GÜNDEM - 16 Aralık 2025 Salı 11:48

45 yıldır topladığı antika eşyaların sayısını kendisi de bilmiyor

A
A
A
45 yıldır topladığı antika eşyaların sayısını kendisi de bilmiyor

Gaziantep’te yaşayan 58 yaşındaki Hanifi Özaslan, 45 yıldır topladığı antika eşyalara gözü gibi bakıyor.


Şahinbey ilçesi Şekeroğlu Mahallesi’ndeki dükkanında çocukluk yıllarında babası ile hurdacılık yaptığı dönemde topladığı eski ve antika eşyaları muhafaza eden Hanifi Özaslan’ın biriktirdiği eserleri görenler, antika dükkanı içerisinde tarihe yolculuk yapıyor.


Babasıyla köy köy dolaşıp eski eşya alıp sattıkları çocukluk döneminde eski ve antika eşyalara büyük ilgi duymaya başlayan Özaslan, 45 yıldır topladığı antika eşyalara gözü gibi bakıyor.


Çocukluğundan beri antika eşya toplayıp biriktiren Özaslan, Türkiye’deki antika meraklıların da ilgisini çekiyor. Babasından devraldığı hurdacılık mesleğini devam ettiren Özaslan, bu süreçte de temin ettiği eşyaları satmak yerine evinin bir bölümünde biriktirdi. Daha sonra ise dükkanına taşıdığı eşyaların sayısını kendisi de bilmiyor.


Önce ticaret amaçlı daha sonra ise hobi olarak aldığı antika eşyaları satmaya kıyamayan Özaslan’ın eşyalarının arasında 1950’li yıllarda kullanılan kamera ve fotoğraf makineleri başta olmak üzere binlerce eşya bulunuyor.


Telefon ve plaktan, bakır mutfak eşyalarına kadar yüz binlerce antika ve nostaljik eserleri biriktirmeye devam eden Özaslan, elindeki antika eşyaların sayısını kendisinin de bilmediğini belirtti.


Okula gitmediği zamanlarda babasıyla beraber eski eşyaları topladığını belirten Özaslan, "Antikacılık benim baba mesleğim. Biz köylerde çerçilik yapıyorduk. Köylerden eşya topluyorduk. 1985’ten beri bu işin içindeyiz. 2000 yılından beri de Gaziantep’te bu işi yapmaktayım. Gaziantep’te ve Türkiye’nin de tamamı beni ‘antikacı Hanifi baba;’ olarak tanımaktadır. Biz çerçiydik, köylerde giyim eşyaları satıyorduk. Bakır, demir ve hurda olan ikinci el eşyaları topluyorduk. Kimisini hurdaya satıyorduk. Bakırcılar Çarşısında daha değerli satıldığını gördüğüm için değerli eşyaları ayırmaya başladım. Ben çocuk yaşta İstanbul’a ve farklı illere gittim. Topladığımız hurdalardan değerli eşyaları ayırdık. Daha sonra satmaya başladık" dedi.


Hurdacılık yaptıkları dönemlerde hobi olarak antika değeri taşıyan eşyaları biriktirip dönüştürmeye başladığını, zamanla tutkuya dönüşlüğünü ve topladığı eşyaları artık eve sığdıramadığı için de bir dükkan açarak eski eşyaları hem sergilemeye hem de ticaretini yapmaya karar verdiğini belirten Özaslan, "Aslında bunlar ikinci el eşyalar. Antika değil. Şu an günümüzde herkes eski eşyalara ‘antika’ diyor. Antikacı demek, bilirkişi demektir. Şu an bakır eşya, tespih satan, alüminyum eşya satan herkes ‘antikacıyım’ diyor. Türkiye’de ilgi çekmek isteyen antikacı oluyor. Fakat eskiden bilirkişilere ‘antikacı’ denirdi. Roma, Yunan, Bizans, Artuklu, Selçuklu, Osmanlı eserlerini, Hitit, Yunan ve Roma eşyalarını ayıran kişilere ‘antikacı’ denirdi. Şimdi ise günümüzde herkes antikacı oldu" ifadelerini kullandı.


Gaziantep’teki müzelere 6 bin eser kazandırdığını belirten Özaslan, "Bütün eserleri köyleri gezerken toplamıştık. O eşyaları getirdim ve Gaziantep Müzesi’ne verdim. Parasını bana iade ettiler. Ben bu işi 15 yaşından beri yapıyorum. Şu an yaşım 58 oldu. Dükkanımdaki eserlerin sayısını bilemem. Sadece 6 bin parça Gaziantep Müzesi’ne eser teslim etmişsem, dükkanımdaki eserlerin sayısını hiç bilemem ve yüz binlerce eşyalar elimizden gelmiş, geçmiştir. Çünkü biz hurdacıydık. Eski eşya alıp satıyorduk. Hurda eşyaların içinden bakırı ve demiri ayırıyoruz. Hurdaları 5-6 kaleme ayırıyorduk ve ona göre de satılıyordu. 43-45 yıldan beri biriktirdiğim eşyalar arasında belki 1000, belik de 2000 parça ikinci el eşya vardır. Cumhuriyet dönemine ait bazı bakırlar var. Osmanlı’nın son dönemine ait bakırlar çıkıyor. Eskiden Osmanlı bakırlarını hep erittik. Kıymetini bilmedik. Hep hurdaya verdik. Şimdi ise İngiliz’den, Fransız’dan, Avrupa’dan gelen eşyaları millet alıyor" şeklinde konuştu.


Ağırlıklı Osmanlı dönemi ile Cumhuriyet’in ilk yıllarına ait çok sayıda eşya biriktirdiğini ve aralarında yakın geçmişe ait eşyaların da bulunduğunu bildiren Özaslan, "İkinci el eşyanın sayısını tutmuyoruz. 100 kilo hurda alıyoruz, içinde 200-300 parça oluyor. Yani eski eşya hurdaları aldığımız için 100 parça da gelir, 500 parça da gelir. Dükkanda kaç bin parça olduğunu bilmiyorum. Eşyaların sayısını tutmadığımız için sayı da net değil" diye konuştu.



45 yıldır topladığı antika eşyaların sayısını kendisi de bilmiyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Güllü’nün oğlu müşteki olarak savcılıkta ifade verdi Yalova’daki evinin terasının penceresinden düşen şarkıcı Güllü’nün ölümüyle ilgili soruşturma kapsamında oğlu Tuğberk Yağız Gülter, savcılıkta müşteki olarak ifade verdi. 26 Eylül’de Yalova’nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi üzerindeki apartmanın 5’inci katındaki kapalı terasta ünlü şarkıcı Güllü (52), kızı ve arkadaşıyla eğlendiği sırada pencereden düşerek hayatını kaybetmişti. Güllü’nün ölümüyle ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter "tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek" suçlamasıyla tutuklanırken, Sultan Nur Ulu’ya ise ev hapsi verilmişti. Olayla ilgili Güllü’nün oğlu Tuğberk Yağız Gülter, Yalova Adliyesi’ne gelerek müşteki sıfatıyla ifade verdi. Gülter, adliyeye avukatı Aycan Sevsay ile birlikte geldi. Gülter, adliyeye girerken gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı. Gülter’in daha sonra Yalova Cumhuriyet Başsavcı Duygu Bayar Öksüz tarafından ifadesi alındı. İfade yaklaşık 4 saat sürdü. Adliye çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gülter, "Gerekli açıklamalarımı yaptım. Bildiklerimi anlattım. Bundan sonraki açıklamaları avukatlarım yapacaktır" dedi. Avukat Aycan Sevsay ise, "Savcılığın talebi doğrultusunda müşteki olarak kendisi gelerek ifadesini vermiştir. Her şeyi detaylı şekilde anlatmıştır. Gereken açıklamaları da yazılı bir şekilde, basınla detaylı bir şekilde paylaşacağız" ifadesini kullandı. Tuğberk Yağız Gülter’in Savcılık’ta verdiği ifadede ise, "Annem bir cinayete kurban gitti ise bu işle alakası olan herkesten şikayetçiyim ama şayet ablamın bu olayla alakası yoksa şikayetçi değilim" dediği öğrenildi.