GÜNDEM
Bayraktar AKINCI’dan ELÇİN 82 ve LAÇİN 82 ile tam isabet 15 Kasım 2024 Cuma - 21:59:44 Bayraktar AKINCI TİHA, milli olarak geliştirilen lazer arayıcı başlıklı güdümlü mühimmat ELÇİN 82 ve kızıl ötesi arayıcı başlıklı LAÇİN 82 ile gerçekleştirdiği atış testlerinde hedefleri tam isabetle vurdu. Savunma Sanayi Başkanlığı liderliğinde yürütülen Bayraktar AKINCI Projesi kapsamında Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar AKINCI Taarruzi İnsansız Hava Aracı’na (TİHA) yerli olarak üretilen yeni mühimmat ve sistemlerin entegrasyonu başarıyla sürüyor. Bayraktar AKINCI, ROKETSAN tarafından milli olarak geliştirilen ELÇİN Lazer Güdüm Kiti ve LAÇİN Güdüm Kiti entegre edilmiş genel maksat bombası MK-82 ile gerçekleştirilen atış testlerini başarıyla tamamladı. Milli TİHA, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nden 15 Kasım 2024 Cuma, ELÇİN 82, LAÇİN 82 ve MAM-T mühimmatları ile atış testi icra etmek üzere havalandı. Bayraktar AKINCI’nın ateşlediği yerli ve milli mühimmat MAM-T ile yüksek kabiliyetli güdüm kitlerine sahip ELÇİN 82 ve LAÇİN 82 belirlenen hedefleri tam isabetle vurdu. Milli mühimmatlar ile attığını vuruyor Bayraktar AKINCI TİHA’ya milli olarak üretilen mühimmatların entegrasyon süreci başarıyla devam ediyor. Etkin taarruz gücünü, farklı hedeflere karşı kullanılabilen geniş yelpazedeki milli mühimmatlardan alan Bayraktar AKINCI, etkinliğini ve caydırıcılığını gün geçtikçe artırıyor. Bugüne kadar milli TİHA’nın geliştirme faaliyetleri kapsamında MAM-L, MAM-L TV, MAM-T, MAM-T IIR/TV, MAM-C, TOLUN, TOLUN IIR, Teber-81, Teber-82, LAÇİN 82 LGK-81, LGK-82, HGK-82, Gökçe Güdüm Kiti, Gözde Güdüm Kiti, KGK-82-SİHA, İHA-230 Süpersonik Füze, TV Arayıcı ve Lazer Arayıcı Başlıklı İHA-122 Süpersonik Füze ve Çakır Seyir Füzesi başarıyla test edildi. Bayraktar AKINCI, gerçekleştirilen atış testlerinde milli mühimmatlar ile hedeflerini tam isabetle vurdu. 80 bin saattir göklerde Stratejik görevlerdeki başarısıyla öne çıkan Bayraktar AKINCI TİHA, 80 bin uçuş saatini başarıyla tamamlayarak Türk havacılık tarihinde önemli bir kilometre taşını daha geride bıraktı. Milli TİHA, 22 Şubat 2024’te icra edilen testte Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen sınıfında dünyanın en ileri elektro-optik sistemi olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi’ni kullanarak ilk kez deniz üstünde seyreden Albatros İDA’yı başarıyla imha etmişti. İhracat şampiyonu Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. 2023’te 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Baykar, ülkemizdeki tüm sektörlerde en çok ihracat gerçekleştiren ilk 10 firma arasında yer aldı. İhracatın Şampiyonları Ödülü alan Baykar, 2021, 2022 ve 2023 yıllarında Savunma Sanayi Başkanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Dünyanın en büyük SİHA ihracatçısı olan Baykar’ın hâlihazırda imzalanan sözleşmelerinin yüzde 97.5’i ihracat kaynaklı gerçekleşti. Bayraktar TB2 SİHA için 34 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 10 ülke ile olmak üzere toplam 35 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.
15 Kasım 2024 Cuma - 19:56 Eğitim Gücü-Sen Genel Başkanı Özat: "Bütçenin en az yüzde 6 seviyesine çıkarılması gerekmektedir" Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü-Sen) Genel Başkanı Oğuz Özat, Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan bütçeyi değerlendirerek, "Eğitime ayrılan bütçenin en az yüzde 6 seviyesine çıkarılması gerekmektedir. Bu kaynak, öğrenci başına harcamaları artırmanın yanı sıra, okul altyapısı, öğretim materyalleri ve dijitalleşme gibi alanlarda kullanılmalıdır" dedi. Eğitim Gücü-Sen Genel Başkanı Oğuz Özat, 2025 yılı bütçe görüşmelerinde Milli Eğitim Bakanlığına ayrılan bütçeyi değerlendirdi. Özat, “Eğitim, bir ülkenin kalkınmasının temel taşlarından biridir. Ne yazık ki, Türkiye’de eğitime ayrılan bütçe, son yıllarda artan enflasyon ve kaynak yetersizlikleri nedeniyle öğrencilerimize, eğitim çalışanlarımıza ve eğitim personelimize yeterli katkıyı sağlayamamaktadır. Eğitimin tüm seviyelerinde yaşanan aksaklıklar, sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de tehdit etmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2025 yılı için belirlenen bütçe, özellikle büyük bir gelişim beklentisi içinde olan eğitim camiası için hayal kırıklığı oluşturmuştur. 2025 yılı için açıklanan bütçe 1 trilyon 37 milyar lira olarak belirlenmiştir. Ancak, bu bütçenin büyük kısmı, devlet memurlarının maaş ödemeleri gibi rutin harcamalarla sınırlıdır ve eğitimde yapılması gereken yatırımların önünü tıkamaktadır” dedi. “Eğitime ayrılan bütçenin en az yüzde 6 seviyesine çıkarılması gerekmektedir” Eğitime ayrılan bütçenin yüzde 63’ünün personel giderlerine, yüzde 1,93’ünün ise yatırım harcamalarına ayrıldığını kaydeden Özat, ”Bu oran, okulların fiziki koşullarının iyileştirilmesi, eğitim materyallerinin güncellenmesi ve öğretim teknolojilerinin modernize edilmesi gibi konulara yatırım yapılmadığını göstermektedir. Okulların maddi ihtiyaçları, personel eksiklikleri, donanım ve kırtasiye gereksinimleri karşılanamamaktadır. Aynı binada 5 okul bulunmasına rağmen yeni okullar yapılamamakta; idareciler, harcamalar için yetersiz bütçeler nedeniyle sıkıntı yaşamaktadır. Tüm bu yetersizlikler, eğitim sistemimizin kalitesini olumsuz etkilemektedir. Burada yapılması gerekenler bellidir. Eğitime ayrılan bütçenin en az yüzde 6 seviyesine çıkarılması gerekmektedir. Bu kaynak, öğrenci başına harcamaları artırmanın yanı sıra, okul altyapısı, öğretim materyalleri ve dijitalleşme gibi alanlarda kullanılmalıdır. Okul altyapısındaki eşitsizliklerin giderilmesi, her öğrenciye kaliteli eğitim fırsatı sunulması için kırsal ve dezavantajlı bölgelere özel yatırımlar yapılmalıdır. Dijital eğitim altyapısının güçlendirilmesi, akıllı tahtaların, bilgisayarların ve internet erişiminin her okula sağlanması gerekmektedir. Ayrıca eğitim çalışanlarına yönelik dijital yeterlilik eğitimleri düzenlenmelidir. Atama bekleyen eğitim çalışanları için acilen kadro açılmalı, mevcut eğitimcilerin maaşları ve çalışma koşulları iyileştirilmelidir. Bu, eğitimde kaliteyi artıracak ve personelin motivasyonunu yükseltecektir. Eğitime yapılan yatırım, sadece öğrencilerimizin bireysel gelişimi için değil, ülkemizin kalkınması için de kritik öneme sahiptir. Eğitim Gücü Sendikası olarak eğitimde fırsat eşitliğini ve kaliteli eğitim imkanlarını tüm Türkiye genelinde sağlamak için gerekli adımların bir an önce atılmasını talep ediyoruz. Eğitime yapılan her yatırım, sadece öğrencilerin değil, tüm toplumun geleceğine yapılan bir yatırımdır” ifadelerini kullandı.
Şişli Belediyesi ve DİYAÇEV arasında anlamlı işbirliği: Diyabetli çocuklara sensör desteği verilecek
14 Kasım 2024 Perşembe - 13:13 Şişli Belediyesi ve DİYAÇEV arasında anlamlı işbirliği: Diyabetli çocuklara sensör desteği verilecek Şişli Belediyesi, halk sağlığı alanında anlamlı bir projeye imza atarak, Diyabetli Çocuklar Vakfı (DİYAÇEV) işbirliğiyle, “Diyabetli Çocuklara Sensör Desteği” programını başlattı. Program kapsamında, Şişli’de yaşayan 18 yaş altındaki Tip 1 diyabet tanısı konmuş tüm çocuklara, 5 bin TL’lik Şeker Ölçüm Cihazı (Sensör) desteği verilecek. Projeyle ilgili konuşan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, “Bugünden sonra diyabet tedavisinin en önemli unsurlarından biri olan sensörlerle ilgili, 5 bin TL’lik maddi destek sunacağız” dedi. Şişli Belediyesi ve DİYAÇEV arasında imzalanan işbirliği protokolüyle Şişli’de, “Diyabetli Çocuklara Sensör Desteği Programı” hayata geçirildi. Protokol kapsamında Şişli Belediyesi, Tip 1 diyabet hastalığı tanısı almış Şişli’deki tüm diyabetli çocuklara, tedavi sürecinde hayatını kolaylaştıracak Şeker Ölçüm Cihazı (Sensör) desteği kapsamında her ay 5 bin TL’lik ödeme sağlanacak. Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ile DİYAÇEV Yönetim Kurulu Başkanı ve Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Hatun’un katılımıyla gerçekleşen etkinlikte protokol imzalandı. “Şişli’nin programı özgün bir program” Programda ilk olarak DİYAÇEV Yönetim Kurulu Başkanı ve Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Hatun konuştu. Hatun, diyabet sürecini yönetmenin önemine değinerek, “Bugün 14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Bundan tam yüzlerce yıl önce insülin keşfedildi. 104 yıl önce, insülin bulunmadan bütün Tip 1 diyabetliler, hayatlarını kaybediyordu. Kimse yaşamıyordu. Tip 1 diyabetli çocuklar için yıldızın parladığı bir diğer şey ise sensörlerin bulunması. Sevgili Emrah Başkanı tanıyorum. Çok iyi kalpli, akıllı olduğunu biliyorum. İstanbul ve insanları bildiğini biliyorum. Geçenlerde dedi ki; Şükrü Hoca, bununla uğraşalım, bir şey yapalım. Şişli’de bunu yapmak istiyoruz. Ben de dedim ki; yapalım. Ama farklı yapalım. Belirli miktarda maddi destekte bulunalım. Yani tek bir sensöre mahkum etmeyelim onları. Bu doğru değil. Sensörler çeşitli. O da sağ olsun kabul etti. Bu yüzden Şişli’nin programı, özgün bir program” ifadelerini kullandı. “Çocuklarımızın parmakları artık delinmeyecek” Şişli Belediye Başkanı Şahan ise konuşmasında, diyabetin bir kamu sorumluluğu olduğunu belirterek, “Tip 1 diyabet özellikle çocuklarımızı etkileyen, yaşam boyu süren ve yönetilmesi gereken bir hastalık. Erken yaşlarda başlayan diyabetle mücadele, sadece hastada olan yurttaşlarımızı değil, aileleri, bizleri, kamuyu, hepimizi ilgilendiriyor. Çünkü diyabet, dikkatle yönetilmesi gereken bir süreç. Çocuklarımızı bu kentte eşitlemek mottosuyla yola çıkan bir sosyal demokrat belediye başkanı olarak da bu projeye adım atmak istedik. Tip 1 diyabetli çocuğun bir gününü anlatmak isterim. Dışarıdan enjeksiyonla insülin hormonunu düzenlemek zorunda. Bunları 24 saat boyunca takip etmek zorunda, hepimiz biliyoruz. Her gün kan şekerini ölçmek için defalarca kez parmağını delmek zorunda kalmasını biraz önce videodan da hep beraber izledik. Çocuklarımızın bu konusunu çözdük. Diyabetli çocuklarımızın parmaklarını günde 50-60 kez delinmesi yerine sensörle, günde 288 kez acısız şekilde şeker düzeyini ölçüyor. Çocuklarımızın korkmadan, acı çekmeden tedavilerini sürdürmek artık bu teknolojiyle mümkün. Ancak bu teknolojinin tabii ki bir maliyeti var. Bu sebeple sensörler, sadece belli ailelerin erişebildiği, birçok ailenin ne yazık ki mahrum kaldığı bir teknoloji. Sensörü, bir konfor ve bir lüks değil, diyabetli çocuklarımızın süreci için vazgeçilmez bir ihtiyaç olarak görüyoruz. Onun için de bu projeyi başlatıyoruz. Şişli Belediyesi olarak bugünden sonra diyabet tedavisinin en önemli unsurlarından biri olan sensörlerle ilgili, 5 bin TL’lik maddi destek sunacağız. Şişli’de yaşayan 18 yaş altında tüm diyetli çocuklarımız bu destekten faydalanacak. Bu destekten sonra artık çocuklarımız acı çekmeyecek, parmakları delinmeyecek, aileler çocukları için uykusuz kalmayacak. Diyabet, korkulan bir rüya olmayacak” şeklinde konuştu. “Benim gibi çocukların da sensötü olsun isterim” 1 buçuk yıldır diyabet hastası olduğunu söyleyen Deniz Sansino, "6 buçuk yaşında diyabet Ti 1 oldum. Şu an 8 yaşındayım. Hastane sürecim kolay geçti fakat annemle babam için aynı şeyi söyleyemem çünkü sürekli şekerimi kontrol ediyorlar. Hastaneden çıkmadan birkaç gün önce bana sensör takıldı. Sensörle süreci çok daha kolay yönetebiliyorum. Parmaklarım delik deşik olmuyor. Ben benim gibi başka çocukların da sensör olmasını çok isterim” diye konuştu. Deniz’in annesi Tülay Sansino ise “Diyabet zorlayıcı bir süreç. Özellikle anne babalar için. 24 saat çocuklarının şekerlerini kontrol ediyorlar. Şişli Belediyesi’nin desteği ile artık bu bölgedeki çocuklar sensör kullanarak üçüncü bir göze sahip olacaklar, şekerlerini daha kolay kontrol edecekler hem de anne babalar daha kolay bir süreç yönetecekler” dedi. Başvurular internet sitesinden yapılabilecek Şişli Belediyesi ve DİYAÇEV arasında imzalanan protokol ile hayata geçirilen “Diyabetli Çocuklara Sensör Desteği Programı”na, Şişli’de yaşayan 18 yaş altındaki bütün diyabetli çocuk aileleri başvurabilecek. Başvurular, Şişli Belediyesi web sayfasından (www.sisli.bel.tr) yapılabilecek. Sensörlerin kullanılması için eğitim verilecek Protokol kapsamında, DİYAÇEV tarafından Şeker Ölçüm Cihazı kullanmaya yeni başlayan her aileye, sensörlerin kullanımı ve verilerin değerlendirilmesi konusunda eğitim verilecek. Başvurular tamamlandıktan sonra TİP1 diyabetli çocuklara ve ailelerine yönelik tedavide güncel öneriler ve karbonhidrat sayımı konularını içeren 1 gün süreli eğitim verilecek. Ayrıca programdan yararlanan bütün ailelere, Ragnar Hanas’ın geçen yıl Türkçe’ye çevrilen “Çocuklarda, Ergenlerde ve Genç Erişkinlerde Tip 1 Diyabet: Nasıl Kendi Diyabetinizin Uzmanı Olursunuz?” isimli kitabı hediye edilecek.
Şişli Belediyesi ve DİYAÇEV arasında anlamlı işbirliği: Diyabetli çocuklara sensör desteği verilecek
14 Kasım 2024 Perşembe - 12:56 Şişli Belediyesi ve DİYAÇEV arasında anlamlı işbirliği: Diyabetli çocuklara sensör desteği verilecek Şişli Belediyesi, halk sağlığı alanında anlamlı bir projeye imza atarak, Diyabetli Çocuklar Vakfı (DİYAÇEV) işbirliğiyle, “Diyabetli Çocuklara Sensör Desteği” programını başlattı. Program kapsamında, Şişli’de yaşayan 18 yaş altındaki Tip 1 diyabet tanısı konmuş tüm çocuklara, 5 bin TL’lik Şeker Ölçüm Cihazı (Sensör) desteği verilecek. Projeyle ilgili konuşan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, “Bugünden sonra diyabet tedavisinin en önemli unsurlarından biri olan sensörlerle ilgili, 5 bin TL’lik maddi destek sunacağız” dedi. Şişli Belediyesi ve DİYAÇEV arasında imzalanan işbirliği protokolüyle Şişli’de, “Diyabetli Çocuklara Sensör Desteği Programı” hayata geçirildi. Protokol kapsamında Şişli Belediyesi, Tip 1 diyabet hastalığı tanısı almış Şişli’deki tüm diyabetli çocuklara, tedavi sürecinde hayatını kolaylaştıracak Şeker Ölçüm Cihazı (Sensör) desteği kapsamında her ay 5 bin TL’lik ödeme sağlanacak. Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ile DİYAÇEV Yönetim Kurulu Başkanı ve Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Hatun’un katılımıyla gerçekleşen etkinlikte protokol imzalandı. “Şişli’nin programı özgün bir program” Programda ilk olarak DİYAÇEV Yönetim Kurulu Başkanı ve Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Hatun konuştu. Hatun, diyabet sürecini yönetmenin önemine değinerek, “Bugün 14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Bundan tam yüzlerce yıl önce insülin keşfedildi. 104 yıl önce, insülin bulunmadan bütün Tip 1 diyabetliler, hayatlarını kaybediyordu. Kimse yaşamıyordu. Tip 1 diyabetli çocuklar için yıldızın parladığı bir diğer şey ise sensörlerin bulunması. Sevgili Emrah Başkanı tanıyorum. Çok iyi kalpli, akıllı olduğunu biliyorum. İstanbul ve insanları bildiğini biliyorum. Geçenlerde dedi ki; Şükrü Hoca, bununla uğraşalım, bir şey yapalım. Şişli’de bunu yapmak istiyoruz. Ben de dedim ki; yapalım. Ama farklı yapalım. Belirli miktarda maddi destekte bulunalım. Yani tek bir sensöre mahkum etmeyelim onları. Bu doğru değil. Sensörler çeşitli. O da sağ olsun kabul etti. Bu yüzden Şişli’nin programı, özgün bir program” ifadelerini kullandı. “Çocuklarımızın parmakları artık delinmeyecek” Şişli Belediye Başkanı Şahan ise konuşmasında, diyabetin bir kamu sorumluluğu olduğunu belirterek, “Tip 1 diyabet özellikle çocuklarımızı etkileyen, yaşam boyu süren ve yönetilmesi gereken bir hastalık. Erken yaşlarda başlayan diyabetle mücadele, sadece hastada olan yurttaşlarımızı değil, aileleri, bizleri, kamuyu, hepimizi ilgilendiriyor. Çünkü diyabet, dikkatle yönetilmesi gereken bir süreç. Çocuklarımızı bu kentte eşitlemek mottosuyla yola çıkan bir sosyal demokrat belediye başkanı olarak da bu projeye adım atmak istedik. Tip 1 diyabetli çocuğun bir gününü anlatmak isterim. Dışarıdan enjeksiyonla insülin hormonunu düzenlemek zorunda. Bunları 24 saat boyunca takip etmek zorunda, hepimiz biliyoruz. Her gün kan şekerini ölçmek için defalarca kez parmağını delmek zorunda kalmasını biraz önce videodan da hep beraber izledik. Çocuklarımızın bu konusunu çözdük. Diyabetli çocuklarımızın parmaklarını günde 50-60 kez delinmesi yerine sensörle, günde 288 kez acısız şekilde şeker düzeyini ölçüyor. Çocuklarımızın korkmadan, acı çekmeden tedavilerini sürdürmek artık bu teknolojiyle mümkün. Ancak bu teknolojinin tabii ki bir maliyeti var. Bu sebeple sensörler, sadece belli ailelerin erişebildiği, birçok ailenin ne yazık ki mahrum kaldığı bir teknoloji. Sensörü, bir konfor ve bir lüks değil, diyabetli çocuklarımızın süreci için vazgeçilmez bir ihtiyaç olarak görüyoruz. Onun için de bu projeyi başlatıyoruz. Şişli Belediyesi olarak bugünden sonra diyabet tedavisinin en önemli unsurlarından biri olan sensörlerle ilgili, 5 bin TL’lik maddi destek sunacağız. Şişli’de yaşayan 18 yaş altında tüm diyetli çocuklarımız bu destekten faydalanacak. Bu destekten sonra artık çocuklarımız acı çekmeyecek, parmakları delinmeyecek, aileler çocukları için uykusuz kalmayacak. Diyabet, korkulan bir rüya olmayacak” şeklinde konuştu. “Benim gibi çocukların da sensötü olsun isterim” 1 buçuk yıldır diyabet hastası olduğunu söyleyen Deniz Sansino, "6 buçuk yaşında diyabet Ti 1 oldum. Şu an 8 yaşındayım. Hastane sürecim kolay geçti fakat annemle babam için aynı şeyi söyleyemem çünkü sürekli şekerimi kontrol ediyorlar. Hastaneden çıkmadan birkaç gün önce bana sensör takıldı. Sensörle süreci çok daha kolay yönetebiliyorum. Parmaklarım delik deşik olmuyor. Ben benim gibi başka çocukların da sensör olmasını çok isterim” diye konuştu. Deniz’in annesi Tülay Sansino ise, “Diyabet zorlayıcı bir süreç. Özellikle anne babalar için. 24 saat çocuklarının şekerlerini kontrol ediyorlar. Şişli Belediyesi’nin desteği ile artık bu bölgedeki çocuklar sensör kullanarak üçüncü bir göze sahip olacaklar, şekerlerini daha kolay kontrol edecekler hem de anne babalar daha kolay bir süreç yönetecekler” dedi. Başvurular internet sitesinden yapılabilecek Şişli Belediyesi ve DİYAÇEV arasında imzalanan protokol ile hayata geçirilen “Diyabetli Çocuklara Sensör Desteği Programı”na, Şişli’de yaşayan 18 yaş altındaki bütün diyabetli çocuk aileleri başvurabilecek. Başvurular, Şişli Belediyesi web sayfasından (www.sisli.bel.tr) yapılabilecek. Sensörlerin kullanılması için eğitim verilecek Protokol kapsamında, DİYAÇEV tarafından Şeker Ölçüm Cihazı kullanmaya yeni başlayan her aileye, sensörlerin kullanımı ve verilerin değerlendirilmesi konusunda eğitim verilecek. Başvurular tamamlandıktan sonra TİP1 diyabetli çocuklara ve ailelerine yönelik tedavide güncel öneriler ve karbonhidrat sayımı konularını içeren 1 gün süreli eğitim verilecek. Ayrıca programdan yararlanan bütün ailelere, Ragnar Hanas’ın geçen yıl Türkçe’ye çevrilen “Çocuklarda, Ergenlerde ve Genç Erişkinlerde Tip 1 Diyabet: Nasıl Kendi Diyabetinizin Uzmanı Olursunuz?” isimli kitabı hediye edilecek.
Bağcılar’da öğrenciler ara tatilde hem eğleniyor hem öğreniyor
14 Kasım 2024 Perşembe - 12:35 Bağcılar’da öğrenciler ara tatilde hem eğleniyor hem öğreniyor Bağcılar’da ara tatile giren öğrenciler, Bağcılar Belediyesi’nin düzenlediği renkli etkinliklerle keyifli zaman geçirdi. Çocuklar, profesyonel jonglörlerden aldıkları eğitimlerle hem eğlendi hem de jonglörlüğün püf noktalarını öğrendiler. Bağcılar Belediyesi, 11 Kasım’da başlayan ara tatilde ilçedeki öğrenciler için özel bir programı hazırladı. Her gün belediyenin farklı bir tesisinde gerçekleşen etkinlikte öğrenciler bir araya geliyor. Çocuklar, jonglör, sihirbaz, Karagöz, kukla, animasyon ve balon gösterisiyle doyasıya eğleniyor. Jonglör eğitimi aldılar Miniklerin en çok dikkatini çeken ise heyecanın bir an olsun eksik olmadığı jonglör gösterileri oldu. Çocuklar, programa gelen profesyonel jonglörü izledikten sonra onlardan kısa süreli eğitimler aldı. Eğlenceli dakikaların yaşandığı anlarda öğrenciler, top, tabak, lobut gibi nesneleri becerikli bir şekilde yönetmeye çalıştı. Çevrilirken düşen toplar ve tutulamayan lobutlar izleyenleri de güldürdü. Yararlı bir tatil oldu Çocuklara unutulmaz bir tatil geçirmelerini amaçladıklarını söyleyen Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, “Ücretsiz etkinliklerimizle öğrencilerin yanında olduk. Ara tatil boyunca süren şenliğimizde çocuklarımız eğlenirken bir yandan da yeni arkadaşlıklar kurarak sosyalleştiler. Bağcılar’ımızdaki öğrencilerimiz için yararlı bir tatil olduğuna inanıyorum. Her şey geleceğimiz olan çocuklarımızın başarısı ve mutluluğu için” dedi.
1. ulusal sahne ve görüntü sanatları sempozyumu başarıyla tamamlandı
14 Kasım 2024 Perşembe - 12:25 1. ulusal sahne ve görüntü sanatları sempozyumu başarıyla tamamlandı Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümünün Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı ile işbirliği yaparak düzenlediği "I. Ulusal Sahne ve Görüntü Sanatları Sempozyumu" sona erdi. Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde 11-12 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen sempozyumun açılış törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Bursa Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü Sezai Yılmaz, Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Ali Düşenkalkar, Bursa Kültür, Sanat ve Turizm Vakfı Genel Sekreteri Fehim Ferik, akademisyenler, sanatçılar, öğrenciler ve sanatseverler katıldı. Bir iletişim platformu olacak Sempozyum’un açılış töreninde bir konuşma yapan BUÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Ali Sait Liman, sunulacak bildirilerin yapay zekâ ile sahne, dekor ve kostüm tasarımından yeni oyunculuk tekniklerine ve tiyatro estetiğine varan geniş bir yelpaze içerdiğini belirterek bu etkinliğin farklı disiplinlerden sanatçı ve akademisyenler arasında bir iletişim platformu olacağı görüşünü paylaştı. Prof. Liman, Bursa Uludağ Üniversitesinin 50. kuruluş yıl dönümü etkinliklikleri kapsamında düzenlenen Sempozyum’un hazırlanmasında emeği geçen düzenleme kurulu üyelerine, BUÜ Rektörlüğüne, Bursa Büyükşehir Belediyesine, Bursa Kültür, Sanat ve Turizm Vakfına ve tüm katılımcılara teşekkür ederek sözlerini noktaladı. Oyunculukta hoca-öğrenci etkileşimi vurgusu Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Ali Düşenkalkar, böyle önemli bir etkinliğe katılmaktan duyduğu memnuniyeti ve heyecanı dile getirerek başladığı konuşmasında, oyunculuk eğitiminde hoca - öğrenci iletişiminin önemine değindi. Sempozyum’un düzenlenmesinde emeği geçen herkese şükranlarını sunan Düşenkalkar, tiyatro eğitimi ve uygulama alanlarındaki iş birliklerinin geliştirilmesi yönündeki temennilerini ifade etti. Rektör Yılmaz’dan özel teşekkür Sözlerine sanat ve felsefe arasındaki ilişkiden bahsederek başlayan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, kültürel ve sanatsal çalışmaların yanı sıra bilimsel faaliyetleriyle de Türkiye’nin araştırma üniversiteleri arasında yer alan Bursa Uludağ Üniversitesinin, bilim ve sanat alanında ortaya konan yeni çalışmaları yakından takip ettiğini ve desteklediğini söyledi.BUÜ Güzel Sanatlar Fakültesinin son dönemde başarılı çalışmalarının dikkat çektiğinin ve önemli bir ivme yakaladığının altını çizerek, çok kültürlü ve disiplinler arası sanat ortamında gelecekteki iş birliklerinin temellerinin atılmasına katkı sağlaması açısından büyük önem verdikleri Sempozyuma katılan akademisyenlere, sanatçılara ve izleyicilere teşekkür ederek konuşmasını bitirdi. Farklı alanlarda toplam 12 bildiri sunuldu Açış konuşmalarından sonra başlayan ve toplamda 4 oturumun gerçekleştirildiği Sempozyumda 6 farklı üniversiteden gelen akademisyenler; teknoloji çağında gösteri sanatları, kültürler arası diyalog, çağdaş sanatsal ifadede evrensel dil, sahne ve görüntü sanatlarında disiplinler arası yaklaşımlar, dijital dünyada sanat ve sanat eğitimi, sanat ve yeni medya teknolojileri konu başlıklarında 12 bildiri sundu. Her sunumunun sonunda izleyicilerin soru ve görüşleriyle tartışmalar yapıldı, ileri sürülen yeni fikir ve uygulamaların sahne ve görüntü sanatları çalışmalarına katkıları ele alındı. Değerlendirme ve kapanış oturumunda bu yıl birincisi düzenlenen ve bildiri tam metinlerinin e-kitap olarak yayımlanacağı Sempozyumun ilerleyen dönemlerde daha farklı ve geniş konu içerikleriyle geliştirilmesi ve geleneksel hâle gelmesi yönünde temenniler dile getirilerek tüm katılımcılara ilgi ve destekleri için teşekkür edildi.
Başkan Çolakbayrakdar’dan milli maça özel klip
14 Kasım 2024 Perşembe - 12:22 Başkan Çolakbayrakdar’dan milli maça özel klip Kocasinan Belediyesi; Kayseri’de oynanacak olan Türkiye-Galler maçı öncesi, milli takıma moral vermek amacıyla özel bir video klip hazırladı. Şehrin farklı bölgelerindeki çocuklarla çekilen videoda yer alan Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar ’ın ’Bizim çocuklar başarılar’ mesajı, klibi daha da özel kıldı. Kocasinan Belediyesi, milli takıma destek amacıyla Kocasinan Çocuk Kulübü üyeleriyle birlikte şehrin farklı bölgelerinde kırmızı-beyaz milli formalar giyip, ellerinde Türk bayraklarıyla bir klip hazırladı. Başkan Çolakbayrakdar’ın da klipte yer alması klibi daha anlamlı hale getirdi. Renkli görüntülerin yer aldığı klip, Kocasinan Belediyesi ve Başkan Çolakbayrakdar’ın sosyal paylaşım sitesinde paylaşıldı. Kısa zamanda büyük beğeni toplayan video klip, sosyal medya platformlarında hızla yayıldı ve Kocasinan Belediyesi’nin desteği, Kayseri vatandaşları ve futbolseverler tarafından büyük takdir topladı. Bu anlamlı video, şehrin tüm kesimlerinin Türkiye Milli Takımı’na olan güçlü desteğini bir kez daha gözler önüne serdi. Milli Takıma başarılar dileyen Başkan Çolakbayrakdar; "Milli takımımızla gurur duyuyoruz. Milli formalarımızı giyerek, Kayseri’yi Kırmızı-Beyaz’a boyayalım. Tüm Türkiye olarak tek yürek olup, bu maçı kazanalım!” dedi. Başkan Çolakbayrakdar, klipteki çocukların heyecanlı ve coşkulu görüntülerinin, milli takıma olan desteklerini simgelediğini belirtti. “Bu çocuklar, Türkiye’nin geleceği, geleceğimizin yıldızları. Onlar ne kadar sevinirse, biz de o kadar seviniriz. Kayseri olarak her zaman milli takımımızın yanındayız. 16 Kasım’da Türkiye’nin zaferi için hep birlikte kenetlendik. Umutlarımız büyük, başarılar bizimle!" diyerek, Kayserilileri milli takıma destek vermeye çağırdı.