EKONOMİ
Bakan Bayraktar: “Gabar’da günlük petrol üretimini 57 bin varilin üzerine yükselttik” 18 Kasım 2024 Pazartesi - 13:06:06 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Geçen Gabar’da bilgisini verdiğim günlük 23 bin varil üretimi, bugün itibarıyla iki buçuk katına çıkartarak günlük 57 bin varilin üzerine yükselttik” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş Başkanlığı’nda toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2025 bütçesinin yanı sıra Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, ve Nükleer Düzenleme Kurumu Sayıştay raporları ve bütçeleri görüşüldü. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bakanlığının bütçe görüşmeleri çerçevesinde komisyonda bir sunum gerçekleştirdi. “Madencilik sektörü Gayrisafi Yurtiçi Hasıla olan hacmini 2023 yılında 270 milyar liraya ulaştırdık” Burada konuşan Bakan Bayraktar, Türkiye’nin yeraltı kaynakları açısından oldukça zengin bir ülke olduğunu belirterek, üretilen maden çeşitliliği açısından dünyada yedinci sırada yer aldığını ifade etti. Bayraktar, Türkiye’nin yeraltı kaynaklarını ortaya çıkarmak amacıyla kurulan MTA’nın 2002’ye kadar yılda ortalama 55 bin metre sondaj yaptığını ve son 10 yılda ortalama 670 bin metre sondaj gerçekleştirerek yeni rezervlerin tespitini sağladığını kaydederek, “Madencilik sektörünün bugünkü fiyatlarla, Gayrisafi Yurtiçi Hasıla içinde 65 milyar lira olan hacmini 20 yıl gibi bir sürede 4 katına çıkararak 2023 yılında 270 milyar liraya ulaştırdık. Aynı süre zarfında maden ihracatımızı da 7 kat artırarak 2023 yılında 5,7 milyar dolara çıkardık. Dünyadaki rezervin yüzde 73’üne sahip olduğumuz bor madeninde yüzde 60’ın üzerinde küresel pazar payıyla bu alanda liderliğimizi sürdürüyoruz. Bu çerçevede, 2024 yılında 2,5 milyon ton bor ürünleri satışı karşılığında, yüzde 97’si ihracat olmak üzere, 1,3 milyar dolar satış gerçekleştirerek bir rekor kıracağız” açıklamasında bulundu. “2023 yılında toplam madencilik ithalatımız yaklaşık 40 milyar dolardır” Bakan Bayraktar, hammadde tedariğinde pandeminin ardından sorunlar yaşandığını açıklayarak, “Artan emtia fiyatları, madenlerin mümkün olduğunca yerli kaynaklardan temin edilmesi mecburiyetini bir kez daha ortaya koymuştur. 2023 yılında kömür ve altın dahil, ara ve uç ürünler hariç olmak üzere, toplam madencilik ithalatımız yaklaşık 40 milyar dolardır. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak, maden üretimimizi güvenli ve sürdürülebilir şekilde artırmak için çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi. Madencilik sektöründe şu anda 155 bin kişiye istihdam sağlandığını aktaran Bayraktar, üretimin ve verimliliğin artırılması ile yerel ekonominin desteklenmesi amacıyla, sadece Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda bu yıl toplam bin 867 kişinin iş başı yaptığını sözlerine ekledi. Petrol ve doğal gaz sektörlerimizdeki ithalata ilişkin konuşan Bayraktar, 2023 yılında ham petrol ve petrol ürünlerinde 49 milyon ton, LPG’de 4 milyon ton ve doğal gazda 50 milyar metreküp ithalat gerçekleştiğini ve 2023 yılındaki toplam enerji ithalatının yaklaşık 70 milyar dolar olduğunu dile getirdi. Bayraktar, 2020 yılında Karadeniz’de Türkiye tarihinin en büyük doğal gaz keşfini gerçekleştirdiklerini de sözlerine ekleyerek, deniz yüzeyinin 4 bin metre altından çıkardıkları doğal gazı 170 kilometre mesafeden Filyos’a ulaştırdıklarını ifade etti. “Günlük doğal gaz üretimimizi 20 milyon metreküpe çıkaracağız” Sakarya Gaz Sahası’nda 2023’te günlük 3,8 milyon metreküp olan üretimin bugün itibarıyla 7 milyon metreküpe çıktığı bilgisini veren Bayraktar, “Diğer sahalarımızla birlikte toplam yurt içi üretimimizi günlük 8 milyon metreküpe yükselterek 3,5 milyon hanemizin ihtiyacını kendi doğal gaz üretimimizle karşılar hale geldik. Sakarya Gaz Sahası’ndaki üretimin artırılması için yaptığımız planlama kapsamında bir adet yüzer üretim platformunu envanterimize kattık. Adeta deniz üstünde bir sanayi tesisi olan ve 2026 yılında üretime alacağımız bu Platform ile birlikte günlük üretimimizi 20 milyon metreküpe çıkaracağız. Yani hanelerimizin yarısının gaz ihtiyacını kendi gazımızla sağlamış olacağız” şeklinde konuştu. “Gabar’da günlük petrol üretimini 57 bin varilin üzerine yükselttik” Şırnak, Gabar’da çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını söyleyen Bayraktar, Türkiye tarihinin kara alanlarındaki en büyük petrol keşfine imza attıklarını dile getirdi. Bakan Bayraktar, “Bir zamanlar adı terörle anılan Gabar’da keşfini yaptığımız petrol, sadece rezerv miktarıyla değil, aynı zamanda kalite açısından ülkemiz ekonomisi için fevkalade büyük öneme sahiptir. Geçen yıl burada bilgisini verdiğim günlük 23 bin varil üretimi, bugün itibarıyla iki buçuk katına çıkartarak günlük 57 bin varilin üzerine yükselttik. Bölge, ulaşımın ve iş sürekliliğinin çok zorlu olduğu bir coğrafya içerisinde yer alıyor. Keşfini yaptığımız petrol rezervimizi milletimizin istifadesine sunmak için dağlarda toplam 540 km yol yaparak bu üretimi gerçekleştirdik. Gabar ve civarında farklı sahalarda yeni keşif kuyularını da açmaya devam ediyoruz” diye konuştu. “2025 yılında ise 143 arama sondajı yapmayı hedefliyoruz” Bayraktar, 2024 yılında Şırnak, Hakkâri, Van başta olmak üzere toplam 84 sondaj tamamlandığını da belirterek, “Bu sayede 66 milyon varillik yeni rezerv keşfettik. 2025 yılında ise 143 arama sondajı yapmayı hedefliyoruz. Sakarya Gaz Sahası ve Gabar Bölgesi başta olmak üzere üretim alanlarımızı genişletmek ve üretimimizi artırmak için TPAO önümüzdeki yıl 143 milyar liranın üzerinde yatırım yapacak. Yurt dışındaki sahalarımızda gerçekleştirdiğimiz 40 bin varillik üretimimizle birlikte günlük toplam 155 bin varilin üzerinde petrol üretiyoruz. 6,3 milyon otomobilin yakıt ihtiyacını kendi ürettiğimiz petrolle karşılıyoruz. Ortaya koyduğumuz hedefler doğrultusunda Türkiye’yi enerjide tam bağımsız kılarak, kendi kendine yeten bir ülke haline getirmeye kararlıyız” değerlendirmesinde bulundu. Enerji arz güvenliğini sağlamak için güçlü bir enerji altyapısına sahip olmaları gerektiğini dile getiren Bayraktar, ulusal doğal gaz şebekemize giriş noktasını 14’e, günlük giriş kapasitesini ise 455 milyon metreküpe çıkardıklarını söyledi. "Kullandığımız doğal gazın yüzde 20’den fazlasını depolayabileceğiz” Enerji altyapılarında gerçekleştirilen yatırımlar sayesinde farklı tedarik kaynaklarından istenilen miktarda doğal gaz temin etme esnekliğine kavuştuklarını kaydeden Bayraktar, “Mevcut durumda 5,8 milyar metreküp olan yer altı doğal gaz depolama kapasitemizi, 2028’de 12 milyar metreküpe yükselterek kullandığımız doğal gazın yüzde 20’den fazlasını depolayabileceğiz” dedi. “81 ilimizde 885 yerleşim yeri ve 222 Organize Sanayi Bölgesine doğal gazı ulaştırdık” Doğal gazın, hava kalitesini artırmanın yanında yaşam konforunu da yükselttiğini ifade eden Bayraktar, “Ülkemizin her bir köşesinde bu yakıtın kullanılabilmesini ve bütün vatandaşlarımızın bu imkana erişmesini istiyoruz. Bu kapsamda yaptığımız çalışmalarla 81 ilimizde 885 yerleşim yeri ve 222 Organize Sanayi Bölgesine doğal gazı ulaştırdık. Sadece son bir yılda 92 yerleşim yerine doğal gaz arzı sağladık. Altını çizerek belirtmek isterim ki; Türkiye artık kendi gazını üreten, kaynak ve güzergâh çeşitlendirmesini sağlamış, güçlü altyapısı ve tedarik portföyü sayesinde ihracat kabiliyeti kazanmış, Avrupa’nın da arz güvenliğine katkı sağlayan enerjide merkez ülke konumuna gelmiştir” diye kaydetti. Kara ve denizlerdeki keşifleri hızla ekonomiye kazandırmak adına çalışmalara devam ettiklerini dile getiren Bayraktar, Somali deniz alanlarında 3 blokta petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerine başladıklarını ve Mogadişu’ya ulaşan Oruç Reis gemisinin üç ruhsat sahasında 7 ay sürecek üç boyutlu sismik arama faaliyetlerine başladığını sözlerine ekledi. “Önümüzdeki 11 yılda rüzgâr ve güneş kurulu gücümüzü dört katına çıkararak 120 bin MW’a yükseltmeyi hedefliyoruz” Bakan Bayraktar, artan elektrik talebini karşılarken elektrik üretim portföyünü 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda şekillendirilmesinin önem arz ettiğini söyleyerek, “2035 yılında 510 milyar kWh’i bulacak elektrik talebinin yeşil enerji ağırlıklı karşılanması için ‘Yenilenebilir Enerji 2035’ yol haritamızı 21 Ekim’de kamuoyuyla paylaştık. Bu yol haritasıyla birlikte önümüzdeki 11 yılda mevcut rüzgâr ve güneş kurulu gücümüzü dört katına çıkararak 120 bin MW’a yükseltmeyi hedefliyoruz” diye konuştu. “48 ayı bulan uzun izin süreçlerini 24 ayın altına düşürecek bir model üzerinde çalışıyoruz” Yenilenebilir enerjide 2035 hedefine ulaşmak için, reform niteliğinde düzenlemelere ihtiyaç duyduklarını söyleyen Bayraktar, yenilenebilir enerji yatırımları izin süreçlerini kısaltmaları gerektiğini dile getirdi. Bayraktar, “İlgili Bakanlıklarımızla birlikte 48 ayı bulan uzun izin süreçlerini 24 ayın altına düşürecek bir model üzerinde çalışıyoruz. İnşallah en kısa zamanda meclisimizin gündemine gelecek ve sizlerin de desteğiyle bu süper izin dönemi yatırım hızımızı ciddi şekilde arttıracaktır” ifadelerini kullandı. “70 yıllık nükleer enerji hayalini Akkuyu Nükleer Güç Santrali projemizle gerçeğe dönüştürüyoruz” Dünyanın 2050’de net sıfır emisyon hedefine ulaşabilmesi ve küresel sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlandırılması için nükleer enerji kilit bir rol oynadığını bildiren Bayraktar, “Sıfır karbon salımıyla enerji üreten nükleer güç santralleri, elektrik üretiminde sürekli ve güvenilir bir baz yük kapasite sağlayarak, enerji arzının istikrarını ve kesintisiz elektrik teminini desteklerler. Bu nedenle, ülkemizin 70 yıllık nükleer enerji hayalini Akkuyu Nükleer Güç Santrali projemizle gerçeğe dönüştürüyoruz” şeklinde konuştu. Net sıfır emisyon hedefin ulaşabilmesi için 2035 yılına kadar 7 bin 200 megavat ve 2050 yılına kadar 20 bin megavatlık bir nükleer kapasiteye sahip olmaları gerektiğini belirten Bayraktar, Sinop ve Trakya nükleer güç santrali projelerine ilişkin çalışmalara devam ettiklerini ve küçük modüler reaktörlere (SMR) yönelik de çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Kamu ve özel sektörle birlikte 2030 yılına kadar 20 milyar doların üzerinde enerji verimliliği yatırımı gerçekleştireceklerini de ifade eden Bayraktar, bu yatırımlar sayesinde gelecek 15 yılda 46 milyar dolar değerinde enerji tasarrufu sağlayacağını da sözlerine ekledi.
18 Kasım 2024 Pazartesi - 13:04 Son yıllarda ikisi bir arada hiç bu kadar bol görünmemişti Denizlerde 1 Eylül’de başlayan balık avı sezonu ile son yılların en bereketli sezonu yaşanırken, palamut avının ardından bu durum hamsi avına da yansımaya başladı. Trabzon Balık Hali’nde geçtiğimiz haftalarda kilosu 200 TL’den satılan hamsi, bugün bol av vermesiyle fiyatı yarıya kadar gerileyerek 100 TL’ye kadar indi. Trabzon Toptancı Balık Hali’ne bu sezon ilk kez bin kasanın üzerinde hamsi gelirken, geçtiğimiz haftalar bu rakam neredeyse onda biri kadardı. Balıkçı esnaflarından Emin Avcı, 22 yıldır sektörde olduğunu hamsi ile palamudun bu kadar bol olmadığını belirterek “Hamsimiz bollaştı. 10-20 gün önce kilosu 200 TL idi şu anda 100 TL. Vatandaşın artık yemesi lazım buranın yerli hamsisi Trabzon açıklarında avlanıyor. Bu sezon palamut bol idi hamsi de bu şu an bol gibi görünüyor. Yirmi iki yıllık balıkçıyım böyle bir sezon yaşamadım. Palamut bol hamsi bol gibi görünüyor diğer çeşitler de bol. Hamsi bu sıralar bol görünüyor ama ileri için bir şey söylemek mümkün değil. Balık çeşitlerimizin fiyatları istavrit 100-150 TL, sargan 250-300 TL, sarıkanat 350-400 TL, barbun 300-400 TL, mezgit 100-400 TL” dedi. Deniz suyunun biraz daha soğumasıyla hamsinin daha bol olacağı ümidini yaşadıklarını kaydeden balıkçı esnaflarından Adem Kaygusuz ise “Bugün hamsi biraz bol geldi. Dün kilosu 125-150 TL idi bugün 100 TL. Hamsi şu sıralar genelde Rize açıklarında avlanıyor. Şu an hamsi tam istediğimiz boyutta değil temennimiz biraz daha büyümesi. Sezon başından beri genelde palamut satıyoruz. Geçen bir tane palamut yoktu. Deniz suyu biraz daha soğursa inşallah hamsiyi daha bol bekliyoruz. 2-3 gün önce balık haline 200-300 kasa geliyordu. Bugün şükürler olsun Trabzon Balık Hali’ne bin-bin 500 kasa kadar hamsi girişi oldu” diye konuştu.
18 Kasım 2024 Pazartesi - 13:01 Turkcell sürdürülebilirlik vizyonunu COP29’da dünya ile paylaştı Bakü’de gerçekleşen 2024 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı COP29’a katılan Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, Dünya Bankası ile Türkiye pavilyonlarında düzenlenen iki ayrı oturumda, şirketin sürdürülebilirlik yatırımlarını ve vizyonunu paylaştı. Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, 2024 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı COP29 bünyesinde katıldığı oturumlarda, Turkcell’in sürdürülebilirlik vizyonunu ve bu alanda yürüttüğü projeleri aktardı. Azerbeycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen konferans kapsamında global teknoloji ekosisteminin ve farklı sektörlerin temsilcileriyle bir araya gelerek bilgi alışverişinde bulunan Dr. Ali Taha Koç, ilk olarak Dünya Bankası pavilyonundaki “Gelecek İçin Dijital Çözümler” başlıklı oturumda konuşmacı olarak yer aldı. Dünya Bankası Dijital Dönüşüm Başkan Yardımcısı Sangbu Kim de konuşmacı olduğu oturumda Turkcell’in rüzgâr ve güneş enerjisi santrali yatırımlarına vurgu yapan Dr. Ali Taha Koç, şunları söyledi: “Turkcell olarak insana hizmet ederken, yaşadığımız ekosisteme ve tüm canlılara da aynı hassasiyetle yaklaşıyor, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda sürdürülebilirliği, stratejik odak alanlarımızdan biri olarak belirledik. Sürdürülebilirlik ekibini 5 yıl önce kurup bu alanda kısa, orta ve uzun vade planlarını yapmış bir şirket olarak önceliğimiz, enerji verimliliğine odaklanarak tükettiğimiz enerjiyi azaltmak ve yenilenebilir enerji yatırımlarına hız vermek. Sanayi Devrimi ile birlikte büyüyen iklim krizini ‘teknoloji devrimi’ ile yenmeye kararlıyız.” Oturumda, yapay zekâ temelli sürdürülebilirlik çalışmaları ile şirketin rüzgâr ve güneş enerjisi santrali (GES) yatırımları hakkında da bilgi veren Koç, 2026 sonuna kadar GES yatırımlarının toplam 240 milyon doları bulacağına işaret etti. “Önceliğimiz, dijital dönüşüm ve iklim krizi” Koç, aynı gün Türkiye pavilyonunda düzenlenen oturumda da dijitalleşmenin sürdürülebilir kalkınmadaki rolünü ve Turkcell’in bu başlık altındaki çalışmalarını aktardı. Dr. Ali Taha Koç şunları söyledi: “Turkcell olarak dijital dönüşümün iklim değişikliği ile mücadelede oynadığı rolün bilincindeyiz. İmza attığımız inovasyonlar sayesinde gerek operasyonlarımızda gerekse de müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmetlerde enerji verimliliği sağlayacak çözümler geliştiriyoruz. Hedefimiz 2050’de net sıfır bir şirket olmak. Bu doğrultuda elektrik ihtiyacımızın yüzde 100’ünü yenilenebilir enerji sertifikalı kaynaklardan karşılıyoruz. Bilim Temelli Hedefler Girişimi’nin (Science Based Targets Initiative - SBTi) kıstaslarına uygun olarak 2030 sera gazı azaltım hedeflerimizi oluşturduk ve SBTi tarafından da onay aldık. Türkiye’de telekomünikasyon ve teknoloji sektöründe SBTi hedefi onaylanan tek şirketiz. Bunun yanı sıra tüm dünyadan 21 bin şirketin sürdürülebilirlik çalışmalarının ve sonuçlarının değerlendirildiği CDP (Carbon Disclosure Project/Karbon Saydamlık Projesi) İklim Değişikliği raporlamasında ‘A’ listesine girerek sektörümüzde bu alanda lider olduk. Elektronik atıkların yol açtığı sorunların da farkındayız. Bunun için 2019’dan bu yana sürdürdüğümüz ‘Eğitime Dönüştür’ projesi ile tonlarca tekno atık toplayarak geri dönüşüme kazandırdık. Buradan elde edilen gelir ile yüzlerce çocuğumuza nitelikli eğitim desteği sağladık. Sürdürülebilirlik taahhüdümüzle bu konuda çözüm üretmek için var gücümüzle çalışıyoruz.” Turkcell’den “Greeen Digital Action” deklarasyonuna destek Şirket, COP29 bünyesinde imzalanan “Green Digital Action” deklarasyonunun da destekçisi oldu. 16 Kasım’da, bir COP zirvesinde ilk kez gerçekleştirilen Dijitalleşme Günü’nde nihai belge olarak kabul edilen deklarasyon, dijital teknolojilerin iklim değişikliğiyle mücadeledeki kritik rolüne vurgu yaparak, dijitalleşmenin çevresel etkilerini azaltmak için tüm paydaşların iş birliği yapmasının önemini vurguluyor.
18 Kasım 2024 Pazartesi - 13:01 Pastırmacılara ‘milli’ doping UEFA Uluslar B Ligi 4. Grup 5. maçında A Milli Takım ile Galler karşılaşmasının Kayseri’de olması pastırmacı esnafına can suyu oldu. 20 yıldır pastırmacılık yapan Bülent Evci, “Maç dolayısıyla Kayseri’de her yer doldu taştı” dedi. UEFA Uluslar B Ligi 4. Grup 5. maçında A Milli Takım ile Galler, 16 Kasım Cumartesi günü Kayseri’de karşılaştı. Karşılaşmayı izlemeye Türkiye’nin her yerinden ve Galler’den gelen yaklaşık 33 bin seyirci, kentte pastırmacılık yapan esnafa da can suyu oldu. Hafta sonu iş yoğunluğundan dolayı bazen müşterilere yetişemediklerini söyleyen pastırmacı Bülent Evci, gelen misafirlere sıcaklıklarından dolayı teşekkür ederek, esnaf olarak bu tür organizasyonların daha sık yapılmasını istediklerini söyledi. “Milli maç esnafa da Kayseri’ye de doping oldu” Hafta sonu yoğunluğunun hem esnafa hem de Kayseri’ye doping olduğunu söyleyen Bülent Evci, “Hafta sonu çok güzel geçti. Galler maçından dolayı şehrimizde bayağı bir yabancılar vardı. İşlere yetişemedik, çok kalabalıktı. Gayet güzel bir heyecan vardı. Cuma ve Cumartesi günü bayağı bir yoğunluk vardı çarşımızda. Cirolarımızda olsun, işlerimizde olsun bayağı bir güzel oldu. Güzel geçti, kalabalıktı zaten. Vatandaşlarımızın devamlı gelmelerini istiyoruz. Her zaman gelsinler, her zaman burada milli maç olsun. Gelen misafirlerimize de teşekkür ediyoruz. Çok sıcaktı. Çok cana yakın insanlardı. Galler’in taraftarları da geldi. Bayağı bir yoğunluk vardı. Güzel geçti. Zaten durağan bir dönem yaşıyorduk. Milli maçın da olmasıyla Cuma, Cumartesi günleri bayağı bir yoğunluk oldu Kayseri’de. Tabii sırf bizim işimiz için değil, oteller olsun, pansiyonlar olsun her taraf doldu taştı. Milli maç esnafa da Kayseri’ye de milli bir doping oldu bence” dedi.
GetirAraç, bu yıl da Brand Week Istanbul’un ulaşım sponsoru oldu
04 Kasım 2024 Pazartesi - 16:01 GetirAraç, bu yıl da Brand Week Istanbul’un ulaşım sponsoru oldu Araç kiralama sürecini pratik ve hızlı hale getiren GetirAraç bu yıl da Brand Week Istanbul’un ulaşım sponsoru oldu. GetirAraç, bu yıl ‘Bir Tarihin Başlangıcı’ temasıyla düzenlenen Brand Week Istanbul’a yeniden ulaşım sponsoru oldu. Yaklaşık 10 bin kişinin katılımının beklendiği etkinlikte GetirAraç kullanıcıları, Haliç Kongre Merkezi’ne ulaşımını yüzde 30 indirimle sağlayarak etkinliğe katılabilecek. Kullanıcılar, GetirAraç’tan kiraladıkları aracı Haliç Kongre Merkezi etkinlik girişinde bulunan GetirAraç VIP Otopark Alanı’na bırakabilecek. Bu sene 11’incisi gerçekleştirilecek Brand Week Istanbul; Türkiye ve dünyadan düşünce ve iş dünyasının önde gelen isimlerini, çarpıcı konu başlıklarında 15’i aşkın sahnede katılımcılarla buluşturacak. Yekta Kopan’ın sunuculuğunu üstlendiği Brand Week Istanbul, Nobel ödüllü ekonomist Daron Acemoğlu’nun konuşmasıyla başlayacak. World Cities Culture Forum Direktörü Laia Gasch, Türk yer bilimci ve akademisyen Celal Şengör, Marketoonist kurucusu ve CEO’su Tom Fishburne, araştırmacı ve yazar Bekir Ağırdır ve girişimci Mark Adams gibi pek çok önemli isim de konuşmacı olarak yer alacak. Etkinliğin onur konuğu ise sevilen komedyen ve oyuncu Ata Demirer olacak. GetirAraç’tan rezervasyon imkanı GetirAraç’ın rezervasyon hizmeti de Brand Week Istanbul katılımcılarının GetirAraç kullanımlarını kolaylaştırıyor. Kullanıcılar, GetirAraç’ın günlük paketlerde geçerli bu hizmeti sayesinde önceden belirledikleri yer, gün ve saatte ulaşabilecekleri şekilde araç kiralayabiliyor, bulundukları adrese yürüme mesafesindeki bir konuma aracı ücretsiz olarak getirtebiliyor. Rezervasyon hizmeti kapsamında kullanıcılar, en erken 3 saat, en geç 30 gün sonrasına kadar araç rezervasyonu yapabiliyor. Ayrıca, rezervasyonlar 3 saat öncesine kadar ücretsiz olarak iptal edilebiliyor. Farklı gün ve saatler için birden fazla rezervasyon oluşturma imkânı sunan bu yeni hizmet, GetirAraç kullanıcılarına esneklik sağlıyor. Hizmet kapsamında, “Adrese Teslim” seçeneğini de tercih edebilen kullanıcılar ek ücret ödeyerek aracı bulundukları noktaya getirterek kiralamalarını başlatabiliyor, hizmet bölgesi içinde de diledikleri yerde aracı bırakarak kiralamalarını sonlandırabiliyorlar. Ayrıca kullanıcılar, kullanımları için kurumsal fatura da alabiliyor.
Atakum’da ‘Gözleme Şenliği’
04 Kasım 2024 Pazartesi - 15:15 Atakum’da ‘Gözleme Şenliği’ Samsun’un Atakum Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Gözleme Şenliği’ büyük ilgi gördü. Atakum Belediyesi Başkanı Serhat Türkel öncülüğünde çalışmalarına hız veren Atakum Kadın Girişimi, İşletme ve Üretim Kooperatifi (ATAK), Alparslan Bulvarı üzerinde ‘Gözleme Şenliği’ gerçekleştirdi. Kooperatifin, çalışmalarını geniş kitlelere tanıtmak amacıyla Mimar Sinan Mahallesi, Alparslan Bulvarı No 13 adresindeki satış noktasında düzenlediği etkinlik iki gün sürdü. Kooperatif üyesi kadınlar, organik malzemeler ve geleneksel yöntemlerle hazırladıkları gözlemeleri ziyaretçilerin beğenisine sundu. Kent genelindeki üretici kadınların el emeğini ürünlerini ekonomiye kazandıran ATAK’ın etkinliğinde, kooperatif üyesi kadınlar mefruşattan süs eşyasına ve gıdaya kadar geniş yelpazede hazırladıkları ürünleri sergiledi. ATAK’a üye kadınlar gözleme şenliğine gösterilen ilgiden memnun olduklarını belirterek kooperatif çalışmalarına ev ekonomilerine katkı sağladıklarını belirtiler. Etkinlik katılımcılarından bir kadın üretici desteğinden dolayı Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel’e teşekkür ederek “ATAK’a üyeyiz, çalışıyoruz. Hava güzel oldukça, ara ara gözleme yapıyoruz. Hem evimize hem kooperatifimizin ilerlemesine katkıda bulunuyoruz. Gelen herkese teşekkür ederiz. Belediye Başkanımız bize çok destek veriyor, sağ olsunlar. Çok teşekkür ederiz “ cümleleriyle duyguları ifade etti. “Kendimiz üretiyoruz” Diğer bir kooperatif üyesi de “Biz Atakum Kadın Girişimi, İşletme ve Üretim Kooperatifi olarak Atakum’da ilk ve tekiz. Gördüğünüz gibi buradaki satış mağazamızda diğer kooperatiflerden bizi ayıran birçok çeşitliliğimiz var. Hem gıda ürünlerimizi biz kendimiz üretiyoruz hem de el sanatlarında oldukça çeşitli ürünlerimiz bulunmakta. Bugün gözleme etkinliği yapıyoruz. Sağ olsun vatandaşlarımız çok büyük ilgi gösterdiler. Bizim en büyük avantajımız Atakum Belediyesi’nin bizi desteklemesi. Atakum Belediye Başkanımız Serhat Türkel’e, Başkan Yardımcımız Suat Bey’e, Kırsal Hizmetler Müdürümüz Eylem Hanım’a ve diğer birimlerdeki herkese çok teşekkür ediyoruz. Vatandaşlarımızdan da bizi desteklemelerini istiyoruz” dedi.
Akdeniz’in cazibe merkezi Kıbrıs’a yatırımlar artıyor
04 Kasım 2024 Pazartesi - 15:15 Akdeniz’in cazibe merkezi Kıbrıs’a yatırımlar artıyor KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs’ın en büyük konut projelerinden biri olan ‘Eden Project Cyprus’ lansman programında konuştu. Türk yatırımcılara seslenen Tatar, ‘‘Kuzey Kıbrıs Doğu Akdeniz’de cazibe merkezi olmaya devam edecektir. Bize güvenin yatırım yapmaya devam edin’’ dedi. Geçitkale’nin yeniden hayat bulma projesi olarak açıklanan Eden Corners’in tanıtım toplantısı Geçitkale’de KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın katılımıyla gerçekleşti. 720 daireden oluşan bu ilk projenin start almasının ardından 5 yılda 6 kapsamlı projenin de hayata geçirilmesi planlanıyor. Eden Corners projesi, 14-15 katlı 4 blok, 12 ticari bölüm ve otel konseptinde 720 daireden oluşuyor. Projenin tanıtım toplantısında 2024 sonunda inşaatına başlanacak projenin ilk etabının 2026 sonunda, projenin tamamının ise 2029 sonuna kadar sahiplerine teslim edileceği duyuruldu. Tanıtım programında Geçitkale dışında hayata geçirilecek projeler hakkında da bilgi verildi. Eden Project Cyprus’un projeleri kapsamında 5 yıl içinde 6 projenin İskele, Güzelyurt ve Lefke’de hayata geçirileceği bildirildi. 6 proje toplamda 14 bin konut ve bağımsız alanı kapsıyor. 5 yıl içinde tamamlanması planlanan İskele, Güzelyurt ve Lefke’deki projeler ile dünyanın en modern şehirlerinin inşa edilmesi amaçlanıyor. Projelerin tamamlanmasıyla birlikte bölgenin cazibesinin artırılması turizme katkı sağlanması hedefleniyor. Programda açıklamalarda bulunan Tatar, Kıbrıs’a son dönemde yatırımların arttığına dikkat çekti. Geçitkale’de başlanacak projenin merkezi bölgede olduğunu ifade eden Tatar, ‘‘Geçitkale Serdarlı bölgesinde yatırımlar yeni yeni başlıyor. Bugün tanıtımı yapılan proje ünlü bir mimarımız Olsan Oran’ın kalemiyle çizilmiş, hayırlı olmasını diliyorum’’ diye konuştu. KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: ’’KKTC; iklimi, havası, sahilleri ve Doğu Akdeniz’deki stratejik konumuyla çok cazip bir yatırım merkezi’’ KKTC’de son dönemde yatırımların arttığını da hatırlatan Tatar, ‘‘KKTC; iklimi, havası, sahilleri ve Doğu Akdeniz’deki stratejik konumuyla çok cazip bir yatırım merkezidir. Son dönemde yatırımların arttığını da görüyoruz. Artık Dünya KKTC’yi keşfetti. Türkiye’nin yatırım rotasına KKTC de eklendi. KKTC’de Türk vatandaşlarına teşviklerimiz var. Türk vatandaşlarının yatırım için üç konut alma hakkı var. Diğer ülkelerden gelen yatırımcıların konut alma hakkı ise bir. Yatırımcıları KKTC’ye bekliyoruz’’ ifadelerini kullandı. Eden Project Genel Müdürü Altan: ‘‘Proje bölgenin cazibe merkezi olacak’’ Projenin tanıtım toplantısında konuşan Eden Project Genel Müdürü Engin Altan ise projeye ilişkin bilgi verdi ve yatırımcıları Geçitkale’yi görmeye davet etti. Altan, ‘‘72 milletten insanın yatırım yaptığı Kıbrıs son yıllarda hem turizm hem de gayrimenkul yatırımcılarının gözde ülkesi haline geldi. Gazimağusa’ya bağlı Geçitkale’de yapımına başlanacak Eden Corners projesinin de bölgenin cazibe merkezi olacak. Bin 253 kişilik nüfusa sahip Geçitkale kasabası, Eden Corners’la 15-20 bin kişilik nüfusa ulaşacak. Biz burada sadece bir konut projesi inşa etmiyoruz, Eden Corners projesi kapsamında bölgede yol, kanalizasyon, su, elektrik altyapısı ve arıtma tesisleri inşa edeceğiz. Yani burada yeni bir şehir kuracağız” dedi. Ercan Havalimanı’na 41 kilometre mesafedeki projenin İskele bölgesine yalnızca 12 kilometre uzaklıkta olduğuna dikkat çeken Engin Altan şunları kaydetti: “Şu anda İskele bölgesinde konut kiraları 650 ila 800 pound arasında değişiyor. O bölgede 5-6 tane 5 yıldızlı otel var. Her birinde 400 kişi çalışıyor. Aynı zamanda birçok işyeri ve üniversitenin olduğu İskele bölgesindeki trafiği bize çekmeyi planlıyoruz. Projede rakip firmalardan daha uygun fiyata konut satacağız. İster oturumluk ister yatırımlık olsun projede konut alanlar karlı çıkacak. Projemize Türkiye’nin yanı sıra İngiltere, Almanya, Rusya ve Kıbrıs’tan alıcıları bekliyoruz.”
Kastamonu’da çiftçilerin zorlu pancar mesaisi devam ediyor
04 Kasım 2024 Pazartesi - 15:02 Kastamonu’da çiftçilerin zorlu pancar mesaisi devam ediyor Kastamonu’da şeker pancarı hasadı devam ediyor. Üreticiler, yaz mevsiminin kurak geçmesine rağmen bu yılki verimden oldukça memnun olduklarını ifade ettiler. Kastamonu’da pancar yetiştiren üreticiler hasada devam ediyor. Özel makinelerle hasat yapan üreticiler, tarladan topladıkları şeker pancarlarını Kastamonu Şeker Fabrikası’na teslim ediyor. Kastamonu’da en çok üretimin yapıldığı Taşköprü, Devrekani ve Seydiler ilçesinde çiftçilerin zorlu pancar hasadı da tüm hızıyla devam ediyor. Bölge halkının geçim kaynağı olan şeker pancarı, büyük emeklerle tarladan sökülüyor. Yaz mevsimi kurak geçmesine rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bölgede hizmete alınan sulama kaynaklarıyla tarlalarını sulama imkanı bulan çiftçiler, verimden oldukça memnun kaldıklarını belirttiler. Kastamonu’da bu yıl 133 köyde 2 bin 920 çiftçi tarafından 81 bin 580 dekar alanda ekimi yapılan şeker pancarından 430 bin ton rekolte bekleniyor. “Devrekani’den şeker fabrikasına 100 bin ton civarında pancar teslim etmeyi planlıyoruz” Devrekani’den Kastamonu Şeker Fabrikası’na 100 bin tondan fazla şeker pancarı teslim etmeyi planladıklarını söyleyen Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, “Pancar, ilçemizde üretim anlamında gerçekten hatırı sayılır bir üretime sahip. Kastamonu Şeker Fabrikası’nın Devrekani’ye yakın olması ve ilçemiz topraklarının sulanabilir olması çiftçilerimizin pancar üretimine yönlendirilmesine sebep oluyor. 6 bin dönüm arazide şu anda ilçemizde pancar üretimi söz konusu. Yumru bitkiler yani patates ve pancar, ekim nöbeti gerektiren ürünlerdir. Geçtiğimiz yıllarda bu münavebe konusuna dikkat ediliyordu, fakat bu yıldan itibaren münavebenin uygulanması Devrekani topraklarının belli hastalıklara karşı korunması anlamında önem arz etmektedir. Bizim hedefimiz, Devrekani’den şeker fabrikasına 100 bin ton civarında pancar teslim etmeyi planlıyoruz. İnşallah bu kotayı bizler bu yıl dolduracağız” dedi. “İlçemizde boşaltma ünitesi ikiye çıkartılarak, şeker fabrikasına ulaşım sağlayan yolun rehabilite edilmesiyle üretim daha da artacak” Kastamonu Şeker Fabrikası’na ulaşımın sağlandığı Devrekani-Kastamonu karayolunun rehabilite edilmesi noktasında çalışma yürüttüklerini ifade eden Başkan Altıkulaç, “Önümüzdeki yıllarda pancar üretiminin tetiklenmesi anlamında bir takım yapılması gereken işlemler bulunuyor. Bununla alakalı girişimlerimiz sürüyor. İlçemizdeki kantar pancarının boşaltma ünitesinin birden ikiye çıkartılması ve Devrekani-Kastamonu arasında kalan ve şeker fabrikasına ulaşım sağlayan yolun rehabilite edilmesi, pancar üretiminin artması için yapmamız gereken hizmetlerin başında geliyor. Bununla ilgili çalışmalarımız sürüyor. İnşallah 2025 yılının sonuna kadar bu çalışmayı bitireceğiz” diye konuştu. “İlçemize acilen soğuk hava deposu yapılması gerekiyor” Soğuk hava deposu yapımı noktasında iş adamlarına çağrıda bulunan Başkan Altıkulaç, “Devrekani’de uzun yıllar gerçekleştiremediğimiz bir soğuk hava deposu konusu bulunuyor. Patates üretiminde soğuk hava deposu olmazsa olmazlarımızdandır. Soğuk hava deposuyla ilgili önceki yıllarda gayretlerimiz oldu ama bir türlü başarılı olamadık. İş adamlarımızın, tarıma gönül vermiş iş insanlarımızın bizlere biraz destek vermesini bekliyoruz. Devletimizin soğuk hava deposu yapımıyla ilgili ciddi destekleri bulunuyor. Yaklaşık yüzde 60 ya da 70 civarında hibe ile soğuk hava deposuna destek veriyor. Fakat bizler, geri kalan yüzde 30’luk ayni katkı bölümünü ayarlayamadığımız için soğuk hava deposunu maalesef ilçemize kazandıramadık. Devrekanili, Kastamonulu veya tarıma gönül vermiş olan iş insanlarımızın Devrekani’ye gelip hem kendilerinin kazanması hem de çiftçilerimizin kazanması adına bir soğuk hava deposu inşaa etmelerini özellikle istirham ediyorum” ifadelerini kullandı. “130 dekar alanda pancar üretimi yapıyoruz” Kastamonu’nun Seydiler ilçesinde pancar yetiştiriciliği yapan ve bu yıl 130 dekar alanda pancar ekimi yapan Cihan Hasanbaşoğlu, “Kastamonu’da 5 yıldır pancar üreticiliği yapıyoruz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da pancarda hasat dönemi başladı. Söküyoruz kazasız belasız inşallah. Tüm üreticilerimize iyi kazançlı bir sezon diliyorum. Bereketli olsun diyeceğim ama ister istemez bu yıl bizlere verilen fiyatta bizler gibi pancar üreticilerinin büyük bir kısmı memnun değil. Yine de Allah bereket versin diyoruz. Tarlada bereket vardır diyoruz. Elimizden geldiğince bir tane dahi pancarı zayi etmeden fabrikaya teslim edebilmek için alın terimizle, var gücümüzle çalışıyoruz” dedi. Hasanbaşoğlu, “Bizlerin Kastamonu’da ağırlıklı olarak pancar ekmemizin sebebi ilimizde karasal iklim sert geçtiği için yumru bitkiler biraz daha iyi oluyor. Allah razı olsun, devletimiz bizlere sulama imkanı tanıdı. Pancarımızı istediğimiz zaman sulayabiliyoruz. Bizler, nisan ayının ikinci haftasında pancar ekmeye başlarız, mayıs ayının ortasına kadar yer yer bölge bölge pancarları ekeriz. Bizim de ekim haftamız nisan ayının sonlarına doğru denk geliyor. Aksilik olduğu zaman da mayıs ayının ilk haftasına bazen denk gelebiliyor” diye konuştu.
Tüketiciler indirim döneminde planlı alışverişe yöneliyor
04 Kasım 2024 Pazartesi - 14:49 Tüketiciler indirim döneminde planlı alışverişe yöneliyor E-ticaret platformu Hepsiburada, Kasım ayı kampanya dönemi öncesinde tüketicilerin bu döneme dair beklentilerini ve alışveriş planlarını ortaya koyan kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdi. 1.000 kişinin katıldığı araştırmada tüketicilerin yüzde 90’ı bu sene Kasım ayında geçtiğimiz yıla oranla daha fazla alışveriş yapacağını belirtiyor. Araştırma sonuçları ayrıca anlık alışverişlerden planlı alışverişlere geçişin arttığını gösteriyor. E-ticaretin en yoğun ayı olan Kasım ayı öncesi Hepsiburada, müşterilerin indirimlere olan yaklaşımlarını ve Kasım ayındaki alışveriş planlarını içeren araştırmanın sonuçlarını paylaştı. Verinays Dijital Araştırma’nın 18-55 yaş aralığında, online alışveriş yapan 1000 kişi ile görüştüğü ve odak grup çalışmalarıyla desteklediği araştırma tüketicilerin Kasım indirim dönemlerine yönelik yaklaşımlarını ve alışveriş planlarını ortaya koyuyor. Araştırmaya göre online alışverişi tercih edenlerin alışveriş yapma sıklığı ortalama haftada bir kez olarak öne çıkıyor. Son yıllarda anlık alışverişlerden planlı alışverişlere geçişin arttığı dikkat çekerken, tüketiciler Kasım ayı boyunca bekledikleri fırsatlar için alışveriş planlamalarını önceden yapıyor. “Müşteriler, düzenli ihtiyaç duyulan ürünleri edinmek için indirim dönemlerini bekliyor” Araştırmanın bulguları hakkında değerlendirmede bulunan Hepsiburada Pazarlama Grup Direktörü Görkem Dereli “Kasım ayı öncesi, müşterilerimizin alışveriş alışkanlıklarını ve beklentilerini daha iyi anlamak adına bir saha araştırması yaptık. Araştırma sonuçlarımız, tüketicilerin Kasım ayını dört gözle beklediğini ve planlı bir şekilde alışveriş yapmaya yöneldiklerini gösteriyor. Tüketicilerde tasarruf etme motivasyonunun güçlü bir şekilde devam ettiğini, ilerleyen dönemde ihtiyaç duyulacak ürünleri önceden alma davranışının yerleştiğini görüyoruz. Müşteriler, düzenli ihtiyaç duyulan ürünleri satın almakiçin indirim dönemlerini bekliyor. Araştırmaya katılanların %88’i geçtiğimiz yıl Kasım ayı indirimlerinden faydalandığını belirtirken, geçen sene alışveriş yapmış olanların %90’ı bu sene Kasım indirimlerinde geçen senekinden daha fazla alışveriş yapmayı planlıyor” diye konuştu. Kasım indirimlerinde kadınlar moda ve kozmetik, erkekler ise cep telefonu ve aksesuarlarını takip ediyor Araştırmaya katılanların yüzde 67’si Kasım ayı indirimlerinde normalde satın almadıkları yüksek tutarlı ürünlerin indirime girmesini bekliyor. Katılımcıların yüzde 62’si ise düzenli kullandıkları ürünler indirime girdiği zaman bolca satın aldıklarını ifade ediyor. Tüketiciler, Kasım indirimlerinde en çok moda (yüzde 79), kozmetik (yüzde 47), cep telefonu ve aksesuarları (yüzde 40), ev tekstili ve dekorasyonu (yüzde 37) kategorilerinde alışveriş yapmayı planlıyor. Kadınların en çok moda ve kozmetik kategorilerini tercih ettiği görülürken, erkekler cep telefonu ve aksesuarları kategorisini tercih ediyor. Tüketiciler için marka tercihinde en önemli faktör güvenilirlik Müşteriler güvenilir buldukları platformlar arasında tercih yaparken, teslimat sürelerinin kısa olması, iade süreçlerinin kolay olması, kullanım sıklığı, çok sayıda müşteri yorumu olması gibi faktörleri önemsiyor. Tüketicilerin alışveriş tercihinde ödeme ve vadelendirme çözümlerinin de önemli bir unsur olduğunu görülüyor. Ödeme yaparken en fazla dikkat edilen unsur, vade farksız taksit sayısı olarak öne çıkıyor. Faizsiz erteleme, yapılabilecek maksimum taksit sayısı ve erteleyip taksitlendirme seçenekleri yine alışveriş kararını güçlü biçimde etkiliyor. Yapılan açıklamaya göre; Kasım ayı boyunca Hepsiburada, ’başka yerde arama’ sloganıyla müşterilerine en iyi fiyat garantisi sunarak, güvenle alışveriş yapabilecekleri bir platform sağlamayı hedefliyor. Hepsiburada satıcılı ve ’En İyi Fiyat Garantisi’ işaretli seçili ürünlerde geçerli olan bu imkan, güvenilir bir alışveriş deneyimi sunuyor. Müşteriler, aldıkları ürünleri aynı gün daha düşük bir fiyata başka bir platformda bulurlarsa, fiyat farkını Hepsipara olarak geri alabiliyor.
Sinop’ta yakalanan balık, ilginç görüntüsüyle dikkat çekti
04 Kasım 2024 Pazartesi - 14:34 Sinop’ta yakalanan balık, ilginç görüntüsüyle dikkat çekti Sinop açıklarında avlanan balıkçıların ağına takılan 3,5 kilogram ağırlığındaki fener balığı ilgi çekti. Karadeniz’in Sinop açıklarında avlanan balıkçıların ağlarına, 3,5 kilogram ağırlığında fener balığı takıldı. Genellikle Akdeniz ve Ege Denizi’nde rastlanan balığın Karadeniz’de ağa takılması balıkçıları şaşırttı. Balıkçı Şükrü Can, fener balığının Akdeniz ve Ege’de avcılığı yapılan bir balık türü olduğunu belirterek, "Bizim buralara ait bir balık değildir. Akdeniz kökenli bu balığa daha önceleri ufak çaplarda rastlantı olmuştu 3,5 kilogram geliyor. Normalde Akdeniz’de derin sularda yaşar” dedi. Balığı gördüklerinde şaşırdıklarını ifade eden Can, "Bu balık türü daha çok sıcak suları sever. O nedenle Akdeniz ve Ege Bölgelerinde sık görülür ama uzun yıllar sonra Karadeniz’de bizim ağlarımıza takıldı. Tabii, ilk gördüğümüzde biraz şaşırdık. Sonuçta bölgemizde avlanmayan bir balık. Şu an tezgahımıza koyduk. Birçok vatandaşımız ilk kez gördüğü için balık ilgi odağı haline geldi. Çok sayıda kişi fotoğrafını çekiyor" diye konuştu. Karadeniz balık yemekleri arasında fener balığının yeri olmadığını fakat balıktan lezzetli yemekler çıkartılabileceğini belirten Can, “Bizim kültürümüzde fener balığı yoktur. Fener balığının kafa kısmından çok güzel bir çorba olur. Kuyruk kısmından da şiş ve fener balığı güveç olur. Balık nadir olduğu için pek de bileni ve seveni yoktur” şeklinde konuştu. Öte yandan Can, 3,5 kilogram ağırlığındaki balığın kilosunun 250 liradan satışa sunulduğunu sözlerine ekledi.
Gaziantepli halıcılar Suudi Bakan Al-Kassabi’yle görüştü
04 Kasım 2024 Pazartesi - 14:26 Gaziantepli halıcılar Suudi Bakan Al-Kassabi’yle görüştü Gaziantepli halı ihracatçıları, İstanbul’da gerçekleştirilen bir toplantıda Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Suudi Arabistan Ticaret Bakanı Dr. Majid bin Abdullah Al-Kassabi ile bir araya gelerek sektörleriyle ilgili sorunları dile getirdi. Türkiye’nin en fazla halı ihracatı gerçekleştirdiği ülkeler arasında ikinci sırada yer alan Suudi Arabistan’ın halı ithalatında uyguladığı yüksek vergi ve diğer sorunların masaya yatırıldığı toplantıdan Gaziantepli halıcılar umutlu ayrıldı. Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcıları Adem Beğendi ve Bekir Şahan, Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat ve Suudi Arabistan Ticaret Bakanı Dr. Majid bin Abdullah Al-Kassabi ile bir araya geldi. Heyet, Suudi Arabistan’ın halı sektörüne uyguladığı yüzde 15’lik verginin düşürülmesi yönündeki taleplerini dile getirerek, iki ülke arasında ticarette yaşanan sorunları aktardı, iki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılması yönünde karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. Türkiye’den en fazla halı ihracatı gerçekleştirilen ülkeler arasında ikinci sırayı alan ve 2024 yılının on aylık sürecinde Güneydoğu’dan toplam 172 milyon dolarlık, Türkiye genelinden ise 239 milyon dolarlık halı ihracatı gerçekleştirilen Suudi Arabistan’ın Türkiye’den ithal edilen halılara yönelik uyguladığı yüzde 15’lik verginin bu ülkedeki rekabeti zora soktuğunu ifade eden Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcıları Adem Beğendi ve Bekir Şahan, “Suudi Arabistan bir çok sektör için olduğu gibi halı sektörü içinde büyük ve önemli bir Pazar. Ancak bize uygulanan yüzde 15’lik gümrük vergisi bu ülkede ki rekabet şansımızı azaltırken rakip ülkelerin vergisiz geçişi sektörümüzü zora sokmaktadır. Bu konuda Ticaret Bakanımız Ömer Bolat’ın büyük destekleriyle İstanbul’da Suudi Arabistan Ticaret Bakanı Dr. Majid bin Abdullah Al-Kassabi’le Ticaret Bakanımızın da katılımıyla bir görüşme gerçekleştirerek taleplerimizi ilettik. Suudi Bakan bu konuda bizlere gerekli desteği vereceğini ve verginin minimum seviyeye çekilmesi için gerekli çabayı göstereceğini, dile getirdiğimiz diğer sorunlarımızın çözümü için de ilgili bakanlıklarla temas kuracağını ifade etti. Ticaret Bakanımız Ömer Bolat’a sektörümüze verdiği desteklerden dolayı teşekkür ediyoruz. Önümüzdeki süreçte bu görüşmelerin olumlu yansımalarının sektörümüzü daha da güçlendireceğine inanıyoruz” dedi. “Suudi Arabistan halı sektörü için büyük önem taşıyor” Ortadoğu ülkeleri içerisinde en büyük Pazar konumunda olan Suudi Arabistan pazarına 2024 yılının on aylık sürecinde toplam 172 milyon dolarlık ihracata imza atan Gaziantepli halıcılar, son on iki ayda ise bu ülkeye yönelik 203 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Türkiye genelinden ise son 12 ayda toplam 280 milyon dolarlık halı ihracatı yapılırken 2024 yılının on aylık sürecinde ise Türkiye genelinden 239 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Suudi Arabistan bu potansiyeliyle Türkiye’den halı ithalatı gerçekleştiren ülkeler arasında Amerika’nın ardından ikinci sırada yer alıyor.
UNICERA Uluslararası Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı kapılarını ziyaretçilere açtı
04 Kasım 2024 Pazartesi - 14:22 UNICERA Uluslararası Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı kapılarını ziyaretçilere açtı Bu yıl 36’ıncısı düzenlenen UNICERA Uluslararası Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı kapılarını ziyaretçilere açtı. Açılışta konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Seramik sektörümüz geçtiğimiz yıl 2,5 milyar dolarlık üretim ve 1,3 milyar doların üzerindeki ihracatıyla Türkiye’ye değer kattı. Seramik kaplama malzemeleri üretiminde Avrupa’da 3’üncü, dünyada 10’uncu sıradayız” dedi. UNICERA Uluslararası Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı, bin 200’den fazla markayı ve sektör temsilcilerini bir araya getirdi. Fuarın açılışına katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, yaptığı konuşmada seramik sektörünün son 22 yılda üretim hamlesinden payını aldığını ifade ederek, “Seramik sektörümüz geçtiğimiz yıl 2,5 milyar dolarlık üretim ve 1,3 milyar doların üzerindeki ihracatıyla Türkiye’ye değer kattı. Bugün seramik kaplama malzemeleri üretiminde Avrupa’da 3’üncü, dünyada 10’uncu sıradayız. Seramik karoda Avrupa’nın 3’üncü, dünyanın 5’inci, seramik sağlık gereçlerinde Avrupa’nın 2’inci, seramik sofra ve süs eşyalarında dünyanın 9’uncu büyük ihracatçısıyız. Ülkemizi küresel pazarlarda başarıyla temsil eden firmalarımızı başarılarından dolayı kutluyorum. Müteşebbislerimizi altyapısı hazır, planlı ve sürdürülebilir üretim tesisleriyle buluşturmak için Kütahya ve Yozgat’ta seramik sektörüne özel iki OSB kurduk. Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde Seramik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulmasına yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz. Son 22 yılda seramik sektöründe gerçekleştirilen toplam 138 milyar lira sabit yatırım tutarındaki 517 yatırım için teşvik belgesi düzenledik. 39 bin nitelikli istihdamın önünü açtık. Bu doğrultuda seramik ve refrakter sektöründe inovatif projelere imza atan 15 Ar-Ge, 4 tasarım merkezi ve 18 teknopark firmamıza Ar-Ge teşviklerimizden yararlanma imkanı sunuyoruz” dedi. “Fuarın 2 milyar dolar ihracat hedefine erişmesini hızlandıracaktır” Fuarda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kacır, “Seramik sektörü Türkiye’nin katma değerli üretim yapan sektörlerinin başında geliyor. Bu fuarda yüzlerce firmamız, pek çoğu Ar-Ge ve inavasyona dayalı ürünlerini sunuyor. Bu fuarın seramik sektörümüzün 2 milyar dolar ihracat hedefine erişmesini hızlandıracaktır. Biz de her zaman sektörümüzün yanında olmaya devam edeceğiz. Önümüzde yeşil dönüşüm ajandası var. Bu sektörde üretimde karbon emisyonlarını azaltacak projeleri hızlandırmayı düşünüyoruz. Dijital gelişim ile verimliliğin yükselmesini amaçlıyoruz. Hem yatırım teşviklerimiz hem de Ar-Ge desteklerimizle iftihar kaynağımız olan Türk seramik sektörümüzün küresel yolculuğunu adım adım güçlendireceğiz” diye konuştu. Bakan Kacır, daha sonra beraberindeki heyet ile stantları gezdi. Vatandaşlarla sohbet de eden Kacır, fuarın standlarının çok ilginç ve güzel olduğunu, bir iç mimar için oldukça etkileyici olduğunu söyledi.
Tohum Takas ve Doğa Dostu tarım etkinliği yoğun ilgiyle gerçekleşti
04 Kasım 2024 Pazartesi - 13:55 Tohum Takas ve Doğa Dostu tarım etkinliği yoğun ilgiyle gerçekleşti Zeugma Rotary Kulübü’nün Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile iş birliği yaparak düzenlediği “Tohum Takas ve Doğa Dostu Tarım Etkinliği” tamamlandı. Etkinliğe ilgi yoğun oldu. Gaziantep Festivaller Parkı’nda 1-2 Kasım 2024 tarihlerinde düzenlenen etkinlikte, birçok uzmanın atölye çalışmaları sergilenerek fide dikimi etkinlikleri, tohum takasları, söyleşiler ve eğlenceli aktiviteler gerçekleştirildi. Halkın yoğun ilgi gösterdiği etkinliğe, ortaokul ve meslek lisesi tarım bölümünde okuyan öğrenciler de katıldı. Çocuklar, stantlardaki atölyelere katılarak tarım ve ziraat çalışmaları hakkında deneyim kazandı. Zeugma Rotary Kulübü Dönem Başkanı Handan Ünverdi, yaptığı açılış konuşmasında, etkinliğin Gaziantep’in tarımsal zenginliğini koruma ve sürdürülebilir tarıma geçiş yolunda çok önemli bir adım olduğunu söyledi. Bugün dünyada en fazla üzerinde durulan ve gelecek planlamalarına zemin oluşturan konu başlığının “sürdürülebilirlik” olduğunu vurgulayan Ünverdi, “Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma için belirlediği 17 küresel hedef arasında da doğaya karşı duyarlılığa özel bir vurgu yapılmaktadır. Küresel ısınma ve iklim değişikliği maalesef bir tehdit olarak karşımızda dururken doğayı korumak için hepimize görev ve sorumluluklar düşmektedir. Doğa dostu tarım faaliyetleri de bunun temelini oluşturmaktadır. Tarımda verimliliği artırırken, çevreyle de barışık olmak ve bu alanda yürütülen faaliyetleri desteklemek durumundayız” dedi. “Bugün gıda arzı ve gıda güvenliğinde yaşanan sorunlar karşısında bize düşen; Atalarımızdan bize miras olan ata tohumuna sahip çıkmak, Anadolu’muzun zengin ve bereketli topraklarını her karışına kadar en güzel şekilde değerlendirmektir” diyen Ünverdi, “Gaziantep mutfağını da bu denli lezzetli kılan temel unsur da, bizim topraklarımızdan çıkan mahsullerin ve baharatların kullanılmasıdır” ifadelerini kullandı. Gaziantep’in mutfağıyla UNESCO’nun fark oluşturan Şehirler Ağı’na Türkiye’den seçilmiş ilk şehir olduğunu hatırlatan Ünverdi, “106 coğrafi işaretli ürün ve bir geleneksel ürün ile bu alanda Gaziantep lider konumdadır. Öncü şehir Gaziantep olarak değerli katılımcılarımızın söyleşileri, atölye çalışmaları ve iyi tarım örnekleri olan stantlarımızla Türkiye’de ilke imza atarak böylesi bir organizasyonu birlikte gerçekleştirdik. Ata mirasımıza sahip çıkılması, iyi tarım örnekleri, bilgilendirme ve çeşitli organizasyonlarla bu alanda da önemli mesafeler kat edilmesine katkıda bulunduğumuza inanıyorum. İş birlikleri için Gaziantep Büyükşehir Belediyesine ve değerli Başkanımız Fatma Şahin’e teşekkür ediyor. programımızın hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Trabzon’un balığı Orta ve Batı Karadeniz’den
04 Kasım 2024 Pazartesi - 13:43 Trabzon’un balığı Orta ve Batı Karadeniz’den Karadeniz açıklarında az şekilde avlanan hamsinin kilosu tezgahlarda 175-200 lira arasında satılıyor. Trabzon’un Moloz mevkiindeki balık tezgahlarında geçtiğimiz günlerde 100 TL’ye satılan palamutun fiyatı artarak 150 TL’ye çıktı. Tezgahlarda Sinop ve Karadeniz Ereğli’de tutulan hamsi de 175-200 TL arasında satılırken, istavrit 125 TL, mezgit 150 TL, çinekop ise 300 TL’den satışa sunuldu. Hamsinin az olduğunu belirten balıkçı esnafı Ahmet Çoğalmış, “Hamsi bu sıralar gelmekte nazlı, biraz kıt. Palamutun bolluğundan dolayı hamsinin kıtlığını hala yaşıyoruz. Doğru düzgün hamsi gelmiyor. İnşallah önümüzdeki zamanlarda bakarız ama pek umut da görünmüyor. Fiyatlarda ise hamside düşüş sürdüğü için kilosu 200 TL’den satılıyor, palamudun tanesi 125 TL, istavritin kilosu 125 TL, mezgit 150 TL, levrek ve çuprada bir değişiklik olmuyor, onların da fiyatı 250-300 TL arasında değişiyor" dedi. Bu sezon palamut bolluğunun hamsi rekoltesini düşürdüğünü ifade eden Mehmet Örseloğlu da, “Hamsi gelir ama kıymetsiz, palamut bol olduğu için hamsi az çıkar. Şu an Sinop ve Karadeniz Ereğli bölgesinden hamsi geliyor. Henüz burada hamsi çıkmadı ama eli kulağındadır. Palamutun da fiyatları son bir kaç güne göre arttı. Normalde 3-4 gün öncesine kadar tanesini 100 TL’ye sattığımız palamutu şu an 150 TL’ye satıyoruz. Yanında da istavrit ve mezgitimiz var. Şu an bu balıklar revaçta" diye konuştu. Palamutun bitmesiyle hamsinin bollaşacağını dile getiren Gökmen Aydın ise "Şu sıralar biraz çok az hamsi geliyor. Normalde fiyatının 150-125 TL arasında olmasını bekliyoruz ama umarım bol olur. Şu an az geliyor. Palamuun sezonu bitsin ki artık hamsinin sezonu başlasın. Palamut 125-150 TL arasında seyrediyor. İstavrit 125 TL, çinekop 300 TL, hamsi 175 TL" ifadelerini kullandı.