Yusufeli ilçesinde, Çoruh Nehri üzerine inşa edilen 275 metre yüksekliğindeki kemer barajıyla Türkiye'nin birinci, dünyanın beşinci en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı ve HES projesi, elektrik üretimine geçtiğimiz aylarda başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 22 Kasım 2022'de katıldığı törenle su tutma işlemi başlarken, geçen bir yıl içinde Yusufeli ilçe merkezi ve yedi köy tamamen sular altında kaldı.
HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ.
Adem Güngör
Baraj sularından kısmen etkilenen 10 köyden biri olan ve 164 haneli son köy olan Çeltikdüzü'nde dramatik bir olay yaşandı. Çocukluğu bu köyde geçen 75 yaşındaki Sebaha Küçük'ün evi, baraj sularının en yüksek kotu olan 713 kotunun iki metre üstünde kaldı. Bu durumda kamulaştırma yapılmayınca Sebaha Nine, köyde tek başına yaşamak zorunda kaldı. Baraj suları 710 kotuna çıktığında ise Sebaha Nine'nin evine ulaşım sağlayan yol sular altında kaldı ve bu durum köyde mahsur kalmasına neden oldu.
“Evimin İki Tarafıda Sular Altıda Kaldı”
Tansiyon ve şeker hastası olduğunu belirten Sebaha Küçük, "Dizlerim ağrıyor, gezmekte zorlanıyorum. Burada tek başıma yaşıyorum. Çocuklarım dışarıda çalışıyor, bana gelip yardımcı olamıyorlar. Yakın komşularım yok, kimsem yok. Daha önce yolumuzu baraj suları almadan, uzakta yaşayan komşularıma gidiyordum. Ama şimdi gidemiyorum. Evimin her iki tarafı da sular altında, şu anda evimin yolu yok" dedi.
“Köy tamamen kamulaştırılmalıydı”
Sebaha Nine'nin akrabası Abdullah İspirli ise, "Köyümüz baraj suları altında kaldı. Bazı bölgelere su çıkmadığı için kamulaştırma yapılmadı. Bunlardan bir tanesi de Sebaha Teyze'nin evi. Evi baraj sularının tam sınırında olduğu için yolunun sular altında kalması ve evin kayma riski var. Bu yüzden bu evlerin bir an önce kamulaştırılması gerekiyor. Aslında bu bölgenin tamamen kamulaştırılması gerekiyordu" şeklinde konuştu.
Sebaha Teyze daha güvenli sağlıklı bir ortama taşınması
Yusufeli'nin sular altında kalma sürecini günlük olarak görüntüleyen ve arşiv oluşturan Serhat İnce ise, "Sular en son yükseldiğinde teyzemizin durumu açıkça belliydi. Bu yıl 710 kotunda yeni bir yol yapıldı ve bu yol sular altında kaldı. Teyzemizin tek ulaşım yolu bu yoldan sağlanıyordu ve bu yol da baraj suları altında kaldı. Ben ona ulaşmak için dizime kadar suyun içinden geldim. Yetkililerin bir an önce buradaki teyzemizi kamulaştırıp, daha güvenli ve sağlıklı bir ortama taşımalarını istiyorum" ifadelerini kullandı.