GÜNDEM - 23 Aralık 2025 Salı 14:53

Gaziantep Şehir Hastanesi’nde Teknoloji Transfer Ofisi açıldı

A
A
A
Gaziantep Şehir Hastanesi’nde Teknoloji Transfer Ofisi açıldı

Gaziantep Şehir Hastanesi’nde sağlıkta yenilikçi projelere destek veren Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Teknoloji Transfer Ofisi açıldı.


Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Teknoloji Transfer Ofisi’nin Gaziantep Şehir Hastanesi şubesi düzenlenen törenle açıldı. Sağlık alanında bilgi, teknoloji ve yeniliğin ticarileşmesini destekleyecek olan bu önemli adımın açılış töreninde, sağlıkta araştırma, geliştirme ve inovasyon ekosistemini güçlendirmeye yönelik adımlar ele alındı. Sağlık alanında ortaya çıkan bilimsel bilgi, buluş, yenilik ve klinik tecrübelerin ticarileşmesinin amaçlandığı merkezde, sağlık çalışanlarının, yatırımcının ve sanayicilerin fikirlerini dünya markası haline dönen ürünlere dönüştürülmesi hedefleniyor.



Gaziantep Şehir Hastanesi Konferans Salonu’nda düzenlenen törende konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, "Eğer bugün ‘bismillah’ demezsek yarın çok geç olacak. Bugün burada olduğunuz için, bu güzel desteğiniz için ben her birinize çok teşekkür ediyorum. Bugün bir tarih yazacağız ve inşallah artık dışa bağımlıktan kurtulduğumuz, silikon vadilerinin burada kümeleştiği, en azından doktorların dışarıya gitmediği, her şeyi ülkemizde bulduğu bir dönemi başlatacağız. Çünkü bilgi ekonomisinde bilgi güçlü iktidar yapar. Ama iktidar yapanlar gayretten çok öğretiyor. Biz öğretemeyiz, biz yaşadık ve izliyoruz. Merhameti akılla birleştiririz ve bunu Allah’ın izniyle başarırız. Bu noktada birlikte başaracağımıza bütün kalbimle inanıyorum. Bilimde de, tıpta da, felsefede de ve ahlakta asıl olan insandır. Bina araçtır, imkanlar vasıtadır. O yüzden her şeyin başı insandır" dedi.



Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr. Beytullah Şahin ise, "Koruyan sağlık anlamında Gaziantep Şehir Hastanemiz, modern alt yapısıyla vatandaşımızın sağlığını en güçlü şekilde koruyan bir kale vazifesi görüyor. Ancak bizler koruyucu sağlık hizmetlerini sadece tedavi ile değil, bilimsel öngörü ve veri odaklı yaklaşımlarla da destekliyoruz. TÜSEB Teknoloji Transfer Ofisi, akademik birikimi inovasyonla buluşturarak teşhis ve tedavi yöntemlerimizi modernize edecek, sağlık hizmeti kalitemizi dünya standartlarının üzerine çıkaracaktır. Bilginin ticarileşmesi, yerli ve milli üretimin en temel şartıdır. Biz artık sadece teknoloji tüketen değil, patent alan, lisanslayan ve kendi tıbbi teknolojisini ihraç eden bir ülke olma yolundayız. İşte bu yöntem ve bugün açılışını yaptığımız bu Teknoloji Transfer Ofisi, üreten sağlık vizyonumuzun Gaziantep’teki kalbi olacaktır. Genç araştırmacılarımız ve uzman hekimlerimiz en büyük hayallerini ve projelerini hayata geçirmek için artık uzaklara gitmek zorunda kalmasın. Kendi şehirlerindeki bu imkana kavuşsunlar. Gaziantep’in girişimci ruhu ile TÜSEB’in bilimsel gücü birleştiği zaman Türkiye yüzyılının sağlık ayağını hep birlikte inşa etmiş olacağız" diye konuştu.



Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan yaptığı sunumda, Teknoloji Transfer Ofisi’nin sağlık alanındaki yeniliklerin desteklenmesi için önemli bir adım olduğunu anlattı. Türkiye genelinde Teknoloji Transfer Ofisi sayısını artırmayı hedeflediklerini belirten Kervan, sunumun devamında ise ofisin çalışmaları hakkında bilgi verdi.



Konuşmaların ardından kurdele kesimi yapılarak ofisin açılışı yapıldı.


Türkiye’nin sağlıkta yerli üretim, teknoloji geliştirme, kamu, sanayi ve akademi entegrasyonunu hedefleyen "Üreten Sağlık Buluşmaları" programı gerçekleştirildi. Gaziantep Şehir Hastanesi’nde Teknoloji Transfer Ofisi açılışı ile başlayan program, Gaziantep Ticaret Odası’nda düzenlenecek Gaziantep Sağlık Endüstrisi İş Birliği Zirvesi ile devam edecek.


Programa, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemalettin Aydın, Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr. Beytullah Şahin, Gaziantep Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ilgın Türkçüoğlu, Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan, doktorlar ve ilgililer katıldı.



Gaziantep Şehir Hastanesi’nde Teknoloji Transfer Ofisi açıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sergen Yalçın’dan 5 değişiklik Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın, Fenerbahçe’ye konuk oldukları Türkiye Kupası C Grubu maçına Süper Lig’de son oynadıkları Çaykur Rizespor mücadelesinin 11’inden 5 değişiklik yaparak çıktı. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk maçında Beşiktaş, Fenerbahçe’ye konuk oldu. Siyah-beyazlıların teknik direktörü Sergen Yalçın, Süper Lig’in 17. haftasında Dolmabahçe’de 1-0 kazandıkları Çaykur Rizespor karşılaşmasının 11’inden 5 değişiklik yaparak Kadıköy’de sahaya çıktı. Tecrübeli teknik adam, savunmada Taylan Bulut, Gabriel Paulista ve Rıdvan Yılmaz’ın yerine Gökhan Sazdağı, Emirhan Topçu ve David Jurasek’e şans verirken, Kartal Kayra Yılmaz ve Demir Ege Tıknaz’ın yerine ise Salih Uçan ile Devrim Şahin forma giydi. Beşiktaş’ın, Fenerbahçe maçı 11’i şu şekilde: "Ersin Destanoğlu - Gökhan Sazdağı, Tiago Djalo, Emirhan Topçu, David Jurasek - Salih Uçan, Orkun Kökçü, Milot Rashica, Vaclav Cerny, Devrim Şahin - Tammy Abraham." 3 oyuncunun ilk Fenerbahçe derbisi Siyah-beyazlı takımda 3 futbolcu ise ilk kez Fenerbahçe derbisi heyecanı yaşadı. Kartal’da; Tiago Djalo, David Jurasek ve Devrim Şahin ilk defa sarı-lacivertlilere karşı top koşturdu. Yedek kulübesinde bulunan Demir Ege Tıknaz, Kartal Kayra Yılmaz ve Taylan Bulut da ilerleyen dakikalarda görev alması durumunda sarı-lacivertli takıma karşı siftah yapacak. Rafa Silva kadroda yok Beşiktaş’ta Rafa Silva, Fenerbahçe karşılaşmasının geniş kadrosunda yer almadı. Rafa, tam 5 hafta aranın ardından ligdeki Çaykur Rizespor mücadelesinde kadroya girmesine rağmen formayı sırtına geçirememişti. Teknik Direktör Sergen Yalçın, fiziksel olarak hazır durumda bulunmadığını belirttiği Portekizli oyuncuya Fenerbahçe mücadelesinde şans tanımadı.
Trabzon Şenol Güneş: "Yurt dışından iki teklif vardı, kabul etmedim" Trabzonspor’un eski futbolcusu ve teknik direktörlerinden Şenol Güneş, Trabzon’da bir lisede düzenlenen söyleşiye katıldı. Söyleşi öncesinde horon ekibinin gösterisiyle karşılanan Güneş, daha sonra hayatına dair anılarını paylaşırken, öğretmen kimliği ve spor adamı tecrübesiyle katılımcılara önemli mesajlar verdi. Türk futboluna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şenol Güneş, Türk teknik direktörler arasında 1056 maçla en fazla karşılaşmaya çıkan isim olmasına da değinerek, rakamların çok üzerinde durmadığını söyledi. Yaklaşık 38 yıldır antrenörlük yaptığını hatırlatan Güneş, futbolculuk dönemiyle birlikte bu sürenin daha da arttığını ifade etti. Çocukluk döneminde futbola bakışın ve imkanların çok sınırlı olduğunu dile getiren Güneş, "Eğitimde, tesiste, malzemede ciddi eksiklikler vardı. Futbola bakış da olumsuzdu. Bu ortamda hem eğitimimi alarak hem de işimi iyi yapmaya çalıştım. Bunun karşılığını bugün Türkiye’nin her yerinde, hatta dünyada görüyorum. En büyük sermayem itibarım" dedi. Futbolun zamanla magazinleştiğine dikkat çeken Güneş, "Zaman zaman verdiğimiz mesajların yerini magazin aldı. Gündem futbolun dışına kaydı. Futbolun ekonomik tarafı kullanılırken, buna bağlı olarak kirlenme tarafına fazla kaçıldı. Üretmeden kolay kazanmak isteyenlerin arttığı bir dönem yaşıyoruz. Antrenörler, oyuncular ve hakemler olarak futbola sahip çıkamadık. Yeniden bir yapılanmaya ihtiyaç var. Türk futbolu ortak değerimizdir, erozyona uğrarsa herkes zarar görür" diye konuştu. "Trabzonspor’un önü açık" Trabzonspor’un mevcut durumunu da değerlendiren Şenol Güneş, bordo-mavili kulübün bir marka olduğunu vurguladı. Geçmişten ders alınması gerektiğini belirten Güneş, mazeretlerle yol alınamayacağını söyledi. ’Biraz iyi gidince çok iyiyiz, kötü gidince de bizden bir şey olmaz diyoruz’ sözlerinin doğru olmadığını ifade eden Güneş, Trabzonspor’un ekonomik, idari, sosyal ve teknik gerçeklerinin olduğunu dile getirdi. Uluslararası düzeyde rekabet edebilecek oyuncuların kazanılması gerektiğini ifade eden Güneş, "Kişiler üzerinden değil, doğru planlama üzerinden gitmeliyiz. Geçmişi kötülemeden, ders alarak geleceği planlamak gerekiyor. Hiçbir oyuncuyu büyütmeden ya da küçültmeden takım için değerlendirmeliyiz. Fatih Hoca’nın bunu iyi yapacağına inanıyorum. Trabzonspor’un önünün açık olduğunu düşünüyorum" dedi. "İki teklif vardı, kabul etmedim" Kendisine gelen transfer teklifleriyle ilgili soruyu da yanıtlayan Güneş, yurtdışından iki takımdan teklif aldığını ancak kabul etmediğini açıkladı. Bu tür konuların magazinleştirildiğini belirten Güneş, "Çalışmayacağım desem yarın çalışırsan derler, çalışacağım desem kulüp bulamadı derler. Dedikodu çok olduğu için susmayı tercih ediyorum" ifadelerini kullandı.
İzmir Başkan Pehlivan: "Menemen, Şehit Kubilay ve silah arkadaşlarını bağrına bastı" Şehit Asteğmen Kubilay ile şehit bekçiler Şevki ve Hasan, şehadetlerinin 95. yıl dönümünde Menemen’de törenle anıldı. Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, "Asteğmen Kubilay’ın, kent dışından gelen karanlık odaklar tarafından şehit edilişinin hiçbir izahı yoktur. Ancak Menemen, o günden bu yana Şehit Kubilay’ı ve silah arkadaşlarını bağrına basmış, aziz hatıralarını her zaman saygı, minnet ve sevgiyle yaşatmıştır. Her 23 Aralık’ta aynı inanç ve kararlılıkla burada olmaya devam edeceğiz" dedi. Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı, Menemen dışından gelen bir grubun ilçede başlattığı ayaklanma girişiminde şehit düşen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki, Yıldıztepe’de bulunan Kubilay Anıtı’nda anıldı. Düzenlenen törende Şehit Kubilay ve silah arkadaşları anılırken, Kubilay Anıtı’na çelenk sunuldu ve şehitlikte yatan vatan evlatlarının kabirlerine karanfil bırakılarak dualar okundu. "Şehit Kubilay’ı rahmet ve minnetle anıyoruz" Törene katılan ve 95 yıl önce bayraklaşan şehadetiyle İnkılap Şehidi olarak hafızalara kazınan Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın aziz hatırasını her daim yaşattıklarını ifade eden Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, "Her 23 Aralık’ta burada, bu şehitlikte aynı inanç ve aynı kararlılıkla olmaya devam edeceğiz" dedi. "Dinmeyecek acı" Başkan Pehlivan, "İnkılap şehitlerimiz Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki; bu ülke için hiçbir zaman dinmeyecek bir acıdır. İlçemiz Menemen içinse tam anlamıyla derin bir yaradır. Asteğmen Kubilay’ın, kent dışından gelen karanlık odaklar tarafından şehit edilişinin hiçbir izahı yoktur. Ancak Menemen, o günden bu yana, Şehit Kubilay’ı ve silah arkadaşlarını bağrına basmış, aziz hatıralarını saygı, minnet ve sevgiyle yaşatmayı görev bilmiştir. Bu topraklarda doğan her Menemenli bilir ki; Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay sadece bir asker değildir. O, bir fikrin, bir inancın, bir Cumhuriyet idealinin temsilcisidir. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eserim dediği Cumhuriyetimiz, uğruna şehit ve gazi olanların bizlere mukaddes bir emanetidir. Bu nedenle Şehit Kubilay’ı anmak, bu toprakların bağımsızlık ve özgürlük ruhuna olan bağlılığımızı tazelemektir. Onları hatırlamak, bu toprakların bağımsızlık ve özgürlük ruhuna olan sarsılmaz bağlılığımızı yeniden ifade etmektir. Şehit Asteğmen Kubilay’ın aziz hatırası bize, karanlığa karşı uyanık olmayı, ayrışmaya karşı birlik olmayı, umutsuzluğa karşı inancı korumayı öğretir. 23 Aralık tarihi, Menemen İnkılap Şehitleri’nin yası, saygıyla anıldığı günün adıdır. Bu ve bunun gibi anmalar, siyasete malzeme yapılamayacak kadar kıymetli ve ağır konulardır. Tıpkı dinimiz, kutsal kitabımız, bayrağımız, vatanımız ve elbette Atamız gibi, siyaset üstüdür. Bu nedenlerle bizler, tıpkı 10 Kasım’da Atatürk’ü andığımız gibi, her 23 Aralık’ta da Şehit Kubilay’ın yasını tutuyor, saygı ve minnetle anıyoruz. Ülkesi ve milleti için karanlığa karşı bedenini siper eden tüm şehitlerimizi bir kez daha saygı, minnet ve hürmetle anıyorum. Böylesine karakterli, cesur ve vatanına adanmış evlatlar yetiştiren kıymetli ailelerine de şükranlarımı sunuyorum" dedi.