DÜNYA - 30 Aralık 2024 Pazartesi 14:53 | Son Güncelleme : 30 Aralık 2024 Pazartesi 15:10

Dünya nüfusu, 2024 yılında 82 milyon arttı

A
A
A
Dünya nüfusu, 2024 yılında 82 milyon arttı

Alman Dünya Nüfusu Vakfı (DSW), 2024 yılında dünya nüfusunun bir önceki yıla oranla 82 milyon artış gösterdiğini duyurdu.

Alman Dünya Nüfusu Vakfı (DSW), 2024 yılı dünya nüfusunu açıkladı. DSW açıklamasında, 2024 yılında dünya nüfusunun bir önceki yıla oranla 82 milyon artış gösterdiğini duyurdu. Nüfus artışının daha çok Afrika'da gözlendiği kaydedilirken önümüzdeki 20 yıl içinde Afrika’da yaşayan insan sayısının 2 kattan daha fazla artış gösterebileceği belirtiliyor. Uzmanlar, bu yüzyılın sonunda Afrika’nın nüfusunun 1.2 milyardan 3.4 milyara yükselebileceği üzerinde duruyor. Yeni yıl itibariyle dünyada 8 milyar 56 milyon insanın hayatta olacağı tahmin edilirken DSW’ye göre nüfus artışı devam etse de artışın yavaşladığı bildirilirken dünya genelindeki kadınların ortalama 2.2 çocuğu olduğu ifade edildi.

Dünya nüfusu 2080’lerde 10 milyarı bulacak

Dünya nüfusu Kasım 2022'de 8 milyarı aşmıştı. Birleşmiş Milletler tarafından yapılan açıklamada ise, dünya nüfusunun 9 milyar sınırını 2037 yılında aşılabileceğini kaydedildi. DSW ise, dünya nüfusunun 2080’lerde 10 milyarı bulabileceğini bildirdi. Almanya'nın nüfusunun yıl boyunca aynı seviyede kaldığı yaklaşık 84 milyon olduğu kaydedildi.

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Adana’da otobüste eşi tarafından bıçaklanan adam konuştu: "Eşim yalan söylüyor" Adana’da eşi tarafından bıçaklanan adam, İstanbul’da basın mensuplarına konuştu. Eşinin yalan söylediğini öne süren Mehmet A. "Bıçakla bana saldırdı. Biber gazıyla saldırdı. Beni tehdit etti. Tüm iddiaları yalan. Cezaevine girmemek için yalanlar söylüyor. Yargılanmasını ceza almasını istiyorum" dedi. Adana’da evli ve bir çocuk annesi, 5 aylık da hamile olan Sabriye A. (26) geçtiğimiz günlerde çocuğunu göstermeyen eşi Mehmet A.’yı (26) dolmuş sürerken bıçaklamıştı. İstanbul’a gelen Mehmet A. basın mensuplarına konuştu. Eşinin her yerde kendini haklı gösterdiğini söyleyen Mehmet A. "Kendisinin haklı payı yok. Beni öldürmeye teşebbüsten yargılanması gerekirken cezaevine girmemek için kocam yüzünden kumar borcu yüzünden başka insanlara beni farklı gözle göstermek istiyor. Zaten şimdi dosyalar, kamera görüntülerini ortaya çıkaracağım. Kendisi haklı değil. Kendisi haksız tüm Türkiye bunu böyle bilsin. Bana saldırıya geldi. ’Ben bıçakla yaralamadım. Tırnak makasının törpüsüyle yaraladım’ diyor. 3 yaşındaki çocuk buna güler. Bıçakla bana saldırdı. Biber gazıyla saldırdı. Beni tehdit etti. Tüm iddiaları yalan. Cezaevine girmemek için yalanlar söylüyor. Türkiye buna aldanmasın. Kendisini haklı çıkarmak için böyle konuşuyor. Konuyu saptırmaya çalışıyor. Nasıl kadın hakları var diyorlar ya. Dikişliyim. Bir santim yukarı gelse ölecektim. Buna ev hapsi verildi. Hamile olduğunu söylüyor. Yargılanmasını ceza almasını istiyorum" dedi.
Kayseri İlişkilerde hızlı tüketim yalnızlaştırıyor Uzman Psikolog Arzu Hamurcu, hızlı tüketim çağının artık ilişkilere de yansıdığını söyleyerek, “İlişkilerdeki hızlı tüketim insanların yalnızlığı tercih etmesine sebep oluyor” dedi. Toplumun ve kültürün artık tüketim çağında olmasının ilişkilere de yansıdığını söyleyen Uzman Psikolog Arzu Hamurcu, “Son zamanlarda yapılan araştırmalar, artık insanların daha fazla yalnızlığı tercih ettiğini gösteriyor. Bunun en büyük sebeplerinden biri olarak artık yaşadığımız kültürün, yaşadığımız toplumun bize çok hızlı bir tüketim çağında olduğundan dolayı olduğunu biliyoruz. Bu hızlı tüketim çağı bizim için artık ilişkilere de yansıyor ve ne yazık ki ilişkileri de çok hızlı tüketiyoruz. Beklentilerimizi çok azaldı. Tahammül sınırlarımız çok azaldı. İnsanlara güvenimiz çok azaldı ve hepsini çok kısa bir zamanda bütün ilişkiden bekliyor oluyoruz. Olmadığında da hayal kırıklığı yaşama seviyesine gelmeden bile o ilişkiden vazgeçiyoruz. Bunu yapabilmek için de artık sosyal medyanın, tanışma uygulamalarının, online platformlarının artık sayısız ve sınırsız olduğu ve insanların alternatiflere yöneltebileceği birçok uygulamanın olduğunu biliyoruz. Bunun ilişkilere artık negatif anlamda çok zararlar verdiğini söyleyebilirim. Çünkü biz ilişkilerde bağlılığı, sabır ve emeği savunuyoruz. Bu noktada tabii ki de yüzeysel ilişkiler yerine derin ve anlamlı ilişkiler kurmamız gerekiyorsa eğer bu sağlıklı ilişki zemininde önce bizim zaman vermemiz gerekiyor. Karşı tarafa değil ama kendimize. İlişkide ne arıyoruz ne bekliyoruz ne tanımlıyoruz ve neyi istiyoruz. Bunu tanımadan her şeyi karşı tarafa yüklediğimiz zaman elbette ilişkilerimizde bütün çatırdamaları görüyor oluyoruz. Bu da bize hayal kırıklığını son noktada gösteriyor. Bu yüzden önce karşı taraftan değil, kendimizden bir ilişkide neleri beklediğimizi tanımamız gerekiyor. Birini sevmek, birinde vakit geçirmek ve birini anlamak için onu tanımamız lazım. Biz kendimizle ne kadar vakit geçiriyor, kendinizi ne kadar seviyor ve kendinizi ne kadar tanıyoruz” dedi. Hamurcu, kişilerin kendilerini tanıdıktan sonra yapacağı en önemli şeyin diğerlerini tanımak olduğunu söyleyerek, “Kendimizi tanıdıktan sonra, yapabileceğimiz en önemli aşama artık diğerlerini tanımak. Diğerlerinden beklentilerim ne? Eğer ben kendimde veremediğim şeyi onlardan bekliyorsam zaten bir tüketime giriyor oluyorum. Artık herkesten parça parça bir şeyler almak istiyorum. İlgi olabilir, alışveriş olabilir, bir madde olabilir. Ne koyuyorsanız oraya. Ben kendime onu veremiyorsam, karşı taraftan o manevi ya da maddi kısmı almak istiyorum ve kendimi bir başkasının ya da bir başka maddenin aracılığıyla takdim etmeye başlıyorum. Bu noktada önce beni doyuran şeyin, beni bağlayan şeyin ne olduğunu bulmak Kendimi tanımak ve sonrasında da bunu ben kendime verebiliyor muyum diye sormak lazım. Daha sonrasında ben kendime verdikten sonra zaten karşı taraftan istediğimiz de bunun seviyesinin daha da çok azaldığı ve bağımlı ilişkilerden, bağlı ilişkilere daha çok yöneldiğimizi görüyor olacağız" ifadelerini kullandı.