POLİTİKA - 29 Mart 2025 Cumartesi 16:32

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Abbas ile görüştü

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Abbas ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile telefonda görüştü.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları, bölgesel ve küresel konular ele alındı. Erdoğan görüşmede, İsrail’in yeniden şiddetlenen saldırıları nedeniyle Gazze’deki insani krizin derinleştiğini, Filistinlilerin bu süreci ancak birlik içerisinde yekvücut olarak aşabileceğini ifade etti. Türkiye’nin her platformda Filistin’in sesini duyurmak için gayret göstermeye devam edeceğini belirtti.


Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Filistin halkının en kısa zamanda barışa ve huzura kavuşmasını temenni ederken, Abbas’ın Ramazan Bayramı’nı da kutladı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.
Sakarya Bayram gecesini kana bulayıp iki kişiyi öldüresiye darp eden 19 şüpheli adliyede Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde tekel bayiinde çıkan ve ortalığın adeta savaş alanına döndüğü olayda, aralarında emekli polisinde bulunduğu iki kişiyi dakikalarca öldüresiye darp eden 19 şüpheli geniş güvenlik önlemleri alınarak adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 7’sinin ise yaşının 18’den küçük olduğu öğrenildi. Dehşete düşüren olay, iki gün önce gece saatlerinde Karaağaç Bulvarı üzerinde bulunan bir tekel bayiinde meydana geldi. İddiaya göre, bir grup genç tekel bayiinin önünde kendi aralarında tartışmaya başladı. Tekel bayide çalışan ve sesleri duyarak dışarıya çıkan emekli polis memuru M.D., tartışmayı ayırmak için uyarıda bulundu. Bu esnada gençler kendi arasında ettiği kavgayı bırakıp tekel bayinin sahibi S.K. ve çalışanı M.D. ile tartışmaya başladı. Kısa sürede büyüyen olay esnasında ortalık adeta savaş alanına döndü. Öfkeli grup, iki kişiyi dükkanın içinde ve dışında öldüresiye darp etti. Tekel bayide bulunan ve ellerine geçen malzemeleri dükkan sahibi ile yanında çalışan emekli polise savuran gençlerin öfkesi bir an olsun dinmedi, kanlar içerisinde yerde kalan iki kişiye saldırmaya devam ettiler. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Dehşete düşüren o anlar kamerada Olayın büyüklüğünü ise bayide bulunan güvenlik kameraları ortaya çıkardı. Görüntülerde, gençlerin kendi arasındaki tartışmayı bırakıp, uyarıda bulunan emekli polis memuruna yöneldikleri ve daha sonrasında ortalığın adeta savaş alanına döndüğü anlar yer aldı. Görüntülerin devamında öfkeli grubun tekme, tokat ve dükkan içerisindeki malzemeler ile iki kişiyi öldüresiye darp ettiği anlar görüldü. Kanlar içerisinde kalan emekli polisin kurtulmak için silahı ile ateş açtığı esnada bir kişinin üzerine atladığı da görüldü. Polis ekipleri olayı biber gazı sıkarak güçlükle ayırdı. Gözaltına alınan 19 şüpheli adliyeye sevk edildi Olaya karışan toplam 19 şüpheli polis ekiplerince başlatılan çalışma neticesinde gözaltına alındı. Şüpheliler Asayiş Şube Müdürlüğü’ndeki tamamlanan işlemlerinin ardından geniş güvenlik önlemleri alınarak adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 7’sinin ise yaşının 18’den küçük olduğu öğrenildi.
Şırnak Şırnaklı çift, inekleri satarak 16 yılda 6 kıtada 40 ülke gezdi Şırnak’ın Balveren beldesinde yaşayan Taybet-Feyzullah Artuç çifti, hayvancılıktan sağladıkları gelirle 16 yılda 6 kıtada 40 ülke gezdi. Şırnak’ta yaşayan Taybet ve Feyzullah Artuç çifti, gençlik yıllarında okudukları gazetenin ekinden etkilenerek dünyayı dolaşma kararı aldı. Minibüs şoförü olan Feyzullah ve hayvancılık yapan Taybet Artuç, birikimleriyle dünyayı geziyor. Gezgin çift, 16 yılda 6 kıtada 40 ülke gezdi. Artuç çifti, 208 ülkeyi gezmeyi hedefliyor. Feyzullah Artuç, İHA muhabirine, hikayelerinin Hürriyet Gazetesi’nin Kelebek ekiyle başladığını, o zamanlar eşiyle henüz evlenmediğini söyledi. 16-17 yaşlarında gazeteyi okurken İzmir’in Çeşme ilçesini gittiğini belirten Artuç, "Oraya gitme sebebimde orada yabancı turistlerin oraya gelmesiydi. O merakla yola çıktım. Taybet Hanımla evlendikten sonra biz Van’dan başladık, Van Kalesi, İshak Paşa Sarayı, Şanlıurfa Kalesi, Karadeniz bölgesine iki defa gittik. Çanakkale, İstanbul’un muhtelif yerleri. Türkiye’yi bitirdikten sonra hani derler ya insan kendi yöresini, kendi tarihini bilmeden başkalarının tarihini bilemez diye. Türkiye dolaştıktan sonra dış ülkelere açıldık. Daha doğrusu Türkiye bize dar geldi. İlk sene Suriye, Irak, İran’a gittik. İkinci yılımızda ise Gürcistan’dan başladık Rusya’ya kadar gittik. Japonya, Katar, Küba, Güney Amerika’ya gittik" dedi. "Bu kadar ülkeye gitmişken Avrupa’ya gitmesek olmazdı" diyen Artuç, "Daha önce turist olarak birçok ülkeye gittiğimiz için Schengen vizesi almamıza vesile oldu. Schengen vizesine başvuruda bulunduğumuzda daha önce nereye gittiğimize dair bir belge beyan edilmesi gerekiyor. Turistim, daha önce Japonya ve birçok ülkeye gittiğimi beyan ettim. Schengen vizesini daha kolay almama vesile oldu. Vizemizi aldıktan sonra Avrupa’nın 18-20 ülkesini gezdik. Yunanistan’dan giriş yaptık, Bulgaristan’dan çıkış yaptık. Avrupa’da Makedonya dahil 18-20 ülkeye gittik. Avrupa turunun ardından rotamızı Mısır’a çevirdik. Mısır tarihi eserler ile doludur. Piramitler olsun, Luksor’a gittik. Luksor zaten mücevher ile anılır. Ürdün’e gittik. Daha sonra ise Tayland’a gittik. Oraya gitmemizin amacı da, Tayland’a komşu ülkelere daha kolay bir şekilde gidebilmekti. Tayland’a komşu Lahos, Kamboçya, Vietnam’a hem kolay hem de rahat bir şekilde gidebildik. Vietnam özellikle merak ettiğim ülkelerin arasında yer alıyordu. Ancak Tayland’da kalırken Golan diye adlandırılan bir adaya feribotla gidip oradan da Vietnam’a gitmemiz gerekiyordu. Taybet Hanım orada rahatsızlandı. Onu tek başına bırakıp Vietnam’a gitmek içime sinmedi. Bende yalnız bırakamadım. Ama sağlığımız el verirse onu da tamamlayacağız. Tayland turumuz biraz yarıda kaldı. Bu durum bizi biraz üzdü. Ama olsun orayı da mutlaka görmemiz gerekiyor. Önümüzdeki sene de Fas’a gitmeyi düşünüyoruz. Oradan da Tunus’a gitmeyi planlıyoruz. Her iki ülke de Türk vatandaşlarından vize istemeyen ülkeler. Hayatımız gezmektir. Onu amaç edinmişiz, ona inanmışız" dedi. Gezi masrafları ineklerden Gezi masraflarını evlerinin alt katında besledikleri inekleri satarak karşıladıklarını kaydeden Artuç, "Maddi kısmını, ben ticari minibüs hem sahibiyim hem de şoförüyüm. Taybet Hanım da ek olarak hayvancılıkla uğraşıyor. Ana kaynağımız hayvancılıktır. Ben minibüs işletmeciliği ile evimizin temel ihtiyaçlarını karşılıyorum. Taybet Hanım da hayvancılık yaparak gezi masraflarımızı karşılıyor. Bu şekilde birbirimizi tamamlıyoruz. Taybet Hanımın sayesinde geziyoruz diyebiliriz. Son yıllarda ulaşımda çok fazla bir gelirimiz olmadı. Ama yılda bir inek veya bir dana satarsak gezi masraflarımız çıkıyor. Örneğin geçtiğimiz sene bir kurbanlık inek sattık. Tayland’a ortalama 20 gün kaldık ve sattığımız ineğin parası tatilimizi karşıladı. 50 bin ulaşım, 50 binde konaklama ve diğer masraflarımıza gitti. Ortalama 100 bin ile tatilimizi yaptık" diye konuştu. 6 kıta 40 ülkeyi dolaştılar 6 kıta, 40 ülke dolaştıklarını ve sağlıkları el verdikçe yeni yerler keşfetmek istediklerini söyleyen Artuç, "Şu anda 40 ülkeye gittik. Kıta olarak da sadece Avusturalya kıtasına gitmedik. Diğer bütün kıtalara gittik. Ama daha gidecek birçok ülke var. Dünyada 208 ülke var. Bu ülkelerin 192 ülke Birleşmiş Milletler tarafından tanınan ülke. Mevcut haritası çizilen 208 ülke var. Bu ülkelerin 40’ına gittik. Bundan sonra da sağlığımız el verdiği müddetçe gezmeye devam edeceğiz. Nereye kadar gidebileceğiz ben de bilmiyorum" ifadelerini kullandı. "Altın ve lüks araba almak yerine kocamla dünyayı dolaşıyoruz" Eşi ile iki arkadaş gibi dünyanın her yerine gittiğini ve bu durumdan oldukça mutluluk duyduğunu belirten Taybet Artuç ise, altın ve lüks araba almak yerine eşiyle ile birlikte dünyayı dolaştıklarını söyledi. Artuç, "Benim kocam gezmeyi seviyor. O istiyor, ben de onunla beraber gidiyorum. Ben onu hiçbir zaman kırmadım. Daha önce çocuklarımız küçük diye bırakmak istemiyordum. Daha sonra alıştık ve beraber gidiyor, beraber geliyorum. O da bu şekilde daha rahat daha güzel hareket edebiliyor. İki arkadaş gibi beraber her yere gidiyoruz. Mutluyum, dünyayı geziyoruz. Kocam seviyor, ben de yavaş yavaş alıştım. Birlikte dolaşmayı seviyorum, çok güzel oluyor. İnşallah herkese nasip olur öyle beraber gidip gezmek. Gezmeye gidiyoruz. Altın birikimi yapmadık. Bazen kadınlar bana diyorlar, keşke ben de gezmeye gitseydim. Ben de onlara diyorum altın almayın, lüks arabalar almayın, gezmeye gidin" şeklinde konuştu.