GÜNDEM - 31 Aralık 2025 Çarşamba 13:38

Aziziye’de 2025 yılına yatırım mührü

A
A
A
Aziziye’de 2025 yılına yatırım mührü

Aziziye Belediyesi, yatırımlarla dolu dolu geçen bir yılı geride bıraktı. Belediyeye kazandırılan tam donanımlı asfalt plentiyle 2025 yılı hizmet sezonuna hızlı bir giriş yapılan Aziziye’de, yatırım ve projeler birbirini izledi. Termal Butik Otel’den kentsel dönüşüme, modern hayvan barınağından Ilıca sosyal tesislerine, ihtiyaç sahibi aileler için bedelsiz sosyal konutlardan fitnes salonu ve gençlik merkezine, aşevinden hayvan pazarına, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezinden köy konağı, imam ve çoban evlerine varıncaya kadar ilçeye birçok eser kazandıran Aziziye Belediyesi, yeni ulaşım ağları, rekreasyon projeleri ve millet bahçeleriyle 2025 yılına adeta mührünü vurdu.


Başkan Akpunar’ın Değerlendirmesi


Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, uğurlanmasına saatler kalan 2025 yılına dönük bir değerlendirmede bulundu. Başkan Akpunar, 2025 yılının Aziziye özelinde yatırım ve hizmet seferberliğine sahne olduğunu belirterek, "Aziziye’de atılım üstüne atılım, yatırım üstüne yatırım yaptık. 2025 yılı için önümüze koyduğumuz hedeflere büyük oranda ulaştık. Yeni yatırım ve projelerle 2026 yılına da inşallah yine Aziziye mührü vuracağız" dedi.


Butik Otel, Vıp Havuzlar


Başkan Emrullah Akpunar, göreve geldikten hemen sonra ilk adımı termal turizm alanında attıklarını belirterek, "Bu anlamda ilk yatırımımız Ilıca’da hayata geçirdiğimiz Butik Otel projesi oldu. Geleneksel ve modern mimariyi bir çizgide buluşturduğumuz otelimizi, ayrıca VIP aile havuzları ile donattık. Tesislerimizdeki aile kabini sayısını ikiye katladık ve yeni su kaynaklarına ulaşarak tesislerimizin kapasitesini daha da büyüttük. Şu anda Ilıca Termal Tesislerimizde kaplıca havuzları dışında VIP aile havuzları, yeni aile kabinleri ve özel havuzlarımız da bulunuyor" diye konuştu.


Termal Sağlık Yatırımı


Termal turizmi modern tıpla buluşturma adımı olarak Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi projesini hayata geçirdiklerini kaydeden Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi işbirliğiyle termal fizik tedavi hizmetlerinin bundan böyle Aziziye’de verileceğini bildirdi. Akpunar, "Termal destekli fizik tedavi görmesi gereken hastalar, bu merkezimizden ve imkânlarımızdan sonuna kadar faydalanabilecekler. Merkezimizi tamamladık, gerekli tıbbi cihazlar, araç ve gereçlerle donattık. Ilıca’mız bundan böyle termal şifanın tartışmasız tek adresi olacak" ifadelerini kullandı.


Devasa Asfalt Tesisi


Aziziye’de uzun yıllardır eksikliği hissedilen bir başka yatırımın ise, asfalt üretim tesisi olduğunun altını çizen Başkan Akpunar, "Taşıma suyla maalesef değirmen dönmüyor. Dışarıdan asfalt satın alarak ihtiyacımızı gidermeye çalışmak, günümüz şartlarında sürdürülebilir olmayacağı gibi, üstyapı çalışmalarında bize zaman da kaybettirecekti. Dolayısıyla kendi asfaltımızı kendimiz üretelim diye asfalt plenti yatırımı yaptık ve belediyemize devasa bir tesis kazandırdık. Saatte 160 ton asfalt üretim kapasitesi bulunan tesisimizi kurduk, altyapı ve enerji hatlarını büyük ölçüde tamamladık. Yeni sezon başlar başlamaz asfalta startı veriyoruz. 2026 yılı ilçemiz açısından kesinlikle asfalt yılı olacak" şeklinde konuştu.


Kentsel Dönüşüm Hamlesi


İlçedeki yatırım seferberliğini kentsel dönüşüm, modern hayvan barınağı ve Ilıca sosyal tesisleri ile devam ettirdiklerini vurgulayan Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, "Ilıca mahallemizde ekonomik ömrünü tamamlamış yüzlerce yapı var. Burada hızlı bir kamulaştırma çalışması yaptık ve eşzamanlı olarak konut üretimine başladık. Büyükşehir Belediyemiz ile işbirliği içerisinde konut üretimine iki koldan devam ediyoruz. İnşasına başladığımız binaların karkasını bitirdik, yeni sezonda bu binaları tamamlayıp oturulabilir hale getireceğiz. Bu çalışmaların devamıyla önümüzdeki 2 yıl içerisinde Ilıca’da eski bir tek yapı bırakmamış ve yerlerinde modern yerleşim alanları oluşturmuş olacağız" ifadelerini kullandı.


Pulur Çayı İçin Düğmeye Basıldı


Aziziye’deki kentsel dönüşüm çalışmalarını taçlandıracak çok özel bir yatırım için de düğmeye basıldığı bilgisini paylaşan Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, Devlet Su İşleri (DSİ) işbirliğiyle Pulur Çayı Rekreasyon Projesini hayata geçireceklerini söyledi. Bu projenin ilçeye çok büyük bir prestji kazandıracağını anlatan Başkan Akpunar, "Bu proje, kentsel dönüşüm etabıyla birlikte belki de Aziziye’deki en görkemli eser olarak tarihe geçecek. Kâğıt üzerinden çıkartıp eylem aşamasına getirdiğimiz bu projemiz, Aziziye’mizin çehresini tamamen değiştirecek" dedi.


Modern Hayvan Barınağı


Bütün ihtiyaçları giderilmiş bir Aziziye hedefi doğrultusunda bir başka adımı da, modern hayvan barınağı için attıklarını dile getiren Başkan Emrullah Akpunar, "Sokaklardaki başıboş hayvanların bakımı, korunması ve rehabilite edilmesi noktasında çok büyük bir ihtiyacı ortadan kaldırdık. İlçemizde modern bir hayvan barınağı yaptık ve hizmete hazır hale getirdik. Ameliyathaneden kliniklere, karantina birimlerinden kedi evleri ve köpek kulübelerine varıncaya kadar tam teşekküllü olan hayvan barınağımız, patili dostlarımız içzin sıcak bir yuva olacak" diye konuştu.


Ilıca Sosyal Tesisleri


İlçenin çehresini değiştirme amaçlı yatırımlara Ilıca Sosyal Tesisleri adı altında bir halka daha eklediklerini ifade eden Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, "Hemşehrilerimizin piknik yapabilecekleri, doğayla iç içe vakit geçirebilecekleri nezih bir ortama ihtiyacı vardı. Biz de bu beklenti doğrultusunda Dadaşkent ile Ilıca arasında ve yeşilin tüm tonlarını bünyesinde barındıran bir konumda sosyal tesis inşa ettik. Aziziye’nin kalbinde saklı kalmış olan bu güzelliği gün yüzüne çıkarttık, kameriyelerle donattık, yapay şelalelerle süsledik, yazın ve kışın hizmet verebilecek bir konseptle ilçemize eşsiz güzellikte bir sosyal yaşam alanı kazandırdık" şeklinde konuştu.


Düğün Salonu, Fıtness Merkezi


Aziziye için yaptıkları öncelik planlaması doğrultusunda ilçeye bir düğün salonu, bir de fitness merkezi açtıklarını anlatan Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, "Dadaşkent’te oldukça görkemli bir düğün salonu yaptık. Nikâh salonumuzu da buraya taşıdık. 2025 yılında onlarca düğün rezervasyonu vardı, öyle ki, taleplere yetişmekte güçlük bile çektik. Çünkü bu büyük bir ihtiyaçtı ve biz bu ihtiyacı gidermiş olduk. Bunun yanında gençlerimizin sesine de kulak verdik ve Ilıca’da fitness merkezi açtık. Fitness salonumuz günün her saatinde dolup taşıyor" dedi.


Yoksul Ailelere Bedelsiz Konut


Aziziye’nin 4’ü merkez, 69’u da kırsalda olmak üzere 73 mahallesinin bulunduğunu hatırlatan Başkan Akpunar, "Mahalle statüsündeki köylerimize dönük sosyal destek amaçlı yatırım planlaması yaptık. Hedefimiz, her yıl 10 köyümüzde, ihtiyaç sahibi ailelere bedelsiz sosyal konut yapmaktı. Bu bağlamda 2025 yılında 7 köyümüzde 7 ailemize sıcacık yuvalar yaptık. 2026 yılında en az 10 sosyal konut dahaü inşa edecek ve yoksul hemşehrilerimize kucak açmış olacağız" diye konuştu. Kırsal mahallelerdeki hizmetlerin bunlarla da sınırlı kalmadığını kaydeden Akpunar, "Bu süreçte köylerimize köy konağı, imam ve çoban evleri de yaptık" diye konuştu.


Köylere Veterinerlik Hizmeti


Yatırım ve hizmet planlaması yaparken, Aziziye’nin tarım ve hayvancılık potansiyellerini de hesaba kattıklarının altını çizen Akpunar, "Bu doğrultuda ilçemize özel ve müstakil bir hayvan pazarını belediyemize kazandırdık. Yine belediyemiz bünyesinde Veteriner Hizmetleri Müdürlüğü ile Tarım ve Hayvancılık Birimi kurduk. Veteriner hekimlerimiz, köylerimizde suni tohumlamadan gebelik takibine, büyük ve küçükbaş hayvanların sağlık kontrollerinden tedavilerine kadar birçok hizmeti bir arada veriyor. Tarım ve Hayvancılık birimimiz de, ilçemizdeki çiftçilerin yem ihtiyaçlarının giderilmesi noktasında faaliyetler yürütüyor. Örneğin bu yıl yüzlerce dönüm arazide yapılan ayçiçeği üretimi, belediyemiz öncülüğünde gerçekleşti" şeklinde konuştu.


Yeni Çarşı D-100 Karayoluna Bağlandı


2025 yılının yatırım ve hizmet değerlendirmesini yapan Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, ilçeye bağlı Ilıca’da, D-100 Karayoluna doğrudan bağlantıyı sağlayan ulaşım ağına da değindi. Ilıca Yeni Çarşı’nın çıkmaz bir güzergâh olduğunu anımsatan Başkan Akpunar, "Bu çarşı, Ilıca’nın merkezine bile bağlanamazken, biz bu çarşıyı D-100 Karayolu’na doğrrudan bağladık. Çarşının diğer yakasındaki binaları kamulaştırdık ve yolumuzu açtık. Hâlihazırda devam eden kentsel dönüşüm çalışmalarımız kapsamında bu bölgede kamulaştırmalarımız yine devam edecek" dedi.


Kapalı Pazar Ve Otopark


Aziziye Belediyesi’nin 2025 yatırımlarından kapalı pazar ve otopark projesine değinen Başkan Emrullah Akpunar, "Dadaşkent’imizde inşasına başladığımız kapalı pazar ve otopark projemiz, aslında bir model olacak. Yani pazar kompleksi ve otoparkın bir arada bulunacağı bu modeli, 2026 yılında inşallah devasa büyüklükte bir semt pazarı yatırımıyla taçlandıracağız. Bunun için de planlarımız hazır. İlçemizin her geçen yıl artan nüfusu, bu yöndeki ihtiyaçları sürekli artırdığından, planlarımızı yaparken bugünü değil, bundan en az 10 yıl sonrasını düşünüyoruz" diye konuştu.


Aşevi Ve Aile Destek Merkezi


Başkan Emrullah Akpunar, sosyal ve kültürel amaçlı yatırımlardan olan Aziziye Aşevi ve Aile Destek Merkezi projesini de, yine Dadaşkent’te hayata geçirdikleri bilgisini verdi. Aziziye Kaymakamlığı ile koordineli biçimde Aziziye’ye günlük 500 kişilik yemek kapasiteli bir aşevi kazandırdıklarını anlatan Akpunar, "Buna ilaveten bir de Aile Destek Merkezi kurduk. Bu merkezde ev kadınlarımız, genç kızlarımız ve hanım kardeşlerimiz mesleki eğitim alarak aile bütçelerine katkıda bulunma imkânına kavuşacak. Yani her iki yatırımımız da, sosyal belediyecilik yaklaşımımızı ortaya koyuyor" şeklinde konuştu.


Yeni Parklar Ve Millet Bahçeleri


Aziziye’deki park, millet bahçesi ve çevre düzenleme çalışmalarına dönük bilgiler de aktaran Başkan Akpunar, "Hem Dadaşkent, hem de Ilıca’daki mevcut parklarımızı ve millet bahçelerimizi tamamen revize ettik. Yürüş ve bisiklet yolu eklediğimiz parklarımız da oldu, yeni donatılar, mini sahalar eklediğimiz parklarımız da oldu. Bunların dışında Dadaşkent’te ihtiyaç doğrultusunda yeni parklar yaptık, çocuk oyun istasyonları kurduk, yeni dinlenme mekânları oluşturduk. İlçemiz büyüdükçe ve ihtiyaçlar değiştikçe, biz de hizmet planlamalarımızı ona göre şekillendiriyoruz" dedi.


Domates Seraları Revize Edildi


Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, revizyon çalışmaları kapsamında Termal Domates Seraları için de adım attıklarını hatırlatarak, "Seralarımızda artık katı yakıt tüketimi yapılmıyor. Çünkü sondaj çalışmalarımızla ulaştığımız yeni su kaynaklarımızla seralarımıza takviye ettik ve mevcut ısıtma sistemini eşanjör sistemiyle değiştirdik. Seralarımızı termal sularımızla alttan ısıtmalı hale getirdik. Dolayısıyla seralarımızda domates üretimine ek olarak çilek üretimini denetik ve olumlu sonuç aldık. İkinci adımımız da, seralarımızı büyüterek ürün çeşitliliğini artırmak olacak" diye konuştu.


Alaca’ya Şehitlik Anıtı


Henüz tamamlanmamış olsa da, yapımına 2025 yılında başlanan bir diğer özel eserin de Alaca Şehitliği olduğuna dikkati çeken Akpunar, Ermeni vahşetinin en ağır biçimde yaşandığı Alaca’ya yeni bir şehitlik anıtı kazandırılacağını bildirdi. Akpunar, "Yeni şehitlik projemiz için dere ıslahı çalışması yaptık, altyapı ihtiyaçlarını giderdik. 2026 yılı hizmet sezonu başlar başlamaz hızlı bir biçimde yeni şehitlik anıtımızı tamamlayacağız. İlçe Kaymakamlığımızla birlikte böylece şehitlerimizin aziz hatırasını da yaşatmış olacağız" dedi.


Köylere Giriş Kapısı


Aziziye’ye bağlı köyler için devam eden bir başka çalışmanın ise, köylere giriş kapıları olduğunu aktaran Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, "Köylerimizin girişine giriş kapıları koymak için yoğun bir çalışma içerisine girmiştik. Kendi atölyelerimizde imal ettiğimiz bu kapıların yapımını hemen hemen bitirmiş durumdayız. 69 köyümüzün tamamının girişinde oldukça estetik bir tasarıma sahip bu kapılardan olacak" diye konuştu.


2026’nın Hedef Projeleri


Öte yandan 2026 yılını da, tıpkı 2025 yılında olduğu gibi yatırımlarla süsleyecekleri bilgisini veren Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, "Yeni yılda kuşkusuz yeni hedeflerimiz olacak. Dadaşkent’imize spor kompleksi, yüzme havuzumuza ek olarak aqupark ve Yarımca’daki afet evleri dönüşümü için hazırlıklarımızı yapmış durumdayız. Asfalt plentimizi kurduğumuz geniş alan üzerinde Tır-Makina Parkı ve Sanayi Merkezi projemizi hayata geçireceğiz. Buna ilaveten Geleneksel Sporlar Binicilik ve Atlı Cirit Sahası projemiz de var" şeklinde konuştu.


Doğalgaz Ve Altyapı Çalışmaları


Yeni yılda köylerin doğalgazla buluşturulması noktasındaki çalışmaların da devam edeceği bilgisini veren Akpunar, "2025 yılında doğalgazla buluşturduğumuz köylerimiz oldu. Bu köylerin sayısını artırmak için gerekli altyapı çalışmaları yeni yılda da yine gündemimizde olacak. Bununla birlikte Büyükşehir Belediyemiz ve ESKİ işbirliğiyle asfalt, kaldırım ve yağmur suyu altyapı projesi için de yeni yılda düğmeye basmış olacağız. Yatırımlarımız 2026 yılında da birbirini izleyecek, Aziziye’mize değişim ve dönüşümü yaşatma hedefimize her yatırımımızla biraz daha yaklaşmış olacağız" diye konuştu.


Cumhurbaşkanı Erdoğan Vurgusu


Diğer taraftan bu yatırımların Aziziye’ye kazandırılmasın ve bu hizmetlerin üretilmesi noktasında kendilerine sunulan imkânlara da vurgu yapan Başkan Akpunar, "Yerel yönetimlere yatırımcı bir kimliğin kazandırılması, kuşkusuz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyoner liderliği sayesinde mümkün olmuştur. En ücra köşelere bile hizmetin ulaştırılmasını önceleyen Sayın Cumhurbaşkanımıza, yerel yönetimlerin önünde yeni ufuklar açan yaklaşımı ve sunduğu imkanlar için şükran borçlu olduğumuzu özellikle belirtmek istiyorum" dedi.


Akpunar’dan Teşekkür


Aziziye’yi ilgilendiren her projenin ilgili bakanlıklardan her durumda özel bir ilgi gördüğünün altını çizen Başkan Emrullah Akpunar, "Evvela Cumhur İttifakı hükümetimize, bütün bakanlarımıza ve şehrimizi başkentte temsil eden milletvekillerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu çalışmaları yürütürken desteklerini bizden hiç eksik etmeyen Büyükşehir Belediye Başkanımıza, Aziziye İlçe Kaymakamımıza, AK Parti İl Başkanımıza, MHP İl Başkanımıza, AK Parti ve MHP ilçe başkanlarımıza, meclis üyelerimiz ve muhtarlarımıza şahsım ve ilçem adına teşekkürlerimi sunuyorum. Daha nice güzel işlerde, daha nice yatırım ve hizmetlerde buluşmak ümidiyle; huzur, sağlık ve mutlulukla dolu yeni bir yıl diliyorum"



Aziziye’de 2025 yılına yatırım mührü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Uzman eğitimci Feridun Bozyiğit: "Eğitim bir kurum değil, bir vizyondur" OFB Eğitim Kurucusu Feridun Bozyiğit, 2025 eğitim-öğretim yılını değerlendirerek, "Eğitim bir kurum değil, bir vizyondur. Biz bu vizyonu Sivas’ta büyütmeye devam edeceğiz" dedi. OFB Eğitim Kurucusu Feridun Bozyiğit, 2025 eğitim-öğretim yılına ilişkin yaptığı yıl sonu değerlendirmesinde, kurucusu olduğu kurumların yalnızca birer okul değil, Sivas’ın eğitim vizyonunu şekillendiren güçlü, stratejik bir eğitim değeri ve markası olduğunu vurguladı. Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı Okulları’nın, Teknokent Koleji, Sivas Açı Kurs Merkezi ve Umay Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi ile birlikte OFB Eğitim çatısı altında bütüncül bir yapı oluşturduğunu ifade eden Bozyiğit, bu ekosistemin akademik başarıyı, bireysel gelişimi ve insan odaklı eğitimi merkezine alan özgün bir model sunduğunu belirtti. Feridun Bozyiğit, OFB Eğitim’in omurgasını oluşturan Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı Okulları’nın, Sivas’ta eğitime yön veren kurumsal bir güç haline geldiğini, şehrin eğitim standartlarının yükselmesine ve nitelikli insan kaynağının yetişmesine doğrudan katkı sunduğunu ifade etti. Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı Okulları’nın 2025 yılında da LGS ve YKS başarılarıyla dikkat çektiğini vurguladı. Teknokent Koleji’nin misyonuna özel bir parantez açan Bozyiğit, okulun teknoloji, bilim, üretim ve çağdaş eğitim anlayışını merkeze alan yapısıyla fark oluşturduğunu ifade etti. Teknokent Koleji’nin öğrencileri yalnızca sınavlara değil, geleceğin dünyasına hazırlayan bir eğitim modeli sunduğunu belirten Bozyiğit, 2025 yılında bu üretken ve yenilikçi yapının veliler tarafından güçlü bir ilgiyle karşılandığını dile getirdi. Sivas Açı Kurs Merkezi, sektöre iddialı giriş yaptı Bozyiğit, OFB Eğitim bünyesinde 2025 yılında faaliyete başlayan Sivas Açı Kurs Merkezi’nin, sahip olduğu öğrenci potansiyeli, disiplinli akademik yapısı ve özgün eğitim modeliyle kısa sürede sektöre iddialı ve güçlü bir giriş yaptığını ifade etti. Bu bütüncül yapının en önemli tamamlayıcı unsurlarından birinin Umay Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi olduğunu vurgulayan Bozyiğit, özel ihtiyaçlı bireylerin eğitime etkin katılımını sağlayan çalışmaların Sivas’ta örnek teşkil eden bir model ortaya koyduğunu belirtti. Bozyiğit, bu sistemli ve planlı çalışmaların 2025 LGS’de elde edilen Türkiye 1.’liği ve 500 tam puan başarısı ile taçlandığını, bu sonucun bir tesadüf değil, planlı akademik sistemin, bireysel öğrenci takibinin ve doğru rehberliğin doğal bir sonucu olduğunu ifade etti. Yeni eğitim-öğretim dönemine daha güçlü hedeflerle hazırlandıklarını belirten Feridun Bozyiğit, akademik başarıyı yalnızca sınav sonuçlarıyla değil, karakter, değer, üretkenlik ve hayat becerileriyle birlikte ele alan eğitim anlayışını kararlılıkla sürdüreceklerini söyledi.
Ankara Emine Erdoğan, Gazze ve sıfır atık farkındalığını artırma faaliyetlerini 2025’te de sürdürdü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi, Birleşmiş Milletler (BM) Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Sıfır Atık Danışma Kurulu Başkanı Emine Erdoğan, yıl boyunca yurt içi ve dışında katıldığı programlarda başta Gazze olmak üzere sıfır atık, ailenin önemi ve çocuk haklarının korunması gibi konularda farkındalığı artırmak için çalıştı. Emine Erdoğan, geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da başta Gazze’deki durum üzere, sıfır atık konusuyla ilgili yurt içi ve dışında yoğun faaliyetlerde bulundu. Emine Erdoğan bunun yanı sıra, Gazze’deki soykırıma ilişkin ulusal ve uluslararası kamuoyunun farkındalığını artırmak ve zulmün sona ermesi için faaliyetlerini yıl boyunca sürdürdü. Vatikan’da 2 Temmuz’da Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo ile de görüşen Emine Erdoğan, kalıcı ateşkes ve insani yardımların ulaştırılması için Papa’ya "Gazze konusunda Hristiyan dünyası daha gür sesle destek çıkmalı" çağrısı yaptı. Emine Erdoğan, Filistin’de kalıcı ve sürdürülebilir barış için iki devletli çözümün bir an önce hayata geçirilmesinin ve Filistin Devleti’ni resmen tanıyan ülkelerin sayısının artmasının önemini dile getirdi. Melania Trump’a Gazze mektubu Emine Erdoğan, 23 Ağustos’ta ABD Başkanı Donald Trump’ın eşi Melania Trump’a, Ukrayna’daki savaş için gösterdiği hassasiyeti Gazze’deki insani kriz için de göstermesi çağrısında bulunduğu mektup gönderdi. Gazze’nin tarihte benzeri görülmemiş zalimliğe, çağın en acı soykırımına sahne olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, mektubunda, BM Çocuk Fonu’nun, 45 dakikada bir çocuğun öldürüldüğü Gazze’de, yerin üstünü çocuklar için bir "cehenneme" yerin altınıysa bir "çocuk mezarlığına" benzettiğini aktardı. Emine Erdoğan, kahkahaları susturulanların yalnızca Ukrayna’nın çocukları olmadığını, Filistin’in çocuklarının da aynı neşeyi, aynı özgürlüğü, aynı onurlu geleceği hak ettiklerini belirterek, "Gazze’deki insani krizin durdurulmasına yönelik güçlü çağrınızı içeren bir mektubu da İsrail Başbakanı Netanyahu’ya göndermeniz son derece anlamlı olacaktır." ifadelerini kullandı. İspanya’nın Ankara Büyükelçiliği ve Muğla Fahri Konsolosluğunca, 8 Ekim’de CSO Tarihi Salon’da, flamenko gösterisinin de yer aldığı "Rüzgar Gibi Özgür Filistin İçin Tek Yürek" yardım etkinliği düzenlendi. Tüm geliri Gazze halkına bağışlanacak etkinliğe katılan Emine Erdoğan, "Bu anlamlı etkinlikte, Filistinli kardeşlerimiz için buluştuk. Flamenko’nun zarafeti ve duygusu, Gazze’nin yaralı kalbine dokundu. Filistin’de devam eden soykırıma karşı sanatın birleştirici gücüyle bir araya gelip insanlığın vicdanına seslendik." ifadelerini kullandı. Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından 9 Aralık’ta düzenlenen "Soykırımın Kadın Tanıkları: Gazze’de Medya ve Direniş" programına katıldı. Programda konuşan Emine Erdoğan, İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilerin insanlığa gönül koyarak hayata veda ettiklerini belirterek "O nedenle haksızlığa, yalana, adaletsizliğe, ayrımcılığa, soykırıma ve cümle kötülüğe savaş açmak hepimizin en meşru savaşıdır." dedi. İsrail ve onların enformasyon şiddetine ortak olan medya kuruluşlarıyla dünya kamuoyunun defalarca manipüle edildiğini ifade eden Emine Erdoğan, "Ne acı ki, dünyanın birçok yerinde bu yalanlara inanarak soykırıma alkış tutanlar oldu. Artık demokrasi ve insan hakları gibi evrensel değerlerin, ötekileştirilenler söz konusu olduğunda yalnızca bir tekerlemeden ibaret olduğunu biliyoruz. İnanıyorum ki biz hakikatin ışığını yansıttıkça bugün Gazze’nin üstüne çöken karanlık, yarın insanlığın topyekun direnişiyle inşallah aydınlığa dönüşecektir" diye konuştu. Emine Erdoğan, Gazze’de İsrail ateşi altında bir araçta mahsur kalarak hayatını kaybeden 6 yaşındaki Filistinli Hind Rajab’ın hikayesini anlatan "Hind Rajab’ın Sesi" filminin 16 Aralık’ta Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki gösterimine katıldı. Filme ilişkin konuşan Emine Erdoğan, "Gazze’de acımasızca hayattan koparılan 6 yaşındaki Hind Rajab’ın sesi, tüm dünyanın duyduğu ama kimsenin cevaplamadığı bir imdat çığlığıydı. O çığlığın karanlıkta kaybolmasına izin vermeyen, vicdanları uyandıran, hafızaları diri tutan ’Hind Rajab’ın Sesi’ filmini boğazımızda düğümlenen bir acıyla izledik. Yavrumuzu ve şehit düşen tüm Filistinli kardeşlerimizi rahmetle anıyorum" ifadelerini kullandı. Emine Erdoğan, 26 Aralık’ta Kalyon Vakfı ve Türk Kızılay işbirliğinde, Gazze’de yıkımın içinden doğan vakur direnişi sanatın diliyle görünür kılma amacıyla Nişantaşı’nda Kalyon Kültür’ün bulunduğu Tarihi Taş Konak’ta düzenlenen "Kalanlar" Filistin Sergisi’nin açılışına da katıldı. Programda konuşan Emine Erdoğan, "Bizim televizyon ekranlarına yansıdığında bakmakta dahi zorlandığımız bu yakıcı acıların merkezinde yaşayan Filistinliler, dipdiri bir imanla ’Allah bize yeter. O ne güzel vekildir’ diyorlar. O yüzden hala boyunlarında evlerinin anahtarlarını taşıyorlar. O anahtarlarla bir gün yeniden evlerinin kapılarını açmak için sabrediyorlar. Küllerinden doğacak bir Gazze’ye inanıyorlar. Biz de inanıyoruz" ifadelerini kullandı. Filistin’i savunmanın, Filistinliler kadar tüm insanlığı, onu ayakta tutan değerleri ve en başta da insan kalma hakkını savunmak anlamına geldiğini kaydeden Emine Erdoğan, "Uluslararası topluma şu gerçeğin çok iyi anlatılması gerek, eğer bugün çocuklara kurşun sıkılabiliyorsa, açlığa mahkum edilen bebekler ağlamaktan katılıyorsa, kadınlar yoksulluk ve çaresizlik içinde çırpınıyorsa, hastalar ilaçsızlıktan ölüyorsa, erkekler İsrail zindanlarında ağza alınmayacak işkencelere maruz kalıyorsa ve tüm bunlar dünyanın gözü önünde olabiliyorsa, artık dünyada hiçbir insan güvende değildir." değerlendirmesinde bulundu. Sıfır atık, sürdürülebilirlik ve çevre kirliliği Sıfır atık, sürdürülebilirlik ve çevre kirliliğinin önlenmesi gibi konularda farkındalığı artırmayı hedefleyen Emine Erdoğan, bu kapsamda yurt içindeki programlara ev sahipliği yaptı, yurt dışında da çok sayıda programa katıldı. Emine Erdoğan, bu yıl da çok sayıda lider eşi ve uluslararası üst düzey temsilciyle görüştü. Resmi temaslarda bulunmak üzere Pakistan’ın başkenti İslamabad’a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a eşlik eden Emine Erdoğan, 13 Şubat’ta "Döngüsel Ekonominin İlerletilmesi: Sürdürülebilirlik İçin Pakistan-Türkiye Ortaklığı" etkinliğine katıldı."Dönüşümsel Ekonomi ve Sıfır Atık" temasıyla düzenlenen etkinlikte konuşan Emine Erdoğan, "Her alanda ekolojik dengeyi yeniden tesis edecek politikalar üretmeliyiz. Yapılacaklar listemizin en başında, döngüsel ekonomiyi bir an önce hayata geçirmek yer alıyor. Çünkü döngüsel ekonomi çevre dostudur. Daha az kaynak tüketir ve kaynakların önemli bir kısmını geri kazanmayı hedefler." ifadelerini kullandı. BM’de "Uluslararası Sıfır Atık Günü Özel Etkinliği"nde konuştu Emine Erdoğan, BM’nin 30 Mart "Uluslararası Sıfır Atık Günü Özel Etkinliği"nde konuşma yapmak üzere gittiği New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüştü. Görüşmede Emine Erdoğan, iklim krizi ve çevre sorunlarının ancak kolektif bir çabayla çözülebileceğini belirterek, "Sıfır Atık" hareketini sadece bir çevre politikası olarak değil, insanlığın ortak geleceğini koruma sorumluluğu olarak gördüklerini vurguladı. Emine Erdoğan, Guterres’in de katılımıyla BM Genel Kurulu’nda Türkiye’nin BM Daimi Temsilciliği, Sıfır Atık Vakfı, BM Çevre Programı ve BM-Habitat tarafından "Moda ve tekstilde sıfır atığa doğru" temasıyla düzenlenen 30 Mart "Uluslararası Sıfır Atık Günü Özel Etkinliği"nde katılımcılara hitap etti. Moda ve tekstil sektörünün çevre kirliliğinde çok yüksek bir payı olduğuna işaret eden Emine Erdoğan "O nedenle, biz de bu yılki kutlamalar için ’Moda ve Tekstilde Sıfır Atığa Doğru’ temasını seçtik. Bunun sebebi, kullan-at merkezli bir anlayışın ne yazık ki sektörün ana karakteri haline gelmesidir. ’Yavaş ve sürdürülebilir modayı’ hayata geçirmek artık hepimiz için bir zorunluluktur." dedi. Emine Erdoğan, "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" dolayısıyla Türkiye’nin yurt dışında bulunan temsilciliklerinde yapılan özel etkinliklere de video mesaj gönderdi. Mesajında bu yıl "Uluslararası Sıfır Atık Günü"nün 3’üncü yılının kutlandığını belirten Emine Erdoğan, "Her bir saniyede, bir çöp kamyonu dolusu giysi yakılıyor ya da dünyanın atık depolama sahalarına gönderiliyor. Üzerimizden kolayca çıkarıp attığımız kıyafetleri, doğa üzerinden çıkarıp atamıyor." sözleriyle tekstil sektörünün yarattığı çevre kirliliğine dikkati çekti. Sıfır Atık Enstitüsü kuruldu Birleşmiş Milletler (BM), Sıfır Atık Vakfı ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) işbirliğinde 12 Mayıs’ta Sıfır Atık Enstitüsü kuruldu. Emine Erdoğan, Türkiye ve dünya için hayırlı olması temennisinde bulunduğu Enstitü’nün, çevre alanında Türkiye’nin ilk akademik yapılanmalarından biri olarak büyük bir sorumluluğu omuzladığını vurguladı. Sıfır Atık Vakfı, her türlü atığın, bilinçsiz su ve elektrik tüketiminin çevreye verdiği zararlara dikkati çekmek amacıyla 5 Haziran’da "Farkında mısın?" kampanyası başlattı. Emine Erdoğan, Dünya Çevre Günü dolayısıyla hazırlanan kampanyaya ilişkin "Her yıl yaklaşık 11 milyon ton plastik atık, göllere, nehirlere, denizlere ulaşıyor. Plastiklerin parçalanmasıyla oluşan mikroplastikler, gıdamıza, suyumuza, hatta soluduğumuz havaya sızıyor. Yani farkında olmadan canımıza karışıyor. Bugün bu vahim tabloya ’Dur’ demezsek, veriler yakın gelecekte çevreye sızan plastik miktarının yüzde 50 artacağını söylüyor." ifadelerini kullandı. Sıfır Atık hareketinin sadece bir proje değil farkındalığın, vicdan eksenli ve bilinçli bir insanlığın yol haritası olduğunu dile getiren Emine Erdoğan, "Tek yapmamız gereken, tamir ettirmek, dönüştürmek ve yeniden kullanmak. 5 Haziran Dünya Çevre Günü, hepimiz için bir milat olsun. Plastik kirliliğine karşı tek yürek mücadele edelim. Toprağın diliyle konuşalım, suyun çağrısına kulak verelim. Farkında olanlardan olalım. Zira gelecek, farkındalıkla yeşerecek." çağrısında bulundu. Papa 14. Leo’dan "Sıfır Atık" hareketine destek istedi Emine Erdoğan, Vatikan’da 2 Temmuz’da Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo ile görüştü. Görüşmede, Emine Erdoğan, uluslararası toplumun bugün pek çok hayati sınamayla karşı karşıya olduğunu belirterek, bunlardan birinin de iklim değişikliğiyle mücadele olduğuna işaret etti. Kendisinin de kişisel olarak öncelik verdiği iklim değişikliği konusunda Türkiye’de başlattıkları "Sıfır Atık" hareketinden Papa’ya bahseden Emine Erdoğan, iklim değişikliğiyle mücadele meselesinin, Türkiye ile Vatikan arasında güçlü işbirliği potansiyeli taşıdığına inandığını belirtti. Emine Erdoğan, Papa 14. Leo’ya, BM bünyesinde kurumsallaşan "Sıfır Atık" hareketine destek vermesinin önemli olduğunu söyledi. Papa 14. Leo’nun da buna karşılık "Kesinlikle birlikte çalışma yolları bulmalıyız." dediği öğrenildi. "Sıfır Atık Projemizin başlangıç noktası, insanlığa duyduğumuz sadakattir" Emine Erdoğan, Vatikan’da Papalık Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde düzenlenen "Kardeşlik Temelli Ekonomi: Etik Çok Taraflılık" başlığıyla düzenlenen konferansa da katıldı. Buradaki konuşmasında, Türkiye’nin 2017’de başlattığı ve bugün BM kararıyla küresel bir harekete dönüşen Sıfır Atık hareketine değinerek "Sıfır Atık Projemizin başlangıç noktası, insanlığa duyduğumuz sadakattir. Biz bu meseleyi, çevresel bir sorumluluk olduğu kadar, toplumlar ve nesiller arası adaletin sağlanması için, başarıyla geçmemiz gereken bir sınav olarak da görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu. "Geleneksel Türk mutfağının bilgeliği bile başlı başına bir sıfır atık yaşam modelidir" Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu dolayısıyla 21 Eylül’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile New York’a gitti. Devlet ve hükümet başkanlarının eşlerini, himayesinde yürütülen "Anadoludakiler" projesi kapsamında Türkevi’nde düzenlediği "Anadoludakiler: Kapıların Ardındaki Hazineler" programında ağırlayan Emine Erdoğan, programda konuşma yaptı. Konuşmasında geleneksel Türk mutfağının tarladan tabağa uzanan bilgeliğinin bile başlı başına bir sıfır atık yaşam modeli olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, "Çünkü döngüsellik, Anadolu’da üretimin ve tüketimin kalbindedir. Bununla beraber son günlerde tüm dünyada gündemde olan etik üretim, ileri dönüşüm, sıfır atık, sürdürülebilir moda, doğal malzemeler, kadın emeğinin desteklenmesi gibi yaklaşımların tamamı, yüzyıllardır Anadolu’da yaşatılmaktadır. Dolayısıyla sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin, adil ve barışçıl bir dünya geleceğinin, yerel kültürlerin yaşatılmasıyla doğrudan ilişkisi vardır." diye konuştu. Emine Erdoğan, himayesinde yürütülen Sıfır Atık Projesi kapsamında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca New York’ta oluşturulan "Sıfır Atık Mavi-Damla Damla Sergisi"nin açılışını da yaptı. Programda konuşan Emine Erdoğan, "Ne mutlu ki Sıfır Atık, artık küresel bir harekettir." dedi. "Su, ortak yaşam kaynağımızdır" anlayışıyla 2019’da "Sıfır Atık Mavi" hareketini başlattıklarını anımsatan Emine Erdoğan, "Bugüne kadar 285 bin ton deniz çöpünü yani 22 bin kamyon dolusu atığı kıyılarımızdan ve denizlerimizden uzaklaştırdık. 551 mavi bayraklı plajımızla, dünyanın en fazla mavi bayraklı plaja sahip üçüncü ülkesiyiz. Bununla da yetinmedik, 2023’te ’Su Verimliliği Kampanyası’nı başlattık. 2 milyardan fazla insanın güvenli içme suyuna erişemediği dünyamızda su verimliliği çalışmalarını insanlığa karşı bir görev addettik." diye konuştu. Sıfır atık aktörlerini "Uluslararası Sıfır Atık Forumu"nda buluşturdu Onursal Başkanlığını Emine Erdoğan’ın yaptığı Sıfır Atık Vakfı tarafından, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, BM Çevre Programı (UNEP) ve BM-Habitat işbirliğiyle 17-19 Ekim’de "Sıfır Atık Hareketi: İnsan, Mekan, Dönüşüm" temasıyla İstanbul’da Uluslararası Sıfır Atık Forumu düzenlendi. Sıfır atık dünyası yönünde somut adımlar atmak amacıyla dünyanın dört bir yanından harekete geçen aktörleri bir araya getiren forumda konuşan Emine Erdoğan, "Sıfır atık, umut ürettiğimiz, yepyeni bir dönemin adıdır." dedi. Bazen sıfır atık yaşam modelini uygulamanın zor olduğu yönünde eleştiriler duyduğunu aktaran Emine Erdoğan, "Şunun altını çizmek isterim ki bizim sıfır atığı mükemmel bir şekilde uygulayan bir azınlığa değil, küçük adımları kararlılıkla atan, evindeki organik atıkları kompost yaparak gübreye dönüştüren, restoranda artan yemeğini çekinmeden yanında götüren, elektrikli cihazını bekleme modunda bırakmayıp kapatan, velhasıl, ’Ben mi kurtaracağım dünyayı?’ demeden insanlığın iyiliği için elinden geleni geldiği kadarıyla yapma gayretinde olan milyonlara ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı. Emine Erdoğan, Türkiye olarak, iklim krizindeki paylarının çok düşük olmasına rağmen çözümün parçası olmak için çalıştıklarını ve 2017’de başlattıkları Sıfır Atık hareketinin, bu hedefin en net göstergesi olduğunu belirterek "Bu yolun başında ülkemizde yüzde 13 olan geri kazanım oranımızı yüzde 36 seviyesine çıkardık. Bugüne kadar 74,5 milyon ton atığı geri kazandık. Ekonomimize 256 milyar lira kazanç sağladık. Sıfır Atık Mavi hareketi kapsamında, yaklaşık 285 bin ton deniz çöpünü topladık." dedi. Uluslararası Sıfır Atık Forumu "Bakanlar Oturumu"nun açılışında da konuşan Emine Erdoğan, Türkiye olarak, iklim ve çevre sorunlarının çözümünde uluslararası işbirliğini ve ortak hedefler belirlenmesini önemsediklerini belirterek, bu buluşmanın, adil sorumluluk paylaşımına dayalı stratejik ortaklıkların başlayacağı bir zemin olması temennisinde bulundu. Sıfır Atık hareketi, 21. yüzyılın en büyük iyilik hareketi" Emine Erdoğan, Uluslararası Sıfır Atık Forumu kapsamında düzenlenen "BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu 4. Resmi Toplantısı"na başkanlık etti. Toplantının açılışında konuşan Emine Erdoğan, Sıfır Atık hareketinin, 21. yüzyılın en büyük iyilik hareketi olduğunu belirterek, Türkiye olarak, bu hareketin öncü ülkesi olmaktan ve sıfır atığı yerelden küresele taşımaktan büyük gurur duyduklarını bildirdi. 2022 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen sıfır atık kararının, artık bir Birleşmiş Milletler politikası ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin kilit unsuru olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, şunları kaydetti: "2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmak için önümüzde yalnızca 5 yıl kaldı ve maalesef hedeflerin henüz yüzde 18’i gerçekleştirilebildi. Bu süreci hızlandırabilmek için farkındalık çalışmalarına ağırlık vermemiz gerektiği inancındayım. Kadınlar ve çocuklar ana hedef kitlemiz olmalıdır. Onların nesilleri ve geleceği şekillendiren gücünü Sıfır Atık hareketine etkin bir şekilde kanalize etmeliyiz. Birleşmiş Milletler Habitat ve Birleşmiş Milletler Çevre Programının koordinasyonunda, Sıfır Atık Vakfımızın da desteğiyle kalıcı bir Birleşmiş Milletler Sıfır Atık Mekanizması kurulmalıdır. Sıfır Atık Forumu da bu platformun evrensel yüzü ve bilgi merkezi olmalıdır." Emine Erdoğan, bizzat katılamadığı programlara da video mesaj göndererek sıfır atık konusundaki düşüncelerini paylaştı. Endonezya’nın Bali adasında düzenlenen "Asya Pasifik Sıfır Atık Uluslararası Seminer Programı"na 28 Ekim’de video mesaj gönderen Emine Erdoğan, "Medeniyet birikiminden beslenen ve sıfır atık ilkelerini temel alan yaşam modellerini bir an önce hayata geçirmeliyiz. Ancak bu sayede verimlilik ilkesiyle yönetilen atığın azaldığı ve geri dönüşüm uygulamalarının yaygınlaştığı döngüsel şehirler kurabiliriz." ifadelerini kullandı. Türkiye, COP31’e ev sahipliği yapacak Brezilya’da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı’nda (COP30) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un başkanlığında yürütülen müzakereler sonucu, gelecek yıl düzenlenecek COP31 Taraflar Konferansı’nın, Türkiye’nin ev sahipliği ve başkanlığında yapılmasına karar verildi. Emine Erdoğan, konuyla ilgili NSosyal hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin COP31’e ev sahipliği yapacak olmasının, Türkiye ve tüm insanlık için hayırlı olmasını dileyerek şu ifadeleri kullandı: "Hepimiz için gurur vesilesi olan bu önemli adım, sıfır atık hareketine küresel ölçekte yön veren Türkiye’nin, çevre bilincindeki kararlılığının dünyada karşılık bulduğunun bir göstergesidir. 196 ülkenin aynı masaya oturacağı tarihi zirvenin, iklim krizinin yükünü en fazla taşıyan ülkelere, güçlü bir rehberlik ve dayanışma sunulması için dönüm noktası olacağına inanıyorum. COP31’in daha adil, sürdürülebilir ve yaşanabilir bir dünya adına kararlı, etkili ve somut neticelere vesile olmasını diliyorum." "İstanbul, artık ’Sıfır Atık’ın başkenti" Emine Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanlığı ve Sıfır Atık Vakfı işbirliğiyle "Gıda ve Su İsrafını Önlemek, Geleceği Sahiplenmek" temasıyla 28 Kasım’da İstanbul’da düzenlenen Yüksek Düzeyli Tarım ve Orman Bakanları Paneli’ne katıldı. Uluslararası Sıfır Atık Forumu’nun tamamlayıcı oturumu olan panelin açılışında konuşan Emine Erdoğan, İstanbul’un artık "Sıfır Atık"ın başkenti, insanlığın sürdürülebilir gelecek vizyonunun merkezi olduğunu söyledi. Emine Erdoğan, değişimin önce evlerde, sofralarda ve alışkanlıklarda başlaması gerektiğini belirterek "Sıfır atık prensiplerini uygulayarak kendimizi ve hayatlarımızı değiştirmeye başladığımızda göreceğiz ki dünya da bizimle birlikte değişecek. Çünkü bir dilim ekmeği çöpe atmadığımızda 40 litre suyu, bir yumurtanın bozulmasına izin vermediğimizde 196 litre suyu, bir elmayı buzdolabında çürütmediğimizde 822 litre suyu kurtaracağız." ifadelerini kullandı. Emine Erdoğan, sosyal medya hesaplarından zaman zaman yaptığı paylaşımlarda da atık krizinin üstesinden gelmek için sıfır atık bilincinin önemine işaret ederek sürdürülebilirlik vurgusu yaptı. Emine Erdoğan’ın bu yıl yurt içi ve dışında görüştüğü devlet ve hükümet başkanlarının eşleri ile ülkelerin, kurum ve kuruluşların temsilcileri, 2023’te BM 78. Genel Kurulu’nda küresel düzeyde imzaya açılan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk imzacısı olduğu "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı"nı imzalayarak "Sıfır Atık" hareketine destek verdi. Aile ve çocuk temalı etkinlikler Emine Erdoğan, "Aile Yılı" kapsamında ailenin ve çocuk haklarının korunmasının önemine dikkat çekilen programlara da katıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen, "Uluslararası Aile Forumu"nun gala yemeğine katılan Emine Erdoğan, konuşmasında, "Evlenme yaşını ileri atan bahanelere ve felaket kehanetleriyle doğum sayılarının geriletilmesine geçit vermemeliyiz." dedi. Emine Erdoğan, ailenin insan yaşamındaki önemine dikkati çekerek "Ailenin geleneksel yapısında çözülmeler meydana geliyor. Toplumlar bir erime potasına atılmaya çalışılıyor. Tüm bu girişimler ahlaki ve manevi değerlerimizi hedef almaktadır. Zira bizi bu olumsuz dış etkilere dirençli kılan milli kimliğimizdir." ifadelerini kullandı. Haliç Kongre Merkezi’nde 6 Aralık’ta "Dijital Çağda Çocuk Medyası: Aileyi Güçlendirmek, Değerler İnşa Etmek" başlığıyla düzenlenen TRT Uluslararası Çocuk Medyası Zirvesi’ne katılan Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hazırlanan Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni imzaladığını duyurdu. Sözleşmeyi çocukların dijital ortamlarda güvenliğini sağlamak, haklarını korumak ve onları desteklemek için sözleşmeyi imzaladığını belirten Emine Erdoğan, herkesi sözleşmeyi imzalamaya davet etti. Emine Erdoğan, NSosyal hesabından bu yıl katıldığı program ve etkinliklerden görüntülerin yer aldığı videoyu da paylaşarak şu ifadeleri kullandı: "Yeni yılın ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Birlik ve beraberlik içinde dayanışmamızı koruduğumuz, umudumuzun eksilmediği, huzurlu bir yıl temenni ediyorum. Bütün mazlum coğrafyalarda zulümlerin son bulduğu, barışın, mutluluğun, refahın hakim olduğu bir 2026’da buluşmak dileğiyle."
Rize Miniklerden, Rizespor’a ziyaret Gülbahar Anaokulu öğrencileri, Çaykur Rizespor antrenmanını ziyaret etti. Çaykur Rizespor, Mehmet Cengiz Tesisleri’nde gerçekleştirilen antrenman öncesinde özel konuklarını ağırladı. Gülbahar Anaokulu öğrencileri, öğretmenleri eşliğinde tesislere gelerek yeşil-mavili takımı ziyaret etti ve unutulmaz anlara imza attı. İdman sahasına çıkan minik öğrenciler, Teknik Direktör Recep Uçar’a çiçek takdim etti. Çocuklarla yakından ilgilenen Uçar, çocuklarla sohbet ederek hatıra fotoğrafı çektirdi. Samimi görüntülerin ortaya çıktığı anlarda, çocukların heyecanı ve mutluluğu yüzlerinden okundu. Futbolculardan imza yağmuru Ziyaret sırasında sahaya çıkan Çaykur Rizesporlu futbolcular da, minik taraftarları kırmadı. Futbolcular, çocukların formalarını tek tek imzalayarak onlara büyük sevinç yaşattı. Miniklerin futbolcularla kurduğu sıcak iletişim, renkli görüntüleri ortaya çıkardı. Antrenmana moralli başlangıç Minik misafirlerin ziyaretinin ardından yeşil-mavili ekip antrenmanına başladı. Basına açık bölümde futbolcuların neşeli ve istekli görüntüsü dikkat çekerken, çocukların oluşturduğu pozitif atmosferin antrenmana da yansıdığı gözlendi. Mehmet Cengiz Tesisleri’ndeki buluşma, Çaykur Rizespor’un yalnızca sahadaki mücadelesiyle değil, toplumun her kesimiyle kurduğu sıcak bağlarla da örnek olduğunu bir kez daha gösterdi.
Giresun Giresun’da icra kâtibi silahlı saldırıda yaralandı Giresun Adliyesi İcra Müdürlüğü’nde icra kâtibi olarak çalışan bir kişi Giresun merkeze bağlı Kemaliye köyünde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaralandı. Edinilen ilk bilgilere göre, Kemaliye köyüne bağlı Çöllen Mahallesinde, komşusunun arazisine ağaç diken M.Ç. (74) hakkında komşuları mahkemeye başvurdu. Mahkeme sonucunda M.Ç. (74) tarafından komşusunun arazisine dikilen ağaçların kesilmesine karar verildi. Mahkeme kararını uygulamak için köye giden icra kâtibi Ö.A. ve yanındakiler, ilk gün yanlarında kolluk kuvvetleri eşliğinde gitti. Ağaçların bir kısmının kesim işlemi tamamlanırken olay yerinde herhangi bir tartışma ve taşkınlık yaşanmadı. Ertesi gün kalan ağaçların kesilmesi için tekrar köye giden kâtip Ö.A. ve beraberindekiler bu kez yanlarında kolluk kuvveti götürmediler. Ağaçların kesim işlemi sırasında olay yerine gelen M.Ç. bir anda belinde bulunan silaha davranarak Ö.A.’ya ateş etti. Bacağından vurulan icra kâtibi kanlar içerisinde yerde kaldı. Olay yerindekilerin müdahalesiyle elinden silahı alınan yaşlı adam ve eşi ile çevredekiler arasında arbede yaşandı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri Ö.A.’ya ilk müdahaleyi yaptıktan sonra hastaneye kaldırdı. Silahlı saldırgan ise jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. İcra katibini silahla yaralayan 74 yaşındaki M.Ç.’nin ise yüzde 94 engelli raporu olduğu ve akli dengesinin yerinde olmadığı öğrenildi. Olayla ilgili adli soruşturmanın devam ettiği bildirildi.