GÜNDEM - 18 Aralık 2025 Perşembe 13:27

ETÜ’de insani yardım ağları ve gençliğin rolü konuşuldu

A
A
A
ETÜ’de insani yardım ağları ve gençliğin rolü konuşuldu

Erzurum Büyükşehir Belediyesi (EBB) koordinatörlüğünde Avrupa Birliği Erasmus+ programı doğrultusunda yürütülen "KA220: IMPACT HUB: AI-Powered Youth Participation Model for Inclusive Governance" projesi kapsamında düzenlenen "Uluslararası İnsani Yardım Ağları: Koordinasyon, Etik ve Gençlik" programı Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirildi.


ETÜ ve EBB koordinasyonunda, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Bilim ve Fikir Topluluğu’nun iş birliğiyle gençlerin insani yardım süreçlerindeki rolünü ve etik sorumluluklarını mercek altına almak amacıyla düzenlenen programa ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Ofisi Başkanı Dr. Tasnim Atatrah, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.



EBB Genel Sekreteri Aynalı: Proje Gençlerin Liderlik Kapasitesini Güçlendirecek


Prof. Dr. Muammer Yaylalı Konferans Salonunda düzenlenen programın açılışında konuşan EBB Genel Sekreteri Zafer Aynalı, gençlerin yerel ve küresel insani yardım süreçlerindeki rolüne değinerek: "Gençlerin üreteceği fikirlerin yerel uygulamalara dönüşmesi, gönüllülük ağlarının koordineli ilerlemesi ve kamu hizmetlerinin erişilebilirliğinin artırılması için gerekli adımları atıyoruz. Bugün burada gençlerimizin bilgi, vicdan ve dayanışma ekseninde bir araya gelmesi bizler için büyük bir gurur kaynağıdır. Etkinlik, gençlerin kriz anlarında doğru bilgiye ulaşma, güvenli iletişim kurma ve etik ilkeleri uygulama becerilerini geliştirmelerine olanak sağlayacak. Bu süreç, aynı zamanda gençlerin liderlik kapasitelerini güçlendirecek ve onların toplumsal sorumluluk bilincini pekiştirecek" diye konuştu.



Rektör Çakmak: Üniversitelerin Görevi İnsan Onurunu Koruyan Bir Kültür İnşa Etmektir


Üniversitenin insan hakları ve gençlik odaklı rolünün önemine dikkat çeken Rektör Çakmak ise: "Impact HUB projesi, öğrenci odaklı katılım modellerini güçlendirecek. Gençler, çeşitli etkinlikler aracılığıyla eylem planları geliştirecek, kurumlar arası koordinasyonu derinleştirecek ve insan hakları perspektifini somutlaştıracak. Üniversitelerin görevi yalnızca bilgi aktarmak değil, aynı zamanda insan onurunu koruyan bir kültür inşa etmektir. Bugün gönlümüz, dünyanın farklı bölgelerinde zulme uğrayan kardeşlerimizledir; en hayırlı gün, bu zulümlerin son bulduğunu gördüğümüz gün olacaktır" ifadelerini kullandı.



DSÖ Türkiye Ofisi Başkanı Atatrah: Gençlerin Katkısı Geleceğin Etik Ve Profesyonel Liderliğine Yapılan Değerli Bir Yatırımdır


Programın onur konuğu DSÖ Türkiye Ofisi Başkanı Dr. Tasnim Atatrah ise sağlık krizlerinde koordinasyon ve gençlerin rolünün önemine vurgu yaparak: ’Türkiye’de yürüttüğümüz çalışmalar, insan hakları yaklaşımının somut sonuçlara dönüşmesinin güçlü bir örneğidir. Acil durum hazırlığı, ruh sağlığı hizmetlerinin güçlendirilmesi ve kırılgan topluluklara hizmet sunumunun iyileştirilmesi gibi alanlarda desteğimizi sürdürüyoruz. Kaynakların ihtiyaç sahiplerine ulaşması, mahremiyetin korunması ve şeffaflığın sağlanması temel önceliklerimizdir. Bugünkü programda gençlerin farklı düşüncelerini, enerjisini ve bağlılığını görmekten mutluluk duyuyoruz. Onların katkıları, geleceğin etik ve profesyonel liderliğine yapılan değerli bir yatırım sağlayacak" şeklinde konuştu.


Konuşmaların ardından devam eden programda öğrenci grupları, barınma, gıda, eğitim ve mülteci hakları gibi temel konuları kendi perspektiflerinden ele alarak hazırladıkları bildirgeleri katılımcılara sundu. Gençler, "bir obje, bir hak" başlığıyla hazırladıkları dijital fotoğraf sergisinde gündelik objeler aracılığıyla insan hakları hikayelerini aktardı. Ayrıca kampüs genelinde gerçekleştirilen video röportajlarında, öğrenciler insan haklarının özünü tek cümleyle nasıl ifade edebileceklerini paylaştı.


Programın en dikkat çekici bölümlerinden biri, DSÖ Türkiye Ofisi Başkanı Dr. Tasnim Atatrah ile öğrenciler arasında gerçekleşen interaktif soru-cevap oturumu oldu. Gençler, sahadaki "zarar vermeme" ilkesi, kriz anında koordinasyon ve insani yardım kariyer yolları hakkında doğrudan sorular yöneltti. Etkinlik, teşekkür belgelerinin takdimi ve Dr. Atatrah’ın küresel deneyimlerini aktardığı özel atölye çalışmasıyla son buldu. Etkinlik kapsamında düzenlenen hayır çarşısı itkinliğinden elde edilen gelir ise B.M. Dünya Gıda Programı’nın Gazze gıda yardım fonuna bağışlandı.



ETÜ’de insani yardım ağları ve gençliğin rolü konuşuldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Demre’de coğrafi işaret başvurusu yapılan ürünler festivalde tanıtıldı Antalya’nın Demre ilçesinde 18-21 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek "2. Demre Noel Baba Festivali" kapsamında coğrafi işaret başvurusu yapılan ürünlerin tanıtımı yapıldı. Demre Noel Baba Festivali kapsamında; Demre Coğrafi İşaretli Ürünleri Sergisi, Birleşmiş Milletler Turizm Örgütü tarafından 2025 En İyi Turizm Köyü Kale Üçağız ve Cittaslow (Sakin Şehir) seçilen Demre Belediyesi’ne Sertifika Töreni, Halk oyunları ve uluslararası dansçıların gösterileri düzenlendi. Antalya’da son dönemde başlatılan coğrafi işaret seferberliği kapsamında Demre’de coğrafi işaret başvurusu yapılan ürünlerin de festival kapsamında tanıtıldığını ifade eden Vali Hulusi Şahin, "Antalya’nın yöresel ürünlerini markalaştırmak ve tanırmak amacıyla Coğrafi İşaret konusunda seferberlik mantığıyla çalışıyoruz. Türk İslam kültürünün birer numenesi olarak Demre’ye özel olan coğrafi işaret başvurularını yaptığımız ve tescil sürecindeki ürünlerimiz de bu festival kapsamında tanıtılıyor. Stantlarımızda misafirlere sunuluyor çok da büyük ilgi görüyor. Sadece tescilli ürünlerden ziyade bizim kültümüze ait olan keşkeğimiz, bazlamamız gözlemimiz gibi yöresel ürünlerimiz de bu meydanda tanıtılıyor" dedi. Antalya’nın turizmden yıllık ortalama 20 milyar dolar gelir temin ettiğine vurgu yapan Vali Şahin, "Demre’nin de bu gelirden payını alması için çalışmalarımız sürüyor. Bu çalışamalar tam da buna yönelik. Demre’nin turizm potansiyeliini geliştirecek hamleleri birer birer atacağız. Üçağız’da Çayağzı’nda ve Kaleköy’de çok önemli işler yapıyoruz, yakında meyvelerini göreceğiz. Demre’ye yeni bir soluk katacağız. Demre parmakla gösterilen bir sahil ilçesi haline gelecek" diye konuştu. Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir ise festivalin Demre’nin turizm potansiyelini ortaya koyan, kültürlerarası etkileşimi güçlendiren aynı zamanda yerel ekonomiye de katkı sağlayan önemli bir etkinlik olduğunu söyledi. Özdemir, "Uluslararası Cittaslow üyeliğine kabul edilerek ülkemizdeki 28. sakin şehir ünvanını kazanan aynı zamanda Birleşmiş Milletler Dünya Turizm örgütü tarafından ’En İyi Turizm Köyü’ ilan edilen Kaleköy ile Demre’miz her geçen gün turizm açısından güçleniyor. Demre’mizi doğası, tarihi, çok kültürlü yapısı ve misafirperverliği açısından dünyaya anlatırken, diğer yandan da tüm inançlara saygılı, barışın ve hoşgörünün şehri olarak tanıtmaya devam edeceğiz. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak; kültürel mirasın korunmasını, yerel değerlerin yaşatılmasını ve kültür-sanatın toplumun her kesimine ulaşmasını temel bir sorumluluk olarak görüyoruz. Demre Noel Baba Festivali de bu anlayışın güçlü bir yansımasıdır" dedi. Festivalde coğrafi işaret başvurusu yapılan Demre sivrisi, Demre balık çorbası, Demre bakla yemeği, Demre bakla tuzlaması, Demre kabuklu yemeği, Demre topak hamur çorbası, Demre salkım domatesi, Demre kekik çayı, Demre keçiboynuzu pekmezi, Demre çıntar yemeği, Demre dağ çileği reçeli tanıtıldı.
Ankara Cenk Yiğiter’e yönelik silahlı saldırı davasında karar açıklandı Ankara’da akademisyen Cenk Yiğiter’in evinin önünde uğradığı silahlı saldırıya ilişkin davada karar açıklandı. Saldırıyı gerçekleştiren sanığa toplam 5 yıl hapis ve 10 bin lira adli para cezası verilirken, 2 sanık ise ’olaya iştirak’ten 3 yıl 6’şar ay hapis ve 10’ar bin lira adli para cezasına çarptırıldı. 20 Mayıs tarihinde akademisyen Cenk Yiğiter, ikametinin önünde silahlı saldırıya uğrayarak yaralanmıştı. Olay sonrası başlatılan soruşturmada, saldırıyı gerçekleştirdiği iddiasıyla İkbal Önal gözaltına alınarak tutuklandı. Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Önal ile birlikte silahı temin ettikleri öne sürülen Atillah Karapınar ve kardeşi Mehmet Karapınar hakkında "kasten yaralama" ve "ruhsatsız silah bulundurma" suçlarından iddianame hazırladı. Bugün Ankara 47. Asliye Ceza Mahkemesi’nde davanın karar duruşması görüldü. Mahkeme, sanık İkbal Önal’ı "silahla yaralama" suçundan 3 yıl hapis cezasına, "ruhsatsız silah bulundurma" suçundan ise 2 yıl hapis ve 10 bin lira adli para cezasına çarptırarak toplamda 5 yıl hapis cezası verdi. Ayrıca sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Sanık Atillah Karapınar ve Mehmet Karapınar hakkında ise "silahla yaralama suçuna iştirak"ten 1 yıl 6’şar ay, "ruhsatsız silah bulundurma" suçundan da 2’şer yıl hapis ve 10’ar bin lira adli para cezası olmak üzere toplamda 3 yıl 6’şar ay hapis cezası verildi.