DÜNYA - 11 Eylül 2024 Çarşamba 20:41 | Son Güncelleme : 11 Eylül 2024 Çarşamba 20:44

İsrail, Nuseyrat'ta sivillerin sığındığı BM'ye ait okulu vurdu: 14 ölü

A
A
A

İsrail ordusunun Nuseyrat Mülteci Kampı'nda Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'na (UNRWA) ait El Jaouni Okulu'na gerçekleştirdiği saldırıda 14 kişi hayatını kaybetti.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ndeki katliamlarını 341. günde sürdürüyor. Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Nuseyrat Mülteci Kampı'nda yer alan ve yerinden edilen 5 bin sivilin sığındığı Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'na (UNRWA) ait El Jaouni Okulu'nu hedef aldığı bildirildi. Saldırıda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 14 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin de yaralandığı aktarıldı. Yaşamını yitirenler arasında UNRWA çalışanlarının da yer aldığı vurgulandı. İsrail'in saldırılarını başlattığı 7 Ekim'den bu yana Nuseyrat Mülteci Kampı'nda 18'den fazla okulu ve barınma merkezini bombaladığı kaydedildi. Açıklamada, Gazze'de sivillere yönelik katliamların devam etmesinden İsrail ve ABD yönetiminin sorumlu olduğu vurgulandı. Uluslararası topluma ve tüm uluslararası örgütlere soykırım suçunun ve Gazze'de akan kanın durdurulması için İsrail'e baskı yapma çağrısında bulunuldu.
İsrail ordusundan saldırıyla ilgili yapılan açıklamada ise, İsrail Hava Kuvvetleri'nin "Hamas'a ait bir komuta kontrol merkezini hedef aldığı" iddia edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Devlet korumasındaki çocuklar kore gazisiyle buluştu 19 Eylül Gaziler Günü vesilesiyle, Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen etkinlikler kapsamında, Erzurum’da yaşayan 93 yaşındaki son Kore gazisi Recep Kekeçi, özel gereksinimli bireyler ve çocuklar tarafından ziyaret edildi. Ziyaret sırasında, ortopedik engelli bir çocuk gazi için yazdığı duygusal şiiri okudu. Çocuklar ayrıca vatan sevgisi ve kahramanlık temalı, kendi yaptıkları yağlı boya tablolarını gaziye hediye ettiler. Gazi Recep Kekeçi, Kore’ye gidişinin 1 ay sürdüğünü, orada hiç banyo yapamadığını ve çok az yemek bulabildiğini anlatarak, bu zorlu süreçte yaşadığı sıkıntıları paylaştı. Gazinin bu duygu dolu konuşmalarını çocuklar büyük bir dikkatle dinleyerek, sorular yönelttiler. Gazi Kekeçi, çocuklara teşekkür ederek, ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade etti, Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Aykut, bu özel günün anlam ve önemine dair yaptığı açıklamada, şunları söyledi: "Şanlı tarihimiz boyunca her türlü zorluğa rağmen bağımsızlığını ve istiklalini canı pahasına koruyan milletimiz, sayısız savaşlarda pek çok evladını şehit ve gazi olarak toprağa vermiştir. Gazilik, milletimize tarihin takdim ettiği bir şeref madalyasıdır. Gazilerimiz, milletimizin iftihar kaynağı, kahramanlığın ve vatanseverliğin yaşayan abideleridir." Aykut şöyle devam etti "Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyor; gazilerimizin Gaziler Günü’nü tebrik ediyoruz. Gazilerimize sağlık, huzur ve mutluluk dolu bir ömür diliyoruz. Onların fedakârlıkları, milletimizin gönlünde her daim en yüce yerde kalacaktır” Ziyaret toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
İzmir Kasapoğlu, Varşova’da NATO toplantısına katıldı Polonya’nın başkenti Varşova’da NATO toplantısına katılan önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Kasapoğlu, "Ukrayna’daki savaşın Karadeniz’e yayılmasına engel olmak için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz" dedi. Önceki Dönem Gençlik ve Spor Bakanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Kasapoğlu, NATO PA 106. Rose-Roth Semineri Ekonomi ve Güvenlik Komisyonu & Savunma ve Güvenlik Komisyonu Ortak Toplantısı’na katılmak üzere gittiği Polonya’nın başkenti Varşova’dan yurda döndü. NATO PA 106. Rose-Roth Semineri’nde "Washington Zirvesi Sonrasında NATO’nun Caydırıcılığı ve Savunması: Doğu Kanadının Güçlendirilmesi", "Ukrayna’ya Verilecek Destekler", "Doğu Komşuları ve Avrupa Güvenliğinin Geleceği", "Belarus ve Baltık Denizi Bölgesi ve Otokrasiyle Yüzleşmek: Demokratik Mukavametin Güçlendirilmesi" konuları ele alındı. Gerçekleşen toplantılarda Kasapoğlu, Türkiye’nin demokrasiye bağlılığı başta olmak üzere Türkiye’nin Ukrayna savaşındaki tutumu, Karadeniz’in Güvenliği ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Avrupa güvenliğinin geleceği ve demokratik mukavemet konularında Türkiye’nin önemine ve gerçekleştirdiği faaliyetlere değindi. Karadeniz’de savaşın engellenmesinde Türkiye’nin izlediği politikaya vurgu yapan Kasapoğlu, “Karadeniz, 1936 Montrö Sözleşmesi ve Türkiye’nin bunu uygulaması ile kurulan hassas denge sayesinde son yüzyılda askeri çatışma ve gerginlik denizi olmamıştır. Sözleşme, Karadeniz güvenliği çerçevesinde temel bir unsurdur. Türkiye 80 yılı aşkın bir süredir 1936 Montrö Sözleşmesi’ne harfiyen uymaktadır. Rusya-Ukrayna savaşı başladığından beri Karadeniz’de gerilimin yükselmesine engel olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Ukrayna’daki savaşın, mümkün olduğunca Karadeniz’e yayılmaması için gayret göstermeye devam edeceğiz. Savaşın artık son bulmasını ve bölgede artık barışın tesis edilmesini arzu ediyoruz. Türkiye’nin bu konudaki kararlı tavrı devam edecektir. Tüm süreçleri bugüne kadar nasıl hassasiyetle yürüttüysek, aynı şekilde sürdüreceğiz” dedi. "Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu, demokrasimizin gücünün ve mukavemetinin bir sembolüdür" Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu’nun demokrasinin sembolü olduğunu belirten Kasapoğlu, “Çok çeşitli siyasi görüşlere ev sahipliği yapıyor olmak parlamentomuzun bir geleneğidir. Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu; demokrasimizin gücünün ve mukavemetinin de en önemli sembollerindendir. Demokrasimiz, 15 Temmuz 2016’daki menfur darbe girişimi gibi pek çok iç ve dış müdahalelere maruz kalmış, ancak hepsini milletimizin dik ve sağlam duruşuyla bertaraf ederek daha da güçlenmiş ve bugünlere gelmiştir. Milletimiz; demokrasi, özgürlük ve vatanın bütünlüğü için iradesini her daim ortaya koymuştur ve koymaya devam etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin, demokrasisini koruma ve yarınlara en güçlü şekilde ulaştırma noktasındaki kararlılığı azalmadan sürmektedir. Türkiye, dünya çapında demokrasiyi güçlendirmek için de çabalarını büyütmeye ve tüm ortaklarıyla işbirliği yapmaya hazırdır” dedi.