MAGAZİN - 15 Temmuz 2023 Cumartesi 00:07

Halk Müziği sanatçısı Alakuş, yeni albümü için Erzincan’da klip çekecek

A
A
A
Halk Müziği sanatçısı Alakuş, yeni albümü için Erzincan’da klip çekecek

İstanbul’da yaşamını sürdüren Erzincanlı bir ailenin kızı olan Halk Müziği sanatçısı Eda Alakuş, yeni albümünde yer alan 3 farklı türkü için memleketi Erzincan’da klip çekecek.


Ay sonuna doğru yeni albümde yer alan 3 farklı türküye klip çekmek için Erzincan’a geleceğini belirten Halk Müziği sanatçısı Eda Alakuş, “Erzincan’ın birçok bölgesinde çekeceğimiz klipler için çok eğlenceli kurgular hazırladık” dedi.


Kökeninin Erzincan’ın Kemaliye ilçesine dayandığını ifade eden Alakuş, 2017 yılında piyasaya çıkan “Ve Sonra” albümündeki “Muradın olsun Erzincan” adlı türküye de Erzincan’da klip çektiğini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Türkiye’nin ilk yüz nakilli hastası Uğur Acar, 13’üncü yılını pasta keserek kutladı Türkiye’nin ilk yüz nakli operasyonu yapılan Uğur Acar, yeni yüzüyle geçirdiği 13’üncü yılını ziyaret ettiği Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’la pasta keserek kutladı. Prof. Dr. Ömer Özkan, yüz nakli gibi karmaşık operasyonların başarılı şekilde gerçekleştirilmesine rağmen, organ bağışı konusunda hala ciddi bir yetersizlik olduğunu söyleyerek, “Bağışla hayata tutunan bazı hastalarımızın aileleri bile organ bağışı konusunda donör olmayı kabul etmiyor” dedi. Antalya’nın Manavgat ilçesi Gebece köyünde henüz bir aylıkken çıkan yangında yüzü yanan Uğur Acar, 21 Ocak 2012’de Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde yüz nakli başarıyla yapıldı. Türkiye’nin ilk yüz nakli operasyonu, sadece Acar’ın değil, yüz nakli bekleyen onlarca hastanın da umut ışığı oldu. Yeni yüzüyle 13’üncü yılını dolduran Uğur Acar, operasyonu gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan, Prof. Dr. Özlenen Özkan ile bir araya geldi. Ziyarette yıl dönümü için hazırlanan yaş pastayı kesen Uğur Acar, Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Prof. Dr. Ömer Özkan’a teşekkür etti. Onlarca hastaya umut oldu Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Türkiye’nin ilk yüz naklinin üzerinden tam 13 yıl geçtiğini ve bu tarihi operasyonun, sadece tıbbi bir başarı değil, aynı zamanda insanlık adına önemli bir adım olduğunu söyledi. Akdeniz Üniversitesi olarak Türkiye’de daha önce yapılmayanı gerçekleştirmek sadece bilim dünyasına değil, yüz nakli bekleyen onlarca hastaya da umut olduğunu söyleyen Rektör Özkan, “Bu süreçte ilk hastamız olan Uğur Acar’ın cesareti, güçlü duruşu hem bize hem de nakil bekleyen bir çok hastaya ilham oldu. Bugün de Uğur’un yeni yüzüyle geçirdiği 13’üncü yılı kutluyoruz ve onun nice sağlıklı, mutlu yıllar görmesini diliyoruz” dedi. Rektör Özkan, yeni hastane binasıyla sağlık hizmeti kapasitelerini çok daha yukarıya taşıyacaklarını ve insan hayatına dokunmaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi. Türkiye’nin ilk yüz nakli operasyonunu gerçekleştiren ekibin başındaki Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan, 13 yıl önce yapılan bu tarihi operasyonun o dönemde büyük ilgi uyandırdığını belirtti. Uğur Acar’ın sağlık durumunu düzenli olarak takip ettiklerini ifade eden Özkan, sağlıkla sürdürülen bir yaşam için Acar’ın beslenme ve uyku düzenine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. “Bağışla hayata tutunan bazı hastalarımızın aileleri bile donör olmayı kabul etmiyor” Prof. Dr. Ömer Özkan, yüz nakli gibi karmaşık operasyonların başarılı şekilde gerçekleştirilmesine rağmen, organ bağışı konusunda hala ciddi bir yetersizlik olduğunu söyledi. Özkan, “Yüz nakli bir yana, karaciğer, böbrek, rahim, kalp gibi hayati organ bağışları bile maalesef çok düşük seviyelerde. Bağışla hayata tutunan bazı hastalarımızın aileleri bile organ bağışı konusunda donör olmayı kabul etmiyor” dedi. Uğur Acar da bu anlamlı günde duygularını paylaşarak sağlık dolu 13 yılı geride bırakmanın mutluluğunu dile getirdi.
Bolu "Biz yanıyoruz, itfaiye gönderin" Bolu Kartalkaya’daki otel yangını faciasında hayatını kaybeden Gültekin ailesi için evlerinden helallik alındı. Ailenin bir yakını, "Yangından önce aileyi aramışlar. ’Biz yanıyoruz, itfaiye gönderin, çare bulun’ diye. Aile bireyleri de hemen yola çıkmış. O kadar yüksek alevler varmış ki, arka taraftan bile atlayamamışlar. Hiçbir çare bulamamışlar" dedi. Türk Hava Yolları (THY) personeli olduğu öğrenilen Zehra Sena Gültekin, okulların yarıyıl tatiline girmesinden dolayı eşi, çocukları ve ailesiyle birlikte Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’e tatile gitmişti. Zehra Sena Gültekin ve eşi Bilal Gültekin, çiftin çocukları Muhammet Selim, Yusuf Sinanettin, Bekir Sadık, Sümeyye (Doğu Türkistanlı) ve Bilal Gültekin’in kardeşleri Enes Gültekin ile Rümeysa Gültekin yangında hayatını kaybetti. Yangın çıktıktan sonra Zehra Sena Gültekin’in annesini arayıp helallik aldığı öğrenildi. Ayrıca, Zehra Sena ve Bilal Gültekin’in Uygur Türk’ü minik Sümeyye’nin koruyucu ailesi olduğu belirtildi. Doktor Enes Gültekin için görev yaptığı İzzet Baysal Devlet Hastanesi’nde cenaze töreni düzenlendi. Bu törenin ardından Gültekin ailesi için baba Yüksel Gültekin’in Kılıçarslan Mahallesi’ndeki evinden helallik alındı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da taziye evine gelerek, acılı Gültekin ve Güner ailelerine başsağlığı diledi. Bolu’nun tanınan avukatlarından Yüksel Gültekin ile Eski AK Parti Bolu Milletvekili Mehmet Güner’in dünür olduğu, Zehra Sena Gültekin’in annesi Habibe Güner’in de AK Parti Kurucular Kurulu Üyesi olduğu öğrenildi. "O kadar yüksek alevler varmış ki, arka taraftan bile atlayamamışlar" Yüksel Gültekin’in kayınbiraderi Osman Altundal, çok üzgün olduğunu ifade ederek, "Yangından önce aileyi aramışlar. ’Biz yanıyoruz, itfaiye gönderin, çare bulun’ diye. Aile bireyleri de hemen yola çıkıyorlar. Sarıalan Yaylasına vardıklarında alevlerin göğe yükseldiğini görünce artık yapılacak bir şeyin olmadığını düşünüyorlar. O kadar yüksek alevler varmış ki, arka taraftan bile atlayamamışlar. Hiçbir çare bulamamışlar. Alt katlarda yoğun duman olduğu için aşağı da inememişler. Ne yazık ki kimisi dumandan boğularak, kimisi yanarak vefat etmişler. Aynı aileden 8 kişi vefat etti" dedi. "Kendi nüfuslarına kaydettirmişlerdi" Altundal, Zehra Sena ile Bilal Gültekin çiftinin 3 çocukları olduğunu, Doğu Türkistanlı minik Sümeyye’nin de koruyucu ailesi olduklarını belirtti. Atundal, "Ona hamilik yapıyorlardı. Kendi nüfuslarına kaydettirmişlerdi, onunla ilgileniyorlardı. Onu da çocuklarıyla birlikte tatilde götürmüşlerdi. Ne yazık ki Sümeyye de vefat etti" diye konuştu. Enes Gültekin’in İzzet Baysal Devlet Hastanesi Acil Servisinde görev yaptığını ve sevilen bir hekim olduğunu da söyleyen Osman Altundal, "Acildeki bütün çalışanlar, hastane personelleri onu çok seviyordu. Onlar da böyle bir tören düzenlediler. Allah razı olsun" şeklinde konuştu.
Manisa Geleneksel ve tamamlayıcı tıp tedavileri bilimsel temellerle yapılıyor Manisa Şehir Hastanesi’nde 25 Aralık 2024 tarihinde açılışı yapılan ve ocak ayının başından beri hizmet vermeye başlayan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tedavi Merkezinde güvenilir ve bilimsel temellere dayanarak uygulanan tedavi hastalardan ilgi görüyor. Manisa Şehir Hastanesi GETAT hekimlerinden Prof. Dr. Ender Gedik, “GETAT Merkezi’nde Uzm. Dr. Ayşegül Solmaz Tuncer ve Uzm. Dr. Fatoş Polat ile birlikte üç hekim olarak hizmet veriyoruz. Geleneksel ve Tamamlayıcı tıp tedavileri nedir dersek aslında kökenleri çok eski çağlarda aldığını görüyoruz. Normal tıbbi tedavilerin yanı sıra tamamlayıcı ve kökeni yüzlerce yıl öncesine dayanan tedavilerdir. Akupunkturu ele alacak olursak Çin’de başlayan bir süreci görüyoruz. Daha sonra Avrupa’da ve Amerika’da şekil değiştirip daha fizyolojik temellere gittiğini görmekteyiz. Aynı zamanda da kupa tedavisi gibi kökleri bizim tarihi genlerimizde olan diğer tedaviler bulunmaktadır." dedi. "Bilimsel temeller üzerinde tedavi uygulanıyor" Yapılan tedavilerin normal tedavilerle birlikte değerlendirilebilir aynı zamanda da tamamlayıcı özelliği ile ilaçlara ya da ameliyatlara ya da tedavilerde yanıtsız kalan durumlar için çözüm olabildiğini kaydeden Prof. Dr. Gedik, "Hastanemizin farkı, tamamen güvenli bir ortamda bu tedavileri sürdürebilmemiz ve bilimsel temelleri olan bir şekilde yapmamızdır. Neler yapıyoruz dersek, başta Ozon tedavisi, Mezoterapi, Proloterapi, Hipnoz, Akupunktur gibi tedavileri yapmaktayız ve bir süre sonra Kupa tedavisiyle beraber bunların genişleyerek gideceğini söyleyebiliriz. Bu anlamda hem ilimize hem de yakın çevre illere hizmet vermeyi düşünmekteyiz. Şuan için sistemimiz randevu açısından merkezimize gelip değerlendirme şeklinde yapılabilmekte bu anlamda tekrardan hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bu konuda çalışan herkese başarılar diler, hastalarımıza şifa diliyorum.”