KÜLTÜR SANAT - 10 Ocak 2025 Cuma 11:33

3 bin yıllık Zerzevan Kalesi’nde Güney surları gün yüzüne çıkartıldı

A
A
A
3 bin yıllık Zerzevan Kalesi’nde Güney surları gün yüzüne çıkartıldı

Diyarbakır’ın Çınar ilçesindeki 3 bin yıllık Zerzevan Kalesi’nde Güney surları gün yüzüne çıkartıldı.


İlçeye 13 kilometre mesafedeki Roma döneminde "askeri yerleşim" olarak kullanılan Zerzevan Kalesi, kentin önemli turizm değerleri arasında yer alıyor. Askeri yerleşimde, dünyadaki son Mithras tapınağının ortaya çıkarıldığı tarihi kaleye, ziyaretçi ilgisi her geçen gün artıyor. Yılın hemen hemen her günü ziyaretçilerini ağırlayan Zerzevan Kalesi, diğer yandan da tarihe ışık tutmaya devam ediyor.


UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ndeki tarihi kalede, bugüne kadar 60 dönüm alan üzerinde 12-15 metre yüksekliğinde ve bin 200 metre uzunluğunda sur kalıntısı, 21 metre yüksekliğinde gözetleme ve savunma kulesi, kilise, yönetim binası, konutlar, tahıl ve silah depoları, kaya mezarları, su kanalları ile 54 su sarnıcı, yer altı kilisesi, 400 kişinin sığacağı yer altı sığınağı, konutlar ve gizli geçitler, milattan sonra 4. yüzyılda Hristiyanlığın benimsenmesiyle önemini kaybeden, dönemin Mithras dinine ait yer altı tapınağı ve birçok eser ortaya çıkarıldı. Kalede devam den kazılarda, Güney surlarına ulaşılarak ortaya çıkartıldı.


Kazı Başkanı Prof. Dr. Aytaç Coşkun, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, Zerzevan Kalesi’nin Roma’nın askeri yerleşimi olduğunu, kazıların ilk defa 2014 yılında başladığını söyledi. Bu alanda birçok önemli kazı çalışmaları yapıldığı ve yeni keşifler ortaya çıkarıldığını belirten Coşkun, “Bu yapılara baktığımızda şu an en önemli alan Mithras kutsal alandayız. Bu alanda da kazı çalışmaları devam ediyor. ‘Geleceğe Miras Projesi’ kapsamında Güneydoğu’da, Zerzevan Kalesi’nde kazılar 12 ay boyunca kesintisiz olarak devam ediyor. Güney surlarını ortaya çıkarmaya başladık. Doğu’daki en son tapınaktayız. Tapınak ve yeraltı yapısı ortaya çıkarıldı. Şu anda Mithrasçıların kaldığı yerde kazı çalışmaları yürütüyoruz” dedi.


Özelikle Hristiyanlık döneminde günümüzden yaklaşık 1500 yıl önce Doğu surlarının Mithras kutsal alanı üzerine inşa edildiğini aktaran Coşkun, konuşmasına şöyle devam etti:


“Bu dönem, Mithrasın yasaklandığı ve bütün alanın kapatıldığı dönem. Buradaki kazılar hem bölgenin tarihini değiştiriyor, hem Diyarbakır’ın tarihini değiştiriyor. Zerzevan Kalesi, büyük bir sur hattıyla çevrilmiş. 1200 metre uzunluğunda surları var. Surların yüksekliği 15 metre, kulelerin yüksekliği 21-22 metreyi buluyor. Surların kalınlığı, 2 ila 3,5 metre arasında.”



“Surlar, tamamen toprak altında”


Şu anda Doğu ve Güney surlarında kazı çalışmaları yürüttüklerini kaydeden Coşkun, “Surlar, tamamen toprak altında. Kazılarla bütün surlar ortaya çıkarılacak. Çıkarılmasıyla birlikte yine surlarda restorasyon çalışmaları başlayacak. Bu yıl ilk etapta Güney kule ve kilise, daha sonraki yıllarda Arsenal, yeraltı kilisesi, Mithras kutsal alanı ve alanın birçok yerinde kazı ile birlikte restorasyon çalışmaları devam edecek. Çünkü kazı önemli ama koruma daha da önemli. Bunları aynı anda devam ettiriyoruz” diye konuştu.



“Roma arkeolojisi açısından ortaya çıkarılan bulgular önemli”


Bu sürede şu anda alanın yüzde 10’luk bir kısmı kazıldığına değinen Coşkun, “Biz, 5 yıllık planlamada alanın yüzde 30’unu kazmış olacağız. Daha sonraki yıllarda bu daha da artacak. Bu çalışmalar uzun yıllar sürecek. Binlerce eser ortaya çıkarıldı. Aslında her bir eser o dönemin sosyal yaşantısını ve askeri yaşantısını anlatması bakımından önemli. Zerzevan Kalesi’nde çıkan bazı eserlerin dünyada eşi benzeri yok. Özelikle Roma döneminde önemli bir koleksiyona sahip burada ortaya çıkarılan eserler. Roma arkeolojisi açısından ortaya çıkarılan bulgular önemli. Şu an birçok alan toprak altında. Kazı çalışmaları ilerledikçe binlerce eser ortaya çıkarılacak. Askerlerin kaldığı yerler, yeraltı kilisesi, büyük kilise, gizli geçitler, Mithras kutsal alanı, kaya mezarları, su kanalları, sarnıçlar, birçok yapı ortaya çıkarıldı” şeklinde konuştu.



3 bin yıllık Zerzevan Kalesi’nde Güney surları gün yüzüne çıkartıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Memur-Sen’den "4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu-Yargı Kararları ve Hukuki Tartışmalar" sempozyumu Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) tarafından, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Seçme Kanunu’nun yeniden gözden geçirilmesine yönelik ‘4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu-Yargı Kararları ve Hukuki Tartışmalar’ sempozyumu düzenledi. Memur-Sen tarafından kamu görevlilerinin zam oranlarının ve diğer kazanımlarının belirlendiği toplu sözleşmelerin sistematik çerçevesini çizen 4688 sayılı Kanun’un ve toplu sözleşme hükümlerinin yorumlanması ve uygulanması noktasında yargıya yansıyan çeşitli ihtilafları gündeme alması amacıyla ‘4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu- Yargı Kararları ve Hukuki Tartışmalar’ sempozyumu gerçekleştirildi. Burada bir açılış konuşması gerçekleştiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik, çalışma hayatının bütün kazanımları içinde söylenebilir bir mücadeleler hayatı olduğunu belirterek, “Bu bağlamda sendikalar, sendikalar kazanımlarında bir mücadeleler tarihine sahnedir. Bugün burada yapılacak olan, iki gün sürecek olan bu sempozyum da, ben inanıyorum ki 4688 sayıda, sendikalar ve toplu sözleşmeler kanunuyla alakalı olarak, bir iyi bir masaya yatırma ameliyatı, ameliyatı göreceğine inanıyorum” açıklamasında bulundu. “Memur-Sen olarak sadece sorunları dinlendirmek değil, çözüm önerme konusunda akademik çalışmalarımızı yapıyoruz” Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise, 4688 sayılı Kanun’da sorunlar olduğunu ve bunların bir kısmının palyatif tedbirlerle çözülebilecek başlıklardan oluştuğunu, bir kısmının ise yapısal sorunlar olduğunu kaydetti. Yalçın, “Bu bağlamda kamu personel sistemi, vergi sistemi, sendikal toplu çalışma sistemi gibi yapısal değişiklik gerektiren başlıklar olduğu gibi bunun yanında az önce de ifade ettiğim gibi tekil dokunuşlarla çözülebilecek birçok sorun var. Buna ilişkin Memur-Sen ailesi olarak sadece sorunları dinlendirmek değil çözüm önerme konusunda anlayışımızın gereği olarak akademik çalışmalarımızı yapıyor. Sesi yükseltmenin yanında sözü yükseltmenin hep gayret içerisinde oluyoruz çünkü Memur-Sen ailesiyiz” ifadelerine yer verdi. “Vergi sisteminde vergi ve adalet gerekir” Yalçın, kamu personel sisteminin tamir edilmesine ilişkin çok önemli tespitlerinin olduğunu söyleyerek, “Bu konuda yaptığımız sempozyumla mutlak çalışmalarıyla işi belli bir aşamaya getirdik. Şu an raporlama ve son disiplin edilmiş şekilde bilgiyi toparlama sürecimizi yürütüyoruz. İnşallah onu da tamamlayacağız ve kamuoyuyla buluşturacağız. Vergi sistemine ilişkin itirazlarımızı ifade ettik ve vergi sisteminde vergi ve adalet gerekir, vergide eşitlik adalet değildir. Az kazanandan az, çok kazanandan çok alınması gereken bir sistemin Türkiye’de kullanılması gerekir. Aile dostu vergi politikalarına ihtiyaç var diye bu konuda çalışmalarımızı yaptık. Öneri setimizi kamuoyuyla paylaştık” diye konuştu. “8. dönem toplu sözleşmeye kalmadan burada yasa değişikliğini ısrarla ifade ediyoruz” Yalçın, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Seçme Kanunu’nu yeniden gözden geçirilmesinin gerektiğini vurgulayarak, “Onun için toplu sözleşme kanunuyla bu süreci taşımak çok zor. Ağustos ayında gerçekleşecek olan 8. dönem toplu sözleşmeye kalmadan burada bir yasa değişikliği konusunu ısrarla ifade ediyoruz” şeklinde konuştu. “Kanun mevcut haliyle sorunları çözmede yetersiz kalıyor” Yalçın, 2010 yılında anayasa referandumuyla toplu sözleşme hakkını elde ettiklerini hatırlatarak, "2010’da referandumda toplu sözleşmeye de toplumsal sözleşmeye de evet diyerek bir süreç yönetimi yaptık ve toplu sözleşme hakkını yasanın değişmesiyle anayasa düzenlemesiyle birlikte almış olduk. 7 toplu sözleşme idare ettik ve dördünde uzlaşabildik. İkisinde tam uzlaşmazlık birisinde kısmi uzlaşmayla beraber yedi süreç yönettik. Şimdi 8. dönem toplu sözleşmeye doğru ilerken bu sürece ilişkin farkındalığı artırma konusunda çalışmalarımızı yürütüyor ve yasa değişikliğini zorluyoruz. Kanun mevcut haliyle sorunları çözmede yetersiz kalıyor. Sendikacıların yönünü yürütüyor. Hakça pazarlığa da imkan vermiyor. Bu nedenle mevcut toplu sözleşme kanunuyla ilişkin tüm mevzuatın kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesine ihtiyaç var. Bu hakikati bundan önce ifade ettiğimiz gibi bugün de bir kez daha bu vesileyle ifade ediyorum ve tarihe kaydediyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Konuşmaların ardından Memur-Sen tarafından kamu görevlileri sendikacılığına yönelik akademik çalışmaları desteklemek amacıyla bu yıl 4’üncüsünü düzenlenen ‘Memur-Sen 2024 Yılı Tez Ödülleri’ ödül töreni gerçekleştirildi. Törende Yüksek lisans ve Doktora dallarında kazananlara ödülleri takdim edildi.