GÜNDEM - 24 Aralık 2025 Çarşamba 12:36

Prof. Dr. Kök, 37 yıllık meslek hayatı deneyimlerini öğrencileriyle paylaştı

A
A
A
Prof. Dr. Kök, 37 yıllık meslek hayatı deneyimlerini öğrencileriyle paylaştı

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı ve Adalet Bakanlığı Erzurum Adli Tıp Kurumu Erzurum Grup Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığının düzenlediği ’Kariyer Günleri Etkinlikleri ’ programında 37 yıllık meslek hayatı deneyimlerini öğrencileri ile paylaştı.


Araştırma Hastanesi Konferans Salonundaki etkinliğe Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Melikoğlu, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Reşat Karcıoğlu, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanı Hakim Pınar Demir Yılmazel, Tıp Fakültesi, Hukuk Fakültesi Öğretim Üyeleri, Tıp Fakültesi, Hukuk Fakültesi ile Sağlık Bilimleri Fakültesinin öğrencileri katılım sağladı.


Yoğun katılımın sağlandığı etkinliğin Yöneticiliğini Prof. Dr. Hakan Uslu ile Doç. Dr. Tuba Demirci yaptı. Prof. Dr. Kök’ün biyografisini yansıtan slayt gösterisinden sonra, Prof. Dr. Kök, katılımcıların sorularını cevaplandırdı. Başarıda en büyük payın çalışmak olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kök, bir kişi için dünyadaki en büyük destek gücünün aile olduğunu ifade etti.


Geniş ve çekirdek ailesinin her zaman yanına olduğuna belirten Prof. Dr. Kök, ODTÜ inşaat mühendisliğini bırakıp tıp fakültesine geçmekle rahmetli annesinin etkili olduğunu belirterek, sorulan soruları şöyle cevaplandırdı: ’’Annemim babası Ahmet Dedem Osmanlı Devleti zamanında İstanbul’da hekimlik eğitimi alıyor. İstanbul işgal edildiğinde ise memleketi Ankara’nın Kalecik İlçesine dönüyor. Oradaki herkese tıbbi yardımda bulunuyor, geç evleniyor. Annem 7 yaşındayken babasını kaybediyor. Ben dünyaya gelince annem babasının adını bana veriyor. İşte ben anneme kızım, annem de bana ’babam’ derdi. ’Sen babam gibi tabip olacaksın’ derdi. O’nun isteğini kırmadım. Allah nasip etti ben de çalıştım, tıp doktoru oldum. Babam ise mal müdürü idi, Yani Maliyeciydi. Babamdan da devlet malına saygıyı öğrendim. Halen kullanılmış kağıtların arkasına yazar, kurşun kalemle çok güzel yazı yazarım. Bu arada İlkokul Öğretmenim Seniha Sayhanı’da rahmetle anıyorum. Temelimi atan, çalışmayı, disiplini öğreten hocama, bu gün gençlerimize, öğrencilerimize söylediklerimin özü çalışmayı öğrenin, nasıl çalışılacağını öğrenin. Gençlerimiz her şeyi çok kolaylıkla başarırlar, her şeyin en iyisini yaparlar. Yeterki nasıl çalışılacağını bilerek disiplinli şekilde çalışsınlar. Para önemli bir şey ama her şey değil. Bu nedenle hayatınızda ilk sırada yeri yok.’’ dedi.


Bir öğrencinin sorusu üzerine Prof. Dr. Kök, Tıp Fakültesi öğrencisinin uzmanlık istememesinin kabul edilemeyeceğini kaydetti. Pratisyen hekim tanımının kullanılmaması gerektiğini ifade eden Kök,’’ Tıp Fakültesini bitiren herkes hekimdir. Meslek hayatının ilk adımdır. Çalışıp, belirli sınavları geçip uzmanlık eğitimini tamamlayınca uzman hekim olur. Uzmanlaşmak insana huzur verir, mutluluk verir. Nitelikli bilgisinin artısı ile insanlara daha yararlı olur. İnsanların en hayırlısı dokunandır. Kabul edilen değerler vardır. Bir hekim için sağlık, hakim için adalet en yüce değerdir. Her iki dalda eğitim almış bir adli tıp uzmanı olarak bende adalet’i öngörürüm. Adalet olmadan hiç bir şeyin ve hatta sağlığın da önemi olmaz. Nitekim Yüce Allah ayetinde ’Allah adaleti emreder’ meali vardır. Her Cuma hutbesinde imamlarımız bunu söyler.’’


Yapay Zeka ile ilgili sorulan bir soruya cevaplandıran Prof.Dr. Kök, ’’Yapay Zeka tıp doktorunun yerini alamaz.’’ İfadesini kullanarak Yapay Zeka’nın her alan da olduğu gibi hekimlerin de işini kolaylaştıracağını, bu nedenle öncelikle öğrencilerimizin yarınlara hazır olabilmesi için gelişen teknolojiyi ve yapay zekayı kullanmayı en iyi derecede bilmesi gerektiğini söyledi.


ODTÜ İnşaat, Tıp, Hukuk sonrası, Felsefe okumak istediğini de ifade eden Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, ’’ODTÜ ya da Boğaziçi felsefe olursa çok iyi olur, ama yaşım 63 oldu. Verdiklerine ve vermediklerine Yüce Rabbime hamd ederken, Devletime, geniş aileme eşim Dilek Kök’e yolumda yürümeye çalışan kızım Münevver İrem Kök Yılmaz’a, oğlum Ömer Melih Kök’e teşekkür ediyorum. Bugünümü onurlandıran Sayın Dekanlarıma, Bölge Kurulu Başkanımıza, Öğretim Üyesi arkadaşlarıma, öğrencilerime, çalışma arkadaşlarıma sonsuz saygı ve sevgilerimi iletiyorum.’’ diye konuştu.



Prof. Dr. Kök, 37 yıllık meslek hayatı deneyimlerini öğrencileriyle paylaştı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir cezaevlerinde 5 bin 742 hükümlü ve tutuklu bulunuyor Adli Kolluk Değerlendirme Toplantısı’nda, 24 Aralık 2025 tarihi itibariyle Eskişehir Ceza İnfaz Kurumları’nda 5 bin 26 hükümlü ve 716 tutuklu olmak üzere toplam 5 bin 742 kişi bulunduğu bilgisi paylaşıldı. Eskişehir Adliyesi Yunus Emre Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantı, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. "Güçlü bir adli kolluk yapısı, güçlü bir hukuk devleti anlayışının en önemli teminatlarındandır" Ardından, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah tarafından açılış konuşması yapıldı. Karakülah, adli kolluğun, ceza adalet sisteminin temel unsurlarından biri olduğunu belirtti. Başsavcısı Üzeyir Karakülah, "Suçun aydınlatılması, delillerin hukuka uygun şekilde toplanması, mağdurun korunması ve şüphelinin haklarının gözetilmesi noktasında gösterilen her titiz çalışma, adaletin doğru ve zamanında tecellisine doğrudan katkı sağlamaktadır. Bu çerçevede, soruşturma ve kovuşturma aşamasında alınan kararlar, ancak sizlerin titizlikle yürüttüğünüz çalışmalar ile verilebilir. Unutulmamalıdır ki; güçlü bir adli kolluk yapısı, güçlü bir hukuk devleti anlayışının en önemli teminatlarındandır. Bu noktada, kurumlarımız arasındaki koordinasyonun artırılması, suçla mücadelede daha etkin olma yolunda büyük önem taşımaktadır. Adli kolluk ile Cumhuriyet Başsavcılığımız arasındaki koordinasyonun güçlenmesi, hem soruşturmaların hızını hem de hukuki güvenliği artırmaktadır. Elbette değerlendirme toplantıları, yalnızca başarıların konuşulduğu değil; eksikliklerin, yaşanan sorunların ve geliştirilmesi gereken alanların da samimiyetle ele alındığı toplantılardır. Gerçekleştirdiğimiz bu toplantıyla da yargı hizmetlerinin daha etkili ve verimli bir şekilde yürütülmesini amaçlamaktayız" şeklinde konuştu. Adli kolluk birimlerinin bir yıl boyunca yürüttüğü çalışmalar hakkında istatistikler paylaşılması sonrası basına kapalı şekilde devam eden programda, karşılaşılan sorunlar ve gelecek döneme ilişkin hedeflerle ilgili değerlendirmeler yapıldı. Programa; Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah’ın yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Demir, İl Emniyet Müdürü Tolga Yılmaz, Gümrük Müdürü Muhammet Uçar, Orman Bölge Müdürü İsmail Çetin, Uludağ Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürü Vekili Mustafa Aşıcı, Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri, Cumhuriyet Savcıları ve kolluk amirleri katıldı.
Erzurum ETÜ’de "Erzurum’daki kütüphaneleri tanımak ve tanıtmak" söyleşisi düzenlendi Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Merkez Kütüphanesi ev sahipliğinde "Erzurum’daki Kütüphaneleri Tanımak ve Tanıtmak" başlıklı söyleşi programı gerçekleştirildi. Erzurum’daki kütüphanelerin mevcut durumu, sundukları imkânlar ve kütüphanelerin kültürel hayattaki yerini konuşmak amacıyla düzenlenen programa ETÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Naim Ürkmez, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Moderatörlüğünü ETÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Süleyman Yıldız’ın üstlendiği programda, Atatürk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkan Vekili Murat Üstündağ, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanı Mustafa Keleş ile İsmail Saib Sencer İl Halk Kütüphanesi Müdür Vekili Hatice Doğulu konuşmacı olarak yer aldı. Konuşmacılar kendi kurumlarında yürütülen kütüphane hizmetleri, kullanıcı odaklı uygulamalar ve kütüphanelerin sosyal yaşam içindeki rolüne ilişkin görüş ve deneyimlerini paylaştı. Programda konuşan ETÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Yıldız ise Erzurum’un tarih boyunca ilim ve irfanın önemli merkezlerinden biri olduğuna dikkat çekerek, kütüphanelerin yalnızca kitapların saklandığı mekânlar olmadığını, aynı zamanda geçmiş ile gelecek arasında köprü kuran, bireyin kendini ve dünyayı anlamasına katkı sağlayan canlı kültür merkezleri olduğunu vurguladı. 2025 Yılı YÖK Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporu’nda Erzurum Teknik Üniversitesi’nin, kütüphane hizmetlerinden duyulan memnuniyet oranında yüzde 80,86 ile Türkiye genelinde zirvede yer aldığını hatırlatan Yıldız, bu sonucun nitelikli hizmet anlayışı ve kullanıcı odaklı çalışmaların önemli bir göstergesi olduğunu ifade etti. Programı, kütüphanelerin dijital çağda nasıl daha etkin kullanılabileceği, gençlerin kütüphanelere ilgisinin artırılmasına yönelik çalışmalar ve kurumlar arası iş birliğinin önemi gibi konular çerçevesinde gerçekleştirilen değerlendirmelerin ardından soru cevap bölümü ile sona erdi.
Denizli Denizli için kapsamlı turizm yol haritası belirlendi Denizli’nin 2026-2030 turizm vizyonu dijitalleşme, gastronomi, kültür, sürdürülebilirlik ve deneyim odaklı projelerle şekilleniyor. Denizli Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serkan Bertan, kentin sahip olduğu güçlü turizm potansiyelini daha etkin ve sürdürülebilir biçimde değerlendirmek amacıyla Denizli Turizm Yol Haritası’nı kamuoyuyla paylaştı. 2026-2030 yıllarını kapsayan yol haritası; dijital turizm, gastronomi, kültürel miras, doğa turizmi ve ulaşım başlıkları altında çok sayıda somut öneri içeriyor. Prof. Dr. Bertan, Denizli’nin Pamukkale ve antik kentler başta olmak üzere önemli değerlere sahip olmasına rağmen, bu potansiyelin bütüncül bir planlama ile desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Hazırlanan yol haritasının temel yaklaşımının sürdürülebilirlik, dijital entegrasyon ve deneyim odaklı turizm olduğu ifade edildi. Hop-On Hop-Off ve dijital rehber ön planda Yol haritasında, Denizli Sesli Rehber Mobil Uygulaması temel alınarak şehir merkezini ve ören yerlerini kapsayan Hop-on Hop-off tur sistemi önerildi. Pamukkale, Karahayıt, Hierapolis, Laodikya ve şehir merkezini kapsayan bu tur kapsamında DenizliCard ile müze, teleferik ve alışverişte indirimli kombine bilet uygulamaları öngörüldü. Turizm noktalarına 118 adet karekodlu dijital levha, antik kent girişlerine ve toplu taşıma alanlarına karekodlu bilgilendirme panoları yerleştirilmesi planlandı. Havalimanı, Pamukkale ve Hierapolis girişlerinde dijital tanıtım merkezleri kurulması da öneriler arasında yer aldı. Gastronomi, doğa ve kültür rotaları Denizli mutfağının turizmle daha güçlü entegrasyonu için Gastronomi Yolu, Yöresel Lezzetler Yolu, Coğrafi İşaretli Ürünler Yolu, Karanlık Gökyüzü Park Yolu ve Sakin Şehir Rotaları gibi tematik turizm yolları planlandı. Elmalı Köyü’nün Gastroköy olarak konumlandırılması, Karataş Mesireliği’nin Gastropark haline getirilmesi ve Yeryüzü Pazarları’nın yaygınlaştırılması hedeflendi. Ayrıca, Denizli mutfağının korunması ve tanıtımı amacıyla Gastronomi Müzesi/Evi kurulması, kadın kooperatifleri aracılığıyla yöresel yemeklerin sunulması ve unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerin yeniden canlandırılması önerildi. Yaşayan müzeler, çarşılar ve deneyim alanları Yol haritasında; tarihi konakların ve yapıların deneyim odaklı yaşayan müzeler haline getirilmesi, el sanatları ve somut olmayan kültürel mirasın ziyaretçilerle buluşturulması da önemli yer tuttu. Kaleiçi Çarşısı, Peynirciler Çarşısı ve Babadağlılar Çarşısı’nın yaşayan kültür alanları olarak yeniden düzenlenmesi önerildi. Ulaşım, sürdürülebilirlik ve termal turizm Ulaşım başlığında; uluslararası uçuşların artırılması, charter seferler, hızlı tren hattı, şehir merkezi-Pamukkale arasında nostaljik tren projesi gibi öneriler yer aldı. Termal turizm için ise Termal Turizm Master Planı hazırlanması, "Termal Kent Denizli" markasının güçlendirilmesi ve wellness odaklı tesislerin desteklenmesi gerektiği belirtildi. Denizli için ortak turizm vizyonu Prof. Dr. Serkan Bertan tarafından hazırlanan Denizli Turizm Yol Haritası; kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün ortak hareket etmesini hedefliyor. Yol haritasının hayata geçirilmesiyle Denizli’nin yalnızca günübirlik ziyaret edilen bir destinasyon olmaktan çıkarak, konaklama süresi uzun, marka değeri yüksek bir turizm kenti haline gelmesi amaçlanıyor.
Adıyaman ADIMEK’in yıl sonu sergisi açıldı Adıyaman Belediyesi Kadın ve Gençlik Merkezi (ADIMEK) kursiyerlerinin yıl boyunca hazırladığı el emeği göz nuru eserler, ‘Üreten Kadın Güçlü Kadın’ sergisiyle vatandaşların beğenisine sunuldu. Adıyaman Belediyesi’nin kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılımını artırmak amacıyla sürdürdüğü eğitim çalışmaları meyvelerini veriyor. Kadın ve Gençlik Merkezi bünyesindeki usta öğreticiler ve kursiyerler tarafından hazırlanan ürünler, düzenlenen görkemli bir sergiyle kapılarını açtı. Açılış törenine Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’nin yanı sıra Adıyaman Baro Başkanı Av. Bilal Doğan, STK ve siyasi parti temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Programda yöresel kıyafetli çocukların müzik eşliğinde sunduğu çiğköfte yoğurma gösterisi katılımcılardan büyük alkış aldı. Serginin açılış konuşmasını yapan Başkan Tutdere, Adıyaman’ın her geçen gün daha dirençli ve modern bir kent haline geldiğini vurguladı. 2025 yılının son günlerinde umut dolu mesajlar veren Tutdere, "Belediye olarak şehrimizi yeniden ayağa kaldırmak için mesai mefhumu gözetmeksizin çalışıyoruz. Gün geçtikçe iyileşiyor, çocuklarımız ve halkımız için daha güzel bir Adıyaman’ı hep beraber inşa ediyoruz. Zor günler geride kalıyor; artık geleceğe tüm farklılıklarımızla ve umutla bakıyoruz. 2026 yılının, sorunlarını büyük ölçüde aşmış bir Adıyaman’ın yılı olacağına inanıyorum. Bir taraftan altyapı seferberliği yürütürken, diğer taraftan halkımızı kültür ve sanatla buluşturuyoruz. ‘Halkın belediyesi’ olarak her platformda vatandaşımızla iç içe olmak en büyük mutluluğumuz. Bugün burada sadece bir sergi değil, büyük bir felsefeyi ve emeği görüyoruz. Kadınların ne kadar üretken ve büyük bir güç olduğunun en somut kanıtı bu stantlardır" diye konuştu.