ASAYİŞ - 09 Kasım 2024 Cumartesi 20:23

Güran ailesi avukatlarının talebi üzerine mahkemeye sunulan Dara bölgesine ait görüntüler izlendi

A
A
A

Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davada, Güran ailesi avukatlarının talebi üzerine mahkemeye sunulan Dara bölgesine ait görüntüler izlendi.

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde önceki gün görülmeye başlayan davanın 3. gününde, savcı, Güran ailesi avukatlarının talep ettiği ve mahkemeye sunulan Dara bölgesine (Şehit Jandarma Uzman Onbaşı Bilal Dicle Gözetleme Noktası) ait 15.01-15.15 saatleri arasında kaydedilen görüntülerin izletileceğini ifade etti; daha sonra görüntüler izlendi.

Mahkeme başkanının "Arif bey istediğiniz görüntü bu mu?" sorusu üzerine baba Arif Güran, "Bu görüntü” dedi.

Söz konusu görüntüleri izlediklerini belirten mahkeme başkanı, görüntüleri taraflara vereceklerini açıkladı.

Savcı tutukluluk halinin devamını istedi

Savcı hazırladığı mütalaada, suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumunu gerekçe göstererek tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamı yönünde görüş bildirdi. Duruşmada söz alan Arif Güran’ın avukatı Berat Kocakaya, baba Güran’ın olayın ilk gününden bugüne kadar fail veya failler kim varsa cezalandırılmasını istediğini dile getirdi.

Ağabey Baran Güran’ın da dosyaya müşteki olarak dahil edilmesini talep eden Kocakaya, "Babanın dün fenalaşmasını bile başka yerlere çektiler. Bu konuda hassas davranılmasını istiyoruz. Arif, acılı bir baba. Arif Güran, eşine güvendiğini söylüyor. Bir gün kendisini kırmamış ve tokat atmamış. Onun yapmadığını söyleyince tepki çekiyor. Müvekkilimiz bu olaya karışanların ağır cezalarla cezalandırılmasını istiyor. Şikayetimiz devam ediyor” dedi.

Diyarbakır Barosundan avukat Aydın Özdemir de savcının sanıkların tutukluluk halinin devamı yönündeki görüşüne katıldıklarını, mahkemenin de tutukluluk halinin devamına yönelik karar vermesini talep ettiklerini kaydetti.

Narin Güran’ın cenazesine ulaşılmaması için engelleyici faaliyetlerin Güran ailesinden geldiğini düşündüklerini kaydeden Özdemir, "Salim Güran’ın bugüne kadar verdiği tüm beyanları çelişkili. Salim Güran beyanında Narin’in 15.16’da kaybolduğunu söylüyor. Hiç kimse o saatlerde kaybolduğunu net bilmiyor ki. Bunu kendisi neden söylüyor? Salim’in aracında Narin’in DNA’sı çıktı. En önemli tespit zaten budur. Annenin de Enes’i korumaya çalıştığı yönündeki sözleri kuşkuludur. Enes’in beyanları da çelişkilidir. Isırık izinin Enes’in sadece üzüldüğü için yaptığını düşünmüyorum” dedi.

 

Avukat Erdem Kaya, Mehmet Selim Atasoy’un ve tanık olarak dinleyemedikleri oğlunun Narin’in cesedi gizlenirken gözcülük yaptığını düşündüklerini belirterek, "R.A’nın bir beyanında muhtara, ’Senin yüzünden başımız belaya girdi’ dediği yönünde iddialar var. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep ediyorum” dedi.

"Bu delillerle bu sanıklar bu cinayetin sorumlularıdır"

Eski Diyarbakır Barosu Başkanı avukat Nahit Eren, yargılananların ilk günden bu yana çelişkili ifadelerinin olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

"Cebimizdeki telefonlarımız bizim ayak izlerimiz gibi. O yüzden bu dosyada daraltılmış baz ile tespitte sanıklar aynı evde görülmüş. Narin’i kim, kimler, ne şekilde öldürüldüğüyle ilgili bu iddianameyle sanıklar üzerinden mahkumiyet verilebileceğini düşünmekteyiz. Tüm aşamalarda ve çelişkilerle, bu delillerle bu sanıklar bu cinayetin sorumlularıdır."

Avukat Asya Cemre Işık ise ses kayıtlarının çok kaliteli olmadığını gördüklerini, öncelikle teknik araçlarla bu ses kayıtlarının iyileştirilmesini talep ettiklerini söyledi.

"Bakanlık olarak dosyanın sonuna kadar takipçisi olacağız"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını temsilen duruşmaya katılan avukat Elif Aslı Şahin de Bakanlık olarak Narin’in öldürülmesine ilişkin gerçeğin ortaya çıkarılmasını istediklerini, tüm sanıklardan şikayetçi olduklarını ifade etti.

Sanıkların çelişkili beyanlarda bulunup birbirini korumaya çalıştığını gördüklerini ifade eden Şahin, "Olayın aile içinde gerçekleştiğini ve hala da saklandığını düşünüyoruz. Sanıkların ifadeleri birbiriyle uyuşmamakta ve çelişkilidir. Sanıkların üst sınırdan cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamını talep ediyoruz. Tüm Türkiye Narin’in ailesi olmuştur. Biz de Bakanlık olarak dosyanın sonuna kadar takipçisi olacağız" diye konuştu.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatlarından Abdullah Yılmaz ise daraltılmış baz istasyonu HTS kayıtlarında tüm şüphelilerin evde olduğunun tespit edildiğini hatırlatarak, "Bu dosyanın kilit ismi Enes Güran’dır. Burada bulunan herkese, ’Bırakın adalet yerini bulsun, gerekirse kıyamet kopsun’ diyorum" ifadelerini kullandı.

Rıdvan Kılıç - Zehra Gayretli - Can Özgür

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Bolat: “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Ticaret Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşların 2025 yılı bütçesi görüşüldü. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Küresel ticaretteki durgunluğa rağmen Türkiye’nin dış ticaret ve cari işlem tablolarının olumlu olduğunu belirten Bolat, ithalatta 27,5 milyar dolarlık, dış ticaret açığımızda ise 35,5 milyar dolarlık bir azalma var olduğunu dile getirdi. Bolat, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından ocak-eylül döneminde cari işlemler açığının 5,3 milyar dolar olarak açıklandığını gerilediğini söyleyerek, "Bu rakamlara yaklaşık 57 milyar dolardan geldik. Türkiye, dünya ticaretinden aldığı payı sürekli artırıyor. Mal ihracatından aldığımız payı yüzde 1,08’e, hizmet ihracatından aldığımız payı da yüzde 1,35’e yükselttik. Mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 375 milyar dolara yükseldik bu açıdan da olaya bakabilirsiniz" ifadesini kullandı. “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Türkiye’de 1950-1980 arasında 1 milyar dolar, 1980- 2002 arasında 15 milyar dolar, 2003-2024 arasında ise 271 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım geldiğini söyleyen Bolat, “Türkiye’deki yabancı yatırımcı sayısı 2002’ye kadar 5 bin 600 iken 83 bin doğrudan yatırımcı geldi. Hukuk olmasa, ekonomide istikrar olmasa, siyasette istikrar olmasa, ülke büyüme kaydetmese yabancı yatırımcı burada kara kaş kara göz için gelmez. Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” şeklinde konuştu. “BRICS’e üyeliğimizin Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil” Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında Gümrük Birliği’nin devam ettiğini hatırlatan Bakan Bolat, Türkiye’nin İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği, ECOWAS, Türk Devletler Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlara üyeliği, gözlemciliği veya ortak üyeliğinin her zaman var olduğunu, bunun yanı sıra BRICS’e de Türkiye’nin başvuruda bulunduğunu kaydetti. Bolat, "Türkiye’nin Kazan’daki son zirve toplantısında, diğer bazı ülkeler gibi müracaatı incelendi. Ortak üyelik statüsüyle bize cevap verecekleri anlaşılıyor. Üyeliğimizi Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil. BRICS’in Gayri Safi Milli Hasıla açısından dünyadaki payı yüzde 25 seviyelerinde. Kuruluşa, Afrika, Körfez, Orta Doğu ve Asya’dan başka ülkelerin de katılımları veya ortak üyelikleri söz konusu. Buradaki amacımız hem dış politikada hem dış ekonomik ilişkilerde çok boyutlu, çok katmanlı ilişkileri geliştirmektir” ifadelerine yer veridi. TÜFE’nin son 5 ayda 27,5 puan gerilediğini hatırlatan Bolat, Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda enflasyonu azaltmaya devam edeceklerini kaydetti. “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı” E- ticaret kanununa ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bolat, “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı. Sizler hepiniz oradaydınız. 2022’de bu kanun çıktıktan sonra 60 gün içerisinde bu kanunda net işlem hacmiyle ilgili maddeyi Anayasa Mahkemesi’ne götüren ana muhalefet partisiymiş. Her şey yazıyor kayıtlarda. Anayasa Mahkemesi’ne başvuran imza sahipleri de Anayasa Mahkemesi’nde alabilirsiniz” dedi. “Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak” Elektronik ticaretle ilgili olarak kanunda yer alan bütün maddelerin uygulamaya girdiğini söyleyen Bolat, “Reklam sınırlamaları, kargo şirketi kurmama sınırlamaları, kendi ödeme sistemini kurmama sınırlamaları, sponsorluk sınırlamaları, kendine ait pazar yeri ve marka oluşturamama sınırlamalarının hepsi yürürlüğe girdi. Nitekim bahsettiğiniz Pazar payı zaten düşmeye başladı. Ancak bu konuda geçen 2 buçuk süre zarfında baktığımızda şunu gördük; Anadolu’da mikro ihracatlar noktasında aşağı yukarı 240 bin esnaf ve KOBİ e-İhracat’a başladılar. Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak. Toplam ihracatımızdaki payı da yüzde 3’e ulaşacak” şeklinde konuştu. “2 tane uzak doğu firması e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskılıyor” Bolat, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu konuda herhangi bir alacak verecek konusu henüz oluşmamıştı. Sene sonunda önümüzdeki nisan ayında net işlem hacimlerine bakılacaktı. Bu noktada ilgili firmalar ve diğerlerinin 30 binden fazla KOBİ’yi sistemden çıkaracakları ve yüzbinlerce insanın da işsiz kalacağı bir tablo da meydana gelmişti. Ayrıca sektör o kadar hızlı ilerliyor ki 2 tane uzak doğu firması Türkiye’de e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskıladığı ve özellikle KOBİ’lerin, esnafların pazar payını alacak bir noktaya gelecekleri görüldü. Bu çerçevede değerlendirme yapılarak daha önceki kanunda olmayan ticaretin içinde e-ticaretin yüzde 20’lik bir sınırlama getirildi.” Bolat, Hal Kanunu’nda değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalara ilişkin ise, "Şu an zaten Tarım ve Orman Bakanlığı ve halcilerle görüşmeler yapıyoruz. Değiştireceğimiz konuları belirleyeceğiz, hükümete getireceğiz, onaylandığı durumda da Meclise gelecektir. Bunun dışında fahiş fiyat artışıyla ilgili denetlemeler çok yoğun yapılıyor” bilgilerini aktardı. Kadın kooperatiflerine verilen desteklerin artırılması için çalışacaklarının altını çizen Bolat, kadın kooperatiflerinin, üretime ve ihracata önemli katkılar vermeye başladığını söyledi. "Türkiye, İsrail’i ateşkese zorlayan ülke konumunda" Bakan Bolat, iddiasını ispat etmenin iddia sahibine düştüğüne işaret ederek, "İddia sahibi, eğer Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilgili makamlarına, Filistin devletinin makamlarına itibar etmiyorsa yapacak bir şey yok." dedi. “İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor” Türkiye’nin, Filistin konusunda dünyada en fazla çabalayan, ülke olduğunu vurgulayan Bolat, şu ifadelere yer verdi: "İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor. Hem de hibe alıyor. Türkiye’de savunma sanayi ürünlerinin ihracatı Milli Savunma Bakanlığının kontrolüne ve iznine tabidir. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğünün iznine tabidir. Özellikle 7 Ekim’de başlayan süreçten sonra bir kere ateşkes oldu. Yaklaşık bir hafta, 10 gün sürdü. Ondan sonra ateşkes çabaları devam etti. Biz ülke olarak onlarla ticareti yüzde 33-34 oranında azalttığımızı defaatle söyledik. Ta ki 9 Nisan’a kadar. ’9 Nisan kararımızdan sonra İsrail ile ticaret yok diyordunuz da şimdi kestiniz.’ Böyle bir ifadeyi siz söylediniz veya sizlerden birileri söyledi. Kayıtlara bakın. 15 Aralık 2023’te TBMM Genel Kurulunda yaptığım konuşmaya da bakabilirsiniz. Böyle bir ifade yoktur. Bizim söylediğimiz, hükümet, Ticaret Bakanlığı ticaret yapmıyor. Biz sadece uygulayıcı Bakanlığıyız, düzenleme yaparız, denetleme yaparız. Bunun dışında kararlar alırız ve nitekim uluslararası şirketler ya da özel şirketlerin ihracat ithalat işlemleri oluyor dedik.” “Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru” Bolat, üçüncü ülkelerden İsrail’e mal gönderildiği iddialarına ise, bu iddiaların Türkiye’den kaçmış ve Türkiye aleyhine etki ajanlığı yapan çevrelerin yalan dolan haberlerine bakılarak söylendiğini belirtti. Bolat, "Türkiye’den, o bahsettikleri çevrelerden alıp da söyledikleri şey, Türkiye’de Derince Limanı’ndan aşağı yukarı 70-80’in üzerinde geminin petrol yükleyip İsrail’e akaryakıt taşıdığı suçlaması yapıldı. Bunu gördük ve kontrol ettirdik. Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru. ’Tanker’ yazılıyor ki sanki bunlar petrol taşımış diye. Uçaklar gibi gemiler de bir yere gittikleri zaman yakıtları bittiğinde oradaki yerlerden yakıt tazelerler. Dünyanın bütün gemileri, Türk gemileri de gittikleri yerlerde aynı şeyi yaparlar. Bu tamamen bilgisayar kurgusu bir kağıttır ve bu kağıt ’Derince’den yakıt gönderildi’ olarak sunuldu" diye konuştu. Komisyonda, Ticaret Bakanlığının yanı sıra Rekabet Kurumu ile Helal Akreditasyon Kurumunun 2025 yılı bütçeleri kabul edildi.