POLİTİKA - 04 Kasım 2024 Pazartesi 11:54 | Son Güncelleme : 04 Kasım 2024 Pazartesi 12:53

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Gazze vurgusu

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “2. Dünya savaşı sırasında Avrupa'nın ortasında kurulan imha kamplarını gölgede bırakacak bir vicdansızlığa önce Gazze'de, son 6 haftadır da Lübnan'da hepimiz şahitlik ediyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi'nin (İSEDAK) 40. Toplantısı'nın açılışına katıldı.

“Avrupa'nın ortasında kurulan imha kamplarını gölgede bırakacak bir vicdansızlığa şahitlik ediyoruz”

Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan İslam dünyasının içerisinde bulunduğu duruma dikkat çekerek, “Tüm insanlık, özellikle Müslümanlar için ağır imtihanlarla dolu bir yıl geçirdik. İslam coğrafyası tarihinde hiç olmadığı kadar kanla, acıyla, gözyaşı ve zulümle anılır hale geldi. Son asrın en vahşi soykırımlarından biri Gazze'de yaşandı ve yaşanıyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısı ile başlayan katliamlarda 50 bin Filistinli kardeşimiz şehit düştü. 100 binden fazla Filistinli kardeşimiz yaralandı. Şehit ve yaralılarımızın üçte ikisi kadın, çocuk ve bebeklerden oluşuyor. Daracık bir alana hapsettikleri 2 milyon insanı susuz, gıdasız, ilaçsız bırakıp sonra da ölümlerini sadece seyrettiler. Biz bu toplantıyı yaparken dahi şu an Gazze ve Lübnan'da ümmetin çocukları ölmeye devam ediyor. 2. Dünya Savaşı sırasında Avrupa'nın ortasında kurulan imha kamplarını gölgede bırakacak bir vicdansızlığa önce Gazze'de, son 6 haftadır da Lübnan'da hepimiz şahitlik ediyoruz. Geçtiğimiz 13 ay boyunca Gazze ve işgal edilmiş Filistin topraklarında çokça acı gördük. Bir insan bunu nasıl yapabilir diye sorguladığımı sayısız habere rastladık. Henüz bir iki yaşındaki bebeklerin keskin nişancılar tarafından hedef tahtası olarak kullanılması gibi barbarlıklarla yüreklerimiz dağlandı” ifadelerini kullandı.

“Gözü dönmüş bir ölüm makinesi karşısında Gazze'nin aslanlarının kahramanca direndiğini gördük”

Tüm saldırı ve baskılara rağmen Filistin halkının dik durduğunun altını çizen Erdoğan, “Tüm bunlarla birlikte Gazze'de kahramanlıklar gördük, yiğitlik gördük. Vatan sevgisinin ne demek olduğunu hep beraber gördük. Batılı güçlerin sınırsız askeri, diplomatik ve siyasi desteğini arkasına alan gözü dönmüş bir ölüm makinesi karşısında Gazze'nin aslanlarının nasıl kahramanca direndiğini gördük. Filistin halkı 13 ayda 50 bin şehit verdi. Yaşamadıkları acı, zorluk, çile, zulüm neredeyse kalmadı. Ama buna rağmen Filistinli kardeşlerimiz onurlarından taviz vermedi. Özyurtlarında özgürce yaşama iradelerinden geri adım atmadı. Siyonist rejim ve destekçileri 13 aydır her türlü zulmü, soykırımı yaptılar. Fakat Filistinli kardeşlerimize diz çöktüremediler. Bugün bir kez daha her türlü imkansızlığa rağmen hayatları pahasına topraklarına sahip çıkan Filistinli kardeşlerimi hürmetle selamlıyorum. Gazze'nin Filistin'in, Lübnan'ın kahraman şehitlerine Allah'tan rahmet niyaz ediyor, Rabbim mekanlarını cennet eylesin diyorum” ifadelerini kullandı.

“Siyonist saldırganlığa verilebilecek en güzel cevaplardan biri daha fazla devletin Filistin devletini tanıması olacaktır”

Türkiye'nin her zaman Filistin halkının yanında durduğunu vurgulayan Erdoğan, “Türkiye olarak ilk günden beri İsrail'in uyguladığı soykırım karşısında en kararlı duruşu sergileyen ülkelerden biriyiz. Uluslararası kuruluşların medyayı ve küresel güçleri adeta esir alan siyonist lobinin şahsımı ve ülkemizi hedef alan tehditlerine boyun eğmiyoruz. Elimizdeki tüm imkanlarla kardeşlerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Şimdiye kadar 85 bin tonun üzerinde insani yardım malzemesini Mısır makamlarının desteği ile Gazze'ye ulaştırdık. Bu miktarla Gazze'ye en fazla yardım ulaştıran ülke konumundayız. Önce 54 kalemde ardından bütün kalemlerde İsrail ile ticari işlemleri tamamen durdurduk. Böylece yaklaşık 9.5 milyar dolarlık ticaret hacminden fedakarlıkta bulunduk.

Soykırım suçlularının uluslararası hukuka hesap vermesi için elimizden geleni yapıyoruz. Uluslararası Adalet Divanında İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahillik başvurumuzu yaptık. BM başta olmak üzere her uluslararası platformda tepkimizi açıkça ortaya koyduk. Kış mevsimi iyice bastırmadan Filistinli mültecilere sahip çıkan BM Filistinlilere Yardım Ajansına desteğimizi daha da arttırdık. İsrail kısa süre önce ajansın yasaklanması konusunda haddini aşan bir karar aldı. Üye ülkelerimizin İsrail'in baskıları karşısına bu dönemde ajansa daha fazla destek olması gerektiğine inanıyoruz.

Gazze ve Lübnan'a yönelik siyonist saldırganlığa verilebilecek en güzel cevaplardan biri daha fazla devletin Filistin devletini tanıması olacaktır. Buradan tüm ülkelere Filistin devletini tanıma çağrımı tekrarlıyorum. Teşkilatımızın kuruluş felsefesinde ve temel amaçları arasında Filistin'in işgalden kurtarılması yer alıyor. Bu amaca hizmet edecek kalıcı çözümler üretmemiz için dayanışmamızı ve birlikteliğimizi her zamankinden daha fazla şekilde göstermeliyiz. İslam dünyasının görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakıp Filistin ve Lübnan halkına, haklı mücadelelerinde destek olması büyük önem arz ediyor. Diğer türlü İsrail'in Gazze'de yaktığı, şimdi de Lübnan'a taşıdığı ateşin tüm bölgemizi sarmasına engel olamayız” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Bolat: “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Ticaret Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşların 2025 yılı bütçesi görüşüldü. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Küresel ticaretteki durgunluğa rağmen Türkiye’nin dış ticaret ve cari işlem tablolarının olumlu olduğunu belirten Bolat, ithalatta 27,5 milyar dolarlık, dış ticaret açığımızda ise 35,5 milyar dolarlık bir azalma var olduğunu dile getirdi. Bolat, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından ocak-eylül döneminde cari işlemler açığının 5,3 milyar dolar olarak açıklandığını gerilediğini söyleyerek, "Bu rakamlara yaklaşık 57 milyar dolardan geldik. Türkiye, dünya ticaretinden aldığı payı sürekli artırıyor. Mal ihracatından aldığımız payı yüzde 1,08’e, hizmet ihracatından aldığımız payı da yüzde 1,35’e yükselttik. Mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 375 milyar dolara yükseldik bu açıdan da olaya bakabilirsiniz" ifadesini kullandı. “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Türkiye’de 1950-1980 arasında 1 milyar dolar, 1980- 2002 arasında 15 milyar dolar, 2003-2024 arasında ise 271 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım geldiğini söyleyen Bolat, “Türkiye’deki yabancı yatırımcı sayısı 2002’ye kadar 5 bin 600 iken 83 bin doğrudan yatırımcı geldi. Hukuk olmasa, ekonomide istikrar olmasa, siyasette istikrar olmasa, ülke büyüme kaydetmese yabancı yatırımcı burada kara kaş kara göz için gelmez. Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” şeklinde konuştu. “BRICS’e üyeliğimizin Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil” Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında Gümrük Birliği’nin devam ettiğini hatırlatan Bakan Bolat, Türkiye’nin İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği, ECOWAS, Türk Devletler Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlara üyeliği, gözlemciliği veya ortak üyeliğinin her zaman var olduğunu, bunun yanı sıra BRICS’e de Türkiye’nin başvuruda bulunduğunu kaydetti. Bolat, "Türkiye’nin Kazan’daki son zirve toplantısında, diğer bazı ülkeler gibi müracaatı incelendi. Ortak üyelik statüsüyle bize cevap verecekleri anlaşılıyor. Üyeliğimizi Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil. BRICS’in Gayri Safi Milli Hasıla açısından dünyadaki payı yüzde 25 seviyelerinde. Kuruluşa, Afrika, Körfez, Orta Doğu ve Asya’dan başka ülkelerin de katılımları veya ortak üyelikleri söz konusu. Buradaki amacımız hem dış politikada hem dış ekonomik ilişkilerde çok boyutlu, çok katmanlı ilişkileri geliştirmektir” ifadelerine yer veridi. TÜFE’nin son 5 ayda 27,5 puan gerilediğini hatırlatan Bolat, Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda enflasyonu azaltmaya devam edeceklerini kaydetti. “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı” E- ticaret kanununa ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bolat, “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı. Sizler hepiniz oradaydınız. 2022’de bu kanun çıktıktan sonra 60 gün içerisinde bu kanunda net işlem hacmiyle ilgili maddeyi Anayasa Mahkemesi’ne götüren ana muhalefet partisiymiş. Her şey yazıyor kayıtlarda. Anayasa Mahkemesi’ne başvuran imza sahipleri de Anayasa Mahkemesi’nde alabilirsiniz” dedi. “Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak” Elektronik ticaretle ilgili olarak kanunda yer alan bütün maddelerin uygulamaya girdiğini söyleyen Bolat, “Reklam sınırlamaları, kargo şirketi kurmama sınırlamaları, kendi ödeme sistemini kurmama sınırlamaları, sponsorluk sınırlamaları, kendine ait pazar yeri ve marka oluşturamama sınırlamalarının hepsi yürürlüğe girdi. Nitekim bahsettiğiniz Pazar payı zaten düşmeye başladı. Ancak bu konuda geçen 2 buçuk süre zarfında baktığımızda şunu gördük; Anadolu’da mikro ihracatlar noktasında aşağı yukarı 240 bin esnaf ve KOBİ e-İhracat’a başladılar. Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak. Toplam ihracatımızdaki payı da yüzde 3’e ulaşacak” şeklinde konuştu. “2 tane uzak doğu firması e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskılıyor” Bolat, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu konuda herhangi bir alacak verecek konusu henüz oluşmamıştı. Sene sonunda önümüzdeki nisan ayında net işlem hacimlerine bakılacaktı. Bu noktada ilgili firmalar ve diğerlerinin 30 binden fazla KOBİ’yi sistemden çıkaracakları ve yüzbinlerce insanın da işsiz kalacağı bir tablo da meydana gelmişti. Ayrıca sektör o kadar hızlı ilerliyor ki 2 tane uzak doğu firması Türkiye’de e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskıladığı ve özellikle KOBİ’lerin, esnafların pazar payını alacak bir noktaya gelecekleri görüldü. Bu çerçevede değerlendirme yapılarak daha önceki kanunda olmayan ticaretin içinde e-ticaretin yüzde 20’lik bir sınırlama getirildi.” Bolat, Hal Kanunu’nda değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalara ilişkin ise, "Şu an zaten Tarım ve Orman Bakanlığı ve halcilerle görüşmeler yapıyoruz. Değiştireceğimiz konuları belirleyeceğiz, hükümete getireceğiz, onaylandığı durumda da Meclise gelecektir. Bunun dışında fahiş fiyat artışıyla ilgili denetlemeler çok yoğun yapılıyor” bilgilerini aktardı. Kadın kooperatiflerine verilen desteklerin artırılması için çalışacaklarının altını çizen Bolat, kadın kooperatiflerinin, üretime ve ihracata önemli katkılar vermeye başladığını söyledi. "Türkiye, İsrail’i ateşkese zorlayan ülke konumunda" Bakan Bolat, iddiasını ispat etmenin iddia sahibine düştüğüne işaret ederek, "İddia sahibi, eğer Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilgili makamlarına, Filistin devletinin makamlarına itibar etmiyorsa yapacak bir şey yok." dedi. “İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor” Türkiye’nin, Filistin konusunda dünyada en fazla çabalayan, ülke olduğunu vurgulayan Bolat, şu ifadelere yer verdi: "İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor. Hem de hibe alıyor. Türkiye’de savunma sanayi ürünlerinin ihracatı Milli Savunma Bakanlığının kontrolüne ve iznine tabidir. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğünün iznine tabidir. Özellikle 7 Ekim’de başlayan süreçten sonra bir kere ateşkes oldu. Yaklaşık bir hafta, 10 gün sürdü. Ondan sonra ateşkes çabaları devam etti. Biz ülke olarak onlarla ticareti yüzde 33-34 oranında azalttığımızı defaatle söyledik. Ta ki 9 Nisan’a kadar. ’9 Nisan kararımızdan sonra İsrail ile ticaret yok diyordunuz da şimdi kestiniz.’ Böyle bir ifadeyi siz söylediniz veya sizlerden birileri söyledi. Kayıtlara bakın. 15 Aralık 2023’te TBMM Genel Kurulunda yaptığım konuşmaya da bakabilirsiniz. Böyle bir ifade yoktur. Bizim söylediğimiz, hükümet, Ticaret Bakanlığı ticaret yapmıyor. Biz sadece uygulayıcı Bakanlığıyız, düzenleme yaparız, denetleme yaparız. Bunun dışında kararlar alırız ve nitekim uluslararası şirketler ya da özel şirketlerin ihracat ithalat işlemleri oluyor dedik.” “Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru” Bolat, üçüncü ülkelerden İsrail’e mal gönderildiği iddialarına ise, bu iddiaların Türkiye’den kaçmış ve Türkiye aleyhine etki ajanlığı yapan çevrelerin yalan dolan haberlerine bakılarak söylendiğini belirtti. Bolat, "Türkiye’den, o bahsettikleri çevrelerden alıp da söyledikleri şey, Türkiye’de Derince Limanı’ndan aşağı yukarı 70-80’in üzerinde geminin petrol yükleyip İsrail’e akaryakıt taşıdığı suçlaması yapıldı. Bunu gördük ve kontrol ettirdik. Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru. ’Tanker’ yazılıyor ki sanki bunlar petrol taşımış diye. Uçaklar gibi gemiler de bir yere gittikleri zaman yakıtları bittiğinde oradaki yerlerden yakıt tazelerler. Dünyanın bütün gemileri, Türk gemileri de gittikleri yerlerde aynı şeyi yaparlar. Bu tamamen bilgisayar kurgusu bir kağıttır ve bu kağıt ’Derince’den yakıt gönderildi’ olarak sunuldu" diye konuştu. Komisyonda, Ticaret Bakanlığının yanı sıra Rekabet Kurumu ile Helal Akreditasyon Kurumunun 2025 yılı bütçeleri kabul edildi.