GENEL - 03 Temmuz 2023 Pazartesi 13:24

Dünyaca ünlü pasta şefinin imza tarifleri Espressolab’de

A
A
A
Dünyaca ünlü pasta şefinin imza tarifleri Espressolab’de

Espressolab, ‘Dünyanın En İyi Pasta Şefi’ ödülünün sahibi Amerikalı şef Antonio Bachour’u Espressolab Roastery’de ağırladı.

Espressolab, ‘Dünyanın En İyi Pasta Şefi’ ödülünün sahibi Amerikalı şef Antonio Bachour’u Espressolab Roastery’de ağırladı. Antonio Bachour’un reçetelerinden özel tatların eğitimini alan şefler, tarifleri Merter ve Caddebostan mağazalarında misafirleriyle buluşturacak.

Yerli ve milli marka olan Espressolab, 2018 yılında The Best Chef Awards’ta ’Dünyanın En İyi Pasta Şefi’ ödülünün sahibi Amerikalı şef Antonio Bachour ile iş birliğine imza attı. Antonio Bachour, pastacılık ve hamur işi lezzet çıtasını yükseltecek 5 özel reçetesinin inceliklerini Espressolab şeflerine Merter Roastery’de 4 gün süren eğitimlerle aktardı. Bakery deneyimini yeni bir yere taşıyan marka, Bachour’un farklı beş tarifini menüsüne ekledi. Bu farklı beş tarif 15 Temmuz’da Espressolab Roastery ve Caddebostan mağazalarında satışa sunulacak.

“Gerçekleştirdiğimiz iş birliğinden oldukça mutluyum”

Türkiye’ye ilk defa 2009 yılında geldiğini ve o zamanlar sadece Türk tatlılarının ön planda olduğunu ifade eden Antonio Bachour, “Bugün görüyorum ki Türkiye’de pek çok ülkenin tatlıları yapılıyor ve birçok yeni kafe açılıyor. Markanın bu anlamda fark oluşturduğunu düşünüyorum. 20’yi aşkın tatlı çeşidi ve taze ürünleri ile müşterilerine çok özel bir deneyim yaşatıyor. Türkiye’ye her geldiğimde Espressolab’i fark ediyordum. Geçtiğimiz yıl Gastromasa’da Espressolab’in şefleri Ünal ve Sara ile tanıştım. Birlikte bir iş birliği yapmak istediklerini söylediler. Bu teklifi duyunca oldukça heyecanlandım. Çünkü aslında marka ile çok ortak noktamız var. Bunlardan en önemlisi ise kalite ve tazelik” şeklinde konuştu

“İyi bir kahve deneyimi yaşatmak için özel reçeteli tarifler hazırladık”

Hayata geçirdikleri iş birliği ile birlikte hazırlanan tatlıların müşterilere farklı bir deneyim alanı oluşturacağını belirten Bachour sözlerine şu şekilde devam etti: “Artık günümüzde insanlar sadece bir kahve içmek için kafelere gitmiyor. Aynı zamanda bir deneyim yaşamak, vakit geçirmek ve farklı tatlar keşfetmek istiyor. Bizler de bu bakış açısıyla daha iyi bir kahve deneyimi yaşatmak için özel reçeteli tarifler hazırladık. Ürünlerimizde bolca çikolata ve meyve kullandık. Tüm tatlılarımızın hem sıcak hem de soğuk kahveler ile birlikte uyumla tüketilebilmesine özen gösterdik. Espressolab misafirlerinin de keyifle deneyimleyeceği farklı tatlar hazırlamaktan ve bu keyifli iş birliğinden oldukça mutluyum” ifadelerini kullandı.

"Mutfağımızı kahvemiz kadar önemsiyoruz”

Kahve dükkanlarında misafirlere sunulan yiyeceklerin de kahvenin niteliği kadar önemli olduğunun altını çizen Espressolab Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Ersin Kefeli, “Kahvecilerin sayısı dünyada giderek artıyor ve önemli bir popüler kültür haline geliyor. Ancak, pazar analizi yaptığımızda kahvenin yanında sunulan ürünlerin kahve kadar önemli görünmediğini gözlemliyoruz. Donuk ürünler ön planda tutuluyor. Kahve dükkanlarına giden misafirler ise içtikleri kahvenin kalitesi kadar yediği sandviçin, pastanın veya fırın ürünlerinin taze ve lezzetli olmasını bekliyor. Marka olarak biz de değişen tüketim alışkanlıklarının farkındayız ve mutfağımızı kahvemiz kadar önemsiyoruz. Ürünlerimizi günlük üretiyor, misafirlerimizi sadece bize özel lezzetlerle buluşturmaya özen gösteriyoruz. Birçok mağazamızda ise açık mutfak konsepti ile misafirlerimizin karşısına çıkıyoruz. Böylelikle, kahve severlerin şeflerimizin taze üretim yaptığını bizzat görmesini arzuluyoruz. Bu kapsamda bu yıl dünyanın dört bir yanında şefler ağırladık. Özellikle dünyaca ünlü pasta şefi Antonio Bachour ile yaptığımız iş birliği bizim için çok kıymetli” diye konuştu.

Alışılmış standardın üzerinde lezzetler

Verilen bilgiye göre, Antonio Bachour’ın Espressolab mutfağına giren tarifleri arasında, Choux Pikan Cevizli Bisküvi, Mont Blanc, Bachour Rocher, Antep Fıstıklı Çilekli Kek ve Rocher CROISSANT Roll yer alıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Seydikemer’de yüksek kesimler beyaza büründü Seydikemer’in yüksek kesimlerinde uzun süren kuraklık sonrası yağan kar, yaylaları beyaza bürüdü. Kar yağdığını duyan vatandaşlar yaylalara çıkarak, hem karın keyfini çıkardı, hem de bereket için şükretti. Seydikemer ilçesinde gece boyunca etkili olan kar yağışı, bölgeyi beyaza bürüdü. Fethiye-Antalya karayolunun 1300 rakımlı Karabel mevkii ve çevresindeki yayla köyleri, sabah saatlerinde yaklaşık 20 santimetreyi bulan kar örtüsüyle karşılaştı. İlçenin Karabel Mevkii başta olmak üzere yayla mahallelerinde yolların kapanma riskine karşı ekipler yoğun bir şekilde yol temizleme çalışmalarını sürdürdü. Kar yağışını hasretle bekleyen bölge halkı, bu durumu sevinçle karşıladı. Kuraklık tehdidi nedeniyle uzun süredir endişe yaşayan vatandaşlar, yağışların bereket getirmesi temennisinde bulundu. Kar haberi, çevre ilçelerden de vatandaşları Karabel mevkiine çekti. Fethiye ve Seydikemer’den gelen birçok aile, kar oynayıp keyifli vakit geçirdi. Meteoroloji ekipleri, kar yağışının aralıklarla devam edeceğini bildirdi. Kar yağışını değerlendiren Salih Bülbül, “Çok güzel olmuş, ben Bekçiler’den geliyorum. Orada 15-20 santimetre kar yağmış. Hatta sular bile gözükmeye başlamış. Bu durum gerçekten güzel çünkü uzun süredir böyle bir yağışa ihtiyaç vardı. Uzun zamandır kuraklık yaşanıyordu, millet artık ne yapacağını bilemez hale gelmişti. Elbette kuraklık bir sorun, yağmurun hiç yağmaması başka bir sorun. Ancak Cenab-ı Hak ne verirse ona razı olmalıyız” ifadelerini kullandı. “Çok heyecanlı ve mutluyuz” Çocuğu ile beraber kar oynamaya gelen Ramazan Buhuroğlu ise "Karın yağdığını duyunca hemen geldik. Amacımız biraz kar oynamak, çocuğu gezdirmek ve ona bu güzel deneyimi yaşatmaktı. Zaten o da ilk defa kar görüyor, bu yüzden çok heyecanlı ve mutluyuz” dedi. “Kar yağsın ki sularımız çoğalsın” Elif Kanyılmaz, kar yağışını bereket olarak gördüğünü belirterek, “Kar yağınca çok sevindik. Allah’ım çokça versin. Kar yağsın ki sularımız çoğalsın” şeklinde konuştu. Erdinç Eryılmaz isimli vatandaş, “Uzun bir aradan sonra her yeri bembeyaz görmek çok güzel bir duygu. Allah devamını getirir inşallah,” diyerek mutluluğunu dile getirdi.
Manisa Manisa jandarması cinayeti engelledi Diyarbakır’da 2011 yılında iki aile arasında çıkan husumet sonrası hasımlarının Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde olduğunu öğrenen şahsın Diyarbakır’dan Manisa’ya geldiğini ve aileyi araştırdığını tespit eden jandarma ekipleri, şahsı ruhsatsız tabanca ile yakaladı. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 2011 yılında iki aile arasında 2 kişinin öldüğü, 5 kişinin ise yaralandığı olaylar sonrası başlayan husumet Manisa’ya taşındı. Olaya karışan ailelerden birinin yaşanan husumet nedeniyle 2013 yılında Manisa’nın Saruhanlı ilçesine taşındı. Olayların ardından 12 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılan Saruhanlı’daki aileden M.H. isimli şahıs 30 Kasım 2024 tarihinde, yine aynı cezayı alan aynı aileden M.Ç.H. ise 5 Aralık 2024 günü Jandarma Suç Araştırma Timleri tarafından yakalanarak cezaevine gönderildi. Hasım aile fertlerinin yakalandığını öğrenen M.L.Ö. isimli şahıs ise 22 Aralık 2024 günü Diyarbakır‘dan Manisa’ya gelerek kan davalısı olduğu ailenin adreslerini araştırmaya başladı. Konu hakkında bilgi sahibi olan Saruhanlı İlçe Jandarma Komutanlığı, Manisa JASAT’ın da desteği ile M.L.Ö. isimli şahsı 24 Aralık 2024 günü üzerinde ruhsatsız tabanca ile şapkalı ve yüzü maskeli şekilde bir aracın içinde yakalandı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından M.L.Ö. isimli şahıs, Saruhanlı Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanarak Manisa T-Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna teslim edildi.
Ankara TÜRK-İŞ Başkanı Atalay: “Adil bir düzenleme yapılmadığı sürece TÜRK-İŞ olarak asgari ücret komisyonuna katılmayacağız” Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, “Bu komisyon adil değil, antidemokratik yapısı var. Bu saatten sonra adil bir düzenleme yapılmadığı sürece TÜRK-İŞ olarak komisyona katılmayacağız” dedi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücretin belirlenmesinin ardından konfederasyon genel merkezinde açıklamalarda bulundu. Atalay, 22 bin 104 lira olarak belirlenen asgari ücretin kabul edilebilir olmadığını savunarak, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarına katılmama kararı aldıklarını açıkladı. Hükümet ve işverenin birlikte belirlediği 2025 yılı asgari ücretine ilişkin görüşmelerde örgütsüz işçiler adına masada olduklarını hatırlatan Atalay, “Sendikanın olduğu yerde asgari ücret olmaz. İkramiye olur, yol olur, yemek parası olur. Olmadığı yerde ise bunların hiçbiri olmaz. Ülkemizde 8 milyon asgari ücretli var. Son 5 yıldır özellikle asgari ücret geçim ücreti oldu. O yüzden bu masada asgari ücretliler olsun dedik. Hiç müdahale etmeden arkadaşlarımız masada oldu. Geçen hafta bir toplantı yaptık, taleplerini kamuoyuna açıkladık. Arkadaşlarımız ’29 bin 583 lira istiyoruz’ dedi. Üç toplantı oldu, üç toplantıda da taraflar bizim önümüze bir rakam getirmedi. Talebimiz neydi? Anayasa’da yer alan geçim şartlarına öncelikle uyulmasını, asgari ücret belirlenirken bilimsel kalıpların esas alınmasını, pazarlık konusu yapılmamasını ifade ettik. Asgari ücret teşviki sendikalı olan yerlere verilmeli dedik” açıklamasında bulundu. “Toplantıya katılmama kararı aldık, rakamdan haberimiz yok” Atalay, 24 Aralık’ta gerçekleştirilen Asgari Ücret Tespit Komisyonu dördüncü toplantısının kendilerine son dakikada haber verildiğini söyleyerek, “Dün aradılar, toplantıdan bir saat öncesinde arkadaşlarımızın biri Gerede’de, diğeri başka yerde. Böyle apar topar olmaz dedik. Biz de yönetim kurulumuzu topladık. Daha sonra katılmama kararı aldık. Rakamdan haberimiz yok, bilgimiz yok, o yüzden burada olmamızın da bir anlamı yok. 15 kişi katılıyoruz toplantıya ancak işveren ve hükümet birlikte oluyor istediği kararı çıkarıyor. 50 yıldır bu komisyon yapılıyor. 6 kere oy birliği ile karar alındı. 22 kere biz bu toplantıya katılmadık” dedi. “Sendikaları ve işçiyi yıpratmanın anlamı yok” Asgari ücret tespiti sürecinde TÜRK-İŞ’e yönelik eleştirilerin olduğunu da dile getiren Atalay, “Belli okumuş arkadaşlar yazıyor; 29 bin 583 lirayı belli ettiniz, neden gittiniz diyor. Biz oraya gitmedik, katılmadık. Engin Bingöl diye bir tır şoförü beni arıyor toplantıya katılmadan önce. ‘Sizi duruşunuzdan dolayı tebrik ediyorum’ diyor. Bu tır şoförü asgari ücretin nasıl belirlendiğini biliyor da sosyal medyada TÜRK-İŞ kabul etti diyenler, okumuş adamlar neler diyor. Sendikacıları, işçileri hırpalamanın, yıpratmanın bir anlamı yok. Biz bu konuları Türkiye’nin bütün vilayetlerinde anlattık. Sendikacılar yasama, yürütme, yargı değil. Şu anda asgari ücretlilerin yüzde 99’u bizim üyemiz değil. Ama komşumuz, arkadaşımız. Bunların ücretini nasıl artırırız diye düşünüyoruz. 29 bin 583 lira olması gerektiğini kapı kapı anlattık” diye konuştu. “Ülke büyüyorsa asgari ücretli de büyümeli” Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonominin iyiye gittiğine yönelik sözlerini hatırlatan Atalay, “Vergi ile ilgili, staj ile ilgili, taşeron ile ilgili bir yanıt bekliyoruz. Sayın Şimşek ‘Ülke iyiye gidiyor, ülke büyüyor, finans kuruluşları Türkiye’yi övüyor’ dedi. Bu ülke büyüyorsa asgari ücretlinin de ekonomik durumdan büyümesi gerekiyor. Kamu işçisinin de, emeklinin büyümesi gerekiyor. ‘Enflasyona ezdirmeyeceğiz’ diyorlar. Bu zammı kabul etmek mümkün değil. Biz zordayız, geçinemiyoruz” şeklinde konuştu. “Adil bir düzenleme yapılmadığı sürece TÜRK-İŞ olarak komisyona katılmayacağız” Atalay, TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu’nun artık Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na katılmama kararı aldığını dile getirerek, “Bu komisyon adil değil, antidemokratik yapısı var. Adil olmayan bir komisyonda 50 yıl durduk. Bu saatten sonra adil bir düzenleme yapılmadığı sürece TÜRK-İŞ olarak komisyona katılmayacağız” dedi.