ASAYİŞ - 23 Mart 2025 Pazar 02:16

Ekrem İmamoğlu’nun terör soruşturması kapsamında savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı

A
A
A
00:00
00:00
HD

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ve Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yürütülen soruşturma kapsamında İmamoğlu’nun terör suçlamasına karşı savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Savcılık tarafından Ekrem İmamoğlu’na terör kaydı olan 18 kişinin meclis üyeliği soruldu. İmamoğlu ifadesinde "39 ilçede yaklaşık bin 500’e yakın meclis üyesinin kim olduğu ya da kimlerle iltisaklı olduğu meselelerini bilmem mümkün değildir" ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ve Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yürütülen soruşturma kapsamında İmamoğlu’nun terör suçlamasına karşı verdiği ifade ortaya çıktı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nda ifade veren Ekrem İmamoğlu kendisine sorulan "Terör örgütleri içerisinde aktif olarak faaliyet gösteren akrabanız veya yakınınız var mı?" sorusuna "Benim ailemin ve şahsımın etrafında terör ile ilgili kimse barınamaz, bir parçası olamaz. Bunun bana sorulmasını bile zul kabul ederim" şeklinde yanıt verdi.

Savcılık İmamoğlu’na ‘kent uzlaşısını’ soruldu

İfade sırasında 06 Kasım 2024 günü terör örgütü güdümünde yayın yapan "ANF NEWS" isimli haber portalında PKK/KCK terör örgütünün üst düzey yöneticilerinden olan Bese Hozat isimli örgüt mensubu şahsın "Bu iktidar inkar imha politikalarından vazgeçmedikçe, bu soykırım politikalarından vazgeçmedikçe bu kayyum politikası son bulmaz, devam eder. Geçen gün Esenyurt’a atadı kayyum. Biz dedik arkası gelecek. Bu Kürdistan’a da yayılacak ve aynısı oldu yine. Şimdi bu sabah Mardin’e, Batman’a, Halfeti’ye kayyum atadılar. Giderek diğer belediyelere kayyum atayacaklar. Türkiye’de giderek işte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atayacak. Giderek işte kent uzlaşmasının geliştiği her yere dönüp bu politikayı geliştirecek" şeklinde açıklamalarda bulunduğu Ekrem İmamoğlu’na anlatıldı. Ekrem İmamoğlu’na 11 Şubat 2025 tarihinde ise PKK/KCK terör örgütü güdümünde faaliyet gösteren ve internet üzerinden yayın yapan medya haber isimli ajansta açıklamalarda bulunan Yıldırım Kaya isimli şahsın "Şimdi kendisi Milliyetçi Hareket Partisi ile HÜDA PAR ile ittifak yaparak seçimlere girdi kaybetti, şimdi Cumhuriyet Halk Partisi ile DEM, HDK ittifak yaparak İstanbul’da çok açık bir şekilde açık ara seçimleri kazandı şimdi İstanbul’u kaybetmek Türkiye’yi kaybetmek anlamına geldiği için kent uzlaşısı olmasaydı biz İstanbul’u kazanabilirdik varsayımı üzerinden hareket ediyor" şeklindeki açıklamaları da aktarıldı.

İmamoğlu’na tüm bu açıklamalar ve beyanlar kapsamında kent uzlaşısının ne anlama geldiği, ne zaman ne amaçla kurulduğu soruldu. İmamoğlu cevabında "Kent uzlaşısı ifadesinin DEM Parti söylemi olduğunu biliyorum. Yukarıda ismi geçen terör örgütleri ve bağlantılı bir kısım terör örgütü üyelerinin ne isimlerini, ne söylemlerini biliyorum, ne de takip ettim, öyle bir merakım da yoktur. Kent uzlaşısı bana değil şu anda Türkiye’nin mevcut siyasi gündeminde hükümetle yoğun diplomasi içerisinde bulunan DEM Parti yöneticilerine sorulmalıdır" dedi.

Terör kaydı olan 18 kişinin meclis üyeliği İmamoğlu’na soruldu

Savcılık tarafından İmamoğlu’na İstanbul ilçe belediye ve büyükşehir belediye meclis üyelikleri ile belediye başkan yardımcılarından 18 şahsın UYAP verilerine göre terör kayıtlarının olduğu ve 18 şahsın 2024 yerel seçimlerinden yaklaşık bir ay öncesinden Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nden Cumhuriyet Halk Partisi’ne üye olarak geçtiklerinin anlaşıldığı anlatıldı. Ekrem İmamoğlu’na "Bu şahısların meclis üyesi olarak gösterilmesi kim veya kimler tarafından sağlandı? Siz bu şahısların terör örgütü ile iltisaklı olduğu yönünde herhangi bir bilgiye sahip miydiniz?" sorusu yönetildi.

"Bin 500’e yakın meclis üyesinin kim olduğu ya da kimlerle iltisaklı olduğu meselelerini bilmem mümkün değildir"

İmamoğlu cevabında "İlçe Seçim Kurulu ve Yüksek Seçim Kurulu’na bildirilen listelerde bu isimler bulunmasına rağmen İlçe Seçim Kurulu ve Yüksek Seçim Kurulu bu tespiti yapmayıp daha sonra bu soruşturma süreçlerinin başlatılmasını, kasıtlı bir yargı üzerinden siyasi müdahale olduğunu tekrar hatırlatmak isterim. Beni ilgilendiren kısmı ise Cumhuriyet Halk Partisi’nin, İstanbul ve Türkiye’nin muhtelif şehirlerinde Türkiye’nin hukuken yasal olan siyasi partilerinde geçmişte üye olmuş birçok ismi Türkiye ittifakı kavramı ile listelerinde göstermiş olduğu gerçeğidir. 39 ilçede yaklaşık bin 500’e yakın meclis üyesinin kim olduğu ya da kimlerle iltisaklı olduğu meselelerini bilmem mümkün değildir" ifadelerini kullandı.

"Gizli tanık uygulamasını da beyanlarını da kabul etmiyorum"

Gizli tanık İlke’nin "2024 Yerel Seçimlerinde DEM Parti’nin seçimlerde CHP’yi desteklemesi için sağlanan para trafiği Murat Ongun tarafından gerçekleştirildi. DEM ile CHP arasındaki bağlantıyı ise Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ile Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Ekrem İmamoğlu’nun kurduğu Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan sağladı. DİAYDER isimli dernek üzerinden alımları da Mahir Polat aracı olduğunu konu ile ilgili kamuoyunda haberler yansıdı. Dernek kapsamında terör örgütü ile bağlantılı kişiler bulunuyordu. Bu kişiler işe alındı" şeklindeki beyanları İmamoğlu’na okundu. Ekrem İmamoğlu’na "Gizli tanık ifadesinde geçen beyanlarda belirtilen para trafiği hakkında bilginiz var mıdır? Beyanlarda geçen paranın kaynağı nedir? Bu şekilde bir maddi kaynak aktarımı oldu mu? Bahse konu para aktarımı ne şekilde kimler vasıtası ile nereye yapılmıştır? Reform Enstitüsü isimli vakıf ne amaçla kurulmuştur? Faaliyetleri nelerdir?" şeklinde sorular yöneltildi. İmamoğlu cevabında "Mehmet Ali Çalışkan ile 2018 yılında İBB başkanı adayı olduğum tarihte tanıştım. Daha önce herhangi bir tanışıklığım bulunmamaktadır. Kendisi o dönemde Cumhuriyet Halk Partisi ile çalışan bir araştırma ve siyasi analiz şirketi sahibi olduğunu bildiğim bir kişidir. Daha sonraları kendisi ile siyasi analiz konusunda çok kereler birlikte olduğumuz, bir kısım araştırmalar yaptırdığımız ancak daha yoğun bir şekilde Cumhuriyet Halk Partisi ile birlikte çalıştığını bildiğim, fikir ve yetenekleri kamuoyunca da bilinen değerli bir araştırmacıdır. Reform Enstitüsü ismi ile bir vakıf kurarak düşünce kuruluşu olarak geliştirmek arzusunda olduğumuz bir kurumdur. Ancak zaman içerisinde henüz çok etkin bir şekilde faaliyetlerde bulunmaya dönük planlama oluşturulamamıştır. Bahse konu vakfın kurucuları arasında ben de varım. DEM Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi arasındaki bağlantı ve finansman ilişkisini kurmakla ilgili ne Murat Ongun’un, ne İBB Genel Sekreter Yardımcısı Olan Mahir Polat’ın ne de Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah Şahan’ın ilişkisi yoktur, herhangi bir tespitim ve şahitliğim olmamıştır. Gizli tanık uygulamasını da beyanlarını da kabul etmiyorum. Çoğunlukla uydurma, kumpas içerikli ve yalan ifadelerdir" dedi.

Melike İnal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Çiftçi ailelere gıda muhafazası, hijyen ve etiket okuryazarlığı eğitimi Samsun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü teknik personeli tarafından çiftçi ailelere gıda muhafazası, hijyen ve etiket okuryazarlığı eğitimi verildi. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü teknik personeli tarafından, 19 Mayıs ilçesinde faaliyet gösteren kooperatif üyeleri, çiftçiler ve üreticilere yönelik kapsamı geniş bir eğitim programı gerçekleştirildi. Aileleriyle birlikte katılım sağlayan çiftçilere, gıda muhafazası, hijyen kuralları ve etiket okuryazarlığı konularında bilgilendirme yapıldı konuyla ilgili sertifikaları verildi. Müdürlük, "Aile Yılı" çalışmaları kapsamında önemli faaliyetlerde bulunacak. Bu kapsamda, özellikle kırsal alanda hayvancılık ve tarımla uğraşan ailelere teknik bilgi ve beceri kazandırılması hedeflenerek tarımsal dijital okuryazarlığı destekleyici kurs programları ve eğitimler düzenlenecek. Ayrıca ailelere yatırım destekleri sunularak kırsal kalkınma desteklenecek. Samsun Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından "Aile Çiftçiler Yarışıyor" gibi etkinlikler düzenlenecek, aile temelli faaliyetler, geziler, kurslar ve organizasyonlar gerçekleştirilecek. Ayni ve nakdi desteklerle çiftçi ailelerinin ekonomik refah düzeyleri yükseltilerek tarımsal alanda süreklilik sağlanacak. Ayrıca bireysel su verimliliği ve iklim dostu tarım teknikleriyle üretim konusunda çiftçiler bilgilendirilecek, çevreye duyarlı tarım uygulamalarının yaygınlaşması sağlanacak. Samsun Tarım ve Orman Müdürlüğü, "Ailemiz Geleceğimizdir" ilkesiyle 2025 yılı boyunca ailelerin tarımda daha güçlü bir konuma gelmesi için çalışmalar sürdüreceğini de belirtti.
Antalya Antalya Defterdarlığından kira geliri elde eden mükelleflere kolaylık Antalya Defterdarlığı, 2024 yılına ilişkin kira geliri beyannamelerinin kolaylıkla verilebilmesi amacıyla üç AVM’de stant açtı. Beyanname verme süresi 2 Nisan’da sona erecek. Hesaplanan gelir vergisinin ilk taksiti ile damga vergisinin de aynı tarihe kadar ödenmesi gerekiyor. Antalya Defterdarlığı, 2024 yılında kira geliri (Gayrimenkul Sermaye İradı), ücret geliri, menkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratları dolayısıyla gelir vergisi beyannamesi verecek mükellefler için kentteki üç büyük alışveriş merkezinde beyanname kabul stantları kurdu. Mükellefler, 3 Mart’tan itibaren Terracity, 5M Migros ve Özdilek AVM’lerde açılan stantlardan hafta içi her gün 10.00-18.00 saatleri arasında beyanname işlemlerini yapabiliyor. Stantlar, 2 Nisan 2025 tarihine kadar hizmet vermeye devam edecek. 5M Migros AVM’de 2. katta, Özdilek AVM’de giriş katında, Terracity AVM’de ise -1. katta kurulan stantlarda Defterdarlık personeli mükelleflere yardımcı oluyor. Beyanname verme süresi 2 Nisan’da sona eriyor Kira geliri elde eden mülk sahiplerinin gelir vergisi beyannamelerini 1 Mart - 2 Nisan tarihleri arasında vermeleri gerekiyor. 31 Mart ve 1 Nisan tarihlerinin resmi tatile denk gelmesi nedeniyle beyan süresi 2 Nisan’a uzatıldı. 2024 takvim yılı için konuttan yıllık 33 bin liranın, iş yerinden ise 230 bin liranın üzerinde kira geliri elde eden gayrimenkul sahiplerinin beyanname vermesi zorunlu. Bu sınırların altında kalan mükellefler ise beyanname vermek zorunda değil. Beyanname vermek isteyenler, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın https://gib.gov.tr adresinde yer alan Hazır Beyan Sistemi üzerinden ya da doğrudan hazirbeyan.gib.gov.tr adresinden işlemlerini online olarak da gerçekleştirebiliyor. Ayrıca Dijital Vergi Dairesi üzerinden de sisteme giriş yapılabiliyor. Ödemeler iki taksitle yapılabilecek Beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinin birinci taksiti ve damga vergisi 2 Nisan 2025 tarihine kadar, ikinci taksiti ise 31 Temmuz 2025’e kadar ödenebilecek. Öte yandan ticari, zirai ve serbest meslek faaliyetlerinden gelir elde eden mükelleflerin de yıllık gelir vergisi beyannamelerini aynı tarihe kadar vermeleri gerektiği hatırlatıldı. Antalya Defterdarlığı, gelirlerin tam ve doğru şekilde beyan edilmesinin büyük önem taşıdığını vurgularken, riskli görülen mükelleflerin denetime tabi tutulacağını duyurdu.
Aydın Nazillili yazarlardan ’terörist’ benzetmesine cevap: "Efeler devleti korumaya, teröristler ise yıkmaya çalışanlardır" Aydın’ın Nazilli ilçesinde araştırmacı yazarlar basın toplantısı düzenleyerek DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in bir televizyon kanalında ’Efelik’ kültürünü teröristlerle aynı kefeye koymasını şiddetle kınadı. Nazilli’de yaşayan araştırmacı-tarihçi yazarlar İbrahim Kiraz, Osman Girgin, Sabahattin Burhan, Abdullah Kırkık, Nazilli Gazeteciler Cemiyetinde basın toplantısı düzenleyerek geçtiğimiz günlerde özel bir televizyon kanalında ’Efelik’ kültürünü teröristlerle aynı kefeye koyan DEM Parti İstanbul Milletvekili, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’i kınadı. İlçede görev yapan yerel ve ulusal basın mensuplarına açıklama yapan yazarlar, devleti yaşatmaya, korumaya çalışan ’Efelik kültürü’ ile devleti yıkmaya çalışan teröristlerin aynı kefeye konulmasının büyük bir hata olduğunu ifade ettiler. Milletvekili Önder’in kullanmış olduğu ’Ege’nin teröristleri’ ifadesi ile devleti yıkma amacı güden terör örgütlerini legalleştirme çabasında olduğunu belirten yazarlar benzetmeye tepki gösterdi. Atatürk’ten Demirci Mehmet Efe’ye övgü dolu mektup Nazilli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ümit Özmen ve cemiyet üyesi basın mensuplarının sorularını cevaplayan Demirci Mehmet Efe kitabının yazarı İbrahim Kiraz, "Demirci Mehmet Efe kitabının yazarıyım. Arkadaşlar; efeler hiçbir zaman terörist olmamıştır. Efeler Milli Mücadele içerisinde ülkemizin kurtarılması için savaşmış olan milli kahramanlardır. Atatürk; milli kahramanları şu şekilde anlatıyor: ’Böylece 1919 yılı Haziran ortalarında Aydın Cephesi kuruldu. Bu bölgede bulunan 57. Tümen Komutanı Albay Mehmet Şefik Bey ve Tümen Topçu Komutanı Binbaşı Hakkı Bey idi. Ulusal Kuvvetlerin başında da Yürük Ali Efe ve Demirci Mehmet Efe vardı. Sonunda Demirci Mehmet Efe üstünlük sağlayarak Aydın Cephe Komutanlığı’nın tamamını eline aldı. Daha önce yeri geldiğinde bildirmiştim ki sonradan oraya gönderdiğim Albay Refet Bey de Demirci Mehmet Efe’nin komutanlığını kabul eylemiştir.’ Görüyorsunuz, ülkemiz işgal altında. Bu işgali ortadan kaldırmak için Demirci Mehmet Efeler, Yürük Ali Efeler, diğer efe gruplarının hepsi dağdan inerek Kurtuluş Savaşı’na katılıyorlar ve ülkemizin kurtarılması için ellerinden gelen her türlü çabayı gösteriyorlar. Anadolu’nun içlerinde çok sayıda isyanlar çıkıyor. Bu isyanların bastırılmasında efelerin görevlendirilmesi kararlaştırılıyor. Ve bunlar gidiyorlar, o isyanları bastırıyorlar. Mesela o isyanları bastırdıktan sonra Atatürk onlara, Demirci Mehmet’e şu mektubu yazıyor; ’Umum Kumandan Demirci Mehmet Efe kardeşime. Kahraman Efelerinizi size gönderiyorum Aydın’ın doğru, özlü ve fedakar evlatları. Bolu ve Düzce havalisinde memleketimizdeki gavurların esaretine düşürmeye çalışan hainleri ve kahramanca ve fedakarca yok ettiler. Vatanımıza büyük hizmet ifa ettiler. Allah iki cihanda aziz etsin kendilerini ve umum kumandanları olan zatı alinize. Büyük Millet Meclisi’nin kalbi ve samimi teşekküratımı takdim eder, gözlerinizden öperim. Kardeşim efendim. Mustafa Kemal Büyük Millet Meclisi Vekili. 11.06.1920.’" "Vatanın kurtuluşu için savaşan kişiler terörist olabilir mi?" Konuşmasını sürdüren Kiraz, "Yine Demirci Mehmet Efe ve diğer efelerin asker toplamaları var. Bunlar kim için asker topluyorlar, vatanın kurtarılması için. Vatanın kurtuluşu için savaşan kişiler terörist olabilir mi? Eğer vatanın kurtarılması için bunlar teröristse ben de teröristim! Bu ülkenin o günkü sıkıntılarını ortadan kaldırmak için efelerin silahlarına sarılıp düşmanın üzerine gitmesi ve düşmanı bu topraklardan atmalarıydı" dedi. "Efeler, halkın ırzına, namusuna dokunmaz" Efelerin, kesinlikle halkın ırzına, namusuna dokunmadığını ifade eden Kiraz, şunları kaydetti: "Efeler, kimsesizi korur, yoksula yardım eder, elinden geldiği kadar haksızlığı, adaletsizliği ortadan kaldırır. Fakat bazı kişiler vardır, efelerin giysilerini giyerek dağa çıkarlar, onu-bunu soyarlar, onun-bunun ırzına geçerler. Bunlara efelik kültürüne göre ‘çalıkakıcı’ derler. Bu bölgede o dönemde bir sürü çalıkakıcı türüyor. O çalıkakıcıların ortadan kaldırılması için Demirci Mehmet Efe, bu bölgede hafiye grubu oluşturuyor. Ve o dönemde Demirci Mehmet Efendi’nin 459 tane karakolu var. Bu ülkenin kurtarılması ve o bölgedeki insanların rahat bir şekilde hareket etmesi, eşkıyalardan korunması için o bölgelere çok sayıda hafiye gönderiyor. Mesela bu hafiyenin başında da o dönemde ’Keklik Fadime’ isminde bir tane bayan efe var. Keklik Fadime, Karacasuludur. Karıncalı Dağı’nda yetişmiştir. Demirci Mehmet Efe’ye katılır. Ona silah eğitimi verirler. O da ‘kızan’ olarak devam eder. Daha sonra kendi Efe Grubu’nu oluşturur. 567 tane kadınlardan oluşan kızanları var. Bu Efe Buharkent-Çubuk Dağı eteklerindeki savaşın esas yönlendirici ve yöneticisidir. Yani çalıkakıcıyla efeleri ayırt etmek lazım. Çalıkakıcı dediğimiz kişiler toplumda eşkıyadır. İnsanları soyar, onun bunun ırzında gözleri vardır. Ama efelerin öyle bir şeyi yok. Efeler dürüsttür. 57. Tümen Komutanı Albay Şefik’in sözleri ile efeler; ’Özellikle Demirci, namusluydu, dürüsttü. Her şeyden önce yapacağı şeyi bizimle konuşurdu. Vatanını seven bir vatanseverdi. Ben bunlarda gördüğüm terbiyeyi başka bir gruplarda görmedim’ diyor." "Birisi yıkmaya, diğeri yapmaya çalışıyor" Araştırmacı-Yazar Osman Girgin de konuşmasında, "Birilerinin kendilerini efelerle kıyaslaması kendilerini suçsuz ilan etme gibi oluyor. Ama eşkıya anlamında düşünürsek memleketin her tarafında eşkıya var ve bu eşkıyalar kendilerine göre beraberse onlar zaten eşkıyalık yapıyorlar ve eşkıyadır. Ama efelik ve efeler farklı bir olay. Bu bir kültür meselesi. Yani Ege Bölgesi’ndeki buradaki efelik, devletin olmadığı bir zaman da adaleti tahsis etmek için kurulmuş. Milletin canını, malını, namusunu kurtarmak için kurulmuş. Şimdi bununla birileri kıyaslamaya kalkarsa bunları zemzem suyu ile yıkansalar yine olmaz. Çünkü devleti tekrar ayağa kaldırmaya çalışan bir Efelik Teşkilatı Ege Bölgesi’nde, devleti yıkmaya çalışan bir teşkilat veya mevcut devleti hiçe sayan bir teşkilat, konuştukları teşkilat. Zaten konuşmaya bile gerek yok. Çünkü o zaman onlar kendilerine göre resmiyet kazanmış olacaklar. Aradaki fark çok büyük. Çünkü birisi yıkmaya çalışıyor, birisi yapmaya çalışıyor. Ve efelik kültürü dememizin içinde yaşanmışlıkların tamamı var. Bu milletin töresi var, milli ve manevi değerler var. Çünkü zaten milli ve manevi değerler olmadan efelik ayakta kalamayacağına göre çünkü halkın kendisi ve efeye katılan, efeliğe katılan, kızanlığa katılan binlerce insan var. Onun için birbirleri ile kıyaslanacak şeyler değil. Ve kendilerini hiç aklamaya çalışmasınlar. Buradan onlara ekmek çıkmaz" dedi. "Bunları kesinlikle ve kesinlikle kınıyorum" Son olarak Yazar Kiraz, "Efelerin yapmış olduğu çok büyük hizmetler var. Anlatmakla bitmez. Efeleri diline dolayarak, efeleri kötülemeye çalışan hainleri kınıyorum. Efe, bu ülkenin göz bebeğidir. Bu ülkenin kurtarılması için ellerinden gelen her şeyi yapmışlardır. Böylesine milli kahramanları kötüleyen insanlar toplumun içerisinde yüzü olmayan insanlar. Ben onların yüzsüz olduğunu düşünüyorum. Bunları kesinlikle ve kesinlikle kınıyorum" ifadelerine yer verdi.