POLİTİKA - 03 Ocak 2025 Cuma 21:35

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Necip Fazıl, şiirden tiyatroya, edebiyatın her sahasına mührünü vurduğu gibi siyasi, içtimai, tarihi konulara dair yazdığı kütüphane dolusu eserleriyle de yaşadığı dönemin gündemini belirlemiş bir isimdir"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Necip Fazıl, şiirden tiyatroya, edebiyatın her sahasına mührünü vurduğu gibi siyasi, içtimai, tarihi konulara dair yazdığı kütüphane dolusu eserleriyle de yaşadığı dönemin gündemini belirlemiş bir isimdir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11. Necip Fazıl Kısakürek Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, "Üstadın zamanı aşan şiirleri bizi anlatır. Davamızı, ülkümüzü anlatır. Derinlerdeki cevherimizi ortaya çıkarır. Üstat’ın uğruna ömrünü adadığı gençlik, Kızılelma’ya uzanacaktır” dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yıl 11’incisi düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri Töreni’ne katıldı. Beyoğlu Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, eski Başbakan Binali Yıldırım, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Davut Gül, ödül alan yazar ve şairler ile çok sayıda davetli katıldı.


Necip Fazıl Kısakürek’e rahmet dileyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu millete mensup olmak bize bir lütuftur. Mücadele azmiyle üstat Necip Fazıl davamızın abide isimlerinden biriydi, kitlelere yol gösterdi. Necip Fazıl hakkı ve hakikati savunmaktan asla geri durmadı. Necip Fazıl’ın şiirleri medeniyetimize düşülmüş birer dipnot niteliğindedir. Üstat ‘Ayasofya bir gün açılacak’ diyordu. Hamdolsun açmak da bize nasip oldu. Bizim kuşağımızı uyandıran üstadın yaktığı o meşale bugün ve yarın bize yolu göstermeye devam edecektir. Necip Fazıl, fikirleriyle kendisinden sonraki nesilleri peşinden sürükleyen bir aksiyon adamı olmuştur. Necip Fazıl siyasi ve tarihi konulara dair yazdığı eserleriyle yaşadığı dönemin gündemini belirlemiş bir isimdir" dedi.


“Necip Fazıl davamızı, ülkümüzü anlatır”


Necip Fazıl’ın şiirlerinin toplumun yaşadığı acıları ve çileleri anlattığını belirten Erdoğan, "Üstadın zamanı aşan şiirleri bizi anlatır. Davamızı, ülkümüzü anlatır. Derinlerdeki cevherimizi ortaya çıkarır. Necip Fazıl’ın şiirlerini okuyan bir yabancı dahi bizi ve tarihimizi net bir şekilde görür. Yaşadığımız acıları, çektiğimiz çileleri anlatır. Necip Fazıl şiirleriyle, fikirleriyle, idealleriyle önder olan, kendisinden sonraki nesilleri bile peşinden sürükleyen bir aksiyon adamı olabilmiştir. Çünkü üstat, bentleri yıkıp atan şiirleriyle milletin yüreğine ayna tutabilmiş, gerçek bize samimi bir kalple seslenebilmiştir. Necip Fazıl’ın en büyük kavgası, bu milletin geleceğine kast edip toplum mühendisliğine soyunanlarla olmuştur. Üstat, tek parti zihniyetinin köklerinden koparılmış, gençlik projesine karşı çıkmış, kim olduğunu, nereden geldiğini, neler yapabileceğini bilen bir neslin yetişmesi için son nefesine kadar emek vermiştir” dedi.


“Üstat’ın işaret ettiği gençlik Kızıl Elmay’a uzanacak”


Necip Fazıl’ın gençliğe yol gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üstat’ın ideal gençliği, zaman ve mekan bana emanettir, şuurunda olan bir gençlik. Gerçek hürriyeti Hakk’a kullukta gören bir gençlik, kökleri ezele, dalları ebede uzanan bir gençlik, dilinin, dininin, ilminin, kininin davacısı bir gençlik, bütün insanlığa model teşkil edecek bir gençlik. Kim var diye seslenildiğinde sağına soluna bakmadan ben varım diye ortaya çıkacak bir gençliktir. Üstadın uğruna ömrünü adadığı gençlik, binlerce yıllık, kadim tarihimizden süzülüp gelen ecdadın cevherini, maneviyatını, imanını, ahlakını, kahramanlığını ve hayalini, benliğini harç etmiş, hıfz etmiş bir gençliktir. İşte bu gençliktir ki, modern zamanlarda milli benliğini ve öz değerlerini koruyarak, evvela kendisini yükseltecek, sonra da milletini yüceltecek ve kızıl elmaya uzanacaktır” diye konuştu.


"Üstadın yaktığı meşale bize yön göstermeye devam edecektir"


Necip Fazıl’ın hakir görülen, değersiz gösterilen milletimizin hasletlerine seslendiğini ve o hasletleri söz ile fikir haline getirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu yönüyle üstadın ideal gençliği bizim de idealimizdeki gençliktir. Türkiye Yüzyılı hedeflerine kilitlendiğimiz bu tarihi dönemeç, Üstat Necip Fazıl’ın Büyük Doğu ismiyle kavramlaştırdığı hedefe aittir. Bugünkü klavye kahramanlarının ve sosyal medya şovmenlerinin bunu anlaması elbette zordur. Sınır ötelerinden okyanus ötelerinden esen rüzgarlarla yelkenlerini şişirenler, milletinin duygularına tercüman olmuş Necip Fazıl’ın zaman geçtikçe daha da büyüyen mirasını kavrayamazlar. Çünkü üstat, hakir görülen, değersiz gösterilen milletimizin hasletlerine seslenmiş, o hasletleri söz ve fikir sancağı haline getirmiştir. Şiirleriyle milletimizin yüreğindeki konuları dışarı çıkarmış, hepimizin takip ettiği, yarınlarda da takip edilecek işaret fişeklerine dönüştürmüştür. Bizim kuşağımızı uyandıran üstadın yaktığı bu meşale, bugün de yarın da yolumuzu aydınlatmaya, bize yön göstermeye devam edecektir” şeklinde konuştu.


“Üstat dönemin ‘şiirlerin sultanı’ unvanına layık görüldü”


Üstadı yakinen tanıyanlar, onu herkesten farklı kılan 3 önemli hasletinden söz ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlardan ilki, yaşadığı çalkantılı hayata, girdiği polemiklere, maruz kaldığı siyasi baskılara, adli takibata, yargılamalara, hapis cezalarına ve yakasını bir türlü bırakmayan şeker hastalığına rağmen dinç bir vücut ve kafa yapısını muhafaza edebilmiş olmasıdır. Onun her şeye rağmen pes etmeyen, eğilmeyen, yıkılmayan kişiliği daima takdir ve hayranlıkla yad edilmiştir. Üstad’ın ikinci mümeyyiz vasfı, emsalsiz sanatkarlığıdır. Necip Fazıl, şiirden tiyatroya, edebiyatın her sahasına mührünü vurduğu gibi siyasi, içtimai, tarihi konulara dair yazdığı kütüphane dolusu eserleriyle de yaşadığı dönemin gündemini belirlemiş bir isimdir. Bir müellif için sanatın, edebiyatın veya ilmin pek çok dalında yetkinleşip farklı eserlere hayat vermek elbette takdire şayan bir meziyettir. Bilhassa şiirdeki mevkiini anlamamız için ona layık görülen Sultan-ı Şüvera, yani şairlerin sultanı. Üstada bu layık görüldü. Bunu hatırlamamız kafidir. Üstat maveranın, metafiziğin, ötelerin ve sezişlerin insanıydı” ifadelerini kullandı.


Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, dereceye girip ödül alanlara ödüllerini verdi.


Şiir ödülüne Furkan Çalışkan, Hikaye-Roman ödülüne Naime Erkovan, Fikir-Araştırma ödülüne Dr. Mustafa Merter, İlk Eserler ödülüne Gülşen Funda, Uluslararası Kültür Sanat ödülüne Süleyman Mansur, Çocuk Edebiyatı ödülüne Nehir Aydın Gökduman, Müzik ödülüne Muzaffer Ertürk ve Saygı ödülüne ise Hasan Çelebi layık görüldü.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Muhalefetin bu kötürüm hali bizim yükümüzü daha da ağırlaştırıyor” Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin kötürüm halinin üzerlerindeki yükleri daha da ağırlaştırdığını söyledi. AK Parti Trabzon 8. Olağan İl Kongresi’ndeki konuşmasında CHP’ye ve Genel Başkanı Özgür Özel’e de seslenen Erdoğan “Dün biliyorsunuz Samsun ve Ordu’dayım. Orada CHP Genel Başkanı Sayın Özel’e bazı sorular sordum Marmara ve İç Anadolu bölgelerimiz ile Karadeniz’i birbirine bağlayacak olan hızlı demir yolu hattına CHP olarak niçin karşı çıktıklarını, bu projeden niçin rahatsız olduklarını açıklamasını istedik. CHP’nin hizmet ve yatırım düşmanlığının arkasında hangi sebeplerin yattığını sayın Özel’in açığa kavuşturması gerektiğini ifade ettik. Hazır elinde hesap makinesiyle kuyumcu kuyumcu dolaşırken CHP’li belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumuna borçlarının kaç çeyrek altın tuttuğunun hesabını yapmasını tavsiye ettim. Hatta bu konuda hesap uzmanı olan Bay Kemal’den yardım almasının bizim açımızdan mahsur olmadığını vurguladım. Sayın Özel, henüz bu konuda akla, mantığa uygun bir cevap veremedi. CHP’li belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan birikmiş borçlarını çeyrek altın cinsinden hesaplamak anlaşılan sayın Özel’in bayağı vaktini alıyor” dedi. CHP’nin genel başkanının Ankara’da hızlı trene karşı çıkarken, Kars’a gittiğinde millet neyi duymak istiyorsa otobüsün üstünde onu söylediğini kaydeden Erdoğan “Yönettikleri belediyelerde sudan otoparka kadar her şeye yüzde bin ila yüzde 2 bin 500 arasında zam yapıyorlar. Ancak bakıyorsunuz Kars’ta doğal gaza indirim yapmaktan bahsediyor. Buradan Sayın Özel’e soruyorum. Madem milletin indirimli doğal gaz kullanmasını çok istiyordunuz. Peki EPDK’nın indirim kararını iptal ettirmek için niçin mahkemeye taşıdınız? Kars’a, Ardahan’a, Iğdır’a verdiğin sözleri İstanbul’da yerine getirmekten seni alıkoyan nedir? Öyle ya, indirebiliyorsan çağır büyükşehir belediye başkanını talimat ver, doğal gaz fiyatını anında düşürsün. Madem bu işler emredince oluyor, belediye şirketleri dağıtım bedellerinin yarısını vatandaştan almasın. Orta oyunu burada da bitmiyor. Meselenin daha vahim tarafı Sayın Özel’in doğalgaz destekleriyle ilgili hiçbir malumatının olmamasıdır. Evinde kullandığı doğalgaza verdiğimiz desteklerden haberi bile yok. Sadece Karadeniz’deki keşfimizin sevincini milletimizle paylaşmak için sağladığımız desteğin tutarı net 87 milyar liradır. Geçen yıl vatandaşımızın her 100 liralık doğalgaz faturasının 65 lirasını devlet olarak biz üstlendik. Bununla da kaldı. 100 liralık elektrik faturasının 60 lirasını kamu olarak yine biz yüklendik. Enerji desteği olarak 2025 yılında bütçede 472 milyar lira kaynak ayırdık. Yani enerji başlığında vatandaşlarımıza çok güçlü destekler veriyoruz” diye konuştu. “Suya 5 yılda yüzde binden fazla zam yaptıklarını açıklasın” “Sayın Özel onu bunu bıraksın da ucuzlatacağız dedikleri suya niye 5 yılda yüzde binden fazla zam yaptıklarını bir zahmet açıklasın” diyen Erdoğan “Bugün CHP’li belediyelerin olduğu birçok şehirde vatandaşlarımız şu faturalarının elektrik ve doğal gaz faturalarını geçtiğinden dert yanıyor. Allah’ın suyundan para alınır mı diyen siz değil miydiniz Bay Özel? Ne oldu da 5 senede suyun fiyatına 10 kat zam yaptınız. Dahası doğru dizgin, sulamadığınız en temel hizmetler için vatandaşın ümüğünü sıkmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz? Sayın Özel’e şunu da söylemek isterim. ‘Gaz, maz yok’ dediğiniz Sakarya gaz sahasında günlük üretimimiz 7 milyon metreküpü aştı. Diğer sahalarımızla birlikte toplam yurt içi üretimimizi günlük 8 milyon metreküpe yükselttik. ‘Her seçim öncesi petrol buluyorlar’ dediğiniz Gabar’da da günlük üretimde 70 bin varilin üzerine çıktık Bay Özel. Hedefimiz 100 bin varil. İnşallah yakında bu rakama da ulaşacağız. Tüm bu destekleri verirken diğer taraftan da sismik arama ve sondaj faaliyetlerimize devam ediyoruz. Halen 4 derin deniz sondaj gemisi, iki sismik araştırma gemisi ve destek gemilerinden oluşan dünyanın en modern filolarından birine sahibiz. Oruç Reis gemimiz Somali denizlerindeki 3 sahada çalışmalarına başladı. İnşallah bu çalışmalardan da müjdeli haberler alacağımıza inanıyorum. Enerjide tam bağımsız Türkiye bu hedefe ulaşıncaya kadar gece gündüz demeden çalışacağız” şeklinde konuştu. “Dikkate alınacak hiçbir fikirleri yok” “Aslında sayın Özel’e ve CHP’ye bugün yüklenmek istemiyordum” diyerek konuşmasını sürdüren Erdoğan “Sizde takip ediyorsunuz CHP’nin eski ve yeni kadroları arasındaki güç mücadelesi onları zaten yeteri kadar hırpalıyor. Parti içinde iktidar kavgası. Bizans’ı çırak çıkartacak ayak oyunları hiç ama hiç eksik olmuyor. CHP’nin derdi Sayın Özel’e yeter de artar bile. Bay Kemal’in dem vuramadığı siyasi ihtirasları kendi başına ayrı bir tez konusu olur. Karşımıza çıktığı tüm seçimleri kaybetti. Son olarak biraz şaibeli de olsa kurultay da kaybetti ama siyasetten emekli olmayı bir türlü işine sindiremedi. Partisi tarafından artık istenmediğini bir türlü kabullenemedi. Kendini hatırlatmak için sürekli fırsat kolluyor. Bunun içinde çok çirkin bir dille devamlı bize sataşıyor. Ne iç politikaya ne dış politikaya ne de enerji gibi stratejik konulara dair dikkate alınacak hiçbir fikirleri yok. Kendilerince siyaset yapmaya çalışıyorlar. Fakat onu da kotaramıyorlar. Muhalefetin bu kötürüm hali bizim yükümüzü daha da ağırlaştırıyor. Biz de bu anlayışla diğer 80 ilimizle birlikte Trabzon içinde koşturuyoruz” ifadelerini kullandı. Erdoğan, Trabzon’a 22 yılda 437 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptıklarını hatırlatarak şehirde devam eden projelerle ilgili bilgiler verdi. Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’a gitmek üzere havalimanına geçti.
Ankara Ürdün Başbakan Yardımcısı Safadi Türkiye’ye geliyor Ürdün Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Yurtdışında Yaşayan Ürdünlüler Bakanı Ayman Safadi, yarın Ankara’yı ziyaret edecek. Edinilen bilgilere göre, Safadi’ye söz konusu ziyarette Ürdün Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Yousef AlHnaity ve Ürdün Genel İstihbarat Departmanı Başkanı Tümgeneral Ahmed Husni eşlik edecek. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, Ürdün heyetiyle 3+3 formatında toplantı gerçekleştirecek. Ürdünlü Bakan, Türkiye’ye en son Ekim 2024’te gelmişti Bakan Fidan, Suriye konulu toplantıya katılmak üzere 14 Aralık 2024 tarihinde Akabe’yi ziyareti sırasında Ürdünlü mevkidaşıyla bir araya gelmişti. Bakan Safadi ise, Türkiye’yi son olarak 15 Ekim 2024 tarihinde ziyaret etmişti. Bakan Fidan’ın 6 Ocak’ta yapılacak görüşmede, Türkiye’nin Ürdün’le savunma, terörizmle mücadele ve savunma sanayii alanlarındaki iş birliğini ele alması, bölgesel sahiplenme anlayışıyla Ürdün’le yürütülen yakın iş birliğinden duyulan memnuniyeti dile getirmesi, İsrail’in Gazze’deki işgalinin sona erdirilmesine yönelik kalıcı ve kapsamlı bir ateşkes sağlanması için atılabilecek ortak adımlara dair Türkiye’nin değerlendirmelerini paylaşması, insani yardımların Gazze’ye kesintisiz biçimde ulaştırılması konusunda iki ülke arasındaki eşgüdüm ve iş birliğinin arttırılmasına yönelik imkanları ele alması, Türkiye’nin Ürdün’ün Kudüs’teki kutsal mekanların hamisi rolüne ve bunun muhafazasına tam desteğini teyit etmesi, Türkiye ve Ürdün’ün ortak komşusu olan Suriye’de düzenli ve kapsayıcı bir geçiş dönemi tesis edilmesine katkı sağlamak amacıyla atılabilecek somut adımları Ürdünlü mevkidaşıyla değerlendirmesi, Suriye’nin istikrarı ve bölgenin güvenliği için Suriye’deki yeni yönetimin desteklenmesinin önemine dikkat çekmesi, Türkiye’de ve Ürdün’de yaşayan Suriyelilerin anavatanlarına onurlu ve gönüllü dönüşleriyle ilgili görüş alışverişinde bulunması ve Türkiye’nin Suriye’deki terör örgütleriyle mücadele konusundaki kararlılığını vurgulaması öngörülüyor. Türkiye’nin bölgedeki önemli ortakları arasında yer alan Ürdün’le yürütülen düzenli istişareler ve karşılıklı ziyaretler çok boyutlu ilişkilerin ilerletilmesine katkı sağlıyor. Türkiye ve Ürdün, bölgedeki gelişmeler karşısında hem ikili hem de çok taraflı düzeylerde yakın iş birliği içinde hareket ediyor. Türkiye ile Ürdün arasında 2024 Kasım ayı itibarıyla yaklaşık 1 milyar dolar seviyesinde kaydedilen ticaret hacminin daha da artırılması hedefleniyor.