GÜNDEM
TZOB Başkanı Bayratkar: "Çiftçi Kayıt Sistemi başvuruları 31 Aralık tarihinde sona erecek" 22 Aralık 2025 Pazartesi - 10:00:14 Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "1 Eylül tarihinde başlayan 2025-2026 tarımsal üretim dönemi Çiftçi Kayıt Sistemi başvuruları 31 Aralık tarihinde sona erecek" dedi. TZOB Başkanı Bayraktar, Türkiye’de meydana gelen zirai don sebebiyle mağdur olan ve yanlış yönlendirme sonucu başvuru yapmadığı için desteklemelerden yararlanamayan çiftçilerin destekleme kapsamına alınmasıyla ilgili ve 31 Aralık tarihinde sona erecek olan Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) başvurularına yönelik görüntülü basın açıklaması yaptı. "Başvuramayan çiftçilerimiz mağdur edilmemeli ve onlar da kapsama alınmalıdır" Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Bu yıl 65 ilimizde etkili olan zirai don nedeniyle çiftçilerimizin ürünlerinde önemli ölçüde kayıplar meydana geldi. 14 Eylül tarihinde ‘2025 Yılında Meydana Gelen Zirai Don Nedeniyle Ürünleri Hasar Gören Çiftçilere Destekleme Ödemesi Yapılmasına İlişkin Cumhurbaşkanı Karar’ı yayımlandı. Alınan Karar’a göre sigortası olmasa da Çiftçi Kayıt Sistemi yani ÇKS’ye kayıtlı çiftçilerin girdi maliyetleri, hasar alanları ve oranları nispetinde karşılandı. Fakat birçok çiftçimiz yanlış yönlendirmeler ve bilgi eksikliği neticesinde hak etmiş olduğu bu desteklere, 24 Temmuz olarak belirlenen son başvuru tarihine kadar başvuramadı. Başvuramayan çiftçilerimiz mağdur edilmemeli ve onlar da kapsama alınmalıdır." "Çiftçi Kayıt Sistemi başvuruları 31 Aralık tarihinde sona erecek" ÇKS başvurularına dair konuşan Bayraktar, "1 Eylül tarihinde başlayan 2025-2026 tarımsal üretim dönemi Çiftçi Kayıt Sistemi başvuruları 31 Aralık tarihinde sona erecek. ÇKS yönetmeliğinde yapılan değişiklikle miras ve intikal sorunları nedeniyle kayıt yapılamayan arazilerin kayıt altına alınmasının önü açıldı ve ÇKS kayıtlılığı arttı. 2025 yılında da ÇKS yönetmeliğinde değişiklik yapılarak, kayıtlı üretim bilgilerinin güncellenmesi ve ikinci, üçüncü ekim dikim bilgilerinin bildirilmesi işlemleri, başvuru sahibinin talebi üzerine üretim yılı sonuna kadar tespit komisyonu marifeti ile yapılabilecek. Ayrıca, beyan edilen üretim bilgilerinde Bakanlık tarafından farklılık olduğunun tespiti halinde, üretim yılı boyunca re’sen düzeltmeler yapılabilecek. Yine yapılan değişiklikle hazine adına tespit ve tescil edilmiş ve/veya devletin hüküm ve tasarrufu altında olan tarım arazilerinde kira sözleşmesi bulunmaması durumunda taahhütname ile başvurabileceklerdir. Yapılan düzenlemelerle ÇKS kayıtlılık oranları artıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği arasında 9 Eylül 2024 tarihinde; ‘Çiftçi Kayıt Sistemi Başvurularının Alınması ve Veri Girişi Yetkisi Devrine İlişkin Protokol’ imzalandı. Protokol kapsamında 2024 yılında Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) veri girişleri 3 pilot ilde Ziraat Odaları tarafından yapıldı" şeklinde konuştu. "Uygulamanın 81 ili kapsayacak şekilde yaygınlaşması için çalışmalarımıza devam ediyoruz" Söz konusu protokolün kapsadığı il sayısının bu yıl 21’e çıkarılmış olup bu illerde ÇKS veri girişlerinin Ziraat Odaları tarafından yapıldığını belirten Bayraktar, "Önümüzdeki 2 yıl içerisinde uygulamanın 81 ili kapsayacak şekilde yaygınlaşması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Üstlendiğimiz bu görev ve sorumluluğun başarı ile yürütülmesinde emeği geçen Ziraat Odalarımıza ve bu süreçte teknik desteğini esirgemeyen Bakanlığımızın merkez ve taşra teşkilatı çalışanlarına teşekkür ediyorum. Birliğimizin ÇKS veri girişlerini üstlenmesi ile birlikte, Bakanlığımızın il ve ilçe müdürlüklerinde bu görevi yapan teknik personel çiftçimize daha fazla zaman ayırabilecek, çiftçimize daha iyi hizmet sunabilecektir. Çiftçi Kayıt Sistemi başvurularının bitmesine kısa bir süre kaldığı için bugünlerde yoğunluk daha da arttı. Yılsonuna kadar ÇKS işlemlerinin bitmesi için Ziraat Odalarımız büyük gayretle çalışmalarını sürdürüyor. Yaşanabilecek sorunların önlenmesi için son başvuru tarihi olan 31 Aralığa kalmadan başvuruların yapılması büyük önem taşıyor" diye konuştu.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 09:50 Menemen’in 95 yıllık hayali gerçek oluyor Menemen’de tam 95 yıl önce ilçeye yapılması planlanan ancak Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan’ın göreve gelişine kadar yalnızca bir hayal olarak kalan kent müzesi için tarihi bir eşik aşıldı. Yıkılan Menemen Hükümet Konağı, kendi yerinde aslına uygun olarak yeniden inşa edilerek müze olarak hizmet verecek. Antik çağlardan itibaren insanlık için bir yaşam noktası olan ve içinde yüzlerce yıllık camileri, hanları, kiliseleri ile zengin bir kültürel birikime sahip olan Menemen, tüm bu birikimini koruyacak ve geleceğe aktarabilecek bir merkeze kavuşuyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında gazete sayfalarında konu olarak işlenen fakat bugüne dek gerçekleştirilemeyen müze hayali, artık mutlu sona kavuşmaya hazırlanıyor. Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan’ın göreve gelmesinin ardından kurulan Menemen Belediyesi Kent Arşivi ve Müzesi’nde, bugüne kadar büyük çoğunluğu bağışçılardan olmak üzere 4 bin 300 obje ve 2 bin 500 yazılı materyalin toplanmasının ardından sıra uzun yıllardır beklenen müzenin kurulmasına geldi. Tarihi Hükümet Konağı, yeniden yapılacak Menemen’de kurulacak müze, 1886 yılında hizmete giren, 1984 yılında yıkılan Menemen Hükümet Konağı’nın yerinde, tarihi binanın rekonstrüksiyon yöntemiyle yeniden dizaynıyla yapılacak. Bodrum katıyla birlikte toplam 3 katlı ve cumbalı olarak aslına uygun şekilde hayata geçirilecek proje, bölgenin tarihi kimliğine de katkı sunacak. Bedesten, Taşhan, Mahkeme Camii, Gazez Camii gibi birçok tarihi yapının bulunduğu alanda, sokak sağlıklaştırma projesinin de tamamlanmasıyla birlikte bölgenin turizme kazandırılması yolunda önemli bir adım atılmış olacak. Başkan Pehlivan’dan teşekkür Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, Menemen’in bir müzeye kavuşmasını ilçe kimliği adına çok önemsediklerini belirtti. Başkan Pehlivan, "Menemen, antik çağlardan tutun da 8 bin yıllık çömlekçilik geçmişine, Türk İslam eserlerinden köylerinde ve kent merkezinde yaşattığı kültürel kimliğine kadar ruhu olan bir kent. Böylesi kadim bir kentin, bugüne kadar bir müzeye sahip olmayışı kabullenmek mümkün değil. Bu nedenle göreve geldikten çok kısa bir süre sonra Kent Arşivi ve Müzesi adını verdiğimiz birimimizi kurarak kolları sıvadık. Uzman kadromuzun özverili çalışmaları, hemşehrilerimizin çok kıymetli bağışlarıyla, bugün artık kendilerine ayırdığımız alana sığmayacak kadar çok materyale sahip olduk. Bu süre zarfında bir yandan müzemizde sergileyeceğimiz eşyaları toplarken, diğer taraftan da müzemizi kurmak adına ön çalışmalarımızı tamamladık. Çok kısa süre içinde ihale ve yer tesliminin ardından müze binamız inşa edilecek. Bu noktada bizlere çok kıymetli desteklerinden ötürü İzmir Valimiz Sayın Dr. Süleyman Elban ve Menemen Kaymakamımız Sayın Vedat Yılmaz Beyefendi’ye ilçem adına yürekten teşekkür ediyorum. Neredeyse bir asırlık bir hayalin gerçek olmasına sundukları katkıyı, Menemenliler olarak unutmayacağız. Bu önemli eseri Menemen’e kazandıracak olmanın gurur ve heyecanı içerisindeyiz" dedi.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 09:46 İğne ipliğe adanan bir ömür Gaziantep’te yaşayan 71 yaşındaki Müslüm Demirdöken, bir ömrü dikiş makinesi başında geçirdi. Terzilik mesleğine henüz 13 yaşındayken çırak olarak başlayan Demirdöken, memur olarak görev yaptığı dönemde bile mesleğini sürdürdü. Çocuk yaşlardayken ustasından öğrendiği terzilik mesleğini ilerlemiş yaşına rağmen sürdüren Müslüm Demirdöken, aradan geçen 55 yıla rağmen mesleğini ilk günkü aşkla yapmaya devam ediyor, çalışma azmini de ilk günkü gibi koruyor. 13 yaşındayken çırak olarak çalışmaya başladığı terzilik mesleğini öğrendikten sonra zamanla işinde ilerleyen Demirdöken, kendi iş yerini açtığı dönemde bir taraftan da memurluk sınavlarına hazırlandı. 1980 yılında girdiği memurluk sınavını kazandıktan sonra Gaziantep İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nde memur olarak görev yapmaya başlayan Demirdöken, görevli olduğu kurumundaki mesaisinden sonra terzi dükkanında mesleğini sürdürdü. 27 yıl boyunca memurluk yaptığı dönemde hem görevli olduğu kurumunda çalışan hem de mesaisi bittikten sonra açtığı iş yerinde mesleğini sürdüren Demirdöken, emekli olduktan sonra da mesleğini sürdürdü. 13 yaşında eline aldığı iğne ipliği 71 yaşına gelmesine rağmen bırakamayan Demirdöken, çok sevdiği mesleği terzilikte 55’inci yılına girdi ve çalışma azmiyle gençlere örnek oluyor. Emekli olmasına ve yaşı ilerlemesine rağmen atölyesinden kopamayan Demirdöken, çocuklarının ve çevresindekilerin de "artık emekli ol" çağrılarına rağmen her gün sabah erkenden geldiği dükkanında akşam saatlerine kadar mesai yapıyor. Mesleğini ölene kadar devam ettirmekte kararlı olan ve 55 yılı geride bıraktığı mesleğini çok severek sürdüren Demirdöken, sağlığı el verdiği ve ömrü yettiği müddetçe kimsenin kendisini makinenin başından kaldıramayacağını, elinden de iğne, iplik ve makası alamayacağını belirtti. İş hayatına erken yaşta çalışarak başladığını anlatan Müslüm Demirdöken, "İlkokul 5’e gidiyordum. O zaman bir ağabeyimin tanıdığıyla ilkokulu bitirmeden mesleğe başladım. Bana mesleği öğreten Remzi Zirek ustamla uzun yıllar çalıştım. Hemen hemen 11 sene birlikte çalıştık. 11 sene sonra askere gittim. Askerden geldikten sonra yanından ayrıldım. Remzi Başdurk diye biriyle tanıştım. Bir müddet onunla çalıştıktan sonra kendi iş yerimi kurmaya karar verdim. 1983 yılında Ahmet diye bir arkadaşım vardı, kendisiyle ortak olduk. Daha sonra dükkanı arkadaşıma bıraktım. Ben memurluk sınavları vardı ve o sınava girdim. Sınavı kazandım ve memurluğa başladım. Bir süre Milli Eğitim Müdürlüğü’nde çalıştım. Ondan sonra oradan yatay olarak Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne geçtim. 25 senemi Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünde geçirdim ve emekli oldum" dedi. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğündeki işini çok sevdiğini belirten Demirdöken, "O dönem Gençlik ve Spor İl Müdürümüz İsmail Kurt vardı. İsmail Kurt, bize çok yakınlık gösterdi, iyilik yaptı, yanına aldı. Onunla beraber çalıştık. bilet satardık, saha hazırlardık, temizlik yapardık. Çimlerin bakımını yapar ve biçerdik, saha çizerdik. Sahayı maçlara hazırlardık. Memur olarak çalışıyordum. Kadromuz memurdu" şeklinde konuştu. Memurluk yaptı dönemde de mesleğinden kopmadığını belirten Demirdöken, "Ben terzilik mesleğini severdim. Ben memurluk yaptığım dönemde de çalışırdım. Saat 17.00’dan sonra gece 01.00’e kadar çalışırdım. Terzilik mesleğinden hiçbir zaman kopmadım. Terzilik mesleğini severdim. Ömrüm yettiği ve sağlığım el verdiği müddetçe de çalışmaya devam edeceğim. Allah ömür verirse hep çalışacağım. Ben mesleğimi sevdim" ifadelerini kullandı. Mesleğin unutulmaya yüz tutmasından ve nitelikli personel yetişmemesinden yakınan Demirdöken, "Eskiden terzi ustası, bir öğretmen, bir doktor ve bir savcı kadar değeri vardı. Terzi ustaları parmakla gösterilirdi. Zaten o zaman tek bir-iki meslek vardı. Bir terzilik ve birde berber vardı. O dönemlerde öğretmene ev bile vermezlerdi. Esnafa verirlerdi. Şimdi tam tersi oldu. Şimdi esnafa ev vermiyorlar, memur diye öğretmene veriyorlar. Çünkü öğretmenin arkasında devlet var ve öğretmenin belirli bir maaşı var. Esnaf ya çalışıyor ya hiç çalışmıyor. Ya kazanıyor ya kazanmıyor. Ya iş oluyor ya olmuyor. Eleman zaten yok, kalmadı. Bizim dönemimizde aileler okul tatil olmadan çocuğunu bir işe yerleştirir ve yerini yapardı. Çocuğunun meslek sahibi olmasını isterdi. Fakat şu an eleman yok. Terzilikte bitti. Hemen hemen tüm terzi ustaları tek başına elamansız çalışıyor" diye konuştu.
Esenyurt’ta öğrencilere ücretsiz içme suyu desteği
19 Aralık 2025 Cuma - 15:31 Esenyurt’ta öğrencilere ücretsiz içme suyu desteği Esenyurt Belediyesi, öğrencilerin temiz ve sağlıklı içme suyuna ücretsiz erişimini sağlamak amacıyla okullara su sebili yerleştirme uygulamasını başlattı. Belediye Başkan Vekili Can Aksoy’un öncülüğünde hayata geçirilen proje, ilk etapta üç okulda uygulamaya alındı. Uygulama kapsamında Esenyurt Sezai Karakoç Lisesi, Esenyurt Ali Fuat Üstün İlkokulu ve Esenyurt Merkez Ortaokulu’na modern su sebilleri kuruldu. Projenin kısa sürede ilçedeki tüm okullara yaygınlaştırılması hedefleniyor. Recep Tayyip Erdoğan Parkı’nda da başlatılan bu uygulamanın tüm parklar ve ilerleyen süreçte diğer kamusal alanlarda da hayata geçirilmesi planlanıyor. Çevre dostu bir uygulama Konuyla ilgili açıklama yapan Can Aksoy, "Çocuklarımızın temiz ve güvenilir içme suyuna kolayca ulaşmalarını sağlamak için okullarımıza modern su sebilleri kuruyoruz. Bu uygulamayla öğrencilerimiz ücretsiz içme suyuna ulaşırken, plastik şişe ve tek kullanımlık ambalaj kullanımını azaltarak çevreye duyarlı bir adım da atmış oluyoruz" dedi. "Eğitim yatırımlarımız hız kesmeden sürüyor" Eğitim alanındaki çalışmalara da değinen Aksoy, göreve geldikleri günden bu yana Esenyurt’taki eğitim sorunlarını öncelikli gündem maddeleri arasında ele aldıklarını belirtti. İlçede öğrenci sayısının fazla, derslik sayısının ise yetersiz olduğuna dikkat çeken Aksoy, bu sorunun çözümü için Milli Eğitim Bakanlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordineli çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti. Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nin 10 okuldan oluşan yapısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla eğitime başladığını hatırlatan Aksoy, Ardıçlı Mahallesi’nde önceki yönetim tarafından yarım bırakılan Beşli Lise projesinin Milli Eğitim Bakanlığı’na devredildiğini ve çalışmaların hızla sürdüğünü aktardı. 3 yeni okulun proje çalışmaları sürüyor Ayrıca 24 derslikli Durmuş Döven İlkokulu’nun yapımının devam ettiğini belirten Aksoy, üç yeni ilkokul için de proje çalışmalarının tamamlandığını söyledi. Okulların fiziki şartlarının iyileştirilmesine önem verdiklerini vurgulayan Aksoy, eğitim-öğretim dönemi başında ve ara tatillerde boya, badana ve tadilat çalışmalarının yapıldığını, 26 bin öğrenciye ise kırtasiye desteği sağlandığını kaydetti.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, ‘Bizim Çocuklar’ 13’üncü Türkiye Halk Oyunları Yarışması açılışına katıldı
19 Aralık 2025 Cuma - 15:15 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, ‘Bizim Çocuklar’ 13’üncü Türkiye Halk Oyunları Yarışması açılışına katıldı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, devlet himayesindeki çocukların kültürel ve sosyal gelişimlerini desteklemek amacıyla düzenlenen ‘Bizim Çocuklar 13’üncü Türkiye Halk Oyunları Yarışması’nın açılış törenine katıldı. Bakan Göktaş, Saray Engelsiz Yaşam Bakım, Rehabilitasyon Merkezinde Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünce düzenlenen ‘Bizim Çocuklar’ 13’üncü Türkiye Halk Oyunları Yarışması’nın açılışında 9 farklı ilden yöresel oyunlarını sergileyecek devlet himayesindeki çocuklarla bir araya geldi. Göktaş, salona girişinde devlet himayesi altındaki çocuklardan oluşan İstanbul Ritim Grubu’nun gösterisiyle karşılandı. Kocaeli takımının horon gösterisini izlemesinin ardından konuşan Göktaş, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Türkiye Halk Oyunları Federasyonu Başkanlığı arasındaki imzalanan protokol kapsamında geçmişin, kültürün en kıymetli değerlerini aktarmaya yönelik önemli bir çalışma gerçekleştirildiğini ifade etti. "Bu yarışmanın birincisi her birinizsiniz" Çocuklara, "Sizler bizim gururumuzsunuz" diyerek seslenen Göktaş, şunları kaydetti: "Her biriniz yaşadığınız illerde, o ilin kültürüne ait aslında geçmişte atalarımızın sahip çıktığı değerleri yaşatıyorsunuz. Hem değerlerimizi, hem geçmişimizi, hem kültürümüzü, hem tarihimizi en güzel şekilde sizler yansıtıyorsunuz. Bu yarışmanın birincisi her birinizsiniz. Hepiniz bizim gönlümüzün şampiyonusunuz. Hepiniz pırıl pırılsınız. Sizler bizim geleceğimizsiniz. Bu sadece bir dans gösterisi değil; kültürümüze sahip çıkmaktır. Sizlerin kişisel gelişiminize de çok büyük katkı sağlayacaktır. O yüzden bu yarışmalara katılmak sizler için çok büyük bir başarı. Bizler her birinizle gurur duyuyoruz." Konuşmaların ardından Türkiye Halk Oyunları Federasyonu Başkanı Hüseyin Güler, Bakan Göktaş’a Anadolu kadınının gücünü temsil eden figürü hediye etti. Yarında devam edecek yarışma kapsamında 9 farklı ilden gelen ekipler, kendi yörelerine ait halk oyunlarını sergileyecek. Yarışmada dereceye girenlere madalyaları takdim edilecek.
Bingöl’de İRAP çalışmaları değerlendirildi
19 Aralık 2025 Cuma - 15:11 Bingöl’de İRAP çalışmaları değerlendirildi Bingöl’de düzenlenen İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) toplantısı çerçevesinde çalışmalar değerlendirildi. Bingöl’de afet risklerini azaltmaya yönelik yürütülen çalışmalar, AFAD İl Müdürlüğü ev sahipliğinde düzenlenen İRAP Değerlendirme Toplantısı’nda ele alındı. Toplantıda, deprem başta olmak üzere muhtemel afetlere karşı Bingöl’ün daha dirençli hale getirilmesi amacıyla yürütülen faaliyetler değerlendirildi. Toplantıya Bingöl Valisi Dr. Ahmet Hamdi Usta, Belediye Başkanı Erdal Arıkan, AFAD Başkan Yardımcısı Önder Bozkurt, kurum amirleri ve ilgili paydaşlar katıldı. Bingöl’deki en büyük önceliğin deprem olmak üzere afetlere dayanıklı bir toplum oluşturmak konusu olduğunu dile getiren Vali Dr. Ahmet Hamdi Usta, "Bugüne kadar 2 yıllık dönemde de İRAP toplantılarına başkanlık ederek bu farkındalığı ortaya koyduk. Başladığımız nokta ile şu anki nokta arasında ciddi bir fark oluşmuş durumda. Dirençli bir Bingöl oluşturma konusunda da çok güzel çalışmalara birlikte imza atıyoruz. Ortak bir hedefe kitlendik. Özellikle kurumlarla beraber ciddi bir sinerji oluşturduk. Ortak hedefe gidince çok kısa zamanda kuvvetli mesafeler alıyoruz. Bingöl bu anlamda büyük bir aşama kaydetti" dedi. Belediye Başkanı Erdal Arıkan, "Son zamanlarda Bingöl’de çok güzel ve önemli işler yapılıyor. İlgili tüm bakanlıklarımızın, ildeki kurumların koordineli ve iş birliği içerisinde çalışması işi çok daha iyi noktalara getiriyor" diye konuştu. AFAD Başkan Yardımcısı Önder Bozkurt ise "Bingöl, geçmiş dönemlerde deprem tehlikesi başta olmak üzere birçok afetlerle karşılaştığı için şehirde bir deprem farkındalık kültürünün oluştuğunu fark ettik. Bu çok önemli ve sevindirici. Deprem öncesi hazırlık çalışmaları İRAP’ın bir yansıması. AFAD’da birçok planlar var. Özellikle afet ve deprem öncesi İRAP’larla birlikte TARAP dediğimiz bir üst ölçek planımız var. İllerimizde bu planının izdüşümü olan İRAP dediğimiz risk planlarımız var. Bu planlarda ilimizin geçmiş dönemlerden bu güne yaşamış olduğu afetler, muhtemel yeni risk ve tehlikelerle birlikte sorumlu kurumlarımızın iş birliği halinde yapacağı faaliyetler ve eylemler bulunuyor. İlimizde 99 eylem belirlenmiş. Bunlardan 7’si kırmızı eylem. Öncelikli eylem anlamında. Bunların birçoğuna başlamış durumdayız. Bitirdiğimiz eylemlerimiz var. 99 eyleme baktığımız zaman genel olarak 40’ını tamamlamış durumdayız. Bu 40 eylem içerisinde özellikle DSİ’mizin yürütmüş olduğu 37 eylem var. Bu 37 eylemden 17’si bitmiş durumda ve geriye kalan eylemleri de daha çok yerleşmelerin olduğu dere ıslah projelerine alarak revize edeceğiz. 6 Şubat depreminde ilimize gerekli destek, taşınma, yıkım enkaz ödemeleri kapsamında ilimize 436 milyondan fazla acil yardım ödeneği aktarılmış durumdadır" şeklinde konuştu. Toplantı, kurumlar arası koordinasyonun güçlendirilmesi ve İRAP kapsamında yürütülen çalışmaların değerlendirilmesinin ardından sona erdi.
Kayseri’de trafik 370 kamera ile güvende
19 Aralık 2025 Cuma - 15:03 Kayseri’de trafik 370 kamera ile güvende Kayseri’de kentin farklı kavşaklarına yerleştirilen 370 kamera ile vatandaşların ulaşımını kolaylaştırmak için çalışma yürütülüyor. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç’ın talimatı ile kurulan Trafik Kontrol Merkezi, kentin ulaşımında büyük rol oynuyor. Merkezde çalışan 47 kişi, 7 gün 24 saat farklı kavşaklarda bulunan 370 kamerayı izleyerek olumsuzlukları saha da personele iletiyor. Kayseri Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Ahmet Şeref Bahçecioğlu, merkezin 2021 yılında faaliyete geçtiğini belirterek, şehir genelindeki 253 sinyalize kavşağın 169’unun akıllı kavşak sistemine dönüştürüldüğünü söyledi. Kavşakların 370 adet kameralar ile izlenip yönetildiğini belirten Bahçecioğlu, kazaların önlenmesi ve uzaktan anlık yönetim yapılabildiğini belirterek, "Merkezimiz, 2021 yılında Başkanımız Dr. Memduh Büyükkılıç’ın talimatlarıyla faaliyete geçmiş bulunmakta. Şehrimizde 253 tane sinyalize kavşak var. Bunların 169 tanesini akıllı kavşağa çevirmiş bulunmaktayız. Merkezimizden, eskiden trafik polislerinin yaptığı, vatandaşları trafik yoğunluğunda manuel olarak yapmış oldukları yönlendirmeleri bizler uzaktan otomatik olarak yapabiliyoruz. 8 kavşağımızda otomatik olarak, bilgisayar destekli sistemlerle trafiği açıyor. 370 tane kamera ile arkadaşlarımız bütün kavşakları izliyorlar. 47 kişilik personelimiz ile faaliyetteyiz. Herhangi bir trafik kazası olduğunda anında müdahale edebiliyoruz" dedi. "Elektronik denetleme sistemleriyle hızlarını kontrol altına almaya çalışıyoruz" Kayseri’de trafik kazalarının yoğun olduğunu aktaran Bahçecioğlu, merkezden anlık olarak kavşaklara müdahale edildiğini söyledi. Trafiğin yoğun olduğu bölgelerde araçları alternatif yollara yönlendirdiklerini söyleyen Bahçecioğlu, "Trafiğin yoğun olduğu zamanlarda, maç günlerinde, cenazelerde trafiğin yoğun olduğu kavşaklara buradan anında müdahale edebiliyoruz. Şehrimizde maalesef çok ciddi, ölümlü kazalar olabilmekte. Bu durumun önüne geçebilmek adına şehrimizde çeşitli bilgilendirmeler yapıyoruz. Elektronik denetleme sistemleriyle hızlarını kontrol altına almaya çalışıyoruz. Aynı zamanda elektronik bilgi panolarıyla vatandaşlarımızı, trafiğin yoğun olduğu yerlerden başka alternatif yollara yönlendirebiliyoruz. Merkezimizin kurulmasında katkıları olan belediye başkanımız Dr. Memduh Büyükkılıç’a teşekkürler ediyorum. Vatandaşlarımıza kazasız, belasız, hayırlı yolculuklar diliyorum" ifadelerini kullandı.
"Zamanın Ustaları" belgeselinden ilk görüntüler yayınlandı
19 Aralık 2025 Cuma - 15:01 "Zamanın Ustaları" belgeselinden ilk görüntüler yayınlandı Bitlis’in kadim el sanatlarını ve bu zanaatlara ömrünü adamış son ustalarını anlatan Zamanın Ustaları (Masters of Time) belgesel sinema projesinden merakla beklenen ilk görüntüler yayınlandı. Uluslararası film festivallerinde Türkiye’yi temsil etme hedefiyle yola çıkan yapım, Bitlis’in kültürel mirasına sinemanın evrensel diliyle ışık tutuyor. Şiirsel Anlatım, Uluslararası Standartlar Yönetmenliğini, İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı ve akademisyen Gözde Sunal’ın üstlendiği belgeselin senaryosunu, Sunal ile birlikte; Japonya’dan "En İyi Senaryo ve Orijinal Fikir" ödülü alan ve 2025’te Amerika’da "En İyi 50 Yazar" arasına seçilen Ömer Yıldırım kaleme aldı. Görüntü yönetmenliğini ödüllü reklam yönetmeni Adem Yeşilay’ın yaptığı film, Bitlis’in tarih kokan atmosferini; taşın ve toprağın hafızasını şiirsel, derinlikli ve güçlü bir görsel dille kayda alıyor. Yaşayan Hazineler ve Son Ustalar Belgesel; UNESCO tarafından "Yaşayan İnsan Hazinesi" ödülüne layık görülen Adilcevazlı baston ustası Cumali Birol, Bitlis’in yöresel ayakkabısı Harik’in son temsilcisi Haydar Yılmaz, Ahlat taşı işçiliğinin temsilcisi Emre Nacaroğlu ve Ahlat bastonculuğunun önemli isimlerinden Refa Gökbulak’ın zanaat yolculuklarını beyaz perdeye taşıyor. "Sonsuzluktan bir an çalmak" Sadece bir zanaat anlatısı olmanın ötesine geçen zamanın ustaları, sabır, zaman ve miras kavramlarını sorgulayan güçlü bir sinema dili kuruyor. Taşın, ahşabın ve hariğin usta ellerde nasıl bir sanat eserine dönüştüğünü anlatan film, bu kadim geleneklerin ardındaki felsefeyi de görünür kılıyor. Proje hakkında bilgi veren yönetmen Gözde Sunal, "Amacımız, yalnızca unutulmaya yüz tutmuş meslekleri belgelemek değil; bu topraklardaki sessiz emeği evrensel bir sinema diliyle dünyaya duyurmaktı. Bir ustanın çekici indirirken hissettiği duyguyu, dünyanın diğer ucundaki izleyiciye de hissettirmek istedik. Bu film, Bitlis’ten dünyaya açılan bir kültür köprüsüdür" dedi. Senarist Ömer Yıldırım ise filmin felsefesini şöyle özetledi: "Bizim hikâyemiz, maddeyle savaşanların değil, onunla dans edenlerin hikâyesi. Bir ömür verip sonsuzluktan bir an çalmanın peşine düştük. Ustalarımızın taşa ve zamana attığı imza asla silinmeyecek; bu film, o imzanın tanığıdır." Uluslararası Festival Yolculuğu, özgün anlatımı ve güçlü görsel dünyasıyla dikkat çeken zamanın ustaları, önümüzdeki aylarda dünyanın prestijli film festivallerinde yarışarak Anadolu’nun kültürel mirasını uluslararası arenada temsil etmeyi hedefliyor. Projenin hayata geçirilmesinde Bitlis Valiliği, Bitlis İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Bitlis Belediyesi ve Tatvan Ticaret ve Sanayi Odası’nın sağladığı vizyoner desteklerin belirleyici rol oynuyor. Bu katkıların, projenin uluslararası standartlarda tamamlanmasına önemli güç kattığı vurgulandı.
ÜNİPERSEN Başkanı Güzel: "Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi"
19 Aralık 2025 Cuma - 14:55 ÜNİPERSEN Başkanı Güzel: "Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi" Üniversite İdari Personel Sendikası (ÜNİPERSEN) Genel Başkanı İbrahim Güzel, "3 buçuk aydır 8. Toplu Sözleşmenin memurun alım gücünü korumadığını, geleceğini kararttığını, bu nedenle ek protokol olması gerektiğini söylüyoruz. Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi" dedi. ÜNİPERSEN, memur ve emeklilerin artan hayat pahalılığı karşısında yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çekmek amacıyla eylem süreci başlattığını açıkladı. Sendika tarafından yapılan açıklamada; açıklanan maaş artış oranlarının kira, gıda, ulaşım, enerji ve temel yaşam giderlerindeki artışın gerisinde kaldığı belirtildi. Her geçen gün kamu çalışanları ve emeklilerin hayat pahalılığı karşısında duramadıklarını vurgulayan ÜNİPERSEN, bu konuya dikkat çekmek amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde bir eylem gerçekleştirdi. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verileri ile vatandaşın çarşıda ve pazarda karşılaştığı enflasyon arasında fark olduğunun altını çizen ÜNİPERSEN, bu tablo karşısında sessiz kalmayacaklarını belirterek adil bir maaş düzenlemesi olana kadar Ankara’da birtakım eylemler gerçekleştireceklerini açıkladı. Ayrıca ÜNİPERSEN, 9 Ocak 2026 tarihinde iş bırakma kararı alacaklarını duyurdu. "Her gün maaş hesabı yapmaktan yorulduk" Memur ve emeklilerin enflasyon karşısında mağdur olduğunu ve bu durumdan dolayı yetkililerden destek beklediklerini belirten ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim Güzel, "3 buçuk aydır 8. Toplu Sözleşmenin memurun alım gücünü korumadığını, geleceğini kararttığını, bu nedenle ek protokol olması gerektiğini veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) inisiyatif alması gerektiğini söylüyoruz. Meclis 2 buçuk aydır çalışıyor. Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi. Çalışma hayatının öncüsü olan bakanlığa bakıyoruz. Bırakın ek protokolü, konuya konuya ilişkin bir açıklama dahi gelmedi. Yaklaşık 1 aydır 2026 bütçesi Mecliste görüşülüyor. Tüm bakanlıklar ve bağlı kuruluşların bütçeleri karara bağlanıyor. Bu bütçenin memura refah getirmesi için bir adım var mı? Maalesef o da yok. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri üzerinden yapılan artışlar tüm kamu çalışanlarının ev kirasını bile ödeyemez hale getirmiş, 4 milyon memur, 2 milyon memur emeklisi maaşları yattığı gün bile yakınlarından borç ister hale gelmiştir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir" diye konuştu. "Memurun kira ve faturalardan sonra gıdaya ayırdığı bütçe her geçen gün azalıyor" Memur ve emeklilere yapılan zam teklifinin enflasyonla örtüşmediğinin altını çizen Güzel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Memurun ne durumda olduğunu şu önümüzdeki koliler çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Memurun kira ve faturalardan sonra gıdaya ayırdığı bütçe her geçen gün azalıyor. Devletin memuru, yardım kolisine muhtaç hale geldi. Biz memurlar olarak istiyoruz ki her gün kirayı nasıl ödeyeceğimizi düşünmeyelim. Kredi kartının asgarisini ödemek için bu ay kimden borç borç para isteyelim diye düşünmeyelim. Her gün maaş hesabı yapmaktan yorulduk. Tek isteğimiz insanca yaşanacak ücret. Şu an ilçelerde bile kiralar 20 bin liranın üzerine çıkmış durumda. Büyükşehirlerde maaşının yarısını kiraya veren bir memur nasıl geçim sağlayacak? 3600 ek gösterge sözü verildi ve kararı alındı. Bütçede onu da göremiyoruz. Kamuda mülakatlar her gün adaletsizlik oluşturuyor. Memurların tamamı ocak zammında refah payı bekliyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarıyla geçim sağlamak mümkün değildir. Bu nedenle her hafta refah payı talebimiz için mücadelemize devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Bitlis’te karla mücadele toplantısı gerçekleştirildi
19 Aralık 2025 Cuma - 14:52 Bitlis’te karla mücadele toplantısı gerçekleştirildi Bitlis’te kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte İl Özel İdaresi araç parkında, karla mücadele çalışmaları öncesinde kapsamlı bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, il genelinde yürütülecek kar temizleme ve yol açma çalışmalarının planlaması ele alınırken, ekiplerin görev dağılımları, kullanılacak iş makineleri, araçların teknik durumları konuşuldu. Bitlis Valisi Ahmet Karakaya’nın da katıldığı karla mücadele toplantısında muhtemel yoğun kar yağışı ve buzlanma durumlarına karşı alınacak tedbirler de değerlendirildi. Özellikle kırsal bölgelerde ulaşımın aksamaması için ekiplerin 7/24 esasına göre görev yapılacağını belirten Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, "Artık bilindiği üzere kış mevsiminin başlarındayız ve bütün ekiplerimiz karla mücadele için hazırlıklarını tamamladılar. İnşallah yaz aylarında yapılan hizmetlere benzer şekilde kışın da vatandaşımızın yollarının açık tutulması için elimizden gelen gayreti sarf etmeye devam edeceğiz. Tabii bunun için iyi bir hazırlık dönemi gerekiyor. Bu çerçevede bizim malumunuz merkez ile birlikte 7 ilçemiz var ve bu 7 ilçemizde 10 şantiyemizle bu hizmetleri yerine getireceğiz" dedi. 92 personel ve 70’in üzerinde iş makinasıyla 354 köyde karla mücadeleyi en iyi şekilde sürdüreceklerini ifade eden Vali Karakaya, "Karla mücadeleye İl Özel İdaremiz hazır durumda. Bildiğiniz üzere 354 köyümüz var ve 288 mezramız var. Şu an itibariyle yol ağımız yaklaşık 3 Bin 365 kilometredir" diye konuştu. Konuşmaların ardından Bitlis İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu ve teknik personel kış aylarında karla mücadelede kullanılacak olan araç ve ekipmanları tanıttı.