SAĞLIK - 21 Aralık 2024 Cumartesi 10:45

Vatandaşların aile hekimlerine hasta olduktan sonra değil sağlamken gidilmesi konusunda uyarıldı

A
A
A
Vatandaşların aile hekimlerine hasta olduktan sonra değil sağlamken gidilmesi konusunda uyarıldı

Denizli’de Sevindik Değirmenci Grup Aile Sağlığı Merkezinde Aile Hekimi olan Dr. Ali Tatar, Aile Sağlığı Merkezlerinde yürütülen hizmetler, Aile Hekimliğinin koruyucu sağlık hizmetlerindeki önemi ve Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan yeni aile hekimliği yönetmeliği hakkında açıklamalarda bulundu. Vatandaşların aile sağlığı merkezlerine düzenli gidilmesi gerektiğini belirten Dr. Tatar, “Vatandaşlarımız, Aile Hekimine hasta olduktan sonra değil aslında sağlamken gitmeli, sağlıklarının devam edip etmediğinin kontrolünü yaptırmalıdırlar” dedi.



Denizli Sevindik Değirmenci Grup Aile Sağlığı Merkezinde Aile Hekimi olan Dr. Ali Tatar, Aile Sağlığı Merkezlerinde yürütülen hizmetler, Aile Hekimliğinin koruyucu sağlık hizmetlerindeki önemi ve Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan yeni aile hekimliği yönetmeliği hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Aile Hekimi Dr. Tatar, Aile Hekimliğinin modern dünyada birinci basamak hekimlikte uygulanması gereken en önemli yöntemlerden birisi olduğuna vurgu yaparak Aile Sağlığı Merkezlerinde verilen hizmetler hakkında ise, Aile hekimliğinde hekim ile hastayı birbirine birebir eşlemekle hastanın her yönden daha hasta olmadan takibi, muayenesi, tedavisi ve daha sonra hasta olarak da en iyi şekilde takibini yapmak mümkün olduğunu belirtti. Aile Sağlığı Merkezlerimizde verilen hizmetlerin; aile planlaması uygulaması ile çocuk daha annesi ve babasının beyninde bir düşünce iken den başladığını dile getirdi. Her konuda takiplerin yapıldığını ve ayrıca küçük basit tıbbi müdahaleler, tedavi hizmetleri ve kontroller yapıldığını dile getiren Dr. Tatar, “Kişilerin anne karnındayken takibi, yine bebek doğduktan sonra aşılamaları ile koruyucu hekimliğin ilk safhaları, daha sonra okul sağlığı, göz taramaları, boy kilo takibi, çocuk sağlığı hizmetleri, biraz büyüyünce ergenlikte sağlık hizmetleri ve en son çıkan HYP uygulaması ile de bütün toplumun sağlığının genel durumunun bir takibi yapılıyor. Merkezlerimizde küçük basit tıbbi müdahaleler, tedavi hizmetleri ve ana çocuk sağlığı takipleri yapılabilmektedir. İnsanlarımız aile hekimliğini hemen gelip reçete yazdırmak gibi görüyor ve en büyük yanılgı da sistemde ne yazık ki bu” dedi.



“Vatandaşlarımız, Aile Hekimine hasta olduktan sonra değil sağlamken gitmeli”


Sağlık Bakanlığının yayınladığı yeni aile hekimliği yönetmeliğinin bütün insanların hasta olsun olmasın taranması metoduyla henüz daha hastalık yok iken yakalanmasını amaçladığını belirten Dr. Ali Tatar; “Türkiye de insanlar tam olarak anlayamadığı için 2006 yılında aile hekimliğine gösterdiği peşin hüküm tepkisini bu yönetmeliğe de gösteriyorlar. O zaman da biz istediğimiz hekime muayene olamayacak mıyız diye tepkiler gösterilmişti. Halbuki herkesin bir aile hekimi olmasının faydasını şimdi daha iyi anlıyorlar. Hastalarımız şu anda kendilerine ilaç yazılmayacağı, hizmetin paralı olacağı gibi düşünceler söylüyorlar, herkes kendi anladığını dile getiriyor. Akılcı ilaç uygulaması yıllardır yapılan bir şeydi; benim gibi eski hekimler de bilirler ki; eskiden önümüze gelene antibiyotik yazarken şu anda çok seçici davranıyoruz. Ağrı kesicileri kişilerin kendine uygun olanlarını yazıyoruz. Türkiye’de çok antibiyotik kullanımı yönünden tüm Dünya ülkeleri içinde kötü durumdayız. Antibiyotik diğer ilaçlar gibi değil, eğer sadece gerektiğinde kullanılmaz, sık sık kullanılırsa mikropların direnç kazanmasına yol açıyor. Bu yönetmelikle de antibiyotik kullanımındaki bu durumlar da düzene girecek diye düşünüyorum. Yine yeni yönetmeliğin bir başka vurguladığı kronik hastalık takiplerini biz zaten aile hekimliğinde kısmen yapıyorduk ama son yönetmelikle bu biraz daha önem kazanacak. Çünkü bir hastanın tansiyonunu, beyin kanamasına yol açtıktan sonra teşhis etmenin kime ne faydası olacak. İşte Aile Hekimi olarak yaptığımız taramalar ile henüz daha sınırda olan kronik hastalıkları yakalayıp kişilere gerekli tedavileri uyguluyor ya da gerekli branşlara yönlendirebiliyoruz. Bu takiplerin önemini aslında; basit bir gaita da gizli kan ile tespit edebildiğimiz kalın bağırsak kanseri olan bir hastaya ya da beyin kanaması olmadan hiç farkında olmadığı tansiyon yüksekliğini belirlediğimiz bir hastaya veya da organ kaybına gitmeden diyabeti olduğunu tespit ettiğimiz ve tedavisini düzenlediğimiz bir hastaya sormak gerekli. Aile Sağlığı Merkezlerimizde yaptığımız kronik hastalık takiplerinin önemini en iyi onlar anlatabilirler. Vatandaşlarımız, Aile Hekimine hasta olduktan sonra değil aslında sağlamken gitmeli, sağlıklarının devam edip etmediğinin kontrolünü yaptırmalıdırlar. Son çıkan yönetmelikte de düzenli Aile hekimine gidilmesi kısmını ben çok önemsiyorum, hastalarımız da bunu lütfen önemsesinler” ifadelerini kullandı.



“Vatandaşlarımız, aile sağlığı merkezlerine düzenli gitmelidir”


Son olarak erken teşhisle hayatı kurtulan iki hastasından örnekler veren ve vatandaşların aile sağlık merkezlerine düzenli gidilmesi gerektiğini belirten Aile Hekimi Dr. Tatar, “Poliklinik yaparken salonda bir çocuk inleme sesi duydum ve çocuğu muayene ettiğimde ense sertliğini gördüm. Hemen çocuğu babası ile hastaneye götürdük ve menenjit teşhisi konan bu çocuk erken müdahale ile kurtuldu. Yine HYP dediğimiz kronik hastalık takiplerimizde de bir hastamızın kanı sürekli düşük çıkıyordu. GGT tahlili de pozitif çıkan bu hastamızın kalın bağırsak kanseri olduğu ortaya çıktı ve erken teşhis, tedavi ile hayatı kurtuldu. Bunlar gibi hem hastalarımızı hem de bizleri mutlu eden bu örneklerin çoğalması için vatandaşlarımız, aile sağlığı merkezlerine düzenli gitmelidir” diye konuştu.



Vatandaşların aile hekimlerine hasta olduktan sonra değil sağlamken gidilmesi konusunda uyarıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Kar eksikliği Küpkıran Kayak Merkezi’nde sezonu erteledi Ağrı’da kış sporlarının önemli merkezlerinden biri olan Küpkıran Kayak Merkezi, bu yıl kar yağışının yetersiz olması nedeniyle kayak sezonuna başlayamadı. Kent merkezine 2 kilometre uzaklıkta yer alan tesis, hem Ağrı’dan hem de çevre illerden gelen kayak severlerin uğrak noktasıyken, iklim değişikliğinin etkisiyle yaşanan kar eksikliği kayak tutkunlarını hayal kırıklığına uğrattı. Geçtiğimiz yıl da sadece 9 gün hizmet verebilen tesiste, bu durumu aşmak için Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile iş birliği yapılarak suni karlama sistemi kurulması planlanıyor. “İklim değişikliği kayak turizmini etkiliyor” Küpkıran Kayak Merkezi işletmecisi Ali Yılmaz, sezonun açılamamasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, “2024-2025 kış sezonunu maalesef açamadık. Normalde kar yağması gerekiyordu ancak iklim değişikliği nedeniyle kar yağmıyor. Erzurum’daki kayak merkezleri suni karlama sistemi sayesinde açık ve insanlar orada kayak yapabiliyor. Artık orijinal kar bulmak çok zor. Yeni gelen Gençlik ve Spor İl Müdürümüz bu konuda tecrübeli. Kendisiyle görüştük ve seneye suni karlama sistemi kurarak kayak sezonunu garanti altına alacağımız müjdesini aldık” dedi. “Sadece 9 gün kayak yapılması tesis için büyük zarar” Yılmaz, geçen yıl yalnızca 9 gün kayak yapılabildiğini ve bunun işletmeye ciddi zarar verdiğini vurgulayarak şunları ekledi: “Böylesine büyük bir tesisin sadece 9 gün hizmet verebilmesi işletmenin ayakta kalmasını imkânsız hale getiriyor. Şu an bungalov evler ve diğer projelerle yatırımlarımızı geliştirdik ama yeterli kar yağışı olmadığı için mağduruz. Tesisimizde 25 kişi çalışıyor, bunların 7’si profesyonel kayak odasında görev yapıyor. Ancak kar olmayınca gelen talepleri karşılayamıyoruz. Özellikle çevre illerden ve ilçelerden büyük bir ilgi var. İnsanlar bize Erzurum’daki suni karlama sistemini soruyor, biz de seneye bu sistemi kuracağız yanıtını veriyoruz.” “Kayak sporu ve sporcular etkileniyor” Yılmaz, kar eksikliğinin yalnızca turizm açısından değil, sporcular için de olumsuz etkiler doğurduğunu belirterek, “Milli sporcularımız ve olimpik sporcularımız burada yeterince eğitim alamıyor. Geçen yıl yalnızca 9 gün kayak yapabildik ve bu sürede tesisimiz ana baba günüydü. Gece kayağı gibi özel hizmetlerimiz var ama kar olmadığından bunları sunamıyoruz. Ağrı’da çok ciddi bir potansiyel var. Üniversiteler, fakülteler, çevre il ve ilçelerden yoğun talep alıyoruz. Ancak kar eksikliği nedeniyle bu talebi karşılamakta zorlanıyoruz.” İfadelerine yer verdi. “Suni kar ile sezonu 120 güne çıkarmayı hedefliyoruz” Suni karlama sisteminin devreye girmesiyle sezonda 120-150 gün hizmet vermeyi planladıklarını ifade İşletme Sahibi Ali Yılmaz, “Ağrı kar bölgesi olmasına rağmen kar yağışında yaşanan eksiklik nedeniyle tesisimizi aktif kullanamıyoruz. Ancak suni karlama sistemiyle bu sorunları aşacağımıza inanıyoruz. Yeni yıla karla girmeyi umut ediyoruz” diye konuştu.
Erzurum ESTP’de yeni dönem Erzurum Sivil Toplum Patformu (ESTP) 7.Olağan genel kurulu gerçekleştirildi. ESTP Kurucu Başkanı Abdullah Mustafa Güvenli 16 yıldır sürdürdüğü başkanlık görevini devretti. Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi Prof.Dr. Kemal Bıyıkoğlu (Mavi Salonunda) yapılan olağan genel kurula; AK Parti İl Başkanı Av.İbrahim Küçükoğlu, Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Hasan Türkez, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı Ergün Engin, Saadet Partisi İl Başkanı, Yusuf Kolikısa, Sağlık Sen Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Duman, ERVAK Başkanı Erdal Güzel, Musiad Erzurum Şube Başkanı Abdulkerim Kavaz, İHH Erzurum Şube Başkanı Ömer Onay, Atatürk Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Ağırman ve birçok STK dernek Başkanları, yöneticileri ve üyeleri katıldı. Divan Başkanlığını Cemalettin Hınıslıoğlu’nun yaptığı genel kurulda konuşan A.Mustafa Güvenli 16 yıllık başkanlık sürecinde Erzurum Sivil Toplum Patformu’nun faaliyet raporunu görüntü olarak anlattı. Başkan Güvenli, “ESTP’yi kurarken, ortak paydasında Erzurum’un bulunduğu bir güç birliği tesis etmeyi amaçlamıştık. Önceliğimiz Erzurum olmakla birlikte yine Erzurum halkının ortak düşünce, his ve duygularına da tercüman olmaya çalıştık. Erzurum’un eğitim, ekonomi, kültür, siyaset konularını yakından takip edip sorunların çözümü için çalışmalar yaptık. Bu doğrultuda; bir ayağımız Erzurum’da bir ayağımız Ankara’daydı. Başkentte Başbakanlarımızı, Cumhurbaşkanlarımızı, ekonomi bakanlarımızı, siyasi parti başkanlarımızı ziyaret edip, Erzurum şehrimiz ile alakalı tüm konularda sorunlarımızı aktarıp, taleplerimizi ilettik. Ülkemizin bekası için 15 Temmuz hain kalkışmada meydanlara indik. 27 gün boyunca geceleri meydanlarda geçirerek Anadolu’nun Kalesinde nöbetler tuttuk. Vatanımızın bekası söz konusu olunca Erzurum adına bir duruş ortaya koyduk. Yine tüm dünyayı etkisi altına Koronavirüs ile mücadelede vatandaşlarımızın sağlığı için çabaladık. Asrın felaketi olarak nitelenen 6 Şubat Kahramanmaraş deprem haberini aldığımız ilk andan itibaren dernek ve vakıflarımızla bölgeye akın ettik. Arama-kurtarma ve ilk yardım gibi acil ihtiyaçları karşılamak üzere bölgeye ayni ve nakdi yardım ulaştırdık. Platform çatısı altında bulunan, öncelikle yardım kuruluşları olmak üzere bütün STK’larımızla birlik ve beraberliğin en güzel örneğini sergiledik. Devletimizin yanında olduk. ’Peygamberimiz’e (s.a.v) Saygı ve Zulme Lanet’ yürüyüşümüzle Türkiye’nin en büyük yürüyüşünü ve mitingini düzenleyerek Erzurum’dan tüm dünyaya mesaj verdik. Söz konusu peygamber efendimiz (s.a.v ) olunca, Erzurum’un ve Erzurum halkının bir anda nasıl organize olabildiğini herkese gösterdik. Masum ve mazlumların sesi olmaya çalıştık Evet, önceliğimiz şehrimiz ve ülkemizdi. Ancak hiçbir zaman ümmeti unutmadık. Her vakit ümmetin derdi ile dertlendik. Filistin için, Gazze için, tek yürek olduğumuz gibi, Doğu Türkistan, Arakan, Somali Suriye, Lübnan ve Irak’ı da unutmadık. Tüm dünyadaki mazlumların sesi olmaya çalıştık” diye konuştu. Çatısı altında sendika, dernek, vakıf, meslek odası ve çeşitli kurumlarla kuruluşların temsil edildiği Erzurum Sivil Topum Platformu’nun, bundan sonraki süreçte de Erzurum’un sesi olmaya devam edeceğini kaydeden Güvenli, yeni dönemin hayırlı ve uğurlu olması temennisinde bulundu. Küçükoğlu; ESTP’nin faaliyetlerini takdir ediyoruz ESTP genel kurulunda söz alan AK Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu yaptığı konuşmada; Meslek odası, sendika ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımıyla kurulmuş olan Erzurum Sivil Toplum Platformu’nun faaliyetlerini yakından takip ettiklerini ve şehrimiz adına yapılan hayırlı faaliyetleri takdir ettiklerini dile getirdi. Küçükoğlu, 16 yıl boyunca yaptığı hizmetlerinden ötürü Başkan Güvenli’ye teşekkür ederken yeni başkan ve yönetimine de hayırlı olsun ifadeleriyle başarılar diledi. Genel kurul sonrası ESTP Kurucu Başkanı Abdullah Mustafa Güvenli’ ye 16 yıllık hizmetlerinden dolayı teşekkür eden Cemalettin Hınıslıoğlu tarafından yeni yönetim adına plaket takdim edildi. Erzurum Sivil Toplum Platformu ‘nun yönetim kurulu şu isimlerden oluştu. Ömer Sait Aksoy, Abdülkerim Kavaz, Ömer Onay, Doç. Dr. Hüseyin Aydoğdu, Prof. Dr. Abdulvahap Özsoy, Emre Ayyıldız ve Dr. Mahmut Yılmaz. Alınan ortak karara göre önümüzdeki günlerde yönetim kurulu toplanarak Erzurum Sivil Toplum Platformu ‘nun yeni başkanını belirleyecekler.