ise, bu iddiaların Türkiye’den kaçmış ve Türkiye aleyhine etki ajanlığı yapan çevrelerin yalan dolan haberlerine bakılarak söylendiğini belirtti. Bolat, "Türkiye’den, o bahsettikleri çevrelerden alıp da söyledikleri şey, Türkiye’de Derince Limanı’ndan aşağı yukarı 70-80’in üzerinde geminin petrol yükleyip İsrail’e akaryakıt taşıdığı suçlaması yapıldı. Bunu gördük ve kontrol ettirdik. Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru. ’Tanker’ yazılıyor ki sanki bunlar petrol taşımış diye. Uçaklar gibi gemiler de bir yere gittikleri zaman yakıtları bittiğinde oradaki yerlerden yakıt tazelerler. Dünyanın bütün gemileri, Türk gemileri de gittikleri yerlerde aynı şeyi yaparlar. Bu tamamen bilgisayar kurgusu bir kağıttır ve bu kağıt ’Derince’den yakıt gönderildi’ olarak sunuldu" diye konuştu. Komisyonda, Ticaret Bakanlığının yanı sıra Rekabet Kurumu ile Helal Akreditasyon Kurumunun 2025 yılı bütçeleri kabul edildi.