EKONOMİ - 26 Aralık 2025 Cuma 10:12

Bitkisel üretim bir önceki yıla göre azaldı

A
A
A
Bitkisel üretim bir önceki yıla göre azaldı

Üretim miktarları, 2025 yılında bir önceki yıla göre tarla ürünleri olan tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde (yem bitkileri hariç) yüzde 9,0, sebzelerde yüzde 0,9, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde yüzde 30,9 oranında azaldı.



Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı Bitkisel Üretim İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, üretim miktarları, 2025 yılında bir önceki yıla göre tarla ürünleri olan tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde (yem bitkileri hariç) yüzde 9,0, sebzelerde yüzde 0,9, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde yüzde 30,9 oranında azaldı. Buna göre, yaklaşık üretim miktarları tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde 68,1 milyon ton, sebzelerde 33,3 milyon ton, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde ise 19,6 milyon ton olarak gerçekleşti.


Tahıl üretimi 2025 yılında bir önceki yıla göre azaldı


Tahıl ürünleri üretim miktarları 2025 yılında bir önceki yıla göre yüzde 12,3 oranında azalarak yaklaşık 34,2 milyon ton olarak gerçekleşti.


Bir önceki yıla göre, buğday üretimi yüzde 13,7 oranında azalarak 17,9 milyon ton, arpa üretimi yüzde 25,9 oranında azalarak 6 milyon ton, çavdar üretimi yüzde 20,9 oranında azalarak yaklaşık 203 bin ton, yulaf üretimi yüzde 26,3 oranında azalarak yaklaşık 288 bin ton, mısır üretimi ise yüzde 4,9 oranında artarak 8,5 milyon ton oldu.


Kuru baklagiller grubunda nohut, kuru fasulye ve kırmızı mercimek üretimi sırasıyla yaklaşık 413 bin ton, 247 bin ton ve 250 bin ton oldu. Yumru bitkilerden patates ise bir önceki yıla göre yüzde 7,2 oranında azalarak 6,4 milyon ton üretildi.


Yağlı tohumlardan soya üretimi yüzde 17,4 oranında azalarak yaklaşık 149 bin ton, ayçiçeği üretimi ise yüzde 11,8 oranında azalışla yaklaşık 1,9 milyon ton oldu.


Şeker pancarı üretimi yüzde 2,0 oranında azalarak yaklaşık 22 milyon ton olarak gerçekleşti.


Sebze üretimi 2025 yılında bir önceki yıla göre azaldı


Sebze ürünleri üretim miktarı 2025 yılında bir önceki yıla göre yüzde 0,9 oranında azalarak yaklaşık 33,3 milyon ton olarak gerçekleşti.


Sebzeler grubu ürünlerinden karpuzda yüzde 6,7, kuru soğanda yüzde 9,8, sivri biberde yüzde 1,8 oranında üretim artışı; domateste yüzde 7,6, salçalık kapya biberde yüzde 4,7, hıyarda yüzde 2,0 oranında üretim azalışı oldu.


Meyve üretimi 2025 yılında bir önceki yıla göre azaldı


Meyveler, içecek ve baharat bitkileri üretim miktarı 2025 yılında bir önceki yıla göre yüzde 30,9 oranında azalarak yaklaşık 19,6 milyon ton oldu.


Meyveler grubunda, bir önceki yıla göre elmada yüzde 48,3, çilekte yüzde 1,9, şeftalide yüzde 46,1, nektarinde yüzde 44,1, kirazda yüzde 70,6, üzümde yüzde 27,5, narda yüzde 10,2 oranında üretim azalışı oldu.


Turunçgil meyvelerinden mandalinada üretimde yüzde 5,8’lik artış oldu; portakalda yüzde 17,5, limonda yüzde 34,4 oranında üretim azalışı görüldü. Sert kabuklu meyvelerden fındıkta yüzde 38,5, cevizde yüzde 38,2, Antep fıstığında yüzde 61,5 oranında üretim azalışı oldu.


Muz üretiminde yüzde 1,2, zeytin üretiminde yüzde 34,7 azalış gerçekleşti.


Süs bitkileri üretimi 2025 yılında bir önceki yıla göre azaldı


Süs bitkileri üretim miktarı 2025 yılında bir önceki yıla göre yüzde 1,4 oranında azaldı.


Süs bitkileri üretimi içinde kesme çiçeklerin yüzde 66,4, diğer süs bitkilerinin ise yüzde 33,6’lık bir paya sahip olduğu görüldü.


Bir önceki yıla göre kesme çiçek üretiminde yüzde 5,8 oranında azalış, diğer süs bitkileri üretiminde ise yüzde 8,7 oranında artış gerçekleşti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu "Sazan sarmalı" oyununu eksperin dikkati bozdu Kastamonu’da 390 liraya otomobil alacağına inan ve 600 bin liraya aracını satacağını sanan vatandaşı "sazan sarmalı" yöntemiyle dolandırılmaktan durumu anlayan eksper kurtardı. O anlar ise cep telefonuyla görüntülendi. Kastamonu’da internet üzerinden otomobilini satmak isteyen bir vatandaş ile aracı satın almak isteyen kişiyi ağına düşüren dolandırıcı, "sazan sarmalı" yöntemiyle dolandırmaya çalıştı. Sosyal medya üzerinden aracını satmak isteyen vatandaşın ilanını kendisinin aracıymış gibi paylaşan dolandırıcı, Kastamonu’da bir vatandaşı ağına düşürdü. 600 bin TL değerindeki araç için 390 bin TL isteyen dolandırıcı, aracı başkasının kendisine teslim edeceğini belirterek yalanına inandırdı. Araç satıcısına da ulaşan dolandırıcı, aracı 600 bin TL’ye almak istediğini söyledi. Daha sonra araç sahibi ve aracı satın almak isteyen vatandaş, dolandırıldıklarını anlamadan ekspertiz firmasında buluştu. Araç satıcısının ve alıcısının tavırlarından şüphelenen eksper Ümit Muhammed Sağdıç, aracın kaç liraya satıldığını öğrenmek istedi. Durumu anlayan Sağdıç’ın ısrarı üzerine araç satıcısı aracı 390 bin liraya alacağını, araç satıcısı ise 600 bin liraya sattığını söyledi. Bunun üzerine iki vatandaş da dolandırılmaya çalışıldığını anladı. Eksper Ümit Muhammed Sağdıç, daha sonra dolandırıcıyı telefonla aradı. Başta kendisinin araç satıcısı olduğunu söyleyen dolandırıcı, Sağdıç’ın kendisinin vatandaşları dolandırmaya çalıştığını söylemesi üzerine hakaret ederek telefonu kapattı. O anlar ise cep telefonuyla kayıt altına alındı. "Hakaretler etmeye başladı, küfürler etmeye başladı" Yaşanan olayı anlatan Ümit Muhammed Sağdıç, "Olaydan bir gün önce müşterimiz bizden randevu istedi. Arkadaşımız vasıtasıyla bize ulaştı. Ertesi gün sabah için randevu verdik ve bize bir araç bulduklarını ve 390 bin TL civarında ücreti olduğunu ve aracın markasını söyledi. Biz de başta olabilir diye düşündük. Ama arabanın hatasız olduğu söylenince piyasa fiyatından 200-250 bin TL aşağında bir rakam olduğunu anladık. Satıcı bunu, daha sonra öğrendiğimizde 600 bin liraya sattığını, alıcı bunu 390 bin liraya aldığını sanıyor. Daha sonra alıcı da satıcı da ekspertiz için geldi. Satıcı daha önceden müşterimiz, tanıyoruz. Alıcı babasıyla geldi, satıcı tek başınaydı. Aracı, ekspertize soktular. Arabada yaptığımız kontrollede problem yoktu, daha sonra yol testine çıktım. Ben, yol testine çıkarken alıcıyı da satıcıyı da yanıma alırım, bir sıkıntı olursa ikisi de görsün diye. Bu sırada tekrar aracın fiyatını sordum. Bunları sürekli yaşadığımız için, televizyonlarda gördüğümüz için bu konulara dikkat ediyoruz. ’Satıcıya bu arabanın fiyatları nerelerde’ diye sordum. Alıcı hemen lafa girdi ve ’biz iş karşılığı alıyoruz, fiyatı karıştırmayalım’ gibisinden bir laf söyledi. Ben konuyu kapattım. Dükkana geri geldiğimizde alıcının sürekli telefonla görüştüğünü fark ettim. Alıcının babası da arabayı sormaya başlayınca satıcıyı yanıma çağırdım. ’Sen bu arabayı kaça satıyorsun’ dedim, ’600 bin TL dedi’, alıcının babası da 390 bin liraya aldıklarını söyledi. Alıcı yine telefonla konuşuyordu, ’ben de dolandırılıyorsunuz’ dedim. Alıcıdan telefonu aldım ve ’sen hiç karışma, ben konuşurum’ dedim. Satıcı, ’telefondaki arkadaşın alacağı varmış, iş karşılığı alacağını söyledi’ dedi. Telefondaki şahsı aradım, ’bu aracı kaça satıyorsunuz, parayı IBAN’a atmayacak mıyız’ dedim. Alıcının kardeşiymişim gibi konuştum. Sonra hakaretler etmeye başladı, küfürler etmeye başladı. ’Seninle görüşeceğiz’ dedi. Biz, burada arkadaşın dolandırıldığını anladık" dedi. "Öyle bir güven vermiş ki alıcının basireti bağlanmış" Dolandırıcının güvenli ödeme yöntemini kullanmamak için hem alıcıyı telefonda ikna ettiğini belirten Sağdıç, "’Ekspertizden notere gitmeden güvenli ödeme yapacaksın, bin lira atacaksın’ diyor. Bunu da Notere gitmeden isteyecekti. Adama öyle bir güven vermiş ki alıcının basireti bağlanmış. Allah kimsenin başına vermesin. Alıcıyı uyarmasaydım 390 bin TL parası dolandırıcı adama gidecekti ve mağdur olacaktı, aracı da satın alamayacaktı. Kaydı alsa dahi kayıt sahibi parayı almadığı için kayıt işi de iptal edilecekti. Burada mağdur olan alıcı olacaktı" diye konuştu. "Her iki tarafın da kafasını karıştırıyor" Dolandırıcının hem alıcı hem de satıcıyı sürekli telefonla aradığına dikkat çeken Sağdıç, "Alıcının telefonunu kapatıyor, satıcıyı arıyor, satıcıyı kapatıyor, alıcıya arıyor. Her iki tarafın da kafasını karıştırıyor. Allah kimsenin başına vermesin. Biz de buna engel olduk" şeklinde konuştu.
Bingöl Uzm Dr. Elmas, gribal enfeksiyonlarda antibiyotik kullanımı konusunda uyardı Dahiliye Uzmanı Dr. Hasan Elmas, "Kış dönemiyle birlikte gribal ve üst solunum yolu enfeksiyonlarında artış oluyor. Yüzde 90 virüs kaynaklı olacağı için verilen antibiyotiklerin hiçbir faydası olamamakla beraber ilerleyen dönemlerde kapılacak enfeksiyonlara karşı olan direnci etkiler. Hastanın yatışını artırması da muhtemeldir" dedi. Bingöl Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Hasan Elmas, kış aylarının gelmesi ve havaların soğumasıyla birlikte artış gösteren gribal enfeksiyonlar hakkında bilgi verdi. Uzm. Dr. Hasan Elmas, "Son gelinen aylarda kış dönemiyle birlikte gribal ve üst solunum yolu enfeksiyonlarında artış oluyor. Öncelikle kış ayları ve soğuk havalarda birlikte salgın oluyor. Bu tarz viral enfeksiyonların kış aylarıyla beraber salgın yapmaları daha kolaylaşıyor. Bu enfeksiyonlar yüzde 90 virüs kaynaklı enfeksiyonlardır. Virüs kaynaklı enfeksiyonlar olduğu için genelde 1 hafta 10 gün içerisinde düzelirler. 1 haftadan uzun süren enfeksiyonlar, semptomlar, geçmeyen ateş, balgam ve öksürük gibi semptomları gördüğümüzde bakteriyel olma ihtimalini göz önünde bulundururuz. Virüs kaynaklı enfeksiyonlarda genel olarak antibiyotik kullanımına gerek yoktur. Kullanılan antibiyotikler daha sonraki enfeksiyonlara da direnç geliştirebileceğinden hastane yatışını artırma riski mevcuttur. Bu yüzden bu hastalıklarda genel seyir daha çok kendimizi koruma ve semptomları azaltmak adına ağrı kesici ve benzeri ilaçları kullanarak semptomları biraz azaltmak ve hastalığın seyrini hafifletmektir" diye konuştu. Elmas, "Bu tür viral enfeksiyonlar, kapalı ortamlarda yayılma ihtimalleri daha yüksektir. O yüzden kapalı ortamlarda hasta insanlarla beraber bulunmamak önemlidir. Bu hastalığın belirtilerini yaşayan insanların öncelikle maske takmaları, toplumun içe içe olduğu yerler veya kapalı ortamlara girmemeye çalışmaları önemlidir. Gereksiz antibiyotik kullanımız bu dönemlerde çok fazladır. Şuan verilen antibiyotiğin hiçbir yararı genelde yoktur. Yüzde 90 virüs kaynaklı olacağı için verilen antibiyotiklerin hiçbir faydası olamamakla beraber ilerleyen dönemlerde kapılacak enfeksiyonlara karşı olan direnci etkiler. Hastanın yatışını artırması da muhtemeldir" şeklinde konuştu.
Hatay Hatay Havalimanı’daki çalışmalar 2026 yılı içerisinde tamamlanacak Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Hatay Havalimanı’nda incelemelerde bulunarak çalışmaların 2026 yılı içerisinde tamamlanacağını belirtti ve geride kalan 11 ayda 433 bin 348 yolcuya hizmet sağlandığını söyledi. Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Hatay’a gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ilk incelemesini havalimanında yaptı. Bakan Uraloğlu, incelemenin ardından basın açıklaması yaptı. Hatay Havalimanının dış uçuşlara açıldığına dikkat çeken Uraloğlu, 2025 yılının ilk 11 ayında uçuşlarda yüzde 68’lik artış olduğunu ve 433 bin 348 yolcuya hizmet sağlandığını söyledi. Bakan Uraloğlu, "Hatay; 6 Şubat’ta hepimizi derinden sarsan depremlerden en fazla etkilenen şehirlerimizin başında yer almıştı. Hatay Havalimanımızın bulunduğu alandaki faylanma ve zemin sıvılaşması sebebiyle kalıcı yüzey deformasyonları ve 1,5 metreye varan kalıcı oturmalar görülmüş, pist ve çevresindeki alan da bu oturmadan etkilenmişti. Ancak biz depremden hemen sonra şunu çok net bir şekilde söyledik: "Hatay’ı yalnız bırakmayacağız." Öncelikle insani yardım ve tahliye uçaklarının kullanımı için gerekli çalışmaları hızla yaparak pisti kısa sürede hizmete aldık. Ardından Hatay Havalimanı’mızı, benzer afetlerde dahi görevini sürdürebilecek kalıcı ve güçlü bir altyapıyla yeniden ayağa kaldırmak için kapsamlı bir süreç yürüttük, 21 Kasım 2023’te de yapım çalışmalarına başladık. Şu ana kadar; 2 bin 720 metre uzunluğunda ve 45 metre genişliğindeki yardımcı pisti hizmete aldık. Toplam 10 uçak park pozisyonlu yeni apronun, yeni pist ile apron arasındaki bağlantı taksi yolunun, regülatör binasının ve ısı merkezinin inşa çalışmalarını tamamladık. Tekrardan güçlü bir şekilde ayağa kaldırdığımız Hatay Havalimanımızda bu yılın ilk 11 ayında geçen yıla göre tam yüzde 68’lik artışla 433 bin 348 yolcumuza hizmet sağladık. Bu yıl Kıbrıs ve Düsseldorf seferleriyle havalimanımızda dış hat uçuşlarını da başlattık. Ayrıca, depremde zarar gören yaklaşık 5 kilometrelik Hatay Havalimanı bağlantı yolundaki çalışmalarımızı da tamamlayarak vatandaşımızın hizmetine sunduk" dedi. Hatay Havalimanı’nda yürütülen çalışmaların 2026 yılı içerisinde son bulacağını belirten Bakan Uraloğlu, "Şu anda Hatay Havalimanımızın 3 bin metre uzunluğundaki ana pistindeki kaplama beton imalatlarımız devam ediyoruz. Bununla birlikte çevre güvenlik yolundaki yenileme çalışmalarımızı, terminal binası ve lojman binalarındaki güçlendirme imalatlarını sürdürüyoruz. Geçtiğimiz ekim ayında havalimanımızın operasyonel kapasitesini artıracak önemli bir aşamaya daha geçmiştik. Yeni itfaiye binası, ana nizamiye binası, ilave apron ile kamu havacılık apronu ve bu alanların altyapısını kapsayan "muhtelif binaların yapımı ve apron genişlemesi" çalışmalarına fiilen başladık. Bu çalışmalar kapsamında mütemmim binalarda zemin iyileştirme yöntemi olarak belirlenen fore kazık imalatlarımız devam ediyor. İlave apron sahalarında ise kazı ve dolgu işlemlerini tamamladık, üstyapı çalışmalarına başladık. Tüm bu çalışmalarımızı 2026 yılı içiresinde tamamlamayı hedefliyoruz. Hatay’da yürüttüğümüz çalışmalar elbette sadece havayoluyla sınırlı değil. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak Hatay’ımızı ulaştırmanın tüm modlarında eş zamanlı bir yaklaşımla ele alıyoruz. Çünkü biz, Hatay’ın yeniden ayağa kalkma sürecinde ulaşımı bir bütün olarak görüyoruz. Bu nedenle Hatay’daki her bir çalışmamızı, birbirini tamamlayan bir zincirin halkaları olarak planlıyor ve hayata geçiriyoruz" dedi.