ÇEVRE - 08 Kasım 2024 Cuma 09:32

(ÖZEL) Eskişehir’de çiftçiler kuru toprağı ekip, yağmur için dua ediyor

A
A
A
(ÖZEL) Eskişehir’de çiftçiler kuru toprağı ekip, yağmur için dua ediyor

Eskişehir’de son yılların en kurak sonbahar mevsimi yaşanırken, çiftçiler normal şartlarda çamur olması gereken tarım arazilerini kuruduğu için süremezken, sulama yapmak için yeraltı suyu bulamıyor.


Eskişehir’de sonbahar aylarının yaşandığı şu günlerde halen istenilen yağışın toprağa düşmemesi çiftçileri adeta kara kara düşündürüyor. Son yılların en kurak sonbahar dönemini yaşayan üreticiler, kuraklık nedeniyle sertleşen toprağını dahi süremiyor. Kuraklık yeraltı sularını da olumsuz etkiliyor 20 metreye kadar olan su kuyularında su kalmadığı iddia edilirken, suyun artık 150 metre aşağıdan çıktığı üreticilerce söyleniyor. Çiftçilerden bazıları tohumlarını kuru toprağa atarken bazıları da yağmuru ümitle bekliyor.


Konuyla alakalı konuşan Yeşil Sakarya Üreticiler Birliği Başkanı Süleyman Buluşan, durumun hiç iç açıcı olmadığına ve gelecek hasat döneminde bu kuraklığın yansımalarını net bir biçimde alacaklarını dile getirdi. Kasım ayında olunmasına rağmen yağışların istenilen düzeyde olmadığını belirten Buluşan, suya her zamankinden daha çok önem gösterilmesi gerektiğini dile getirdi.



“Şu anda yeraltı sularımız yok”


Konuyla alakalı konuşan Süleyman Buluşan, “Geçtiğimiz yıla baktığımızda bu yıl daha farklı. Hem kuraklıktan hem afetlerden dolayı çok büyük sıkıntılarımız var. Tabii ki buna yapılabilecek hiçbir çözüm yok çünkü Allah’tan gelen bir durum ama bizler üreticiler ve hükümet gereken tedbirleri almalıyız. Kasım ayındayız, artık yağmurların daha çok olması gerekiyor. Çamurdan girilecek durumda olması gerekirken kuraklıktan tarla sürülemiyor. Geceleri çok aşırı soğuk, gündüzleri yaz havası gibi oluyor. İklim değişikliklerimiz çok, bu nedenle ürünlerde çok büyük bir stres var. Bu sene özellikle başta don, yazın vermiş olduğu sıcaklık ve arkasından gelen hastalıklar üreticilerimizi çok mağdur etti. Yine söylüyorum, Allah’tan gelene amenna ama toplum olarak almamız gereken tedbirler var. Musluktan akıttığımız suyu dahi artık çok idareli kullanmamız gerekir. Şu anda yeraltı sularımız yok durumda. Bundan önceki yıllarda 50-100 metredeydi, şimdi 150 metrelere gitti. Bu sistem artık iyice bozuldu, derin kuyular vahşice kullanıldı. Salma sulama bitti ama bu sefer de derin kuyular başladı. Özellikle derin kuyular yer altı sularımızı çok bitirmekte. Yağışlar olmadığı için açıkları kapatamıyoruz. Şu anda mesela 3 gün bir yağmur yağsa bile o an için toprağın yüzeyindeki suyun yetersizliğini bir anda gideriyor. Şu anda yüzeydeki 15-20 metrede olan kuyuların hiçbirisi çalışmıyor diyebilirim. O açıdan, hele hele bizim miras bırakacağımız bir üretimde çok büyük bir sıkıntı yaşanacak” dedi.



“Üreticimiz hububat ekimlerini yapmak üzere yağmuru bekliyor”


Suyun tasarrufunun her zamankinden daha fazla yapılması gerektiğine değinen Yeşil Sakarya Üreticiler Birliği Başkanı Buluşan şöyle devam etti;


“Birleşmiş Milletler, 2050 yılındaki raporunu açıkladığı vakitler tüyler ürpertici sonuçlar ortaya çıkacak. Çok büyük sıkıntıların yaşanacağı, kuraklıktan ölümlerin olacağı düşünülüyor. Üretmeye devam etmemiz lazım ama bu sistemde çok zor. Suya çok önem vermeliyiz, su olmazsa hiçbir şey olmaz. Traktörler güçlü, tarlayı sürer ama tarlanın dengesini ve bünyesini bozar. O açıdan üreticimizin beklemesinin sebebi yağışlar. Yağmurlar yağarsa eğer bir an evvel sürecek. Bundan daha acısı, Kasım ayı geldi ve Ekim ayı geçti. Şu anda üreticimiz hububat ekimlerini yapmak üzere yağmuru bekliyor. Ne zaman çimlenecek? Kış bastırdığı vakitler, özellikle sabahları olan kırağı ve don çok tehlikeli. O açıdan çok bilinçli olmalıyız. 2025 yılı bize üretim açısından daha zor gelecek gibi görünüyor. Biz üretici olarak toprağın işlenmesi, ekimi ve pazarlamasına varıncaya kadar bunları düşünmek zorundayız. 2024 yılında özellikle sebze üreticilerimiz çok mağdur oldu.”



(ÖZEL) Eskişehir’de çiftçiler kuru toprağı ekip, yağmur için dua ediyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Bolat: “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Ticaret Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşların 2025 yılı bütçesi görüşüldü. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Küresel ticaretteki durgunluğa rağmen Türkiye’nin dış ticaret ve cari işlem tablolarının olumlu olduğunu belirten Bolat, ithalatta 27,5 milyar dolarlık, dış ticaret açığımızda ise 35,5 milyar dolarlık bir azalma var olduğunu dile getirdi. Bolat, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından ocak-eylül döneminde cari işlemler açığının 5,3 milyar dolar olarak açıklandığını gerilediğini söyleyerek, "Bu rakamlara yaklaşık 57 milyar dolardan geldik. Türkiye, dünya ticaretinden aldığı payı sürekli artırıyor. Mal ihracatından aldığımız payı yüzde 1,08’e, hizmet ihracatından aldığımız payı da yüzde 1,35’e yükselttik. Mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 375 milyar dolara yükseldik bu açıdan da olaya bakabilirsiniz" ifadesini kullandı. “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Türkiye’de 1950-1980 arasında 1 milyar dolar, 1980- 2002 arasında 15 milyar dolar, 2003-2024 arasında ise 271 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım geldiğini söyleyen Bolat, “Türkiye’deki yabancı yatırımcı sayısı 2002’ye kadar 5 bin 600 iken 83 bin doğrudan yatırımcı geldi. Hukuk olmasa, ekonomide istikrar olmasa, siyasette istikrar olmasa, ülke büyüme kaydetmese yabancı yatırımcı burada kara kaş kara göz için gelmez. Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” şeklinde konuştu. “BRICS’e üyeliğimizin Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil” Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında Gümrük Birliği’nin devam ettiğini hatırlatan Bakan Bolat, Türkiye’nin İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği, ECOWAS, Türk Devletler Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlara üyeliği, gözlemciliği veya ortak üyeliğinin her zaman var olduğunu, bunun yanı sıra BRICS’e de Türkiye’nin başvuruda bulunduğunu kaydetti. Bolat, "Türkiye’nin Kazan’daki son zirve toplantısında, diğer bazı ülkeler gibi müracaatı incelendi. Ortak üyelik statüsüyle bize cevap verecekleri anlaşılıyor. Üyeliğimizi Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil. BRICS’in Gayri Safi Milli Hasıla açısından dünyadaki payı yüzde 25 seviyelerinde. Kuruluşa, Afrika, Körfez, Orta Doğu ve Asya’dan başka ülkelerin de katılımları veya ortak üyelikleri söz konusu. Buradaki amacımız hem dış politikada hem dış ekonomik ilişkilerde çok boyutlu, çok katmanlı ilişkileri geliştirmektir” ifadelerine yer veridi. TÜFE’nin son 5 ayda 27,5 puan gerilediğini hatırlatan Bolat, Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda enflasyonu azaltmaya devam edeceklerini kaydetti. “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı” E- ticaret kanununa ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bolat, “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı. Sizler hepiniz oradaydınız. 2022’de bu kanun çıktıktan sonra 60 gün içerisinde bu kanunda net işlem hacmiyle ilgili maddeyi Anayasa Mahkemesi’ne götüren ana muhalefet partisiymiş. Her şey yazıyor kayıtlarda. Anayasa Mahkemesi’ne başvuran imza sahipleri de Anayasa Mahkemesi’nde alabilirsiniz” dedi. “Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak” Elektronik ticaretle ilgili olarak kanunda yer alan bütün maddelerin uygulamaya girdiğini söyleyen Bolat, “Reklam sınırlamaları, kargo şirketi kurmama sınırlamaları, kendi ödeme sistemini kurmama sınırlamaları, sponsorluk sınırlamaları, kendine ait pazar yeri ve marka oluşturamama sınırlamalarının hepsi yürürlüğe girdi. Nitekim bahsettiğiniz Pazar payı zaten düşmeye başladı. Ancak bu konuda geçen 2 buçuk süre zarfında baktığımızda şunu gördük; Anadolu’da mikro ihracatlar noktasında aşağı yukarı 240 bin esnaf ve KOBİ e-İhracat’a başladılar. Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak. Toplam ihracatımızdaki payı da yüzde 3’e ulaşacak” şeklinde konuştu. “2 tane uzak doğu firması e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskılıyor” Bolat, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu konuda herhangi bir alacak verecek konusu henüz oluşmamıştı. Sene sonunda önümüzdeki nisan ayında net işlem hacimlerine bakılacaktı. Bu noktada ilgili firmalar ve diğerlerinin 30 binden fazla KOBİ’yi sistemden çıkaracakları ve yüzbinlerce insanın da işsiz kalacağı bir tablo da meydana gelmişti. Ayrıca sektör o kadar hızlı ilerliyor ki 2 tane uzak doğu firması Türkiye’de e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskıladığı ve özellikle KOBİ’lerin, esnafların pazar payını alacak bir noktaya gelecekleri görüldü. Bu çerçevede değerlendirme yapılarak daha önceki kanunda olmayan ticaretin içinde e-ticaretin yüzde 20’lik bir sınırlama getirildi.” Bolat, Hal Kanunu’nda değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalara ilişkin ise, "Şu an zaten Tarım ve Orman Bakanlığı ve halcilerle görüşmeler yapıyoruz. Değiştireceğimiz konuları belirleyeceğiz, hükümete getireceğiz, onaylandığı durumda da Meclise gelecektir. Bunun dışında fahiş fiyat artışıyla ilgili denetlemeler çok yoğun yapılıyor” bilgilerini aktardı. Kadın kooperatiflerine verilen desteklerin artırılması için çalışacaklarının altını çizen Bolat, kadın kooperatiflerinin, üretime ve ihracata önemli katkılar vermeye başladığını söyledi. "Türkiye, İsrail’i ateşkese zorlayan ülke konumunda" Bakan Bolat, iddiasını ispat etmenin iddia sahibine düştüğüne işaret ederek, "İddia sahibi, eğer Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilgili makamlarına, Filistin devletinin makamlarına itibar etmiyorsa yapacak bir şey yok." dedi. “İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor” Türkiye’nin, Filistin konusunda dünyada en fazla çabalayan, ülke olduğunu vurgulayan Bolat, şu ifadelere yer verdi: "İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor. Hem de hibe alıyor. Türkiye’de savunma sanayi ürünlerinin ihracatı Milli Savunma Bakanlığının kontrolüne ve iznine tabidir. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğünün iznine tabidir. Özellikle 7 Ekim’de başlayan süreçten sonra bir kere ateşkes oldu. Yaklaşık bir hafta, 10 gün sürdü. Ondan sonra ateşkes çabaları devam etti. Biz ülke olarak onlarla ticareti yüzde 33-34 oranında azalttığımızı defaatle söyledik. Ta ki 9 Nisan’a kadar. ’9 Nisan kararımızdan sonra İsrail ile ticaret yok diyordunuz da şimdi kestiniz.’ Böyle bir ifadeyi siz söylediniz veya sizlerden birileri söyledi. Kayıtlara bakın. 15 Aralık 2023’te TBMM Genel Kurulunda yaptığım konuşmaya da bakabilirsiniz. Böyle bir ifade yoktur. Bizim söylediğimiz, hükümet, Ticaret Bakanlığı ticaret yapmıyor. Biz sadece uygulayıcı Bakanlığıyız, düzenleme yaparız, denetleme yaparız. Bunun dışında kararlar alırız ve nitekim uluslararası şirketler ya da özel şirketlerin ihracat ithalat işlemleri oluyor dedik.” “Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru” Bolat, üçüncü ülkelerden İsrail’e mal gönderildiği iddialarına ise, bu iddiaların Türkiye’den kaçmış ve Türkiye aleyhine etki ajanlığı yapan çevrelerin yalan dolan haberlerine bakılarak söylendiğini belirtti. Bolat, "Türkiye’den, o bahsettikleri çevrelerden alıp da söyledikleri şey, Türkiye’de Derince Limanı’ndan aşağı yukarı 70-80’in üzerinde geminin petrol yükleyip İsrail’e akaryakıt taşıdığı suçlaması yapıldı. Bunu gördük ve kontrol ettirdik. Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru. ’Tanker’ yazılıyor ki sanki bunlar petrol taşımış diye. Uçaklar gibi gemiler de bir yere gittikleri zaman yakıtları bittiğinde oradaki yerlerden yakıt tazelerler. Dünyanın bütün gemileri, Türk gemileri de gittikleri yerlerde aynı şeyi yaparlar. Bu tamamen bilgisayar kurgusu bir kağıttır ve bu kağıt ’Derince’den yakıt gönderildi’ olarak sunuldu" diye konuştu. Komisyonda, Ticaret Bakanlığının yanı sıra Rekabet Kurumu ile Helal Akreditasyon Kurumunun 2025 yılı bütçeleri kabul edildi.