ASAYİŞ - 30 Mart 2025 Pazar 16:42

Polis ekiplerinden bayram denetimi

A
A
A
Polis ekiplerinden bayram denetimi

Edirne’de polis ekiplerince bayram tedbirleri çerçevesinde Atatürk Bulvarı ile Selimiye Meydanı’nın kesiştiği noktada denetim gerçekleştirildi.


Edirne İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Şubesi ekiplerince bayram denetimi yapıldı. Sürücülerin bayramlarını kutlayan polis ekipleri, yaşanabilecek olumsuzluklara karşı uyarıda bulunarak kurallara uyumun hassasiyetini anlattı.


Polis ekipleri, ayrıca sürücüler ile yolculara kolonya ve şeker ikramında bulundu. Hız, emniyet kemeri, seyir halindeyken telefonla konuşma gibi konularda bilgilendirme yapan ekipler, hayırlı bayramlar diledi. Sürücülerden Umut Eker, herkese kurallara uyma konusunda tavsiyede bulundu.


Denetimlerin bayram boyu devam edeceği belirtildi.



Polis ekiplerinden bayram denetimi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Başkan Uyan: "Otizme bakış açısını değiştirmek zorundayız" Aydın’ın Nazilli ilçesinde geçtiğimiz ocak ayında kurulan Nazilli Otizm Derneği, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde otizme bakış açısını değiştirmek için çağrıda bulundu. Nazilli Otizm Derneği Başkanı Muzaffer Uyan, "Her geçen gün hızla büyüyen ve her 32 çocuktan birinin otizmli olarak dünyaya geldiği günümüzde Otizme bakış açısını değiştirmek zorundayız" dedi. Yazılı bir basın açıklaması yapan Nazilli Otizm Derneği Başkanı Muzaffer Uyan, açıklamasında otizmli doğanların her geçen gün arttığına dikkat çekerek: "2 Nisan, 2008 yılında Birleşmiş Milletler tarafından "Dünya Otizm Farkındalık Günü" olarak ilan edildi. O tarihten bu yana değişen en önemli olumsuz gelişim, otizm tanısındaki olağanüstü artış oldu. Bu oran bugün her 32 doğan çocuktan 1 çocuğa yükselmiş olup, ciddi ve önemli bir artış söz konusudur. Gerekli önlem ve tedbirler alınmazsa her yıl çığ gibi artacaktır" dedi. "Otizme bakış açısını değiştirmek zorundayız" Nazilli otizm derneği olarak toplumun otizme bakış açısını değiştirmek istediklerini ifade eden Dernek Başkanı Uyan: "Yerel yönetimlerimizle, devletimizin kurumları ve STK’lar ile elbirliğiyle otizm dostu kentler hazırlamak zorundayız. Biz anne-babalar çocuklarımızın diliyiz, sessiz çığlığıyız. Yalnızlık hissinin bizleri ne kadar çaresiz bıraktığını biliyoruz, yaşıyoruz. Nazilli Otizm Derneği (NAZOD) olarak otizmli ailelerimizin yalnız olmadıklarını, sorunlarımızın ortak olduğunu ve çözümünün de hep birlikte olacağını çok iyi biliyoruz. Yalnız değilsiniz. Biz büyük bir aileyiz." "Nazilli Otizm Orkestrası ve Korosu kuruldu" Başkan Uyan, otizmli gençlerin evlerinden çıkıp sosyalleşmesi amacıyla orkestra kurduklarını ifade ederek: "Okul çağı dışında kalan çocuklarımız evlerinde hapis halindeler. Maalesef iş ve uğraşları yok. İlk yaptığımız faaliyet, çocuklarımızın davranış sorunlarının ortadan kalkmasını ve sosyalleşmelerini sağlayacak bir alan oluşturmak oldu. Nazilli Otizm Orkestrası ve Korosu, kısa adıyla NAZOT Nazilli Belediyesi’nin de desteği ile yaşları 12-34 arasında değişen otizm tanısı almış 22 mutlu gençten oluşmaktadır. Eğitim ve sevgi ile aşılamayacak hiçbir engelin olmadığını bugüne kadar gerçekleştirdiği 13 konserle ortaya koyan NAZOT ile ileride önemli projeler ve çalışmalar yaparak Türkiye’de örneklerinin çoğalmasını amaçlıyoruz." "Kimse bir otizmli ile yakınlaşmak istemiyor" Otizmli ailelerin sıkıntılarının büyük olduğunu ifade eden Başkan Uyan: "Apartman komşusu otizmli çocuk istemiyor. Okul yönetimi, öğretmen sınıfında otizmli çocuk istemiyor. İş yeri sahibi otizmli birey istihdam etmiyor. Biz nereye gidelim, nerede yaşayalım! Peki, çözümü nedir bu sorunun; erken tanı, erken kabulleniş, kaliteli ve yeterli sürede eğitim çocuklarımızın toplumsal kabullenişlerini hızla artıracaktır. Bizler çocuklarımız için neler istiyoruz? Okul çağı dışında kalan gençlerimiz için iş, uğraş terapilerinin yapılabildiği, istihdamlarını destekleyecek gündüz bakım merkezler istiyoruz. Özel Eğitim saatlerinin artırılmasını istiyoruz. En temel ihtiyaçlarımızı giderebilmek için çocuklarımızı saatlik bırakabileceğimiz mola evleri istiyoruz. Konuşamaya biliriz ama her şeyi duyuyoruz, anlıyoruz. Ötelenmek, dışlanmak istemiyoruz. Şiddet görmek istemiyoruz. Tüm çocuklar gibi bizim de karşılıksız sevgiye ihtiyacımız var, önyargılara değil! Unutmayalım hepimiz bir engelli adayıyız" ifadelerini kullandı.
Samsun Samsunlulardan boykota ’boykot’ Samsunlu vatandaşlar, ’ekonomik boykot’ çağrısını boykot ederek alışverişlerine devam etti. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından yerli ve milli firmalara yönelik ’boykot’ başlatıldı. Özgür Özel’in de destek verdiği "2 Nisan’da ticareti durduralım" şeklindeki boykot çağrılarına ise Samsunlu esnaf tepki gösterdi. Samsunlu vatandaşların çoğu da bu boykota uymayarak alışverişlerini yaptı. "Aileleri hariç 25 çalışanım var, kazanç sağlayamazsak vergi veremeyiz" ‘Ekonomik boykot’ çağrısına Samsunluların uymadığını belirten 25 çalışanlı simit fırını sahibi Murat Eskibaş, "Gece yarısı işimize başlıyoruz. İşletmemde 25 çalışan var. Bu çalışanların ücretlerini kazanmaya çalışıyoruz. Vatandaşlar 1 gün bunları tüketmese de olur ancak burada çalışanların kazancı da önemli. Çalışanlar da her gün evlerine bir şeyler götürmek zorunda. Bugün boykot var ancak alışveriş yapan kalabalık görünüyor. Boykot, insanların aç kalmasına sebep olmadı. Bizler esnaf olarak devlete vergi veriyoruz. Bunu vermek için de üretimden kazanmamız gerekiyor. Üretim yapamazsak vergi veremeyiz, vergi veremezsek de devlet zarar görür. O nedenle hem çalışanların maaşlarının ödenmesi hem de vergilerin ödenmesi için bu boykot kararını ‘siyasi’ olarak anlıyoruz. Vatandaşlar da boykota uymadı. Boykota uyulsaydı, iş yapamasaydık, hazırda varsa işçilere verecektik, yoksa da tek başımıza çalışacaktık" dedi. "Onlar boykot yapacaklarsa İsrail mallarını boykot etsinler" Türk malları ve esnafına yapılan boykotu tanımadıklarını ifade eden vatandaş Sinan Mamak, "Biz halk olarak boykot kararını tanımıyoruz. Onlar boykot yapacaklarsa İsrail mallarını boykot etsinler, Türk mallarını değil. Artık o galeyan işleri bitti. Türk milleti uyandı. Eskidendi o işler. Onlar kendi içlerinde bir şeyler yapmaya çalışıyorlar ama bu milleti yıldıramazlar. Kimin malını boykot yapıyorlar, Türkiye’nin malını mı? Boykot yapacaklarsa yurt dışı mallarını yapsınlar. Şimdi sokaklara çıkıyorlar. Düne kadar neden çıkmadılar? Filistin yürüyüşlerinde, 15 Temmuz’da bunlar neredeydi? Çıkmışlar Türkiye’yi lekelemeye çalışıyorlar. Bizler alışverişlerimizi de yapacağız, kendi ürünlerimizi de alacağız. Alınmayacaksa İsrail malları alınmasın, Türk malları boykot edilmesin" diye konuştu. "Çalışanların yevmiyelerini Özel mi verecek" CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e tepki gösteren vatandaş Mehmet Sağlam, "Burası Türkiye, Türk halkı boykota gerekli cevabı verir. Boykotu iyi bir karar olarak değerlendirmiyorum. Çünkü boykot edemezler. Önce kendi içindekileri temizleyecekler, boykot yapacaklar sonra dışarıya baksınlar. Tabii ki bugün alışveriş yapacağım. Türk insanıyız, kolalara boykot yapamadılar, bunlara mı boykot yapacaklar. En basitinden burada 25 çalışan var. Boykot olursa buradaki çalışanların yevmiyelerini kim verecek? Maaşlarını Özgür Özel mi verecek? Türk malının nesi boykot edilecek. O bir çıkmaza girdi ve çıkamıyor. Hiç kimse Türk mallarını boykot edemez" şeklinde konuştu. "Zarara uğrayan esnaf, tazminat davası açsın" Boykot nedeniyle zarara uğrayan çalışanların ve iş yeri sahiplerinin tazminat davası açması gerektiğini belirten Kerem Bütüner ise "Boykottan etkilenen iş yerleri tazminat davası açabilirler. Bence her türlü kazanabilirler. Sonuç olarak ekmeklerine taş koyuluyor. Ben de bugün alışveriş yapıyorum. Ayrıca ihtiyacım olan ne varsa bugün alacağım. Boykota uymayacağım" ifadelerini kullandı. Bayram sonrası olmasına rağmen cadde ve sokaklarda kalabalık oluşturan Samsunluların alışverişlerine ‘ekonomik boykota’ aldırış etmeden devam ettikleri görüldü.
Muğla 7 yıllık korkunç sır çözüldü Muğla’nın Ortaca ilçesinde 7 yıl önce çöp konteynerinde poşet içerisinde ölü bulunan kız bebeğin katilinin annesi olduğu ortaya çıktı. Gözaltına alınan anne Gülcan Deniz (42), suçunu itiraf etti. Olaydan bilgisi olduğu belirlenen baba İsmail Deniz (43) ile birlikte adliyeye sevk edilen çift, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Olay, 10 Temmuz 2018 tarihinde Muğla’nın Ortaca ilçesi Ekşiliyurt Mahallesi’nde meydana geldi. Vatandaşlar, bir çöp konteynerinde poşet içinde bebek cesedi buldu. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yapılan incelemelerde, bebeğin doğumdan hemen sonra göbek bağı bile kesilmeden çöp konteynerine atıldığı ve hayatını kaybettiği belirlendi. Muğla İl Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, 7 yıl sonra dosyayı tekrar açtı. Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen çalışmalarda, olay yerinde bulunan bir çikolata ambalajının poşeti kilit ipucu oldu. Polis ekipleri, poşetin ait olduğu mağazanın Temmuz 2018’e ait 30 günlük güvenlik kamerası kayıtlarını inceledi. Yapılan analizler sonucunda, şüphelinin Gülcan Deniz olduğu tespit edildi. Polis ekipleri tarafından gözaltına alınan anne Gülcan Deniz, ifadesinde korkunç gerçeği itiraf etti. Deniz, bebeğin kendisine ait olduğunu, eşinin kendisine sürekli eziyet ettiğini, bu yüzden çocuğu doğurmak istemediğini söyledi. Evin salon kısmında doğum yaptığını, ardından bebeğin boynuna bez parçasıyla düğüm attığını ve bir poşete koyarak çöp konteynerine attığını anlattı. Olaydan bilgisi olduğu belirlenen baba İsmail Deniz de gözaltına alındı. Polis merkezinde tamamlanan işlemlerin ardından anne Gülcan Deniz ve eşi İsmail Deniz, adliyeye sevk edildi. Çift, çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.