17 Ağustos 1999'da saat 03.02'de 7,4 büyüklüğünde meydana gelen ve 45 saniye süren Marmara Depremi; Kocaeli, Yalova, Sakarya ve Düzce'de yıkıma sebep olmuştu. 2010 yılında yayımlanan Meclis araştırma raporuna göre, 18 bin 373 kişi öldü, 48 bin 901 kişi yaralandı. Büyük kayıplara sebep olan depremde 285 bin 211 ev ile 42 bin 902 iş yeri hasar gördü.
HABERİN VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Mert Gürenç
O felaket geceden birçok ilçe büyük hasar alırken, Dilovası ilçesine bağlı Tavşancıl'da hiçbir kayıp yaşanmadı. Hemen yanı başında bulunan Körfez'de çok sayıda bina yıkıldı ancak Tavşancıl'da bir tuğla bile yerinden oynamadı.
Tavşancıl, 1989 yılında belediye başkanı seçilen Salih Gün'ün bilim insanlarıyla birlikte hazırladığı imar planı sayesinde dimdik ayakta kalmıştı. Belediye başkanı seçildikten sonra Kocaeli Üniversitesi'nden uzmanlarla zemin etüt çalışması yaptıran Gün, Tavşancıl'da 2,5 katın üzerine kat çıkılmaması kararını aldı.
"Çok katlı evlerin olmaması yıkıma sebep olmadı"
Tavşancıl Mahalle Muhtarı Kenan Keleş, 17 Ağustos gecesi depreme evde yakalandıklarını anlatarak, "Depremi ağır bir şekilde yaşadık. Gerçekten depremi tanımış olduk. Mahallemiz konum itibariyle Kuzey Marmara Fay Hattı üzerinde. Zeminimizin sağlam olması bizi büyük bir yükten kurtardı. Çok katlı evlerin olmaması yıkıma sebep olmadı. Bu bölgenin tarihi dokusu da var. Bölgemizdeki evler genellikle 2 katlıdır. 3 ya da 4 katlı evler çok nadirdir. Mahallemizde bu yüzden yıkım yaşamadık" dedi.
"Kendi babasına bile müsaade etmedi"
Eski belediye başkanı Salih Gün'ün görev süresi boyunca çok katlı evlere müsaade etmediğini ifade eden Keleş, "Benim bildiğim kadarıyla rahmetli belediye başkanının babası da evine kat çıkmak istemiş ama başkan ona bile müsaade etmemiş. O kuralı mahallemizde uyguladı. Güzel de yaptı, mekanı cennet olsun. Kendisi 3 dönem belediye başkanlığı, bir dönem de milletvekilliği yaptı" diye konuştu. Kenan Keleş, Tavşancıl'da üniversiteden gelen akademisyenlerin çeşitli incelemeler yaptığına da dikkat çekerek, "Bölgemizin zemin etütleri de yapıldı. Yapılan incelemelerde sert, kaya zemini olduğu da belirlendi" şeklinde konuştu.
"Depremde yıkım olmamasına çok sevindik"
1989 yılında Tavşancıl Belediyesi'nin Sosyal Tesisler Müdürü olarak görev yapan Mehmet Servet Akkor ise afet sırasında evinde uyuduğunu, depremin ardından hemen sokağa çıktığını söyledi. Yolda yürüdüğü sırada Salih Gün ile karşılaştığını anlatan Akkor, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yürüyorduk. Bir ışık gördüm. Makam arabasında Salih Gün vardı. Bana, 'Öbür makam arabasına bin. Tavşancıl'a git, yıkım var mı yok mu bak' dedi. Bende hemen belediyenin önündeki makam arabasını almaya gittim. Tavşancıl'a geldim. Herhangi bir yıkım olmadığını cep telefonuyla Salih Gün'e bildirdim, teşekkür etti. Sonrasında ise belediyeye gittik. Belediyede toplantı yapıldı. Müdürler olarak bizde vardık. Acil deprem masası kuruldu. Depremde yıkım olmamasına çok sevindik. İnsanların yaşamı bizim için çok önemliydi"
"İlk kızdığı kişi babasıydı"
İnsanları depremin değil, binaların öldürdüğünü ifade eden Akkor, "En büyük avantajımız oydu. Üzerine basa basa söylüyorum. Rahmetli Salih Gün belediye başkanı seçildiğinde Kocaeli Üniversitesindeki görevlilere zemin etüt çalışması yaptırdı. Belediye başkanımız, 3 katın üzerinde hiçbir kata izin vermeme yetkisine sahipti ve bunu uyguladı. Hatta halka '4 kat isteyen belediyeye gelmesin' derdi.
Tavşancıl'da şuanda 4 katlı bina var ancak o da sonradan yapılan yapılar. Tavşancıl'da 1989 yılından sonra 3 katın üzerinde ev yaptırılmadı. Salih Gün bu konuda ruhsat da vermedi. Tavşancıl'da kızdığı ilk kişi de babasıydı. Babası 2 katlı evi için, 'Oğlum belediye başkanı olduktan sonra evimizin üzerine ev yaptırır' dedi, kat çıkmak istedi ama Salih Gün ona bile müsaade etmedi" ifadelerini kullandı.