SAĞLIK - 25 Aralık 2025 Perşembe 11:51

Diyet Uzmanı Demirci’den gıda zehirlenmeleri uyarısı

A
A
A
Diyet Uzmanı Demirci’den gıda zehirlenmeleri uyarısı

SANKO Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Meltem Demirci, gıda zehirlenmelerinin toplum sağlığını tehdit eden, önlenebilir ancak ihmal edildiğinde ciddi sonuçlar doğurabilen önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi.


Uzm. Diyetisyen Demirci, "Gıda zehirlenmesi bakteri, virüs, parazit veya toksin içeren besinlerin tüketilmesi sonucu gelişen ve genellikle sindirim sistemini etkileyen klinik bir tablodur" dedi. Gıda zehirlenmesi belirtilerinin hafif olabileceği gibi, bazı durumlarda tıbbi müdahale gerektirecek düzeyde olabileceğine ve risk gruplarında belirtilerin daha hızlı ortaya çıkarak şiddetli seyredebileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Demirci en sık rastlanan belirtileri söyleyerek, "Bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı - kramp, halsizlik ve baş dönmesi, ateş, iştahsızlık, dehidratasyon belirtileri (ağız kuruluğu, susuzluk hissi)" ifadelerini kullandı.


Uzm. Dr. Demirci, gıda zehirlenmelerinin ortaya çıkmasında en sık karşılaşılan nedenleri özetleyerek, "Yeterli ısıda pişirilmemiş et, tavuk ve yumurta ürünleri. Soğuk zinciri bozulmuş veya uygun şartlarda saklanmamış süt ve süt ürünleri. Yeterince temizlenmemiş sebze ve meyveler. Hijyen kurallarına uyulmadan hazırlanan veya servis edilen besinler. Pişmiş yemeklerin uzun süre oda sıcaklığında bekletilmesi" dedi.


Bu faktörlerin, mikroorganizmaların çoğalmasına ve besinlerin tüketim açısından riskli hale gelmesine neden olabileceğini kaydeden Uzm. Diyetisyen Demirci, "Özellikle çocuklar, yaşlı bireyler, hamileler ve kronik hastalığı bulunan kişiler gıda kaynaklı enfeksiyonlara karşı daha hassastırlar. Sağlıklı beslenmenin temelini oluşturan gıda güvenliği yalnızca üretim ve dağıtım süreçleriyle sınırlı olmayıp, ev ortamındaki mutfak uygulamaları da belirleyici rol oynamaktadır" şeklinde konuştu.



Gıda güvenliğini sağlamak için temel önlemler


"Evde uygulayabilecek basit ancak etkili önlemlerle gıda zehirlenmeleri büyük ölçüde önlenebilir" diyen Uzm. Diyetisyen Demirci, bu önlemlerle ilgili, "El hijyeni sağlanmalıdır. Yemek hazırlığı öncesinde ve sonrasında, çiğ gıdalarla temasın ardından en az 20 saniye eller sabun ve su ile yıkanmalıdır. Çiğ ve pişmiş besinler ayrılmalıdır. Çiğ et, balık ve tavuk ürünleri diğer gıdalarla temas etmeyecek şekilde muhafaza edilmeli, mümkünse ayrı kesme tahtaları ve ekipmanlar kullanılmalıdır. Yeterli pişirme uygulanmalıdır. Özellikle hayvansal kaynaklı besinlerde iç sıcaklığın güvenli düzeye ulaşması sağlanmalıdır. Uygun saklama şartları sağlanmalıdır. Pişmiş yemekler oda sıcaklığında en fazla 2 saat bekletilmeli, uygun kaplarda buzdolabında saklanmalıdır. Sebze ve meyve temizliği ihmal edilmemelidir. Akan suda bol suyla yıkanmalı, gerek görüldüğünde uygun dezenfeksiyon yöntemleri kullanılmalıdır" ifadelerine yer verdi.



Gıda zehirlenmelerinin büyük bir bölümünün doğru hijyen uygulamaları, uygun pişirme teknikleri ve doğru saklama şartları ile önlenebileceğini hatırlatan Uzm. Diyetisyen Demirci, "Gıda güvenliği bilincinin kazandırılması, bireysel sağlığın korunmasının yanı sıra toplum sağlığının sürdürülebilirliği açısından da temel bir gerekliliktir" diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Dünya Boks Şampiyonu Turhan, memleketi Bayburt’ta davul zurnayla karşılandı IBF Hafif Sıklet Dünya Şampiyonluğu unvan maçında rakibini nakavt ederek altın kemerin sahibi olan milli boksör Elif Nur Turhan, memleketi Bayburt’ta davul zurna ve atlar eşliğinde coşkuyla karşılandı. Yenilgisiz rakibi Beatriz Ferreira’yı 5’inci rauntta teknik nakavtla (TKO) mağlup eden Elif Nur Turhan, büyük zaferin ardından memleketine döndü. ’Altın Türk Savaşçısı’ lakaplı milli sporcu için Bayburt’ta karşılama programı düzenlendi. Cumhuriyet Caddesi üzerinde oluşturulan konvoyla belediye önüne gelen şampiyon boksör, burada hemşehrileriyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Daha sonra Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Turhan’ı makamında ağırladı. Başkan Memiş, Turhan’ı tebrik ederek, başarılarının devamını diledi ve milli sporcuya üzerinde kendi resminin bulunduğu tablo hediye etti. Milli sporcuya tam destek sözü veren Başkan Memiş, Turhan’ın bir sonraki maçının nerede olduğuna bakmaksızın, biletini göndermesi durumunda tribündeki yerini alacağını ifade etti. "Hedefimiz dünyanın tartışmasız en iyisi boksörü olmak" Dünya şampiyonu Turhan, hedeflerinin büyük olduğunu belirterek, "Zirveye çıkmak zor fakat zirvede kalmak daha da zor. Hedefimiz dünyanın tartışmasız en iyi boksörü olmak. Bunun için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Memleketimiz Bayburt’ta kamplarımızı en güzel şekilde yapıyoruz. Dünyaya gücümüzü gösterdik, gösterdiğimize inanıyoruz. Bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Elimizden ne gelirse en güzel şekilde yapıp bayrağımızı ve ülkemizi layıkıyla temsil etmeye devam edeceğiz. Bunun gayreti içerisinde olacağız" dedi. Profesyonel kariyerindeki 12’nci maçını da kazanarak yenilmezlik serisini sürdüren Turhan, son galibiyetiyle yenilgisiz rakibi Ferreira’ya ise kariyerindeki ilk mağlubiyetini yaşatmış, dünya boks tarihine adını altın harflerle yazdırmıştı.
Samsun Aile Yılı etkinliği Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Bilim İletişimi Ofisi(BİO) tarafından, "Aile Yılı" kapsamında "Psikolojik ve İnsani Boyutlarıyla Koruyucu Ailelik-Elimi Tutmak İster Misin?" başlıklı etkinlik yapıldı. OMÜ İlim Sanat ve Kültür Evi’nde düzenlenen programda, akademik bilgi sade, anlaşılır ve etkileşimli bir sohbet ortamında katılımcılarla buluşturuldu. Etkinlikte, OMÜ Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Öğr. Gör. Dr. Uğur Kaçmaz ile OMÜ İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mustafa Köylü, konuşmacı olarak katıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Koruyucu Aile ve Evlat Edinme Hizmetleri Sorumlu Şube Müdürü Vekili Hanife Elif Al ve Koruyucu Aile Derneği Başkanı Zeynep Çalış da konuyla ilgili bilgiler paylaştı. Söyleşide; koruyucu aileliğin psikolojik dinamikleri, çocuk–aile bağlanması, travma sonrası destek süreçleri ile merhamet, sorumluluk ve değerler perspektifinden koruyucu ailelik konuları ele alındı. Program boyunca konuşmacılar, koruyucu aileliğin çocukların duygusal ve sosyal gelişimindeki belirleyici rolüne dikkat çekerken, katılımcılar da soru–cevap bölümünde görüş ve deneyimlerini paylaştı. Etkinlik, katılımcıların sürece ilişkin doğru ve güvenilir bilgiye doğrudan ulaşmasına imkân sağladı. Bilim Kafe etkinliği; toplumda gönüllülük ve sosyal sorumluluk bilincini güçlendirmeyi, koruyucu ailelik sistemine yönelik farkındalık oluşturmayı ve bilimsel bilginin toplumla doğrudan buluşmasını hedefledi. Etkinlikte ayrıca Ondokuz Mayıs Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Serap Sezer Sivrioğlu, OMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cafer Sadık Yaran, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Engin Güney, Bilim İletişimi Ofisi Koordinatörü Öğr. Gör. Mürsel Kan, Etkinlik ve Organizasyon Bölümü Sorumlusu Öğr. Gör. Dr. Elif Şevik İnal, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Necmettin Aygün, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü personeli, Koruyucu Aile Derneği üyeleri ve koruyucu aile adayları ile Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü öğrencileri de eşlik etti.