EKONOMİ - 08 Nisan 2025 Salı 17:34

Denizli OSB Başkanı Baltalı; "Güçlü ekonomi, sosyal sorumluluk bilincine sahip toplumlarla mümkündür"

A
A
A
Denizli OSB Başkanı Baltalı; "Güçlü ekonomi, sosyal sorumluluk bilincine sahip toplumlarla mümkündür"

Denizli İl Emniyet Müdürü Yavuz Sağdıç ve DESİAD Üyesi İş İnsanı Zorhan Sancar, Denizli OSB Yönetimini ziyaret ederek görevlerinde başarılar diledi.



Ziyarette konukları, Denizli OSB Yönetim Kurulu Başkanı Derya Baltalı, Yönetim Kurulu Başkan Vekilleri Selim Yaymanoğlu, Osman Uğurlu, Yönetim Kurulu Üyeleri Cemalcan Sirkeci, Mehmet Çalışkan, İsmail Aslan, Bölge Müdürü Ahmet Taş ağırladı.



Denizli OSB Yönetim Kurulu Başkanı Derya Baltalı, Emniyet Müdürü Yavuz Sağdıç’a ve DESİAD Üyesi Zorhan Sancar’a, Denizli OSB’de yürütülen çalışmalar ve projeler hakkında bilgi verirken; "Bölgemizde faaliyet gösteren firmalarımızın çalışanlarına yönelik sosyal sorumluluk projeleri kapsamında çeşitli eğitimler, seminerler düzenlemekte, bilinçlendirme çalışmaları yürütmekteyiz. Toplumsal sorunların çözümüne yönelik, özellikle madde kullanımının engellenmesi, bağımlılıklarla mücadele noktasında ebeveynlerin, Bölgemizdeki 30 bin çalışanın bilgilendirilmesi anlamında çok değerli eğitimlere imza attık. Amacımız, çalışanlarımızın sadece iş yerlerinde değil, günlük yaşamlarında da daha bilinçli ve sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlamaktır. Güçlü ekonomi, sosyal sorumluluk bilincine sahip toplumlarla mümkündür. Bu tür projelerle aynı zamanda bu bilinci artırarak daha güvenli ve sağlıklı bir toplum oluşturmayı hedefliyoruz. Emniyet Müdürlüğümüz ile güçlü iş birliğimiz, bu projelerin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyor ve ortak hedefler doğrultusunda etkili sonuçlar elde etmemize yardımcı oluyor" dedi.



Denizli OSB Başkanı Baltalı; "Güçlü ekonomi, sosyal sorumluluk bilincine sahip toplumlarla mümkündür"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 23 Nisan’da pilot koltuğuna geçen çocuklar Ankara semalarında uçtu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı yuvada kalan 14 çocuk, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları çerçevesinde Ankara semalarında uçtu. Kırşehir Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Fatma Bacı Çocuk Evleri Sitesi’nde kalan 14 çocuk, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında Ankara’ya geldi. Polatlı’da bulunan Orhan Ünsal Hava Parkı’na gelen davetliler, burada çeşitli uçakları yakından görme fırsatı buldu. Daha sonra tek motorlu uçaklara binen çocuklar, hava parkının sahibi ve Tüm Amatör ve Sportif Havacılar Derneği Başkanı Orhan Ünsal ile gönüllü pilotlarla birlikte yaklaşık yarım saat süren uçuşta unutamayacakları anlar yaşadı. Tüm Amatör ve Sportif Havacılar Derneği Başkanı Orhan Ünsal, özellikle çocuklarda havacılık merakı oluşturmak için hava parkında çeşitli etkinlikler düzenlediklerini belirterek, "Daha önce burada şehit aile çocukları ve depremzede çocukları uçurduk. Zaman zaman çocukları uçurmaya devam ediyoruz. Bugün de 23 Nisan kutlamaları kapsamında Kırşehir Çocuk Esirgeme Kurumundan gelen çocuklarımızı uçuruyoruz. Onları bugün gökyüzü ile buluşturacağız, rüzgarı hissetmelerini sağlayacağız. Aynı zamanda da havacılığa özendirmiş olacağız. Bu çocuklar arasından inşallah gelecekte pilotlar da çıkacaktır, ülkemize faydaları olacaktır" ifadelerini kullandı.
Erzurum Vali Çiftçi’den 23 Nisan kutlaması Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle bir kutlama mesajı yayınladı. Milli irade yolunda atılan en önemli adımlardan biri olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 105. yıl dönümünde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı büyük bir coşkuyla kutlandığını ifade eden Vali Çiftçi, " 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı milletimizin milli egemenliği ilan ettiği birlik ve beraberlik ruhuyla yarınlara yürüme kararlığını gösterdiği gündür. Bütün zorluklara rağmen Büyük Millet Meclisini büyük bir özveriyle açan kahramanlar, bütün dünyaya insanlık ve demokrasi dersi vermişlerdir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." sözüyle temelleri atılan bu anlamlı gün; yarınlarımızın umudu, gözümüzün nuru çocuklarımıza duyulan güvenin en anlamlı ifadesidir. Sevgili Çocuklar! Bu aziz millet büyük fedakârlıklarla bugünlere geldi. Sizler bu noktada milletimizin ümidi, istikbali ve yarınlarısınız. Hedefimiz, sizleri mazisini iyi bilen, insana değer veren, milli ve manevi değerleri önemseyen, dünyada gerçekleşen yeniliklere ve gelişmelere açık, donanımlı ve yetenekli gençler olarak yetiştirebilmektir. TBMM’nin açılışının 105. yılı ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor, geleceğimizin teminatı olan siz çocuklarımızı sevgiyle kucaklıyor, gözlerinizden öpüyorum" şeklinde konuştu.
Burdur Zorla girdiği evde "Karımı boşayıp seni alacağım" diyen alkollü şahıs kabus dolu anlar yaşattı Burdur’un Gölhisar ilçesinde 61 yaşındaki kadının evine zorla giren alkollü şahıs, yaşanan arbede sonrası kadının oğlu tarafından etkisiz hale getirilerek polise teslim edildi. Gözaltına alınan şahıs, aynı olaydan üçüncü kez çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Karara tepki gösteren 61 yaşındaki kadın, "Şahıs gündüz vakti beni korkutarak evime girdi. Tutuklanmasını talep ediyorum. Ben ölünce mi adalet yerini bulacak?" dedi. Olay, 4 Nisan’da saat 18.10 sıralarında Konak Mahallesi Demokrasi Caddesi’nde bulunan müstakil bir evde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, 1.80 promil alkollü olduğu tespit edilen İ.Ş. (53), 15 ABF 012 plakalı aracıyla Fatmana Aksoy (61) isimli kadının evine geldi. Fatmana Aksoy’un kapıyı açmaması üzerine kapı kilidini kırarak içeri giren İ.Ş., kadına "Karımı boşayıp seni alacağım" dedi. Fatmana Aksoy kapıları kilitleyip korkuyla evinin penceresinden çatıya çıkarak oğlunu aradı. Kısa sürede olay yerine gelen Aksoy’un oğlu Mustafa Aksoy, şahsı yatak odasının penceresinden kaçmaya çalışırken yakaladı. 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak durumu bildiren Mustafa Aksoy, İ.Ş.’yi polise teslim etti. Karakoldaki ifadesinin ardından adliyeye sevk edilen İ.Ş., mahkemede verdiği ifadede eve neden gittiğini hatırlamadığını söyleyerek, "Fatmana Aksoy’un oğlunu tanırım. Alkollüydüm, beni arayıp çağırdığını duydum ama gerçekten çağırdı mı hatırlamıyorum. Suçsuzum" dedi. İ.Ş.’nin daha önce Fatmana Aksoy’un yakınındaki bir evi gözetlerken yakalandığı, yapılan şikayet sonrası polis ekipleri tarafından gözaltına alındığı ve ifadesinde komşuları gözetlemek amacıyla değil Fatmana Aksoy ile görüşmek amacıyla orada bulunduğunu belirtmesinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi. Olayın ardından Fatmana Aksoy ile gönül ilişkisi olduğunu iddia eden İ.Ş.’nin bu sözleri üzerine Mustafa Aksoy, annesiyle hiçbir ilişkisi olmayan bu kişiden rahatsızlık duyduğunu belirterek şikâyetçi oldu. "Şüpheliyi yatak odasında yakaladım" 4 Nisan tarihindeki olayda annesinin evine gelen şahsı fark ederek kapıları kilitleyip çatıya çıktığını ve kendisini aradığını anlatan Mustafa Aksoy, "Annem beni aradığında iş yerindeydim. Bir yandan olay yerine hareket ederken, bir yandan da evimize polis ekibi yönlendirilmesini istedim. Eve geldiğimde şahsı önceki olaydan sonra taktırdığımız kamera cihazının kayıt ünitesi yakınlarında, evin yatak odasında dolaşırken yakaladım. Şahsın beni itmesiyle koltuğa düştüm. Bu sırada göz ucuyla annemi çatıda gördüm. Kısa süren bir arbedenin ardından yeniden 112’yi aradım. Ancak şahıs küfür ederek telefonu elimden aldı ve aramamı engelledi. Sonrasında tekrar etkisiz hale getirip, polis ekiplerine teslim ettim" dedi. Mustafa Aksoy, olayın ardından Gölhisar Cumhuriyet Savcılığı’nın şahsın tutuklanması talebiyle İ.Ş.’yi mahkemeye sevk ettiğini ancak mahkemenin "önceki olayın adli sonucu yok, başka bir suçu da bulunmuyor" gerekçesiyle serbest bıraktığını belirtti. Daha önce takipsizlikle sonuçlanan dilekçesini yeniden savcılığa sunduğunu söyleyen Aksoy, savcılığın da tutuklama talebinde bulunduğunu, 16 Nisan’da görülen duruşmada İ.Ş.’nin yine serbest bırakıldığını, savcının üçüncü kez tutuklama talebi doğrultusunda 18 Nisan’da üçüncü kez mahkemeye çıkarılan İ.Ş.’nin bu mahkemeden de adli kontrol alarak serbest bırakıldığını söyledi. "Ben ölünce mi adalet yerini bulacak?" Yaşananlara tepki gösteren mağdur Fatmana Aksoy ise, "Şahıs gündüz vakti beni korkutarak evime girdi. Tutuklanmasını talep ediyorum. Ben ölünce mi adalet yerini bulacak?" diyerek tepkisini dile getirdi. Oğlu Mustafa Aksoy ise, "Alkollü olduğunu beyan eden bu kişi, kapılarımızı kırarak tek başına yaşayan 61 yaşındaki annemin evine saldırıp tacizde bulundu. Ben bu şahsı darp etmeden emniyete teslim ettim. Eğer ben 2 dakika daha geç kalsaydım olaylar çok daha kötü bir hâle gelebilirdi. Bunların hepsi göz ardı edildi" dedi. İ.Ş.’nin evin etrafında aracıyla dolaşarak evin önüne aracı park etmesi ve eve polislerin gelişi ise güvenlik kamerasına yansıdı.
Denizli Sema Silkin Ün; "Çocuklara bayram hediye eden ilk ve tek ülkeyiz" Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı. Milletvekili Ün, "Dünyada çocuklara bayram hediye eden, ilk ve tek ülke Türkiye’dir" dedi. Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı. Mesajında 23 Nisan’ın önemine vurgu yapan Milletvekili Sema Silkin Ün, "Bugün Milletçe ülkemizin her köşesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nin Açılışının 105.Yıldönümünü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı büyük bir gururla kutluyoruz. Milli iradenin temellerinin atıldığı, halkın egemenliğini ilan ettiği bu anlamlı günde, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın neşesi, umutlarımızı yeşertiyor. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı ülkesini milletini seven, ülkesi için çalışıp üreten bireyler olarak yetiştirmek en önemli görevlerimizdendir. Hedefimiz gelecekte çocuklarımızı özgürce düşünen, inisiyatif alabilen, sorgulayan, hayatın güçlükleri ile baş edebilecek ölçüde donanımlı ve yetenekli gençler olarak yetiştirebilmektir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dünya çocuklarına armağan ettiği bu özel bayram, sadece bir kutlama değil; aynı zamanda barışın, kardeşliğin ve özgürlüğün simgesidir. Çocuklarımızın gözlerindeki ışık, milletimizin yarınlarını aydınlatacak; onların özgürce düşünebildiği, adaletle büyüdüğü bir ülke, milli iradenin en güzel yansıması olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı ve millet egemenliğinin ilan edildiği 23 Nisan 1920 tarihimizin dönüm noktalarından biridir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması ile millet egemenliği resmen hayata geçirilmiş ve bu önemli gün Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilmiştir. Dünyada çocuklara bayram hediye eden, ilk ve tek ülke Türkiye’dir. Bu anlamlı günde, bağımsızlık uğruna mücadele veren tüm kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyor, tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum" dedi.
Ordu Sıfır aldığı aracını 17 yıldır kullanamıyor Ordu’da yaşayan emekli öğretmen Tuncer Dedeoğlu, 1994 yılında sıfır olarak satın aldığı aracının, 2008 yılında çalınan aracının kendisine kısa bir süre sonra ‘yediemin’ şartları ile teslim edilmesine rağmen 17 yıldır kullanamıyor. Otomobilinin, o günden bu yana aynı yerde durup çürüdüğünü ifade eden Dedeoğlu, bu süre zarfında sorunlar çıksa da vergi borçlarını düzenli olarak ödediğini belirtiyor. Perşembe ilçesinde yaşayan emekli matematik öğretmeni Tuncer Dedeoğlu 1994 yılında 7 bin 125 liralık maaşının 6 bin 250 lirasını krediye vererek, toplamda 196 bin liraya hayalindeki araç olan Tofaş Kartal otomobil satın aldı. Dedeoğlu’nun aracı, 2008 yılının ekim ayında Ordu’daki evinin önünden çalındı. Çalışmalar sonucu araç plakası, şase ve motor numarası değişmiş şekilde 2 ay sonra Bursa’da bulundu. Yapılan kriminal inceleme sonrası aracın Dedeoğlu’na ait olduğu tespit edilerek, ‘yediemin’ şartı konularak teslim edildi. 17 yıl önce çalınan aracı 16 yıldır evinin önünde Aracı teslim aldıktan sonra Ordu’ya getiren Dedeoğlu, sıfır aldığında 52 AC 299 olan plakası yerine 16 BOC 22 plakası ile Ordu’ya döndü. Çift plaka olduğu için çıkan sorunlara rağmen vergi borçlarını düzenli olarak ödeyen Dedeoğlu, şase ve motor numarası değiştirilerek ‘change’ yapılan aracından yediemin şartının kaldırılmasını, o günden bu yana aracının evinin önünde çürüdüğünü belirtiyor. "Çetenin mağduru çok fazla" Dönemin oto hırsızlığı çetesinin büyük olduğunu çok sayıda mağdurunun olduğunu kaydeden Dedeoğlu, "Beni arayıp, ‘gel arabanı al’ dediler. 2009 yılının ocak ayında giderek Bursa’dan aracımı teslim aldım. Yalnız ben aracı alırken bana yediemin şartıyla aracı teslim ettiler. Oto hırsızlığını yapan çetenin, Türkiye’nin dört bir yanından mağdurları var. 2010 yılında bütün dosyalar Bursa’da toplandı, ben de Ordu Adliyesi’ne giderek dilekçe verdim ve taleplerimi ilettim. Taleplerim bana göre çok basit; ‘Ben aracımdan yediemin şartının kaldırılarak, arabanın bana kesin teslimi için ara karar’, ceza davasının ise devamını talep ettim" dedi. "Avukatlar bana ‘senin avukatlık işin yok, verecek olacağın vekâletname ücretine yazık, ilk duruşmada arabayı sana teslim ederler’ dediler ama olmadı" Bu esnada dosyaya bakan avukatların, ‘senin avukatlık işin yok, verecek olacağın vekâletname ücretine yazık, ilk duruşmada arabayı sana teslim ederler’ demelerine rağmen 17 yıldır sonuç alamadığını ifade eden Dedeoğlu, "2 sene sonra başka bir avukata gittim yine aynı cevabı aldım. Aradan tam 17 sene geçti, ben o günden bu yana aracıma sahip olamadım. Arabam kapının önünde çürüyor, ben bu arabayı 7 bin 125 lira maaş alırken, 6 bin 250 liralık banka kredisi ile 196 bin liraya satın aldım" şeklinde konuştu. "Vergi borcunu ödemek istedim alamadılar, bu nedenle icra takibi başladı, şu an borçların hepsi ödendi" Dedeoğlu, 2009 yılında arabanın vergi borcunu ödemek istediğini ancak ikiz plaka olduğu için ödeyemediğini, bu nedenle kendisine icra takibi dahi geldiğini ifade ederek, "Bana bir yol gösteren de olmadı. Sonrasında bana icra takibi geldi. İcra takip yazısını alıp yeniden gittim ama yine ödeyemedim. Birkaç gün sonra kimseye söylemeyip, direkt vezneye gidip, plakayı beyan ederek vergi borcunu ödedim, 2013 yılına kadar bu şekilde sürdü. 2013 yılından sonra yine vergi borcunu ödeyemedim ve 2015 yılında yapılandırma oldu, orada da problem çıktı ama çözdük, o günden bu yana arabanın vergisini ödüyorum ama araç benim değil" şeklinde konuştu. "Arabanın olduğu sokaktan geçerken içim acıyor" "Arabanın olduğu sokaktan geçemiyorum içim acıyor. Alın teri var, emek var ama arabanın bu hali kötü vaziyette" diyen Dedeoğlu, "Trafik sigortasını yaptıramıyorum, sigorta olmayınca araç muayenesini de yaptıramıyorum. Vergisini ise sürekli olarak ödüyorum" ifadelerine yer verdi.