GÜNDEM - 11 Temmuz 2024 Perşembe 11:21

İşçileri azarlayan Eti Krom A.Ş’nin sahibi Yıldırım: “Ben burayı devletten sıfır aldım. Yarın da herkesi kapının önüne koyarım”

A
A
A

Elazığ’da eylem yapan işçilerle bir araya gelen ve taleplerini dinleyen Eti Krom A.Ş.’nin sahibi Ali Rıza Yıldırım, işçileri azarladı.

Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde bulunan Eti Krom Yıldırım A.Ş’ye ait maden ocaklarında çalışan işçiler, çeşitli haklar talep ederek isteklerinin yerine getirilmesi için yönetime süre tanımasının ardından eylem başlattı. 300’ü aşkın işçinin eylemi 11inci gününe girdi. Çalışma şartlarının düzeltilmesi ve ücretlerine zam yapılmasını isteyen işçiler, isteklerinin yerine getirilinceye kadar eylemlerine devam edeceklerini vurguladı. İşçilere birçok platformdan destek gelirken Eti Krom Yıldırım A.Ş sahibi Ali Rıza Yıldırım, işçilerle bir araya gelerek taleplerini dinledi.

‘Yarın herkesi kapının önüne koyarım’

Toplantıda adeta işçileri azarlayan Yıldırım’ın kullandığı, ‘Ben gazel dinlemeye gelmedim’, ‘Yarın herkesi kapının önüne koyarım’, ‘Bana tarih anlatma’, ‘Cevap verme bana. Ben sana söz hakkı verince konuşacaksın’, ‘Recep Tayyip Erdoğan yüzde 51 ile cumhurbaşkanlığını alıyor. Siz yüzde 51 değilsiniz’, ‘3 gün yevmiye cezası talep ediyorum’ gibi cümleler tepki çekti.

İşçileri azarlayan Eti Krom A.Ş’nin sahibi Yıldırım: “Ben burayı devletten sıfır aldım. Yarın da herkesi kapının önüne koyarım”

Bunun üzerine Eti Krom Yıldırım A.Ş sahibi Ali Rıza Yıldırım, “Eti Krom ailesi 1463 kişi. Şuanda azınlık. İş hakkı fes. Bu kadar basit. Bunların hepsinin yerine adam alabiliriz. Çünkü çoğunluk devam ediyor. Bunlar devam etmeyenler, örgütlenme olmuş. Örgütünde başı belediye başkanı. Bu şirketin başkan kim. Belediye başkanı neden benim sahama girip, size hocalık ve imamlık yapıyor. Bana tarih anlatma. Sen yoktun ben burayı devletten sıfır aldım. Yarın da herkesi kapının önüne koyarım. Burası kapanır” diye konuştu.

“Ben sana söz hakkı verince konuşacaksın”

İşçinin ‘iş sizin işiniz’ demesi üzerine cevap verme bana diyerek işçiyi azarlayan Yıldırım, “Cevap verme bana. Ben sana söz hakkı verince konuşacaksın. Ben burayı sıfır yaparım, yarında kapıya kilidi vururum. Burası devlette kilitliydi. Para da kazanmıyordu para da kaybetmiyordu. Ben burayı aldım, bu hale getirdim. Benim Eti Krom holdingin içinde küçük bir parça. Toplam ağırlığımız 1 milyon tona yakın. Eti Krom bunun içinde yüzde 15. Olmasa da olur ama siz burası kadar kıymetli bir iş yerine sahip olamayacaksınız. Belediye başkanı size birer tabanca ve kursun verdi. Hepinizi kafanıza sıkıyorsunuz” şeklinde konuştu.

İşçi, “Biz burada özlük haklarımızı istiyoruz. İkramiye ve taban maaşımıza zam istiyoruz. Bankadan alınan promosyonu istiyoruz. Haklarımız dışında bir şey istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Her gelmediği iş günü için çarpı 3 gün yevmiye cezası talep ediyorum”

Yıldırım ise “Ben yüzde yüz halkıyım. Türkiye bir seçim oluyor. Recep Tayyip Erdoğan yüzde 51 ile cumhurbaşkanlığını alıyor. Siz yüzde 51 değilsiniz. Eylem neden çıktı. Sadece siz misiniz başkaları da var. Onlar bunları istemiyor, sadece siz istiyorsunuz. Ben size verince herkese vereceğim. Size vermezsem hiçbirinize vermeyeceğim. Siz yasa dışı eylem nasıl yapıyorsunuz. Genel müdürlüğe haber vermeden iş başı yapmıyorsunuz. Her gelmediği iş günü için çarpı 3 gün yevmiye cezası talep ediyorum. Benim de hakkım var. Üretim kaybım var. Bu adamın yevmiyesi 500 lira veya bin lira olsun, benim kaybım 10 bin lira. Dava haklarım saklı kalmak kaydı ile yevmiye kesiyorum. Çünkü bilgi vermeden iş yerini terk ettiler. İş kanuna göre yasa dışı. Burası yasa dışı eylemlerin yeri değil. Burası propaganda yeri veya siyaset meydanı da değil. Özel bir şirkette çalışan personellersiniz. Eğer bir eylem yapmak istiyorsan yüzde 51 çoğunluk ile gelirsin önce buraya dilekçe verirsin. Ben 3 gün sona çalışmayacağım eylem yapmak istiyorum dersin. Haber vermeden eylem yapmak suçtur. Burada Eti Krom’a Yıldırım Holding’e verilen bir dilekçe var. Dilekçenin sahibi Alacakaya belediye başkanı. Alacakaya belediye başkanı önce bu sizin istediğiniz talepleri önce kendi işçilerine versin, ondan sonra gelsin bende istesin” diye kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’un yeşil altınında ‘tohum’ ve ‘elyaf’ için üretim başladı Türkiye’de en fazla kenevir yetiştirilen il olan Samsun’da, ‘tohum’ ve ‘elyaf’ elde etmek adına üretim başladı. İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, “Yönetmelik hükümlerine göre ‘tohum’ veya ‘elyaf’ dışında kenevir üretiminde yasal izin almadan üretim yapılan kenevirler ruhsatsız üretim olarak değerlendirilecektir” dedi. Samsun’da 2025 yılı kenevir üretimi 1 Ocak 2025 tarihi ile başladı. Üretimler, sözleşmeli tarım ve mevcut yönetmelik kapsamında izin alınarak, yönetmelik hükümlerine göre sadece ‘tohum’ veya ‘elyaf (lif)’ elde etmek amacıyla yapılacak. Kenevir Yetiştiriciliği ve Kontrolü Hakkındaki Yönetmelik dışında kalan kenevir üretimleri ise ruhsatsız olarak değerlendirilecek. "İlimiz lider illerden birisi" Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, üretim hakkında açıklamalarda bulundu. Sağlam, “İlimiz kenevir üretimi konusunda lider illerden birisi olup 29842 sayılı Kenevir Yetiştiriciliği ve Kontrolü Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre tohum veya elyaf (lif) dışında kenevir üretiminde yasal izin almadan üretim yapılan kenevirler, ruhsatsız üretim olarak değerlendirilecektir. 1 Nisan 2025 tarihi sonrasında kenevir üretimi için yapılan Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) kaydı ile kenevir üretim izin başvurusu kabul edilmeyecektir. Yönetmelik hükümlerine uygun şartları taşıyan parsel ve üreticilere üretim izini üretim yapılan parselin kayıtlı olduğu mülki amirlik (ilçede kaymakam ilde valilik makamı) tarafından verilmektedir. Ayrıca adı geçen yönetmelik hükümlerine göre AR-GE konulu kenevir tarımında üretim izini valilik makamınca verilmektedir” dedi. Kenevir üretimi yapmak isteyen üreticilerin, yönetmelikle belirlenen tarihler arasında gerekli müracaatı yapmaları gerektiğini belirten İl Müdürü İbrahim Sağlam, kenevir üretimi için yapılan ÇKS kaydı ile kenevir üretim izin başvurusu yapacak üreticilerin, başvuru sırasında yanında bulundurması gereken evrakları şu şekilde sıraladı: “Nüfus kayıt örneği, üretim yılına ilişkin ÇKS belgesi, üretim yerinin toplam yüzölçümü ile ada/parsel numarasını gösterir kroki, başvuru sahibinin kenevir yetiştiriciliği amacını belirtir örneğe uygun başvuru formu,(İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden temin edilebilir), çiftçinin daha önce izinsiz kenevir ekme, uyuşturucu imal etme, dağıtma, ticaretini yapma veya kullanma suçu işlemediğine, yetiştiricilik izni verilmesini müteakip bu yönetmelik hükümlerine uygun olarak hareket edeceğine ilişkin örneğe uygun taahhütname, (İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden temin edilebilir).” Sağlam, mevcut yönetmelik kapsamında kenevir üretimi için izin alacak üreticilerin son günü beklemeden üretim izini almalarının kendi menfaatleri adına uygun olacağını, üreticilerin sözleşmeli tarım kapsamında yürüttükleri bitkisel üretim için ekim/dikimi müteakip sözleşme bilgilerini ilçe müdürlüklerine bırakmaları gerektiğini de sözlerine ekledi.
Kocaeli Evli çift uyuşturucu ticaretinden yargılanıyor Kocaeli’de uyuşturucu ticareti yapma suçundan yargılanan karı-koca suçlamaları kabul etmezken, eşlerden biri sadece kullanıcı olduğunu söyledi. Edinilen bilgiye göre, polis ekipleri, 15 Mayıs 2024’de uyuşturucu ticareti yaptığı şüphesi üzerine E.K’yı (32) takibe aldı. Şüphelinin evinde ve arabasında yapılan aramalarda metamfetamin ve extacy hap bulundu. Olaya ilişkin E.K. ile eşi S.K. (30) gözaltına alındı. İfadeleri alınan karı-koca adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden E.K. tutuklanarak cezaevine gönderilirken, S.K. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. "Kullanıcıyım" "Uyuşturucu ticareti yapma veya sağlama" suçundan haklarında dava açılan çift, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuklu sanık E.K., avukatı ve tutuksuz sanık S.K. katıldı. Suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanık E.K., "Uyuşturucu madde kullanıcısıyım. Olay tarihinde arkadaşım R.Ş’yi, beraber uyuşturucu içmek için yanıma çağırmıştım. Yanında bir arkadaşı ile gelmişti, tanımadığım için kabul etmedim. Hiç kimseye uyuşturucu satmadım. Evde ve araçta bulunan maddeleri kendim kullanıyorum. Eşimin uyuşturucu ile ilgisi yoktur" dedi. "Kimseye uyuşturucu madde satmadım" Tutuksuz sanık S.K. ise "Evde ele geçirilen uyuşturucu maddeler eşime aittir. Ben kimseye uyuşturucu madde satmadım. Eşim kullanıcıdır ancak ben kullanmam. Ben kimseye uyuşturucu madde temin etmedim. Eşim de uyuşturucu madde satıcısı değildir. Beraatimi talep ediyorum" şeklinde konuştu. Mahkeme heyeti, E.K’nın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Tekirdağ Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi personelinin çirkin paylaşımları şehri karıştırdı Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer’in danışmanı olduğu öne sürülen S.A.’ya ait olduğu iddia edilen sosyal medya hesabındaki dine ve cumhurbaşkanına hakaret paylaşımları kamuoyunda büyük tepki topladı. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nde yaklaşık 8 aydır çalışan S.A.’ya ait olduğu iddia edilen sosyal medya hesabındaki geçmiş paylaşımlarda, dini değerlere ve Cumhurbaşkanı’na yönelik hakaret içerikli ifadeler yer alması büyük tepkilere neden oldu. Bu durum, özellikle sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Vatandaşlar ve farklı siyasi kesimler durumu sert şekilde eleştirirken tepkiler çığ gibi büyümeye devam ediyor. İşine son verildi Tepkiler üzerine Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nden yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Basına ve kamuoyuna bazı basın yayın organları ve sosyal medya mecralarında yer alan haber ve paylaşımlar hakkında: Son günlerde bazı basın yayın organlarında ve sosyal medya mecralarında, ’Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer’in danışmanı’ sıfatı ile haberlere konu edilen içeriklerdeki unvan kullanımı kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Haberlere konu personelimiz Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığımız kadrosunda "haber editörü" sıfatı ile çalışmakta olup, ilgili içeriklerin kamuoyuna yansımasının ardından İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanlığımız tarafından ilgili kişi/kişiler hakkında ivedilikle gerekli inceleme ve soruşturma süreci başlatılmıştır. Bu kapsamda, ayrıca ilgili personelin görev yaptığı Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı ve bünyesindeki çalışanlar hakkında detaylı inceleme devam etmektedir. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi olarak kurumlara ve kişilere karşı nefret söylemi, ötekileştirme, eşitsizlik, ayrımcılık ve hakaret içeren hiçbir söylemi kabul etmemiz mümkün değildir. Bu kapsamda yürütülen incelemelerin ardından ilgili personelin iş akdi 09.01.2025 (bugün) itibarıyla feshedilmiştir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." Gazetecilere de hakaret etmiş S.A.’nın yakın bir zamanda gazetecilere yönelik de hakaret ettiği öğrenilirken Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şahsa gözaltı kararı verildi.
Samsun Samsun’da 3 ilçe başkanı, Zafer Partisi’nden istifa etti Samsun’da, Zafer Partisi’nin (ZP) 3 ilçe başkanı, görevlerinden istifa ederek, partiye olan üyeliklerini sonlandırdı. ZP Samsun İl Başkanlığından istifa eden Faruk Şen’den sonra partide yeni istifalar geldi. Partinin Genel Merkezi’nin Faruk Şen’e görevden alma yazısı göndermeden yeni il başkanı atanmasını eleştiren İlkadım İlçe Başkanı Zafer Göğne, Tekeköy İlçe Başkanı Ümit Kılıç ve Canik İlçe Başkanı Mitat Oytun, toplu olarak istifa ettiklerini duyurdu. 3 ilçe başkanı ayrıca, parti üyeliklerini de sonlandırdıklarını belirtti. Yaşanan sürecin parti içinde gönül kırıklığına sebep olduğunu belirten ilçe başkanları, yaptıkları ortak açıklamada, “Samsun il ve ilçe teşkilatları olarak Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile her görüşmemizde parti için sorumluluk alan, mücadele edenlerin her zaman arkasında duracağını belirtmişti. Zafer Partisi Genel Merkezi, Samsun teşkilatına hiçbir talep, öneri hatta eleştiri yapmadan il başkanlığı değişimi gerçekleştirdi. Hem yasal hem de etik anlamda sorunlu bu atama, Samsun’daki Zafer Partililerin fikri alınmadan gerçekleşmiştir. Hem eski il başkanımız, hem de biz ilçe başkanlarına genel merkezden ’istifa edin’ isteği gelse zaten gereğini yapardık. Gelinen noktada üzülerek görüyoruz ki sayın başkanımız Özdağ, yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişmiştir. Haksızlık karşısında susan dilsizdir” ifadelerine yer verdiler.