GÜNDEM - 08 Nisan 2025 Salı 10:19

Şoförlüğü bıraktı, 10 yıldır oyuncak tamir ediyor

A
A
A
Şoförlüğü bıraktı, 10 yıldır oyuncak tamir ediyor

Çorum’da 10 yıl önce hastalığı sebebiyle şoförlüğü bırakan esnaf, eski ve arızalı oyuncakları tamir ediyor.


Çorum’da yaşayan 56 yaşındaki Hüseyin Karapekmez, 10 yıl önce hastalığı sebebiyle şoförlük mesleğini bırakmak zorunda kaldı. Daha sonra Çorum’da bir işyeri açan Karapekmez, eski, kırık ve arazi oyuncakları tamir etmeye başladı. Tüm oyuncakları orijinal parçalarını kullanarak tamir eden Karapekmez, tüm gününü oyuncakları yeniden çalıştırabilmek için harcıyor. Mesleği devredecek bir çırak bulamadığını ifade eden Karapekmez, yazılımcı gençlerle iş birliği yaparak mesleği geliştirmek istediğini, ancak kimsenin işe ilgili duymadığını söyledi. Türkiye’de bu işle uğraşan iki kişinin kaldığını kaydeden Karapekmez, oyuncakların pahalı olması sebebiyle vatandaşların kendilerine ilgi gösterdiğini kaydetti.



"Madem tamirciliğin var, askerde de zaten tamirciydin, gel ben sana bu işi öğreteyim dedi"


10 senedir bozuk ve tamire ihtiyacı olan oyuncakların tamiratını yapan ve ayağa kaldıran 56 yaşındaki Hüseyin Karapekmez, "Yaklaşık 10 yıldır bu işle uğraşıyorum. İhtiyaçtan dolayı bu işe başladım, hastalıktan dolayı bu yola girdim. Aslında ağır vasıta şoförüyüm. Tamircilik yaptım, bu sayede bayağı bir bilgimiz oldu ve burada da rahatlıkla bu işleri yapabildik. Şoförlüğü, kalp hastalığı, yüksek şeker, kolesterol ve tansiyon gibi rahatsızlıklarım nedeniyle yapma imkanım kalmamıştı. Biz ilk önce oyuncak satışıyla başladık. Yedek parça ve malzeme almak için Ankara’ya gittiğimizde, ’oyuncak hastanesi’ diye bir işletmenin sahibiyle görüştük. O bize, ’oyuncakçılık çok pahalı bir şey, kendini o kadar zorlama. Madem tamirciliğin var, askerde de zaten tamirciydin, gel ben sana bu işi öğreteyim’ dedi. Bana iki poşet eski malzeme verdi, ’verdiğim malzemeleri al, bunları yap, bir ay sonra görüşürüz’ dedi. Zamanla tamirat yaparken, onun yapamadığı tamiratları yapmaya başladım ve böylelikle zamanla oyuncak hastanesi oldum. Dükkanın ismini de sağ olsun, bana bu işe başlamama yardımcı olan Abdullah ağabey verdi" dedi.



"Türkiye’de sadece oyuncak tamiratı yapan 2 kişiyiz"


Türkiye’de sadece oyuncak tamiratıyla geçinimi sağlayan ve bu işten para kazanan 2 kişiden birisi olduğu söyleyen Karapekmez " Bu son 10 yıl içinde 4 tane oyuncakçı dükkanını kapattı, gitti. Yerine de açılmadı. Çünkü herkes artık internetten almaya başladı. Çocuklar ya cep telefonuyla oynuyor ya da bilgisayarla, çoğu kişinin de eskisi gibi oyuncak merakı kalmadı. Ama ben yaptığım oyuncak tamiratı işinden memnunum. Bana mikser getiren oluyor, saç kurutma makinesi getiren oluyor ama ben sadece oyuncak tamiratı yapıyorum. Peluş oyuncak, kumandalı araba, manuel oyuncak, uçak, gemi birçok oyuncağı tamir ediyorum. Her türlü oyuncak çeşidinin tamiratını yapıyorum. Çoğu oyuncağı da yapıştırıcı kullanmadan, yedek parçalarla, orijinal parçalarıyla değiştiriyorum. Bütün satılan oyuncakların arızalarını tamir edebileceğim parçalar mevcut, benim için sıkıntı olmuyor. Bildiğim kadarıyla Türkiye’de sadece oyuncak tamiratı yapan ve bu işten para kazanan, Ankara’da Abdullah Usta ve Çorum’da ben olmak üzere 2 kişiyiz. Ahşap oyuncak tamiratı yapıyoruz. Ayrıca boş kaldığım vakitlerde ahşap malzemelerden zeka oyuncakları da üretiyorum" diye konuştu.



"Çorum’da bu işi yapalım diye birçok kişiye teklifte bulundum, güldüler"


Mesleğini bırakacak bir çırak yetiştirmek istediğini kaydeden Usta, "Yaptığım bu işi, bulunduğum yer Çorum’da, çırak olarak öğrenmek isteyenlere, ’bana eğitim ver’ diyenlere öğretmek istiyorum. Üniversite bölümlerinden mekatronik, elektrik-elektronik bölümleri ve sanat okulları var. Fakat öğrencilerimiz bu konuda çok zayıf, geri planda duruyorlar, kimse gelmiyor. Kahvehanede oturuyorlar, iş öğrenmeye, bilgi edinmeye gelince, ’bunlar çok basit şeyler’ diye hakir görüp gelmiyorlar. Ama herkes bilir ki bir binaya çıkacaksak giriş katından başlamak gerekir. Çocuklara kartları gösteriyorum, ’bu kartları tanıyın, nasıl çalışır, çalışma sistemi nedir, eksikleri neler, neler yapılabilir, kendimiz kodlama yapsak’ diyorum. Bana, ’kodlama çok basit’ diyorlar. ’Gelin bir kodlama yapalım, malzemem var, arabanın birisini kodlayalım, Bluetooth’dan çalıştıralım’ diyorum. Çin’in oyuncak ihracatı, Türkiye’nin gayri safi milli hasılası kadar. ’Çorum’da bu işi yapalım’ diye birçok kişiye teklifte bulundum, güldüler" şeklinde konuştu.



Şoförlüğü bıraktı, 10 yıldır oyuncak tamir ediyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde minikler 23 Nisan’ı coşkuyla kutladı Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Anadolu Üniversitesi Kreş ve Gündüz Bakımevi ile Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü minik öğrencilerinin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkusuna ortak oldu. Ellerinde Türk bayrakları ve balonlarla birlikte Kreş ve Gündüz Bakımevi’nden rektörlüğe kadar yürüyen minik öğrenciler Rektörlük önünde 23 Nisan’a özel şarkılar söylediler. 100. Yıl Marşı eşliğinde balonların uçurulmasının ardından miniklerin bir diğer ziyaret noktası Anadolu Üniversitesi Senato Odası oldu. Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yusuf Özkay, Prof. Dr. Serpil Koçdar, Prof. Dr. Erkan Erdemir ve Prof. Dr. Köksal Büyük, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Barış Kılınç, Genel Sekreter Mehmet Süleyman Ekşi çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayarak hediyeler dağıttı. Ardından minikler, rektörlük makamına oturarak 23 Nisan mesajlarını paylaştılar. "Çocuklarımız bizim geleceğimiz" Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, günün anlam ve önemi üzerine vurgru yaparak, "Bugün çocuklar için olduğu kadar bizim için de çok özel bir gün. Bu güzel günde siz velilerimizi ve çocuklarımızı rektörlüğümüzde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğumuzu belirtmek istiyorum. Çocuklarımız bizim geleceğimiz, biz de Anadolu Üniversitesi olarak geleceğimizin mimarı olacak çocuklarımızı üniversitemizde öğrenci olarak, akademisyen olarak görmeyi büyük bir ümitle bekliyoruz. Çocuklarımızın yolları açık olsun" dedi. Minikler hazırladıkları tabloları Enstitü Müdürü Prof. Dr. İbrahim Halil Diken ile birlikte Rektör Adıgüzel’e hediye etti.