GÜNDEM - 09 Nisan 2025 Çarşamba 15:02

AK Parti’den Mimar Sinan’a vefa ziyareti

A
A
A
AK Parti’den Mimar Sinan’a vefa ziyareti

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı, Türk-İslam mimarisinin zirve ismi Mimar Sinan’ı vefatının yıl dönümünde anlamlı bir programla andı. AK Parti İl Başkan Yardımcısı ve Çevre, Şehir ve Kültür Başkanı Zakire Nurdoğan Yüzbaşıoğlu’nun öncülüğünde gerçekleşen programda Gençlik ve Kadın Kolları, komisyon üyeleri ve teşkilat mensupları Süleymaniye Camii Haziresinde bulunan Mimar Sinan’ın kabri başında toplandı.


Dualar eşliğinde başlayan ziyarette, Mimar Sinan’ın insanlık tarihine kazandırdığı eşsiz miras hatırlatılarak, kendisine rahmet ve minnet duyguları ifade edildi. Ardından teşkilat adına hazırlanan basın açıklaması okundu. Açıklamada, Mimar Sinan’ın yalnızca bir mimar değil; aynı zamanda bir mühendis, bir sanatçı ve bir vizyoner olduğu vurgulandı.



"Onun izinden yürümek, geçmişe saygının ve geleceğe vizyonun ifadesidir"


Açıklamada, "Sinan yalnızca Osmanlı’ya değil, tüm insanlığa mühendislik harikaları, estetik anlayışlar ve kalıcı yapılar kazandırmıştır. Süleymaniye Camii, Selimiye Camii ve Rüstem Paşa Camii gibi eserleri yüzyıllardır hayranlıkla ayakta durmaktadır. Her bir yapısında işlevselliği ve zarafeti birleştiren Sinan, zamanın ötesine geçen mimari şaheserler ortaya koymuştur" denildi.


Mimar Sinan’ın İstanbul’da 300’ün üzerinde eseri bulunduğu hatırlatılan açıklamada, camilerden köprülere, hamamlardan çeşmelere kadar birçok yapının hâlâ tüm ihtişamıyla ayakta durduğu belirtildi.



"Bu miras bizim sorumluluğumuzdur"


Basın açıklamasında, "Mimar Sinan’ın çizdiği yolda yürümek, sadece geçmişin değil geleceğin de ilham kaynağı olacak adımlar atmaktır. Onun bıraktığı bu eşsiz mirası gelecek nesillere aktarmak bizim en büyük görevimizdir. Dünya durdukça Sinan’ın eserleri de yaşayacaktır. Biz buna yürekten inanıyoruz" ifadelerine yer verildi.


Program kapsamında rehber eşliğinde Süleymaniye Camii gezildi. Vatandaşlara ve turistlere Mimar Sinan’ın Osmanlı mimarisindeki yerini vurgulamak, o dönemin zarafetini ve estetik anlayışını hatırlatmak amacıyla lale dağıtıldı.



AK Parti’den Mimar Sinan’a vefa ziyareti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde 23 Nisan coşkusu Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 105. yıl dönümü ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Atatürk Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen törenle büyük bir coşkuyla kutlandı. Kültür Merkezi 15 Temmuz Milli İrade Salonunda, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nun ev sahipliğini yaptığı törene; Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi ve eşi Azime Çiftçi, 9. Kolordu ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Tuncay Altuğ, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Erdoğan Güleç, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Vali Yardımcıları, merkez ilçe kaymakamları, kurum müdürleri, akademisyenler, veliler, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Ardından, Palandöken Şehit Murat Ellik İlkokulu, Palandöken Kayakyolu İlkokulu, Yakutiye Kocatepe İlkokulu ve Yakutiye Tatbikat İlkokulu öğrencileri; hazırladıkları oratoryo, halk oyunları, Kazan Tatarları Millî Dansı "Miras", şiir dinletileri ve bağlama konseri ile salonu dolduran misafirlere unutulmaz anlar yaşattı. Programın sonunda konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, çocukların gözlerindeki ışığın ülkenin geleceğine duyulan umudun en canlı ifadesi olduğunu belirterek şunları söyledi: "Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği bu özel bayram, milletimizin bağımsızlık ve egemenlik mücadelesinin en kıymetli nişanelerindendir. Atatürk Üniversitesi olarak çocuklarımızın eğitimi, sanatı ve kültürel gelişimi için daima yanlarında olmaya devam edeceğiz. Onların barış içinde, özgür, adil ve çağdaş bir dünyada yaşaması için bizler üniversite camiası olarak üzerimize düşeni yapmaya kararlıyız. Bu vesileyle tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını en içten dileklerimle kutluyor, geleceğe umutla bakmamıza vesile olan bu anlamlı günün milletimize ve tüm dünya çocuklarına barış ve mutluluk getirmesini temenni ediyorum." Program, katılımcıların öğrencilere alkışlarla eşlik ettiği gösterilerin ardından sona erdi.
Gümüşhane Gümüşhane’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkusu Gümüşhane’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, düzenlenen etkinliklerle kutlandı. Gümüşhane’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları, Gümüşhane Valiliği’ndeki Atatürk Anıtı’na çelenk sunumuyla başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Gümüşhane Valisi Aydın Baruş, makamını Yusuf Çiftçioğlu İlkokulu 4. sınıf öğrencisi Yusuf Koç’a devretti. Kutlamalar Gümüşhane Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programla sürdü. Kültür Merkezi girişindeki fuaye alanında resim sergisi açıldı. Vali Aydın Baruş ve protokol üyeleri, Dumlupınar İlk ve Ortaokulu öğrencileri tarafından hazırlanan resim sergisini gezerek eserleri inceledi. Programda daha sonra Atatürk Ortaokulu öğrencilerinin hazırladığı "23 Nisan" adlı oratoryo gösterisi, Dumlupınar İlkokulu 2. sınıf öğrencilerinin hazırladıkları "Yeni Türkiye" adlı ront gösterisi, Aysın Rafet Ataç İlkokulu 3.sınıf öğrencilerinin hazırladıkları "Yollarda Bulurum Seni" adlı ront gösterisi, Fevzipaşa İlkokulu 1. sınıf öğrencilerinin hazırladıkları "Anadolu Ateşi" adlı gösteri, Şehit Murat Yıldız İlkokulu 4. sınıf öğrencilerinin hazırladığı ront gösterisi, Yusuf Çiftçioğlu İlkokulu öğrencilerinin hazırladığı ront gösterisi, Gazipaşa Ortaokulu öğrencilerinin hazırladığı halk oyunları gösterisi, Fevzipaşa Ortaokulu öğrencilerinin hazırladığı koro ve Işıl Sema Doğan İlkokulu 3. sınıf öğrencilerinin hazırladıkları ront gösterileri gerçekleştirildi. Mehmet Akif Ersoy İmam Hatip Ortaokulu 7/A sınıfı öğrencisi Zeliha Taş’ın "Bayrak", Karşıyaka İlkokulu 2/B sınıfı öğrencilerinden Azra Ergün’ün de "Yurdumun En Güzel Bayramı Bugün" adlı şiirleri seslendirdiği program günün anısına hatıra fotoğrafı çekilmesiyle son buldu.
İstanbul Türkiye Güreş Federasyonu eski Başkanı Musa Aydın’dan, Kırkpınar çağrısı! Türkiye Güreş Federasyonu eski Başkanı Musa Aydın, yağlı güreşin sadece bir spor dalı değil, aynı zamanda Türk-İslam medeniyetinin özünü taşıyan kadim bir kültür olduğunu vurgulayarak, Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne katılım sınırlaması getirilmesini eleştirdi. Türkiye Güreş Federasyonu eski Başkanı Musa Aydın, son dönemde yapılan uygulamalarla Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin genetiğiyle oynandığını ve bu mirasın zedelenme riski taşıdığını ifade etti. Aydın, yağlı güreşin ve Kırkpınar’a dair yaptığı önemli uyarıları şöyle sıraladı: - Kırkpınar, 1000 yıllık Türk medeniyetinin ve 664 yıllık kültürümüzün bir parçasıdır. - Güreşler, kıbleye dönük salavatlarla başlar; bu sadece bir spor değil, aynı zamanda maneviyatı derin bir ibadettir. - Usta-çırak ilişkisi, sevgi, saygı ve centilmenlik yağlı güreşin temelidir. - Kıspet; yalnızca bir giysi değil, ustalık isteyen bir sanat eseridir. - Ağalık müessesesi gönüllülük, hayırseverlik ve hamilik demektir. - Davul-zurna sadece müzik değil, cenk havasının, savaş ruhunun taşıyıcısıdır. "Katılım sınırlaması kültürümüzle bağdaşmaz" Kırkpınar Tarihi Yağlı Güreşleri’nde pehlivan sayısının azaldığına dikkat çeken Aydın, "Geçmişte 3000 pehlivanın katıldığı Kırkpınar’da bugün yalnızca 852 pehlivan güreşmektedir. 75 başpehlivanın yer aldığı CW güreşlerinin aksine, Kırkpınar’da sadece 40 başpehlivanın olması bu kültürün küçültüldüğünü göstermektedir. Her pehlivanın hayali Kırkpınar’da güreşmektir. Katılım sınırlandırılmamalı, aksine 5-6 güne yayılarak daha fazla pehlivanın yer alması sağlanmalıdır" dedi. "Gelenekle oynarsanız, geleceği kaybedersiniz" Euro Lig mantığıyla yapılan uygulamaların, 664 yıllık geleneği tehdit ettiğini belirten Musa Aydın, "Bugün biri 32 başpehlivan fazla der, yarın 16’ya düşürür; böyle giderse Kırkpınar’ın bitişini yalnızca seyretmek kalır bize. Kırkpınar; sadece bir spor organizasyonu değil, Türk-İslam kimliğinin ete kemiğe bürünmüş halidir. Bu kültüre sahip çıkmak, sadece güreşi değil, milletin özünü yaşatmak demektir. Milletler kültürleriyle ayakta durur. Kültürüne sahip çıkmayan millet, başkasının kültürüne esir düşer" ifadelerini kullandı.