EKONOMİ - 11 Aralık 2025 Perşembe 12:54

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "IMF tahminlerinin gerçekleşmesi dahilinde dünyanın en büyük 16’ncı ülkesi olacağız"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "IMF tahminlerinin gerçekleşmesi dahilinde dünyanın en büyük 16’ncı ülkesi olacağız"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "IMF tahminlerinin gerçekleşmesi dahilinde dünyanın en büyük 16’ncı ülkesi olacağız. İlk defa İtalya’yı geçerek Avrupa’nın da en büyük 4’üncü ülkesi haline geleceğiz" dedi.



Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 5. Finansın Geleceği Zirvesi’ne katıldı. Açılış konuşmalarını gerçekleştiren Yılmaz, dünyanın bölgesel çatışmaların, jeopolitik risklerin, ekonomide belirsizlikler ile artan ticari korumacılıklarla karşı karşıya kalındığına dikkat çekti. Dünya ekonomilerinin yüzde 5 civarında büyüdüğünün altını çizen Yılmaz, ticaret hacimlerinde daha olumsuz bir tablo olduğunu ve 2025-2026 döneminde yıllık yüzde 3 arttığını söyledi.



Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, bugün gelinen noktada tarihsel sürecin tersi bir tablo olduğunu söyleyerek, "Dünya ticareti, büyümenin bir miktar üzerinde olacak. Daha kapalı bir dünyaya gidiyoruz. Bu şartlar altında Türkiye ekonomisine bakmak durumundayız. Dünyada enflasyon beklendiği hızda düşmüyor. Enflasyon arzu edinilen düzeyde değil. Dış ticaretimizin asıl belirleyicisi ticaret ortaklarımızın büyüme performansıdır. Petrol başta olmak üzere emtiada olumlu bir tablo var. Bu gelişmeler Türkiye ekonomisi açısından olumlu" ifadelerini kullandı.



"2025 yılı sonunda kişi başına düşen milli gelirimiz 1,5 trilyon doları aşacak"


Türkiye ekonomisinin yıllık ortalama 1,9 daha fazla büyüdüğünün altını çizen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "23 yıllık bir ortalamada böyle bir başarı çok büyük. Kişi başına milli gelirimiz AB ortalamasına göre yüzde 38 civarındaydı. Bugün yüzde 70’e ulaştı. Bu önemli bir dönüşüm. Gelecek yıl yüzde 72’ye ulaşmayı bekliyoruz. İnşallah yüzde 100’leri göreceğiz. Önceliğimiz finansal istikrar ve enflasyonu düşürmek. Büyümeyi de istihdamı da ihmal etmeden dengeli büyümeyi sürdürüyoruz. 2025 yılı sonunda kişi başına düşen milli gelirimiz 1,5 trilyon doları aşacak. IMF tahminlerinin gerçekleşmesi dahilinde dünyanın en büyük 16. ülkesi olacağız. İlk defa İtalya’yı geçerek Avrupa’nın da en büyük 4. ülkesi haline geleceğiz" açıklamalarında bulundu.



"Türkiye’de 300 milyar dolar gibi bir yastık altı altın var"


Merkez Bankası rezervlerinin oldukça iyi bir seviyede olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti: "Ülkemizde muazzam bir altın rezervi var. Bunları da kattığımız zaman aslında Türkiye çok daha büyük bir rezerve sahip. 80’lerden itibaren yapılan hesaplamaya göre Türkiye’de 300 milyar dolar gibi bir yastık altı altın varlığı söz konusu. Bugün bunun çok daha yüksek olduğunu tahmin ediyoruz. TL mevduatın toplam mevduat içindeki payı arttı. KKM bitmiş durumda. Toplam mevduat payı yüzde 0,1’e düşmüş durumda. Bir dönemin ihtiyacıydı, faydasıyla zararıyla. Bugün artık ihtiyacı yok. Artık çıkmış durumdayız."



"Şu anda önceliğimiz enflasyonu daha aşağı çekmek" diyen Yılmaz, bu noktada 3 aşamalı planı devreye soktuklarını vurguladı. Yılmaz, "Geçiş dönemini mayıs ayında tamamladık. Dezenflasyon süreci devam ediyor. 44 puandan fazla düşüş söz konusu. Normalde 30’un altını hedeflemiştik ama Eylül ayında beklenti dışında bir enflasyon oluştu" dedi.



Yılmaz, 2024 yılında 33 şirketin halka arz edildiğini hatırlatarak, "57,3 milyar lira kaynak sağlanmıştır. 4 Aralık 2025 itibarıyla 17 şirketin halka arzı gerçekleşmiş ve bu şirketler piyasadan 43,1 milyar lira seviyesinde fon temin etmiştir" dedi.



Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: "3 trilyon liralık ortalama işlem hacmine ulaşan EFT Sisteminin yanı sıra 7/24 esasına göre çalışan FAST sisteminin 2024 yılında günlük ortalama 12,6 milyon işleme ulaşması ödeme altyapımızın geldiği noktayı göstermektedir."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik BŞEÜ’den küresel eğitim hamlesi Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ), Amerika Birleşik Devletleri’nden Oregon State Üniversitesi ile akademik iş birliği protokolü imzaladı. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ), yükseköğretimde çalışmalarını sürdürerek dünya üniversiteleriyle akademik ağını genişletmeye devam ediyor. Bu kapsamda üniversite, Amerika Birleşik Devletleri’nin köklü yükseköğretim kurumlarından Oregon State Üniversitesi ile önemli bir iş birliği protokolüne imza attı. Protokolün, BŞEÜ Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Emine Serap Kızıl Aydemir’in girişimleriyle hayata geçirildiği bildirildi. Anlaşma; ortak araştırma projeleri, öğretim üyesi değişimi, öğrenci hareketliliği, ortak seminer ve akademik etkinlikler, ayrıca çift diploma programlarına yönelik fizibilite çalışmalarını kapsıyor. Yapılan iş birliğiyle birlikte özellikle lisansüstü öğrenciler için uluslararası araştırma projeleri ve akademik yayınlarda yeni fırsatların doğması bekleniyor. Ayrıca öğretim üyelerinin küresel akademik ağlara daha etkin katılımı ve öğrencilerin akademik mobilete imkânlarının genişletilmesi hedefleniyor. BŞEÜ Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, "Uluslararası bilimsel iş birliklerini artırmak, üniversitemizin küresel ölçekte tanınırlığını güçlendirmek ve öğrencilerimize dünya standartlarında akademik olanaklar sunmak için kararlılıkla çalışıyoruz" dedi.
Samsun Samsun Teknopark’ta Ar-Ge firmalarına dev altyapı: 8 adet 1000 metrekarelik hangar alanı Karadeniz Bölgesi’nin en büyük teknoloji geliştirme bölgesi alanına sahip olan Samsun Teknopark’ta, Ar-Ge firmalarının geniş ve esnek şekilde çalışabilmeleri için 8 adet bin metrekarelik hangarlar bulunuyor. Samsun Teknopark, büyüyen teknoloji ekosisteminin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek amacıyla Ar-Ge firmalarına yönelik önemli bir altyapı yatırımını hayata geçirdi. Samsun Valiliği tarafından yapılan açıklamada, Teknopark bünyesinde oluşturulan 8 adet ve toplamda 8 bin metrekare alana sahip hangar alanının, firmalara geniş ve esnek çalışma imkanı sunduğu belirtildi. Yüksek tavanlı ve geniş hacimli olarak tasarlanan modern hangar alanlarının makine-teçhizat, medikal, elektronik, savunma sanayi, tarım teknolojileri ve endüstriyel üretim gibi birçok farklı sektörde faaliyet gösteren r-ge firmalarına hizmet vereceği ifade edildi. Bu alanlar sayesinde firmaların üretim, prototipleme ve test süreçlerinde yaşanan fiziki alan yetersizliğinin ortadan kaldırılması hedefleniyor. Hangar yapılarının büyük ölçekli makinelerin kurulumu, prototip geliştirme çalışmaları, test ve üretim hatlarının yerleşimi ile özel laboratuvar alanlarının oluşturulmasına uygun şekilde planlanırken, firmaların ihtiyaçlarına göre kendi Ar-Ge ve üretim altyapılarını özgürce şekillendirebileceği bu alanların, büyüme ve ölçeklenme süreçlerine de önemli katkı sağlayacağı ifade edildi. Açıklamada Samsun Teknopark’ın, bu geniş hangar kapasitesiyle Karadeniz Bölgesi’nde Ar-Ge faaliyetlerinin kesintisiz, konforlu ve sürdürülebilir şekilde yürütülmesine imkan tanıyan tek merkez olma özelliği taşıdığına dikkat çekilerek, altyapı yatırımıyla mevcut firmaların gelişiminin desteklendiği, aynı zamanda yeni yatırımcılar için Samsun’un cazip bir teknoloji ve Ar-Ge üssü haline getirildiğine de dikkat çekildi.