GÜNDEM - 14 Nisan 2025 Pazartesi 16:03

Doğum sancısı çeken ineği, belediye ekipleri doğurttu

A
A
A
Doğum sancısı çeken ineği, belediye ekipleri doğurttu

Diyarbakır’da bir parkta otlanan ve doğum sancısı çeken ineği, belediye ekipleri doğurttu.


Olay, Kayapınar ilçesi Fırat Mahallesi’ndeki bir parkta yaşandı. Edinilen bilgilere göre, sürüsünü otlatmak için yeşillik alana götüren besicinin ineklerinden biri doğum sancısı çekmeye başladı. Durumu fark eden bölgedeki belediye ekipleri hayvanın yanına gidip doğumu için yardımda bulundu. Ekiplerin uzun uğraşları sonucu dünyaya gelen buzağı, bir süre annesinin yanından ayrılamadı. Besici ve çevredeki vatandaşlar, desteklerinden dolayı belediye ekiplerine teşekkür etti.



Doğum sancısı çeken ineği, belediye ekipleri doğurttu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Silivri Belediyesi, ilk kez 10 dönüm nohut ve fasulye ekimi gerçekleştirdi Silivri Belediyesi, belediyeye ait tarım arazilerinde ilk kez nohut ve fasulye ekimi gerçekleştirerek hem üretime hem de sosyal dayanışmaya katkı sağladı. Silivri Belediyesi, Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu’nun öncülüğünde tarıma yaptığı yatırımlara bir yenisini daha ekledi. Belediyeye ait tarım arazilerinde bu yıl ilk kez 10 dönüm nohut ve 10 dönüm fasulye ekimi gerçekleştirildi. Ayrıca ihtiyaç sahibi hanelere dağıtılacak yağlar için bin 500 dönümlük ayçiçeği ekimi de bu yıl devam ediyor. Tarım faaliyetlerini sosyal destek politikalarıyla birleştiren Silivri Belediyesi, üretimden elde edilecek nohut, fasulye ve ayçiçek yağlarını, ihtiyaç sahibi vatandaşlara ücretsiz ulaştıracak. Dağıtım, Silivri Belediyesi Birlikte Dayanışma Marketi aracılığıyla yapılacak. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Başkan Bora Balcıoğlu, tarımsal üretimi sadece ekonomik bir faaliyet olarak değil, sosyal bir dayanışma aracı olarak gördüklerini ifade etti. Belediye arazilerinde ilk kez yapılan nohut ve fasulye ekiminin bu anlayışın bir parçası olduğunu belirten Başkan Balcıoğlu, üretimden elde edilecek tüm ürünlerin ihtiyaç sahibi vatandaşlara ücretsiz olarak dağıtılacağını söyledi. Başkan Balcıoğlu, bu projelerin arkasında emek, inanç ve dayanışma kültürünün yer aldığını vurgulayarak, "Silivri Birlikte Güzel" anlayışıyla hem üretimi desteklemeye hem de sosyal adaleti güçlendirmeye devam edeceklerini kaydetti.
Niğde Niğde Belediyesi’nden ebeveynlere yönelik eğitim semineri Niğde Belediyesi, toplum sağlığı ve bireysel gelişimi odağına alan projeleriyle dikkat çekmeye devam ediyor. Bu kapsamda hayata geçirilen Yaşam Psikolojisi Akademisinin ikinci eğitimi, Yeni Nesil Ebeveynlik temasıyla 30 Nisan Salı günü saat 11.00’de Niğde Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenecek. Etkinlikte Psikolog Arzu Altıntaş, ebeveynlik tutumlarından dijital çağın getirdiği yeni zorluklara kadar birçok önemli konuyu ele alacak. Yeni Nesil Ebeveynlik seminerinde, günümüz aile yapılarında öne çıkan anne-baba tutumları, çocuklarda ekran bağımlılığı ve köken ailenin birey üzerindeki izleri gibi başlıklar uzman bakış açısıyla değerlendirilecek. Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, projeye dair yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Güçlü bir toplum, sağlam temellere sahip aile yapılarından oluşur. Çocuklarımızın sağlıklı bireyler olarak yetişmesi için ebeveynlerin bilinçli olması son derece önemlidir. Yaşam Psikolojisi Akademisi gibi sosyal projelerle ailelerimize destek olmayı sürdüreceğiz. Psikolojik farkındalık ve ebeveynlik eğitimi, bireyin olduğu kadar toplumun da geleceğine yapılan önemli bir yatırımdır." Niğde Belediyesi’nin Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü koordinasyonunda organize edilen eğitim programı, ücretsiz olarak halka açık şekilde gerçekleştirilecek. Eğitime tüm ebeveynler, eğitimciler ve bu alana ilgi duyan vatandaşlar davet edildi.
Erzurum ŞEHİRDER’den CİMER çağrısı Erzurum ŞEHİRDER yönetimi, son günlerde Erzurumspor FK ile alakalı kamuoyunda yükselen seslerin göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade etti. ŞEHİRDER Yönetim Kurulu adına konu ile ilgili yapılan toplantının sonuç beyannamesini okuyan ŞEHİRDER Başkanı Uğur Aksu, "Şehir takımımızın cezalara karşı yapacağı itirazlardan sonuç alabilmesi için bütün sivil toplum örgütlerini ve Erzurumluları takımımıza omuz vermeye davet ediyoruz. Konuyla alakalı en kestirme yolun CİMER’dir" dedi. "Bir şehrin onuruna ve emeğine yapılan bir saygısızlık" Yapılan açıklamada; uzun yıllardır Türk futboluna katkı sunan, doğunun gururu olan bir kulüp olmanın bilinciyle mücadele veren Erzurumspor’a karşı uzun zamandır reva görülen sistematik haksızlıkları görmezden gelinmeyeceği ifade edilerek, "Erzurumspor bizim göz bebeğimiz ve şehrimizin aksiyon kaynaklarından biridir. En son İstanbulspor maçı sonrası PFDK tarafından kulübümüze verilen cezalarla birlikte saha içinde ve dışında yaşanan olaylar, kulübümüze sistematik olarak yapılan haksızlıkları ve çifte standartları gözler önüne sermiştir. 2 penaltı ve 1 kırmızı kartı es geçilip hem de cezalandırılmaya yönelik eylemleri yok saymayacağız. Özellikle son haftalarda karşılaştığımız hakem hataları, disiplin cezalarındaki ölçüsüzlükler, medya temsiliyetindeki görmezden gelinmeler ve federasyon nezdinde adaletin sağlanamaması; kulübümüzün ve taraftarımızın vicdanını derinden yaralamıştır. Bu yaşananlar sadece bir spor kulübüne değil, aynı zamanda bir şehrin onuruna ve emeğine yapılan bir saygısızlıktır" denildi. "Engeller artık tahammül edilemez boyutlarda" Açıklamada daha sonra şöyle denildi, "Erzurumspor’a uygulanan tutarsız hakem kararları, Federasyonun takımlar arası eşitsiz uygulamaları, Disiplin cezalarında adil olmayan yaklaşımlar, Yayınlarda kulübümüzün yok sayılmasını da eklersek; en alt liglerden başlayarak Sayın Mehmet Sekmen tarafından bu aşamaya getirilmiş olan şehir takımımızın bu tür operasyonlara karşı mukavemetli olduğunun bütün herkes tarafından bilinmesi gereklidir. Erzurumspor Başkanı Sayın Ahmet Dal emeklerini, taraftarımızın cefakar tutumuna karşı lobici birkaç PFDK üyesi bilmelidir ki, Süper lig yolunda takımımız önüne koyduğunuz engeller artık tahammül edilemez boyutlara ulaşmıştır." "Erzurumspor’a karşı sergilenen bu çifte standarda son verilsin" "ŞEHİRDER’in bu açıklaması, yalnızca Erzurum ve Erzurumspor camiasının değil, adalet ve eşitlik isteyen tüm sporseverlerin sesi olduğu bilinmelidir" denilen açıklamada daha sonra şu ifadeler kullanıldı, "Buradan Türkiye Futbol Federasyonu’na, PFDK, Merkez Hakem Kurulu ve Tahkim Kurulu’na çağrımızdır: Erzurumspor’a karşı sergilenen bu çifte standarda son verilsin. Hakem atamaları şeffaf ve objektif bir şekilde yapılsın. Disiplin kararları tüm kulüpler için adil şekilde uygulansın. Biz adalet istiyoruz. Biz emeğimizin karşılığını istiyoruz. Biz, sahada alın teriyle mücadele eden bir kulübün hakkının korunmasını talep ediyoruz. ŞEHİRDER Yönetim Kurulu olarak, Erzurumspor Başkanı Sayın Ahmet Dal’ın çağrısını sahipleniyoruz, mücadelesine omuz veriyoruz ve şanlı bir tarihe sahip Erzurumlu hemşerilerimize seslerini yükseltmelerini ve CİMER gibi kanallardan şikâyette bulunarak takımımızın Tahkim başvurusuna destek adına gerekli tepkiyi ortaya koymalarını tavsiye ediyor ve saygılarımızı sunuyoruz"
İstanbul Sosyal medya gençleri esir alıyor: Gelişmeleri kaçırma korkusu ve özgüven krizi oranları artıyor Yapılan araştırmaya göre gençler ve çocuklar sosyal medyada küresel ortalamanın üstünde vakit geçiriyor. Bunun FOMO (Fear of Missing Out) ve özgüven krizi oranlarını artırdığını belirten Psikolog Aslı Orman, "Gelişmeleri kaçırma korkusu (FOMO), öğrencilerde çevrim içi olamadıkları dönemde ciddi derecede kaygıya sebep olabiliyor. Aileler bu konuda dikkat ederek çocuğunun okuluyla ortak hareket etmeli" uyarısında bulundu. Datareportal Global Digital Owerview 2025 araştırmasının verilerine göre küresel ortamda sosyal medya kullanımı 2 saat 24 dakika. Ancak gençler ve çocuklar bu ortalamanın üzerinde sosyal medya kullanıyor. Bu süre; ABD’de 13-18 yaş grubu için 4,8-8,39 saatken Türkiye’de 18-24 yaş grubu için 3 saatin üzerinde. Sosyal medyanın olumlu tarafları olduğu gibi olumsuz getirilerinin de olduğunun altını çizen Uğur Okullarında PDR Müdürü Aslı Orman, bu konuyla ilgili alınabilecek önlemleri tek tek anlattı. "Fiziki ortamda sosyalleşme problemi yaşayabiliyorlar" Orman, "Gençler sosyal medyada, sosyal ağlar üzerinden hobileri ve alışkanlıkları üzerine birçok platformda ilgili kişilerle etkileşime geçip verimli bir süreç geçirebiliyorlar. Fakat tabii ki bunun olumsuz yansımaları var. Öğrencilerimiz bunları yaparken dijital dünyaya çok fazla alışıp fiziki ortamda sosyalleşme problemi yaşayabiliyorlar" dedi. "Sürekli çevrimiçi olarak kontrol ediyor" "Sosyal medyayı sıklıkla kullanan öğrencilerimizin yaşadığı belirli fobiler var" diyen Orman, "Mesela öğrenciler, arkadaşları tarafından davet edilmediği bir ortamı sosyal medya üzerinden gördüklerinde sürekli çevrim içi olarak onları kontrol ediyor. ‘Acaba ben yokken neler yapıyorlar, ne durumla karşılaşıyorlar’ diye merak ediyorlar. Dolayısıyla fiziki ortamda dışlanma oluyor. Bu da öğrencilerimizin kaygı bozukluğuna, özgüven gelişimlerinde zedelenmeye neden olabiliyor" şeklinde konuştu. Orman, "18 yaş altında çocukların ailelerin gözetimi, bilgisi ve onayı olmadığı sürece kesinlikle sosyal medya kullanılmaması, canlı yayınlar açılmaması gerekiyor. Çünkü karşı taraftan; onları izleyen, takip eden kişilerin gerçekte hangi yaş grubuna ait olduğunu ve onları nasıl yönlendirip nasıl zararlar verebileceğiyle ilgili henüz gerçekten bir kontrol mekanizması mevcut değil" uyarısında da bulundu. "Yasak değil, sınır getirin" Velilere uyarıda bulunan Orman, "Dijital dünyada yaşıyoruz. Bu yüzden teknoloji kullanımını yasaklayın diyemem. Ancak belirli sınırlamalar getirebilirler. Bunu da sadece çocuğa kural koyarak gerçekleştirmek mümkün değil. Ortak kurallar içinde gerçekleştirmemiz gerekir. Örneğin, ailenin yemek esnasında telefondan uzak kalması gibi. Akşamları ekransız bir saat geçirip aile aktiviteleri yapılabilir. Bu aktivitelerde, ortak görüş bildirecekleri, herkesin katılabileceği kutu oyunları, kitap okuma ya da bir film izleyip film üzerine yorum yapmak gibi belirli etkinlikler yapabilirler" dedi. "İndirilen uygulamalarda yaş sınırına dikkat" Orman, "Telefonlara indirilen uygulamaların da yaş sınırları mevcut. Ailelerin mutlaka kontrollü olmalı ve çocuğun yaş grubuna göre uygulamaları kısıtlamalıdır. Küçük yaş grubundan itibaren sosyal mecra kullanım süresi 20 dakika ile başlayıp maksimum 1 saate kadar gidebiliyor. Artık dijitalleşme sadece sosyal medyada vakit geçirmek değil. Öğrenciler, akademik süreçte dijital eğitim platformlarından destek de alabiliyorlar. Bununla ilgili öğrencilerin kullanım süreçlerinde yaş grubu büyüdükçe kullanım süresi artabiliyor" dedi. "Özgüvenlerini geliştirebilecekleri şekilde de kullanabilirler" Sosyal medyanın olumlu tarafları olduğuna da değinen Orman, "Öğrenciler; aynı platformda, aynı hobiye, ilgi alanına sahip kişilerle bir araya gelme fırsatı bulabiliyor. Bu vesileyle kendilerini o konuda geliştirip özgüven sahibi olabiliyorlar. Ama tam tersi beğendikleri, takip ettikleri kişiler tarafından olumsuz yorum aldıklarında özgüven zedelenmesi de yaşayabiliyorlar. Çünkü olumsuz etkiler oluşturup öğrencilerimizin, gençlerimizin farklı davranışlarına neden olabiliyor" açıklaması yaptı. "Okullarımızda sene başında ‘teknoloji sözleşmesi’ yapıyoruz" "Sosyal medya kullanımında aile ile okul iş birliğinde bulunmalı" diyen Orman, "Bu birlikte ilerlemesi gereken süreçtir. Biz eğitim kurumlarımızda, özellikle öğrencilerin teknoloji kullanımıyla ilgili ‘teknoloji sözleşmesi’ dediğimiz belgeleri sene başından ibaren aile ve çocuklara uyguluyoruz. Öğrencinin kendi oto kontrolünü sağlayabilmesi için böyle bir uygulama geliştirdik" dedi. "Son dönemde gelişmeleri kaçırma korkusu adıyla bilinen bir kavram var" diyen Orman sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kavram, öğrencilerin sosyal medyada olanları kaçırmamak için sürekli çevrim içi kalmak istemeleriyle ilgilidir. Bu da öğrencilerimizde çevrim içi olamadıkları dönemde ciddi derecede kaygıya sebep olabiliyor. Bu kaygı süreci de arkadaş ilişkilerinin zedelenmesine ve toplum içerisindeki var olmalarında özgüven problemine sebep olabiliyor. Bunun için sosyal medya kullanımında özellikle sağlıklı sınırlar koyabilmek, ailenin ve okulun iş birliğiyle gerçekleşebilecek sorumluluk haline geliyor."