EKONOMİ - 14 Mart 2025 Cuma 19:56

Çimsa 5 yılda piyasa değerini yaklaşık 7 katına çıkardı

A
A
A
Çimsa 5 yılda piyasa değerini yaklaşık 7 katına çıkardı

İrlanda ve Birleşik Krallık pazarının önemli oyuncularından Mannok’u bünyesine katan Çimsa, Sabancı Holding’in bugüne kadarki en büyük yurt dışı satın almasını yaptı. 5 yılda piyasa değerini 7 kat artırarak yaklaşık 1,4 milyar dolar seviyesine çıkaran Çimsa, yapı malzemeleri sektöründe dünyanın gelişmiş pazarları olan ABD ve Avrupa’da ayak izini güçlendirmeyi sürdürüyor.



İrlanda ve Birleşik Krallık pazarlarının önde gelen oyuncularından Mannok’u bünyesine katarak, gaz beton ve prekast gibi çimento bazlı ürünlerin yanı sıra yalıtım malzemeleri ve geri dönüştürülmüş plastik ambalaj ürünlerini de portföyüne katan Çimsa, aynı zamanda Sabancı Holding’in bugüne kadarki en büyük yurt dışı satın alımını da gerçekleştirmiş oldu.



"2024’te bir Türk şirketinin yurt dışında gerçekleştirdiği en büyük işlem"


Böylesine bir satın almayla Sabancı Holding tarihine geçmiş olmaktan büyük gurur ve mutluluk duyduklarını ifade eden Sabancı Holding Malzeme Teknolojileri Grup Başkanı Burak Orhun, "Bu sadece Sabancı tarihine atılan bir imza değil. Geçtiğimiz aylarda hazırlanan KPMG Birleşme ve Satın Alma Trendleri raporuna göre, bu satın alma aynı zamanda 2024’te bir Türk şirketinin yurt dışında gerçekleştirdiği en büyük işlem olarak tarihe geçti. Bu da bizi ayrıca mutlu ediyor. Sabancı, bugüne kadar faaliyet gösterdiği her alanda öncü ve örnek olmayı ilke edinmiş bir topluluk. Bu duruşu, Mannok satın almasıyla da gösterdiğimizi düşünüyoruz" dedi.



Dünyada yaşanan dönüşümün tüm iş kollarını derinden etkilediğini ifade eden Burak Orhun, "Artık dünyadaki rekabetin malzeme odağında şekillendiğini görüyoruz. İleri malzemeye ve malzeme teknolojilerine hakim olmak, artık şirketlerin en öncelikli gündemlerinden biri. Bugün beton, sudan sonra dünyada en çok kullanılan ikinci malzeme. Bu malzemeyi bir günde ikame etmek tabii ki mümkün değil. Ama bizim vizyonumuz; teknolojiyi, inovasyonu kullanarak, sürdürülebilirliği pusula kabul ederek, bu yolculuğa ışık tutmak. Geliştirilen teknolojilerin müşterisi değil, geliştiricisi olmak" ifadelerini kullandı.



Bu vizyonu hayata geçirebilmek için, küresel etkiye sahip olmaları gerektiğinin altını çizen Burak Orhun, "Çimsa, Mannok satın almasıyla, bu yolda tarihi bir adım atmış oldu. Malzeme Teknolojileri Grubu olarak, küreselliği gerçek anlamda içselleştirmiş şirketlerimizle, Dünyanın Sabancı’sı vizyonuna katkıda bulunmaktan büyük gurur duyuyoruz" şeklinde konuştu.



"Amerika ve Avrupa’da büyük montanlı ilave satın almalar yapabiliriz"


Bugün Malzeme Teknolojileri Grubu’nun, Sabancı Holding net aktif değeri içerisinde yaklaşık yüzde 14’lük bir paya sahip olduğunu da sözlerine ekleyen Burak Orhun, "2029 yılı itibarıyla bunu yüzde 20’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Hem bu paya erişebilmek hem de malzeme tarafındaki küresel varlığımızı pekiştirebilmek için, portföyümüzü dönüştürebilecek, stratejimizle uyumlu satın almalar yapmaya devam edeceğiz. Bu satın almalar da büyük montanlı olacaktır. Bunun için de öncelikli olarak Amerika ve Avrupa coğrafyasına bakıyoruz" ifadelerini kullandı.



"ABD’deki yatırımımızı bu yıl içerisinde devreye alacağız"


Çimsa’nın son yıllardaki dönüşümünde, yurt dışı yatırımların çok önemli bir yeri olduğunu ifade eden Çimsa CEO’su Umut Zenar ise "2021 yılında İspanya Bunol satın almasını tamamlayarak beyaz çimentoda dünyanın sayılı üreticileri arasına girdik. Avrupa’daki bu büyüme adımımızı Amerika coğrafyasına taşımak adına, ABD’de var olan beyaz çimento tesisimize ek olarak, gri çimento öğütme tesisinin inşaatına devam ediyoruz. Bu tesisimizi bu yıl içerisinde devreye alacağız. Son olarak, Mannok’u bünyemize katarak hem ürün hem de coğrafi çeşitlilik anlamında çok önemli bir adım attık. Bu üç yatırımın toplam büyüklüğü yaklaşık 600 milyon dolar. Ancak burada asıl kritik nokta, bu yatırımlarla birlikte Çimsa’nın artık sadece bir çimento ihracatçısı olmaktan çıkıp, dünyanın farklı coğrafyalarında üretim ağı olan küresel ölçekte rekabet eden güçlü bir yapı malzemeleri şirketine dönüşmesi. Bugün İspanya’da beyaz çimentosektörünün lideriyiz. Beyaz çimentoda dünya ikincisi, CAC’da ise dünyada üçüncü sıradayız. Bunlar yalnızca Çimsa için değil, Türkiye’nin yapı malzemeleri sektörü açısından da büyük başarı. Ama küreselleşmeyi yalnızca üretim tesisleri açmakla sınırlı görmüyoruz. 2023 yılında, Avrupa’nın sanayi ve inovasyon üssü Münih’te, Münih Teknik Üniversitesi bünyesinde Sabancı Teknoloji Merkezi’ni açtık. Burada, özel ürünler geliştirirken, müşteri ilişkilerimizi de derinleştiriyoruz. Aynı zamanda Mersin’de ürettiğimiz CAC gibi katma değerli ürünlerimizi, hem Mannok hem de Münih üzerinden yeni pazarlara ulaştırıyoruz" dedi.



Yalıtım malzemeleri ve plastik ambalaj ürün gamına dahil oldu


Mannok satın almasının İspanya ve ABD’den sonra, İrlanda ve Birleşik Krallık pazarlarında da Çimsa’ya yeni kapılar açacağını ifade eden Umut Zenar, "Mannok’un yapı malzemeleri ürün grubunun Çimsa portföyüne eklenmesi ve Çimsa’nın mevcut ürünlerinin İrlanda ve Birleşik Krallık pazarlarına açılması, müşteri tabanımızı ve pazar çeşitliliğimizi artırmada kritik bir rol oynayacak. Üstelik burada yalnızca çimentodan bahsetmiyoruz. Mannok, İrlanda ve Birleşik Krallık’ta yapı malzemeleri alanında en geniş ürün yelpazelerinden birine sahip şirketlerden biri. Çimento ve çimento bazlı ürünlerin (gaz beton, prekast, gibi) yanı sıra, yalıtım malzemeleri ve geri dönüştürülmüş plastik ambalaj üretimiyle de öne çıkıyor. Biz de bu satın almayla birlikte, bu geniş ürün portföyünü Çimsa’nın bünyesine dahil etmiş olduk. Mannok’un eklenmesiyle birlikte, Çimsa’nın döviz bazlı satışlarının oranı yüzde 70’in üzerine çıkararak uluslararası gelirlerimizin payını daha da artırmış olacağız. Bu satın almamızın ürün ve coğrafi çeşitliliğimize olan katkısını özellikle 2025 yılında çok daha iyi göreceğiz. Dünyanın üç kıtasına yayılan Çimsa tesislerinin arasındaki sinerjiyle, önümüzdeki dönemde çok daha güçlü bir Çimsa göreceğiz" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Binbir zahmetle yapılan rengarenk kehribar tespihler göz alıyor Çam ağaçlarından sızan reçinelerin taşlaşmasıyla oluşan, süs eşyası yapımında kullanılan, doğada zor bulunan ve çıkarılması güç olan doğal kehribar, Bayburt’un tek değerli taş işlemecisi Bayram İpek’in elinde şekillenerek, tespih ve takılara dönüştürülüyor. Her bir tanesi binbir zahmet ve emekle işlenen rengarenk kehribar tespihler, göz alıyor. Bayburt’un verimli ovalarında, sarp dağlarında bulunan kehribar taşı, kentte değerli taş işiyle ilgilenen Bayram İpek tarafından çıkarıldıktan sonra, işlenerek süs eşyası haline getiriliyor. Çocuk yaştan beri taşlara ilgisi olan İpek’in merakı, zamanla mesleğe dönüştü. Hobi olarak başladığı işinde şimdilerde siparişlere yetişemeyen İpek, 20 metrekare atölyesinde çeşit çeşit, renk renk kehribar tespihler yapıyor, yaptığı tespihleri meraklıların ilgisine sunuyor. Kehribar taşının değerli aynı zamanda pahalı bir taş olduğunu belirten İpek, her bütçeye uygun tespihlerin olduğunu söyledi. İpek, tespih fiyatlarının 5 bin liradan başlayıp, 100 bin liraya kadar çıktığını ifade etti. "Hobi olarak başladığım iş mesleğim oldu" Çocukken buldukları taşları birbirine sürterek bilyeler yaptıklarını, taş merakının küçük yaşlardan beri var olduğunu vurgulayan İpek, "Taşlara, çocukluktan beri merakım vardı. Çocukken taşları birbirine sürterek, bilyeler yapardık, arkadaşlarımızla oyunlar oynardık. Ben de bu işe iyice merak salmaya başladım. Hobi olarak başladığım iş, şimdi meslek haline geldi. Mesela insanlar boş vakitlerinde kahvehanelerde oturur, ben dağda gezerim. Yapıyı bildiğim için dağdan kehribar toplarım. Topladığım kehribarları getirip burada hem takıya, hem de tespihe çevirebiliyorum. Allah’a şükür 20 metrekarelik bir dükkan açtım. Dükkanda da tespihlerimizi, kolyelerimizi yaparak insanların beğenisine sunmaya başladık" dedi. Kehribarın gram fiyatı altınla yarışıyor dolar üzerinden satılıyor Birçok hastalığa iyi geldiği, ağrı kesici, sakinleştirici ve stresten arındırıcı doğal bir etkisi olduğu bilinen kehribarın gramı, dolar üzerinden işlem görüyor. İşlenmemiş ham kehribarın bin 200 ila bin 800 lira arasında satıldığını dile getiren İpek, "Bayburt kehribarı gram fiyatı üzerinden satılıyor. Mesela farklı yerlerde işlenmemiş kehribarın gramı bin 200 ila bin 800 lira arasında satılıyor. Biz burada herkes elde etsin diye işlenmiş halini, işlenmemiş fiyattan satıyoruz. Pahalı mı? gerçekten pahalı ama Bayburt kehribarına değer. Tespih fiyatları 5 bin liradan başlıyor, 50 bin liraya hatta 100 bin liraya kadar çıkıyor. Mezatlara sunulduğu zaman, açık artırmada bu fiyatlar daha da yukarı çıkıyor. Yetişen usta olmadığı için mezatlara çıkaramıyoruz çünkü gerçekten bu işi yapan yok, bir tek ben varım ben de ancak arkadaşlara, çevreme yetiştirebiliyorum. Her bütçeye uygun tespih var. Uygunu da var, pahalısı da var. Bu kehribarı sağlık yönünden ihtiyacı olanlar tercih ediyor. Gerçek kehribarın guatrı, astım hastalığını bitirdiği herkesçe bilinir. Doktorlar tavsiye ediyor, doktorların tavsiyesi üzerine gelip kolye alan oldu, tespih alan oldu. Çocuğu diş çıkaranlar kolye alıp, çocuğuna taktılar" şeklinde konuştu. "Amacım Bayburt kehribarını tüm dünyaya duyurmak" Doğadaki kehribarı bulduğu yerden çıkaran İpek, 20 metrekare büyüklüğündeki atölyesinde kehribarı özenle işliyor. Bir kehribar tespihin 3-4 günde tamamlandığını, tespih tanelerinin her birinin ayrı ayrı ince işçilikle işlendiğini kaydeden İpek, amacının Bayburt kehribarını tüm dünyaya duyurmak olduğunu söyledi. İpek, "Benim amacım bu Bayburt kehribarını tüm dünyaya duyurmak. Bu yolda da elimden geleni yapmaya hazırım, yapıyorum da. Devamı gelecek inşallah" diyerek sözlerini tamamladı.