EKONOMİ - 10 Aralık 2025 Çarşamba 14:00

Elektrikli araç şarj hizmetlerinde kurallar değişiyor

A
A
A
Elektrikli araç şarj hizmetlerinde kurallar değişiyor

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Şarj Hizmeti Yönetmeliği’nde kapsamlı değişikliklere hazırlanıyor. Yeni düzenlemelerle hem sektörün gelişimine ivme kazandırılması, hem de tüketici memnuniyetinin artırılması hedefleniyor.



Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), elektrikli araç kullanımının hızla arttığı Türkiye’de, şarj altyapısının daha güçlü, daha erişilebilir ve daha kullanıcı dostu hâle getirilmesini hedefliyor. Şarj Hizmeti Yönetmeliği’nde köklü değişiklikler planlandı. Yeni düzenlemelerle hem sektörün gelişimine ivme kazandırılması hem de tüketici memnuniyetinin artırılması hedefleniyor.


Hazırlanan taslak çalışmaya göre, şarj hizmeti ücretlerinde, esnek fiyatlandırmaya imkân tanınarak, yığılma önlenecek. Şirketlerin belirli saatlerde ve lokasyonlarda indirim yapabilmesinin önü açılıyor. Böylece rekabetçi bir yapı oluşturulması ve kullanıcıların daha avantajlı koşullara erişebilmesi amaçlanıyor. Diğer yandan mevzuatta şarj noktası tanımına geçilmesiyle birlikte lisanslı şirketlerin belirli bir soket kapasitesine ve coğrafi yaygınlığa sahip olması zorunlu hâle geliyor; mevcut işletmeler için ise bir yıllık uyum süresi öngörülüyor. Ayrıca mobil şarj istasyonlarının lisanslı şirketler tarafından da işletilebilmesine imkan sağlanarak, özellikle yoğun dönemlerde ve acil ihtiyaçlarda erişilebilir bir alternatif sunuluyor.


Roaming (ortak ağ) uygulamalarına ilişkin hukuki çerçevenin güçlendirilmesi de düzenlemenin önemli başlıklarından birisini teşkil ediyor. Şirketler arasında yapılan ortak ağ sözleşmeleri EPDK’ya bildirim kapsamında olacak. Gerektiğinde usul ve esaslar EPDK tarafından netleştirilecek. Kullanıcıların ödeme imkânlarını genişleten bir diğer düzenleme ile 1 Temmuz 2026’dan sonra otoyol ve devlet yollarında kurulacak tüm DC şarj istasyonlarında en az 1 adet kredi kartı entegrasyonu mecburi hâle geliyor.


Verimlilik ve kaynak kullanımı açısından batarya doluluğu yüzde 85’in üzerine çıkan araçlarda şarj işleminin sonlandırılabilmesi mümkün hâle gelirken, güç yönetimi uygulamalarına kanuni zemin sağlanarak, hem şebeke kapasitesinin verimli kullanılması hem de kullanıcıların doğru bilgilendirilmesi hedefleniyor.


Hizmet kalitesini bir üst seviyeye taşımak isteyen EPDK, çağrı merkezi kurulmasını mecburi hale getirecek. İşletme gücünü arttırmak için, arızalı istasyonlara müdahale sürelerini sıkı takip edip kullanıcı desteğini güçlendirmeyi hedefliyor. Şarj hizmetinde kullanılan yazılım sistemleri için ISO 27001 sertifikası şartı getirilirken, istasyonlarda hem şarj ağı işletmecisinin, hem de istasyon işletmecisinin marka kullanımına imkân tanınarak, alanda daha canlı bir rekabet ortamı oluşturulması planlanıyor.


EPDK’nın üzerinde çalıştığı düzenlemenin, Türkiye’nin elektrikli araç dönüşümüne güçlü bir katkı sunması, sektöre dinamizm kazandırması ve tüketicilerin daha kaliteli bir hizmete erişmesini sağlaması bekleniyor. Taslak, sektör temsilcilerinin görüşlerinin alınmasının ardından kurul değerlendirmesiyle birlikte yürürlüğe girecek.


Elektrikli araç sahipleri, ortak bir takip sistemi sunan akıllı telefon uygulaması ile, güzergahlarındaki aktif şarj cihazlarını görmek istedikleri, ana arterlerdeki yetersizlik ve yoğunluktan, zaman kaybı yaşadıklarını ifade ettiler. Birçok Anadolu şehrinde ilk kurulan şarj istasyonlarının uygulamalarda ve yol güzergahlarındaki levhalarda faal gibi gözükmesine rağmen, devre dışı olduğuna dikkat çeken elektrikli araç sahipleri, bu istasyonların sürekli denetlenmesi, arızalara müdahele sürelerinin takip edilip sınırlandırılması da talep ettiler. Ayrıca yoğunluğun dağıtılması, evden şarjın engellenmemesi için de yıllık 5 bin kilowatlık destek sınırının 4 bin kilowatt indirilmesi uygulamasından vazgeçilmesini hatta 7 bin kilowatta çıkartılmasını talep ettiler.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Soğuğa dayanıklı kazancı yüksek Manisa’nın Sarıgöl Ovası’nda yetiştirilen Crimson üzümü, örtü altına gerek duymadan soğuk havalara dayanıklılığı, uzun raf ömrü ve gevrek yapısıyla kış aylarında da taze olarak tüketiciyle buluşuyor. Manisa’nın Sarıgöl Ovası’nda yetiştirilen, başta Sultaniye üzüm olmak üzere dokuz çeşit üzüm arasında yer alan Crimson üzümü, soğuk hava şartlarına rağmen en dayanıklı üzüm çeşitlerinden biri olarak öne çıkıyor. Sarıgöl ilçesinde yaklaşık 15-20 yıl önce yetiştirilmeye başlanan pembe çekirdeksiz üzüm türü olan Crimson, az ilaçlama ile üretilebilmesiyle dikkat çekiyor. En önemli özelliklerinden biri uzun süre asmada taze kalabilmesi olan Crimson üzümü, gevrek yapısı sayesinde üretici ve tüketiciler tarafından tercih ediliyor. Örtü altında yetiştirilmemesine rağmen dayanıklı yapısıyla kış aylarında da pazarlarda taze olarak yer alan Crimson üzümünün, yaz aylarından bu yana kilosunun 50 liranın altına düşmediği ifade ediliyor. Raf ömrünün uzun olmasına rağmen veriminin düşük olması nedeniyle üretiminin yaygınlaşmadığı belirtiliyor. Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen, Cripson üzümüne ilişkin yaptığı açıklamada, "Crimson üzümü gerçekten gevrek ve çekirdeksiz bir üzüm türüdür. Pazarı vardır ancak veriminin az olması nedeniyle bölgemizde sınırlı sayıda üretici tarafından yetiştirilmektedir. Yeni yıla yaklaşmamıza rağmen bağlarda, örtü altında olmadan bile tazeliğini koruyabilmektedir" dedi. Crimson üzümü yetiştiren üretici Serhat Akkaya ise üzüm sezonunun sona erdiğini belirterek, "Bağımdaki Crimson üzümlerinden ayırdığım asmalardan topladığım üzümleri poşetleyerek konu komşuma ve arkadaşlarıma hediye ediyorum. Kış mevsiminde bile asmadan taze üzüm toplamak mümkün" diye konuştu.
Erzincan Kanser hastası kadınlar, umutlarını rattan objelere taşıdı Erzincan’da kanser hastası kadınlar, Erzincan Belediyesi Meslek Edindirme ve Eğitim Kursları (ERMEK) tarafından açılan Rattan Kursu ile terapi amaçlı ev aksesuarları tasarladı. Kanser hastası kadınlar, terapi amaçlı gerçekleştirilen kursta rattan ile çanta, sepet, duvar aksesuarları yaparak umutlarını tasarladıkları objelere taşıdı. Haftada 1 gün gerçekleştirilen kursta kadınlar, örme tekniklerini, malzemenin bakımını ve ürün yapımını öğreniyor, aynı zamanda el emeği ürünlerini ekonomik kazanca dönüştürüyorlar. "Burada hepimiz kanser hastasıyız, hepimiz kemoterapi almış insanlarız" diyen kursiyer Sacide Yıldız, kursta moral ve motivasyon amaçlı ürünler yaptıklarını söyledi. Sepet gibi birçok ürün çıkardıklarını belirten Yıldız, "Burası bizim açımızdan, çok güzel, çok keyifli ve eğlenceli geçiyor. Burada çayımızı, kahvemizi içiyoruz. Beraberinde hocamızla çok güzel etkinlikler yapıyoruz. Bizim için çok iyi geldi. Bu sayede biraz olsun dertlerimizden üzüntülerimizden uzak kalıp güzel işler çıkardık" dedi. Bir diğer kursiyer Mediha Demir ise kurs aldıkları süreçte hastalıklarını unuttuklarını ifade ederek, "Kendimizle daha barışık oluyoruz, sosyalleşiyoruz. Kurs bize çok iyi geliyor" diye konuştu. Erzincan Halk Eğitim Merkezi’nde usta öğretici olarak görev yapan Merve Aksun, kursun kemoterapi hastalarına özel olarak açıldığını ve moral, motive vermek amacı taşıdığını aktardı. Kursiyerlerin moral ve motivasyon bulmasının yanı sıra ürettikleri ürünlerle gelir elde ettiklerini dile getiren Aksun, kursiyer kadınların hali hazırda birçok ürün yapıp sattığını kaydetti. Öte yandan kursta aile gibi olduklarını ifade eden Aksun, "Biz burada bir aile olduk her şeyden önemlisi. Beraber gülüp eğleniyoruz. Aynı zamanda da sohbet eşliğinde sepetlerimizi örüyoruz" şeklinde konuştu.