ÇEVRE
Üniversitesi öğrencilerinden sahil temizliği
09 Kasım 2024 Cumartesi - 11:45 Üniversitesi öğrencilerinden sahil temizliği Sinop’ta üniversite öğrencilerinden oluşan yaklaşık 40 kişilik grup, sahil temizliği yaptı. Sinop Üniversitesi Turizm Rehberliği Bölümü birinci sınıf öğrencileri, sosyal sorumluluk projesi kapsamında Bahçeler Plajı’nda temizlik çalışması gerçekleştirdi. Turizm Rehberliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Turan Bayram, etkinlik hakkında yaptığı açıklamada, öğrencilerinin çevre bilinci kazanması ve topluma faydalı bireyler olarak yetişmeleri açısından bu tür projeleri önemsediklerini belirtti. Bayram, "Bu dersin amacı, öğrencilerimizin yalnızca birer rehber olmaktan öte, toplumun ihtiyaçlarına duyarlı bireyler haline gelmelerini sağlamak. Onların sahada edindiği bu deneyimler, gelecekte çevreye ve topluma karşı daha bilinçli yaklaşımlar geliştirmelerine katkı sağlayacak" dedi. Öğrencilerin bu projeyle hem sahada tecrübe kazandığını hem de toplumsal sorumluluk bilincini pekiştirdiğini vurgulayan Bayram, "Sinop’un doğal güzelliklerini koruyarak gelecek nesillere bırakmak bizim için bir görev. Bu tür projeler, öğrencilerimizin çevreyi koruma ve duyarlılık kazanma noktasında kendilerini geliştirmelerine olanak tanıyor. Sahil temizliği gibi faaliyetlerle çevremize katkıda bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz" ifadelerini kullandı. Doç. Dr. Ali Turan Bayram, Turizm Rehberliği Bölümü olarak ilerleyen dönemlerde farklı sosyal sorumluluk projeleriyle daha geniş bir katılım hedeflediklerini ve öğrencileriyle birlikte benzer çalışmaları sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
Muğla’da ‘Şehircilik Günü’ etkinliği
09 Kasım 2024 Cumartesi - 11:24 Muğla’da ‘Şehircilik Günü’ etkinliği 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü’nde, uygar toplumlarda şehircilik bilincini artırmak, İklim değişikliği, nüfus artışı, sosyal eşitsizlik, kaynakların sürdürülebilir kullanımı gibi konuları tüm paydaşlarıyla geniş kapsamlı bir şekilde ele almak amacıyla Muğla Büyükşehir Belediyesi ve TMMOB Muğla İl Koordinasyon Kurulu iş birliğiyle Dünya Şehircilik Günü etkinliği düzenlendi. Düzenlenen etkinliğe, Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Ali Zağlı ve Osman Yenice, TMMOB Şehir Plancıları Odası Muğla Şube Başkanı Burak Teker, TMMOB Muğla İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Coşkun Çatalkaya, Muğla Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanları ve davetliler katıldı. TMMOB Şehir Plancıları Odası Muğla Şube Başkanı Burak Teker: “Kentlerimizi geleceğe hazırlamak için çalışıyoruz” TMMOB Şehir Plancıları Odası Muğla Şube Başkanı Burak Teker, “Kentlerimizde yaşam yerine rantı önceleyen; kamu yararından, sosyal devlet yaklaşımından ve bilimsel ilkelerinden uzaklaşmış şehircilik politikalarının sonucunu, yalnızca günden güne azalan yaşam kalitemizle değil, doğa olaylarının afetlere dönüşmesiyle, yangınlarda, sellerde, depremlerde verdiğimiz acı kayıplarla yaşayarak deneyimliyoruz. Bu sebeple mesleğimizde yıkıma karşı yaşamı savunarak kentlerimizi geleceğe hazırlamak için sorunları önceden tespit eden ve kapsamlı çözüm önerilerini ortaya koyan tartışmalara ve ilerici örneklere ihtiyacı vardır.” ifadelerini kullandı. Muğla Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Onur Demirtaş, “Şehircilik anlayışının önemini vurgulamak ve farkındalık oluşturmak üzere bir araya gelmiş bulunmaktayız. İklim değişikliği, nüfus artışı ve sosyal eşitsizlik gibi konular kentlerimizin geleceğini etkilerken, doğayla uyumlu, yaşanabilir ve adil şehirler oluşturmak için çok disiplinli bir çalışmanın önemi büyüktür. Bu yolda emek veren tüm şehir plancıları, mimar ve mühendislere teşekkür ediyor, Dünya Şehircilik Günü’nü kutluyoruz.” şeklinde konuştu. Genel Sekreter Yardımcısı Zağlı: “Başkanımız Ahmet Aras’ın politikası çevreci kentler” Genel Sekreter Yardımcısı Ali Zağlı, “8 Kasım Dünya Şehircilik Günü’nü kutluyorum. Şehircilik kavramı çok önemli bir kavram. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Aras’ın politikası çevreci kentler, planlı kentler yapmak. Bugün de bunun bir tezahürü. Şehirlerin planlarının yereldeki STK’ların belediyelerle iş birliği ile yapılması çok kıymetli diye değerlendiriyorum”
Yazın aslan, kışın kurt özellikleri taşıyor
09 Kasım 2024 Cumartesi - 11:16 Yazın aslan, kışın kurt özellikleri taşıyor Dünyanın en iyi sürü koruma köpeği olarak bilinden Kangal çoban köpekleri, Sivas’ın ağır kış şartlarına hazırlanmaya başladı. Kangalların tüy yapısı ile dondurucu soğuklardan kendisini koruduğunu ifade eden Doç. Dr. Yusuf Özşensoy, yaz sıcağında aslan, kış soğuğunda ise kurt özellikleri taşıdığını ifade etti. Sivas’ın en meşhur değerlerinden birisi olan ve ünü ülke sınırlarını aşan Kangal çoban köpekleri, havaların soğumasıyla birlikte kendisini kışa hazırlanıyor. Coğrafya itibariyle soğuk iklim hayvanları olarak bilinen Kangallar, kendilerini dondurucu soğuklardan koruyacak olan tüy yapısını oluşturmaya başladı. 2 katmandan oluşan deri tabakasının altında ince ve sık tüyleri ile postunu kışa hazırlayan Kangal köpekleri, asıl rengi olan boz renklere büründü. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Özşensoy, Kangal köpeklerinin genel özelliklerini anlattı. "Sürü korumada 1 numara" Kangal köpeklerinin genetik anlamda araştırılmadığını ifade eden Doç. Dr. Yusuf Özşensoy, “Sivas Kangal köpeği, Türkiye’nin yerli genetik kaynaklarından bir tanesidir. Özellikle dünyada sürü koruma alanında 1 numara diyebiliriz. Bu köpeklerin 1 numara olmasına rağmen çok fazla değer gösterilmemiş ve genetik çalışmalar çok yetersiz kalıyor. Yetiştiricilerin her biri dış görünümden yola çıkarak kendi sürüsünde ki köpeklerin en saf Kangal olduğunu iddia ediyor. Yurt dışından İngiltere, Almanya ve Amerika başta olmak üzere Kangallarımızı zamanında alıp götürmüşler. Orada Kangallar için dernekler kurularak en saf Kangalların kendilerinde olduğunu iddia ediyorlar. Genetik olarak net bir şekilde saflığını belirten bir araştırma bulunmuyor. Bunu güzel bir şekilde planlanıp çalışma yapılması gerekiyor.” dedi. "Kalın ve boz renkli post yapısına sahip" Kangalın en önemli özelliğinin post yapısı olduğuna dikkat çeken Özşensoy, “Post yapısı Asya’nın toprak rengi yani boz rengindedir. Killi beyaz, sarı, krem ve kızıl rengi gibi farklı renk varyasyonları da bulunmaktadır. Kangal çoban köpeğinin en önemli özelliğinden bir tanesi ise derisinin 2 katmandan meydana gelmesidir. Üst katmanı uzun ve seyrek tüylerden, alt katmanı ise kısa ve sık tüylerden meydana gelir. Bu mevsimlerde tüy gayet normaldir. Üzerindeki seyrek tüyleri döktüğü zaman altındaki sık tüyler gözükmeye başlıyor. Bundan dolayı ise rengin değiştiğini görebiliyoruz. Kangallar kendilerini her mevsime adapte edebiliyorlar. Özellikle kış ayına en uyumlu ırktır ve yaz ayına da kendisini adapte edebiliyor. Türkiye’nin her yerinde küçükbaş hayvan yetiştirilen her yerde bu hayvanı görebiliyoruz. Kafa, göğüs ve göğüs yapısının heybetli olmasından dolayı aslana benzetiliyor. Kangallar orduda, emniyette ve bekçilik görevinde de kullanılmaktadır. Yabani hayvanlara karşı korumak için Kangallar, yakın bir zamanda İtalya’ya gönderildi. Kangal çoban köpekleri eğitilmeye çok müsaittir. Bir hocamızın yaptığı yapay zeka çalışmasında küçük Kangalların çok cesur oldukları, korku anına hemen adapte olmaları ve eğitilmeye daha yatkın oldukları tespit edildi. Genetik yapıları ile ilgili hiç çalışma yapılmamış. Bu çalışmaların yapılması önemlidir" ifadelerine yer verdi.
Yanan araziler bal ormanıyla küllerinden doğuyor
09 Kasım 2024 Cumartesi - 11:11 Yanan araziler bal ormanıyla küllerinden doğuyor İzmir Büyükşehir Belediyesi, Yamanlar Dağı yangınından sonra geçim kaynağı arıcılık olan yurttaşların yaralarını sarıyor. Kovankayası Ağaçlandırma Sahası’nı bal ormanı olarak yeniden yeşertmek için çalışmalara başlayan Büyükşehir, bölgedeki bal üretimini tekrar canlandıracak. İzmir Büyükşehir Belediyesi, ağustos ayındaki Yamanlar Dağı yangınında zarar gören Bayraklı Doğançay’daki Kovankayası Ağaçlandırma Sahası’nı, yurttaşların talebi üzerine bal ormanına dönüştürüyor. Arıcılık faaliyetinin önemli geçim kaynakları arasında yer aldığı Doğançay’da, yangının ardından arıların besin kaynağı olan yeşil alanlar yok olmuştu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, yangının ardından Doğançay’da yaptığı incelemede yurttaşların yaşadığı mağduriyetin giderilmesi için talimat vermişti. Bunun üzerine harekete geçen İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, mülkiyeti Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan ve yangında büyük zarar gören 54 dönümlük Kovankayası Ağaçlandırma Sahası’nı bal ormanı olarak yeniden yeşertmek için kolları sıvadı. Alanda zemin çalışmalarını tamamlayan ekipler, bölgede arıcılık faaliyetlerini canlandıracak ağaç ve çalı türlerinin ekimine başladı. Yaklaşık 4 bin ağaç ve çalı türünün dikiminin ardından besin kaynakları tamamen yok olan arılar için yeni bir bal ormanı kazandırılmış olacak. Bölgede arıcılık faaliyeti yürüten yurttaşlar, kovanlarını sahaya konumlandırarak yeniden bal üretimine başlayabilecek. Su tasarrufu ve erozyonu önleyecek şekilde tasarlandı Çalışmalar hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı Ağaçlandırma Şube Müdürü Halit Çelik, “Mülkiyeti belediyemize ait olan bu arazideki bitki örtüsü, Yamanlar Dağı’nda çıkan yangında tamamen yanmış durumdaydı. Yangın sonrası bölgede arıcılık faaliyetleri yürüten vatandaşlarımızın talebi üzerine Cemil Başkanımız bu alanı bal ormanına dönüştürme talimatını verdi. Proje ve uygulama çalışmalarına başladık. 54 bin metrekarelik, yarısından fazlası ana kayadan oluşan eğimi yüksek bir arazi burası. Eğim yüksek olduğu için toprak ve suyun muhafazasını sağlamak amacıyla taş kordonlar, cansız örme çitler ve alt topraklama işlemleri yaparak arazi hazırlığını tamamladık. Arazi eğimini düşürerek toprak erozyonunu, oluşabilecek seli önlemeyi ve su hasadı sağlamayı hedefledik. Burada dikilen bitki ve ağaçların kökleri suya kolay ulaşabileceğinden su tasarrufu da sağlayacak” şeklinde konuştu. Yıl boyu çiçek açan bitkiler seçildi Bal ormanında bölgede arıcılık faaliyeti yürüten vatandaşların maksimum fayda sağlaması için yıl boyu çiçek açan bitkilerin tercih edildiğini ifade eden Halit Çelik, “Bal ormanının temasına uygun olarak arıların yıl içerisinde şubat ayından kasım ayına kadar nektar alımı uzatılarak, bitkilerin de çiçeklenme dönemi dikkate alınarak orjinli bitki türleri, ağaçlar ve çalılar seçildi. Ağaç türleri olarak akasya, dut, gülibrişim, erguvan, kızılçam ve badem gibi türlere yer verildi. Çalı grubu olarak, lavanta, lavantin, adaçayı, biberiye, kekik, adi kartopu, akçakesme gibi çalı türlerimizi kullandık. Sahaya 500’ü yüksek boylu olmak üzere bin ağaç dikmeyi planlıyoruz. Çalı grubu ve ağaççık olarak 3 bin bitki dikimi yapmayı hedefliyoruz. Dikim mevsimi içinde bu çalışmaları tamamlamayı hedefliyoruz” dedi.
Kavaklıdere’de zeytin hasat sezonu Hillerima Antik Kenti’nde dualarla başladı
09 Kasım 2024 Cumartesi - 10:39 Kavaklıdere’de zeytin hasat sezonu Hillerima Antik Kenti’nde dualarla başladı Muğla’nın Kavaklıdere ilçesinin Derebağ Mahallesi’nde yer alan tarihi Hillerima Antik Kenti, geleneksel Zeytin Hasat Etkinliği’ne ev sahipliği yaptı. Güne bereket dualarıyla başlayan üreticiler ve misafirler, bölgenin verimli topraklarında ilk zeytin hasadını gerçekleştirdi. Sabahın erken saatlerinde Kavaklıdere’ye gelen katılımcılar, zeytin hasadına başlamadan önce üretim sezonunun bereketli geçmesi için dualar etti. Zeytin ağaçlarının çevresinde toplanan üreticiler ve davetliler, yıl boyunca emek verilen mahsulün toplanmasına hazırlık yaptı. Sonrasında etkinliğe katılan üreticiler, geleneksel yöntemlerle ilk zeytinlerini toplarken, bu değerli mahsulün hasat edilmesi konusundaki heyecanlarını paylaştılar. Katılımcılar, toplanan zeytinlerin yöresel lezzetlere dönüşmesini temenni ederken, üreticilerin zeytinin sofralara ulaşana kadar geçen sürede gösterdikleri emek vurgulandı. ’Bahçelerden sofralarınıza’ sloganıyla başlayan etkinlik, zeytinin mutfaklara doğal ve kaliteli bir ürün olarak ulaşması için bölgedeki çiftçilerin gayretini öne çıkardı. Derebağ Mahallesi’nde yer alan ve geçmişten günümüze pek çok kültürü barındıran Hillerima Antik Kenti, bu etkinlikle beraber zeytin hasadına tanıklık ederek bölgenin tarımsal ve kültürel zenginliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Zeytin hasadı etkinliği, yerel halkın tarihi değerlerine sahip çıkması ve turizme katkı sağlama açısından da önemli bir adım oldu. Bölgedeki zeytin ağaçlarının, antik çağlardan günümüze ulaşan bir geleneği yaşattığına vurgu yapıldı. Etkinlikte konuşan üreticiler, zeytinin bölgedeki ekonomik kalkınmadaki önemini vurgularken Kavaklıdere’nin yerel üretime verdiği değerin altını çizdi. Bereket dualarıyla başlayan günün, hasat sürecinde bütün yılın emeğinin karşılığını almak açısından önemli olduğunu belirten üreticiler, bu geleneğin daha çok yayılması için çalışacaklarını ifade etti. Zeytin hasadının, bölge halkının geçim kaynakları arasında önemli bir yer tuttuğuna dikkat çekilen etkinlikte, Kavaklıdere’nin kaliteli zeytinleri ile turizm potansiyelini artırarak ekonomik katkı sağlamaya devam ettiği vurgulandı.