ÇEVRE - 26 Kasım 2024 Salı 01:13

D-100 karayolu, yoğun kar yağışının etkisi altında

A
A
A
D-100 karayolu, yoğun kar yağışının etkisi altında

İstanbul’u Karadeniz’e bağlayan D-100 karayolunun Çankırı güzergahında yoğun kar yağışı etkili oldu.


İstanbul’u Karadeniz’e bağlayan D-100 karayolunun Çankırı güzergahında etkili olan kar yağışı, ulaşımı olumsuz etkiledi. Yoğun kar yağışı sebebiyle yollar kayganlaşırken sürücüler ilerlemekte zor anlar yaşadı. Karayolları ekiplerinin kar temizleme ve tuzlama çalışmaları ise sürüyor. Trafik ekipleri, sürücüleri yavaş ve dikkatli araç kullanmaları konusunda uyardı. Meteorolojiden gelen verilere göre, kar yağışının sabah saatlerine kadar aralıklarla devam etmesi tahmin ediliyor.



D-100 karayolu, yoğun kar yağışının etkisi altında

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ticaret Bakanlığı 2024 yılında sonradan ve ikincil kontrol denetimleri sonucunda 6,8 milyar lira ek tahakkuk ve ceza kararı düzenledi Ticaret Bakanlığı 2024 yılında sonradan ve ikincil kontrol denetimleri sonucunda 6,8 milyar lira ek tahakkuk ve ceza kararının düzenlendiğini açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, "2024 yılında Sonradan Kontrol Denetimleri sonucunda yaklaşık 1,5 milyar TL, İkincil Kontrol Denetimleri neticesinde ise yaklaşık 5,3 milyar TL olmak üzere bir önceki yıla kıyasla yüzde 94 artışla toplam 6,8 milyar TL tutarında Ek Tahakkuk ve Ceza kararı düzenlenerek devletimizin gelir kaybının önüne geçilmiştir" denildi. "Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen geçmişe dönük inceleme ve denetim faaliyetleri kapsamında firmaların önceki işlemlerinin sonradan kontrolü ile eşyanın tesliminden sonra gümrük beyannamelerinin ikincil kontrolü 2024 yılında da hız kesmeden devam etmiştir" ifadelerini yer verilen açıklama şöyle devam etti: "Hem Sonradan Kontrol Denetimine tabi tutulacak firmaların seçiminde hem de İkincil Kontrole tabi tutulacak şüpheli beyannamelerin tespitinde; Bakanlığımız-Ticaret Araştırmaları ve Risk Değerlendirme Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilen ileri analitik teknikler kullanılmakta ve bu sayede yüz binlerce firma ve milyonlarca beyanname arasından riskli olanlar ayıklanabilmektedir. Bu kapsamda 2024 yılında toplam 250 firma Bakanlık Müfettişlerince Sonradan Kontrol Denetimine tabi tutulmuş olup söz konusu denetimler sonucunda yaklaşık 1,5 milyar TL tutarında ek tahakkuk ve ceza kararı düzenlenmiştir. Gümrük beyannamelerinin İkincil Kontrolü sonucunda ise 2024 yılında 6 bin 133 firma tarafından tescil edilen 20 bin 378 adet gümrük beyannamesi için yaklaşık 5,3 milyar TL tutarında ek tahakkuk ve ceza kararı tesis edilmiştir. 2025 yılında da söz konusu inceleme ve denetim faaliyetleri kapsamında, usulsüz işlem tesisi ile haksız kazanç sağlayan firmalar tespit edilerek Devletimizin gelir kaybının önüne geçilmeye devam edilecektir."
Ankara Palandöken: “Bağkur’lu, almadığı hizmetin bedelini cezalı ödüyor” Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, sosyal güvenlik prim borcu olan çok sayıda esnaf ve sanatkarın sağlık alanında almadığı muayene ve almadığı ilacın bedelini cezalı ödediğini söyledi. Palandöken, “İki aydan fazla süreyle sigorta prim borcunu geciktiren esnafımız hem hastaneye gidip muayene olamıyor hem de tedavi için gereken ilaçları eczaneden alamıyor. Bu hizmeti sadece esnaf alamamakla kalmıyor bakmakla yükümlü ailesi de aynı şekilde yararlanamıyor. Aynı zamanda ödemeyi yatırmakta zorluk çekip geciktirdiği zaman olmadığı muayenenin ve almadığı ilacın bedelini faiziyle geri ödemek zorunda kalıyor. Cumhurbaşkanımız yapılandırmaya ve sürenin uzatılmasına imkan sağlıyordu fakat yeni yıl itibariyle artık uzatma yapılmıyor. Bizim ricamız bu sürenin 1 yıl daha uzatılması ve önemli bir mesele olan 7 bin 200 prim günü dolduran esnafımızın sağlıktan yararlanmasına imkan sağlanmalı. Esnafımızın ve ailelerinin mağdur olmaması için sağlık hizmetlerinden eksiksiz faydalanmanın önü açılmalı” dedi. “Yapılandırma ile esnafın prim borcunu ödemesi sağlanmalı” Esnaf ve sanatkârların birikmiş prim borcunu ödeyebilmesi için yeni bir yapılandırma talebinde bulunan Palandöken, “Prim borcu olan esnaf ve sanatkarlarımız yeni yıl itibariyle sağlık hizmetlerinden faydalanamıyor. Mevcut ekonomik koşullarda artan maliyetler karşısında ayakta kalmaya çalışan esnafımız sigorta primini geciktirebiliyor. Zaten sigorta primini ödemeyenlerin özel hastaneye gidecek ya da pahalı ilaçları alacak durumu yok. Esnafımızın ve ailesinin mağdur olmaması için sağlık hizmetlerinden kesintisiz faydalanabilmesinin önü açılmalı. Bunun için de yeni bir yapılandırma kanunu çıkarılarak esnafımızın gecikmiş prim borcunu sıfır faizli ya da düşük faizli kredi ile ödeme imkanı verilmeli” şeklinde konuştu.
Rize Fırtına Vadisi’nde 28 yapı sahipleri tarafından yıkıldı Rize’de Fırtına Vadisi’nde izinsiz ve taşkın riski altındaki yapıların yıkımları sahipleri tarafından gerçekleştirilmeye başlandı. Konu ile ilgili açıklama yapan Rize Valisi İhsan Selim Baydaş “O derenin kenarındaki yapı oraya yakışmıyor, biz o yakışmayan yapıları kaldırma niyetindeyiz” dedi. Rize’nin Ardeşen ilçesi ve Çamlıhemşin ilçe sınırları içerisinde yer alan Fırtına Vadisi’nde, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan tescilsiz alanlardaki izinsiz yapılar ile Fırtına Deresi dere yatağında taşkın riski altında bulunan yapılar için kaldırılma kararı verilmişti. Rize Valiliği tarafından 2024 yılı Mayıs ayında başlatılan ve titizlikle yürütülen çalışmalar kapsamında denetimler gerçekleştirilerek risk teşkil eden yapılar hakkında yapı sahipleri uyarıldı. Yapılan uyarı ve tebligatları dikkate alan yapı sahipleri tarafından 28 tanesi yıkılarak kaldırıldı. Kaldırılmayan yapılar için ise son tebligatlar yapılarak sahipleri yeniden uyarıldı. Rize İl Özel İdaresi tarafından, yapılan tüm uyarı ve tebligatlara rağmen kaldırılmayan yapıların yıkımlarına, ilgili kurumlar tarafından ivedilikle başlanacağı duyuruldu. Ayrıca yapışan uyarıda Fırtına Vadisi özelinde başlatılan bu çalışmaların Rize genelindeki tüm vadiler ve turizm merkezlerinde aynı titizlikle sürdürüleceğinin altını çizildi. “Kendileri kaldıranlar var, bizim kaldıracaklarımız var” Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, bungalovlar noktasında yıkım sürecini başlattıklarını ifade ederek “Bungalovlar ile ilgili bir yıkım süreci başlattık. Kendileri yıkanlar var, bizim müdahale edecek olduklarımız var. Kendileri kaldıranlar var, bizim kaldıracaklarımız var. Bizden ‘Tamam biz Fırtına vadisinin kenarındayız, kaldırıyoruz ama yan tarafta bir yer kiraladık. Bungalovlarımızı kaldırıp kiraladığımız bu yerlere nakletmek istiyoruz. Burada da ruhsat alacağız’ diye süre isteyenler var. Bu şekilde sessiz ve derinden yürüttüğümüz bir süreç var. Bizim şu konuda karar vermemiz gerekiyor; bungalov veya turizm faaliyeti yapacak olan hemşerilerimiz, ‘Biz bu işi ruhsatlı yapacağız, vergilendirilmiş bir biçimde yapacağız ve turizm işletme belgesi alacağız’ demeleri lazım. Biz turizmden gelir elde eden ve o geliri de her yıl arttıran bir ülkeyiz. Bunu yapabilmemiz için turizm ruhsatı olmayan işletmelerin kapatılması ve bunların müşteri almaması için her türlü tedbiri almamız lazım" diye konuştu. “Turizm işletme belgesi olmayan bizim sistemimiz içerisinde olamayacak” Tüm turizm tesislerinin ruhsatlandırılması gerektiğinin altını çizen Baydaş “Turizm işletme belgesi olmayan, sisteme kayıtlı olmayan hiçbir işletme isterse dünyanın en güzel yeri olsun bizim sistemimiz içerisinde olamayacak. Burada arkadaşlarımıza ‘Kardeşim sen burada bu ruhsatsız işletmeyi yapmakla bu şehrin turizmine ve bu şehrin turizm işletmecilerine zarar veriyorsun’ diye zorlamamız lazım. Gelenlere de ‘Ben gitsem bir işyeri açsam. Desem ki ben burada bir kasap dükkanı açmak istiyorum. Açabilir miyim? Hayır. Belediyeden ruhsat alacağım, kasaplar odasından ruhsat alacağım, mezbahaya akredite olacağım ki ancak o kasap dükkanını açabileyim’ diyerek işletme adına örnek veriyorum. Aynısını turizm tesisleri için de düşünmemiz ve uygulamamız lazım” şeklinde konuştu. "Bu işletmeler ruhsatlı mı, ruhsatsız mı?" Sürekli bungalovların ve ruhsatsız tesislerin gündeme gelmesinden işletmecilerin rahatsız olduğunu, fakat normal zamanda gündeme gelmezse bir heyelan olması durumunda gelebileceğini kaydeden Baydaş “Normal zamanda bu yapılar gündeme gelmezse, Allah korusun bir afet zamanında gelir gündeme. Nasıl ki bir cinayet olduğunda soruyoruz ‘Silah ruhsatlı mı, ruhsatsız mı?’ diye, bir afet meydana gelince de soracağız ‘bu işletmeler ruhsatlı mı, ruhsatsız mı?’ Sonra geri döneceğiz ‘Ruhsatsız müesseslere niye burada izin veriliyor?’ diyeceğiz. Bunların her birini düşünerek adım atıyoruz. Niyetimiz engelleyebildiğimiz kadar ruhsatsızları engellemek. İlk adımımız bunlarla ilgili enerji kesintisi olacak. Ruhsatsız bir müessese elektrik alamayacak, aboneliklerini iptal edeceğiz. Yaklaşık 1 yıldır il özel idaresinden yapı izin vermiyorum. Yeni yapıların yapılmasına izin vermemek için. Ama bu top bir mücadele gerektirebilecek bir mesele. Sabırla gitmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Niyetimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil” Fırtına Vadisi üzerinde tespit edilen tüm ruhsatsız ve izinsiz yapılara müdahale edileceğini yineleyen Baydaş, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Fırtına Vadisi üzerinde 174 tane tespitimiz var. Onlarının tamamını bu Mayıs sezonuna kadar bulundukları yerlerden kaldıracağız. Gidelim dozeri kapısına dayayalım, şov yapalım derdinde değiliz. Adama ‘Bak kardeşim senin burada keresten, camın, çerçeven, sacın, saçağın var. Gel kendin bunu kaldır’ diyoruz. Bizden hakikaten samimiyetle süre isteyen arkadaşlar var ve kendileri kaldırıyorlar, kaldıracaklar göreceksiniz. Ama işte dozeri kapısına dayamamız gerekiyorsa onu da yapacağız. Niyetimiz burada üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. O derenin kenarındaki yapı oraya yakışmıyor, biz o yakışmayan yapıları kaldırma niyetindeyiz. Yapıcı bir şekilde süreci götürmeye çalışıyoruz."