GÜNDEM - 14 Ekim 2024 Pazartesi 10:41

Çankırı’da yapılan teşviklerle üretim her geçen yıl artıyor

A
A
A
Çankırı’da yapılan teşviklerle üretim her geçen yıl artıyor

Çeltik, kavun, yeşil mercimek ve korunga üretiminde ilk 10 il arasında yer alan Çankırı’da, 240 bin hektar alandaki tarımsal üretimle ülke ekonomisine önemli katkı sağlanıyor.



240 bin hektar tarım alanına sahip olan ve yılda ortalama 30 bin ton pirincin üretildiği Çankırı, çeşitli ürün yetiştiriciliği ile Türkiye’nin önemli tarım şehirleri arasında yer alıyor. Türkiye genelindeki üretime göre, çeltikte altıncı, kavunda yedinci, yeşil mercimekte altıncı, korungada ise sekizinci il olma özelliği taşıyan Çankırı, 142 bin büyükbaş, 167 bin küçükbaş, 3 milyona yakın kanatlı ve 55 bin kovan arıyla üretimde üretimde ön plana çıkıyor. Tarımsal üretimle Türkiye ekonomisine önemli katkının sağlandığı Çankırı’da, yapılan teşviklerle çiftçilik ve hayvan yetiştiriciliği teşvik ediliyor. Çankırı Tarım ve Orman İl Müdürü Dr. Hüseyin Düzgün, yapılan destekler sayesinde ürün çeşitliliğinin ve üretimin arttırılmasını hedeflediklerini söyledi.


“Birçok ürün üretiminde Türkiye’de ilk 10 sırada bulunuyoruz”


Çeşitli ürün yetiştiriciliği ile Çankırı’nın Türkiye’de ön plana çıktığını belirten Tarım ve Orman İl Müdürü Dr. Hüseyin Düzgün, “Çankırı, 240 bin hektar tarım alanı ile hububattan meyveciliğe, sebzeden endüstri bitkilerine kadar çoğu ürünün yetiştirildiği bir ildir. Köylerin kısmen boşalmasına rağmen arazilerini terk etmeyen çiftçilere sahibiz. Birçok ürün üretiminde Türkiye’de ilk 10 sırada bulunuyoruz. Çeltikte altıncı sırada, kavunda yedinci sırada, yeşil mercimekte altıncı sırada, korungada ise sekizinci sırada yer alıyoruz. Diğer ürünlerde de hızla üretim artışı sağlamaktayız. Çeşitli projeler tamamlandığında tarımsal üretim değerimiz daha da artacak. Ön sıralara oturan bir il olmak için gayret edeceğiz” dedi.


“Hayvancılık üretiminde de azımsanmayacak bir üretim yapmaktayız”


Çankırı’da hayvan yetiştiriciliğinin önemine değinen Dr. Düzgün, “Hayvansal üretim olarak 142 bin büyükbaş, 167 bin küçükbaş, 3 milyona yakın kanatlı ve 55 bin kovan varlığı ile hayvancılık üretiminde de azımsanmayacak bir üretim yapmaktayız. Bakanlığımız destekleri ile son yıllarda binin üzerinde proje uygulanarak bu yönde de gelişim göstermekteyiz. 142 bin hektarlık mera alanı ile önde gelen mera alanına sahip iller içerisindeyiz. Bakanlığımız projeleri genelde olmak üzere yerel projelerle de 3 yıl önce 60 milyon TL civarında olan desteğimizi bugün ise 500 milyon TL’ye kadar çıkarttık. Üretimde kalarak emeğini esirgemeyen çiftçilerimizin mutlu olacağı, onlara destek olacak sessiz devrimin yapıldığını müşahede etmekteyiz. Öncelikli olarak ekim yapan herkesin destekleneceği, yüzyılın hayali ve beklentisi olan hususların teker teker hayata geçirilmesi çiftçimizi son derece mutlu etmiştir ve edecektir. İlimizde yüzde 42 olan kayıtlılık oranını an itibariyle yüzde 52’lere çıkartmış bulunmaktayız. Kanun ve mevzuat değişiklikleriyle tüm çiftçilerin faydalanacağı ve kazanacağı noktalara gelecektir inşallah” diye konuştu.


(BG-MK-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de özel bireyler için ’Uygulama Evi’ hayatı geçirildi Mersin Büyükşehir Belediyesince, Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde gerçekleştirilen hizmetlere bir yenisi daha eklenerek, özel gereksinimli bireylerin faydalanabileceği ‘Uygulama Evi’ faaliyete geçirildi. Mola Evi’nden faydalanan ve 6 yaşın üzerindeki özel gereksinimli bireylerin faydalandığı ’Uygulama Evi’nde tipik bir ev ortamına uygun şekilde öğrencilere eğitimler verilirken, eğitimler sayesinde öğrencilerin gerçek yaşam becerileri kazanması sağlanıyor. ’Uygulama Evi’nde oturma odası, yatak odası, mutfak, tuvalet ve banyodan oluşan tipik bir ev ortamına uygun şekilde öğrencilere eğitimler veriliyor. Özel gereksinimli bireyler bu uygulama alanlarında yatak toplama, sofra kurma, kahvaltı ve yemek hazırlayabilme, ev ve kişisel temizlik gibi gerçek yaşam becerileri kazanıyor. Her öğrencinin kendi gelişiminin dikkate alındığı, güvenli ve kontrollü bir ortamda alanında uzman öğretmenler eşliğinde verilen eğitimler sayesinde, özel gereksinimli bireylerin yaşam kalitesinin artması ve sorumluluk bilincinin gelişmesi hedefleniyor. Aynı zamanda özel gereksinimli bireylerin toplumla daha uyumlu hale gelmesinin amaçlandığı ’Uygulama Evi’nde, öğrencilerin özgüven kazanması ve bağımsız bireyler haline gelmesi sağlanıyor. “Uygulama Evi ile özel gereksinimli bireylere, günlük hayat becerileri kazandırıyoruz” Özel Eğitim Öğretmeni Kübra Mine Saçıkara, Büyükşehir Belediyesinin Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde hayata geçirmiş olduğu ’Uygulama Evi’ ile özel gereksinimli bireylerin günlük hayat becerilerini tek ve bağımsız bir şekilde yapmaya başlayana kadar, tipik bir ev formatına uygun şekilde öğrencilere eğitim verdiklerini kaydetti. Eğitimler hakkında bilgi veren Saçıkara, günlük yaşam becerileri kapsamında öğrencilere el-yüz yıkama, yatak toplama, kahvaltı hazırlama gibi temel öz bakım becerilerinin kazandırılması ile ilgili çalışmalar yaptıklarını dile getirerek, “Bu sayede kişinin kendisine olan özgüveni artıyor. Günlük yaşamda kendisinin yaptığı bir kahve bile onun özgüvenini artırdığı için, bu dolaylı olarak sosyal hayatına da aile hayatına da yansıyor. Burada bizler bütüncül bir şekilde, günlük hayatta yapılması gereken her şeyi özel gereksinimli bireylere öğretiyoruz. Mola Evi’ne gelen her özel gereksinimli bireyi, ’Uygulama Evi’nden de faydalandırıyoruz” dedi. Asgari düzeyde özbakım becerilerini kazanan her bir bireyin ’Uygulama Evi’nden faydalanabileceğini kaydeden Saçıkara, “Biz bu becerileri daha fazla geliştirmeye odaklanıyoruz. 6 yaşından büyük özel gereksinimli her bireye, burada ücretsiz bir şekilde hizmet veriyoruz. Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak özel gereksinimli bireylerin ve ailelerinin yaşadığı sıkıntılara çözüm üreterek, onlara destek olmak için elimizden geleni yapıyor ve bu çözümlerin kalıcı olmasını sağlıyoruz” ifadelerini kullandı. “Kızımın, eğitimlerden sonra kendine olan özgüveni arttı” Engelsiz Yaşam Merkezi’nden faydalanan özel gereksinimli bireylerden Nazlı Bingöl’ün annesi Nuran Bingöl, kızındaki değişimlerden bahsederek; “Buradan çok memnunuz ve eğitimler çok güzel gidiyor. Nazlı daha önce özel eğitim aldığında çok fazla içine kapanıktı ve ortamlara girmek istemiyordu. Buradaki eğitimlerden sonra Nazlı’nın iletişim kurma isteği arttı. Buradaki akranlarını, öğretmenlerini çok seviyor ve geliştikçe gelişiyor. Eve gelen misafirlerle sohbet edip, şakalaşmaya, kendini ifade etmeye ve sosyalleşmeye başladı” diye konuştu.
Antalya Yusuf Akgül, MÜSİAD Antalya’nın yeni başkanı oldu MÜSİAD Antalya 21. Olağan Genel Kurulu, yoğun katılımla gerçekleşti. MÜSİAD Antalya Şubesi’nde bayrak değişimi yaşandı. 21. Olağan Genel Kurul’da Ali Akçay görevi Yusuf Akgül’e devretti. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan genel kurul, MÜSİAD Genel Başkan Vekili Ahmet Doğan Alperen, Teşkilatlanma Komisyonu Başkanı Halil Zahid Bingöl, il başkanları, milletvekilleri, iş dünyasından ve sivil toplum temsilcilerinden birçok ismin katılımıyla gerçekleşti. Yeni başkan Yusuf Akgül, konuşmasında MÜSİAD Antalya’nın gelecek vizyonunu ve hedeflerini şu sözlerle dile getirdi: “Bugün burada yalnızca bir genel kurul için değil, Antalya’mızın ve MÜSİAD’ın geleceğini inşa edeceğimiz yeni bir dönemin başlangıcını yapmak üzere toplandık. 15 yıldır bu büyük ailenin bir parçası olarak birçok projede yer aldım. Şimdi bu tecrübeyle MÜSİAD Antalya’yı daha ileriye taşımak için çalışacağız” dedi. Akgül, Antalya’nın ekonomik potansiyelini ön plana çıkararak, tarım, turizm ve sanayiyi daha katma değerli projelerle buluşturmayı hedeflediklerini belirtti. Özellikle ihracata yönelik çalışmaların artırılacağını vurgulayan Akgül, “Yalnızca üretmek değil, dünya pazarlarında rekabet gücümüzü artırmak için yenilik, kalite ve marka değeri katmamız gerekiyor” dedi. Yeni dönemin vizyonunu, “Katma Değer Odaklı Büyüme” olarak açıklayan Yusuf Akgül, üyelerle birlikte Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, İhracatçılar Birliği ve üniversitelerle güçlü iş birlikleri kurmayı planladıklarını ifade etti. 18 Ocak’ta bir çalıştay düzenleyerek üyelerin taleplerini dinleyeceklerini ve bu talepler doğrultusunda 25 Ocak’ta bir yönetim kampında somut bir yol haritası oluşturacaklarını duyurdu. Ali Akçay’dan tebrik ve destek mesajı MÜSİAD’ın önceki dönem başkanlarından Ali Akçay ise Yusuf Akgül’ü tebrik ederek şu ifadelere yer verdi: “Yusuf Bey, MÜSİAD Antalya ailesine uzun yıllardır emek veren, vizyoner bir lider. Bu yeni dönemde Antalya’yı daha ileri taşıyacak projelere imza atacağına inancım tam. Şimdiye kadar MÜSİAD çatısı altında iş dünyamız için birçok güzel çalışma yapıldı. Bugün bu bayrağı devralan Yusuf Bey’in de bu başarılı projeleri daha ileri taşıyacağına inanıyorum. Kendisine ve ekibine başarılar diliyorum. Her zaman destekçisiyiz.” "Kalkınma, ahlak ve değerlerle buluşmalı" MÜSİAD Genel Başkan Vekili Ahmet Doğan Alperen de, MÜSİAD Antalya Şubesi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, kalkınmanın ahlak, adalet ve insani değerlerle buluşması gerektiğini vurguladı. Alperen, ekonomik başarının tek başına yeterli olmadığını belirterek, “Merhametin olmadığı bir medeniyet, sadece bir beton yığınıdır. Bizim hedefimiz, ekonomiyi büyütürken insani ve ahlaki değerleri unutmamaktır” dedi. MÜSİAD’ın 35 yıllık geçmişine dikkat çeken Alperen, 84 yurt içi şube ve 99 ülkedeki irtibat noktalarıyla küresel bir vizyonun temsilcisi olduklarını ifade etti. “Medine Pazarı ahlakıyla hareket eden bu teşkilat, insani değerleri merkeze alarak hem ekonomik kalkınmayı hem de toplumsal faydayı hedefliyor” şeklinde konuştu. Genel kurul, katılımcıların MÜSİAD Antalya’nın yeni dönemine yönelik temennileri ve toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi. Yeni yönetim kurulu ise şu isimlerden oluşuyor: Yusuf Akgül, Gürbüz Yumakoğulları, Süleyman Bilkay, Özcan Koca, Osman Özdemir, Ali Uğur, Cafer Doğrukan, Mehmet Akbaş, Uğur Çimen, Ali Sami Fıçıcı, Halil Ece, Ömer Bilal, Mustafa Çilingiroğlu, Mehmet Emin Altay, Ahmet Özkan, Mehmet Ziya Kök, Mustafa Kaya, Fatih Nalbantoğlu, Hüseyin Şirazi, Soner Kurucan, Mücahit Yücel, Mehmet Murat Koca, Bilal Sinan Başaran, Mahmut Esad Karakayalı, Nuriye Özden, Ramazan Keskin, Mehmet Bora, İbrahim Murat Elbeyi, Adem Toksöz, Salman Baki, İrfan Yıldız, Süleyman Tunç, Büşra Demirtaş, Dilek Bozkurt Özgenç, İbrahim Şahin, Ebubekir Yıldız.
Gaziantep Down sendromlu Eda’nın piyano aşkı engel tanımıyor Gaziantep’te yaşayan 34 yaşındaki Down Sendromlu Eda, piyano çalarken sergilediği azmiyle ilham kaynağı oluyor. Küçük yaşlarda başlayan piyano ilgisine hayalini de ekleyen Eda, dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say ile sahne almak istiyor. Sınıf öğretmeni anneyle matematik öğretmeni babanın 3 çocuğundan en küçüğü olarak dünyaya gelen Eda Bayrak’a henüz bebekken down Sendromu teşhisi koyuldu. Aile, Eda’yı 8 yaşında farklı branşlarla destekleyerek ilgi duyduğu alanları belirledi. Anne Ayşenur Bayrak, evdeki eski orglarla yeteneğini keşfettiği kızına piyano eğitimi aldırdı. Eda, ailesinin desteğiyle aldığı piyano eğitiminde büyük bir ilerleme kaydetti. Her gün saatlerini piyano başında geçiren ve büyük bir çaba gösteren Eda, klasik müzikten pop şarkılarına kadar birçok eseri başarıyla çalabiliyor. “Piyano çalmak beni çok mutlu ediyor” diyen Eda, müzikle engelleri aşarak hayata sımsıkı tutunuyor. Ailesi ve çevresi, Eda’nın bu başarısını gururla desteklerken, Eda ise en büyük hayali olan dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say ile aynı sahneyi paylaşmayı hedefliyor. “Annem küçük yaşlarda bir sürü şarkı çalmayı öğretti” Küçük yaşlarda severek başladığı piyano eğitimine devam ettiğini söyleyen Eda Bayrak, çok iyi çaldığını söyledi. Eda Bayrak, “Ben küçük yaşlarda öğrendiğim piyanoyu 8-9 yıldır severek çalıyorum. Özel aldığım eğitimle hocam bana öğretti. Hocamdan çok memnunum. Onunla öğrenmeye devam etmek istiyorum. Çünkü öğrenme isteğim var. Çok iyi çaldığımı düşünüyorum. Annem küçük yaşlarda bir sürü şarkı çalmayı öğretti” dedi. “En büyük hayalim Fazıl Say ile aynı sahnede piyano çalmak” En büyük hayalinin Fazıl Say ile sahneye çıkmak olduğunu aktaran Eda Bayrak, “Benim en büyük hayalim konservatuar bölümü sınavını kazanmak. Daha sonrasında ileride küçük çocuklara piyano eğitimi vermek istiyorum. Piyanoda çok fazla parça öğrendim. Onları çalabiliyorum. Müziği ve piyanoyu çok sevdiğim için bir diğer en büyük hayalim ise Fazıl Say ile aynı sahnede piyano çalmak. Çünkü Fazıl Say çok iyi bir sanatçı. Çok iyi şarkılar çalıyor. Evimizde Fazıl Say’ın CD’leri var onu her gün dinliyoruz ” ifadelerini kullandı. “Eda’nın piyanoya ilgisini eski bir orgla keşfettim” Eda Bayrak’ın annesi Ayşegül Bayraktar ise kızının piyanoya olan ilgisini eski bir orgla keşfettiğini belirterek, “Eda’nın çok küçük yaşlardan beri piyanoya ilgisi var. Evimizde sürekli müzik çalar. Sonra bende kızımız Eda’nın bir müzik aletiyle uğraşsın onu öğrensin istedim. Çalabileceği en uygun müzik aletinin piyano olduğunu düşündüm. Evimizde eski org vardı. Onunla keşfettikten sonra eğitim almasını sağladım. Hocaları Eda ile çok içten çok iyi ilgilendiler” şeklinde konuştu. “Fazıl Say’ın CD’leri Eda’yı yönlendirdi” Fazıl Say’ın CD’lerinin Eda’yı olumlu yönde yönlendirdiğini söyleyen anne Ayşegül Bayraktar, “Eğitim aldığı yerde hocalarının ilgisiyle karşılaşan Eda en büyük hayalini gerçekleştirdi. Eda yaklaşık 10 yıldır çok rahat bir şekilde piyano çalıyor. Benim en büyük isteğim buydu. Evde tek kaldığında sıkılmasın istiyordum. Çok mutluyuz kendi çalıyor biz dinliyoruz. Diğer yandan onun hayali olan Fazıl Say’ı Gaziantep’e geldiğinde konserde izledik. Evde müzikleri her daim çalar eksik olmaz. Sonra bana Fazıl Say ile sahneye çıkmak istediğini söyledi. O CD’ler Eda’yı yönlendirdi. Daha iyi çalmasını sağladı” diye konuştu.
Bursa Uludağ’da sömestr öncesi otopark kaosu Türkiye’nin en önemli kış turizm merkezlerinden biri olan Uludağ’da otopark çilesi yaşanıyor. Alan Başkanlığı tarafından yapılan yeni düzenleme sonrası otopark konusunda yaşanan sorunlar, hafta sonu adeta kaosa dönüştü. Ziyaretçileri zirveye çıkaran tur otobüsleri, otoparklarda kar temizliği yapılmadığı için yolda kaldı. Yaşanan kriz kameralara da yansırken devreye Bursa Büyükşehir Belediyesi’nce işletilen otobüs otoparkı girdi. Uludağ’da mevcut 7 otoparktan 3’ünü Büyükşehir Belediyesi işletirken 4 otopark ise Alan Başkanlığı tarafından ihale edildi. Alan Başkanlığı tarafından yapılan yeni düzenlemesi sonrası tur otobüslerinin park alanının da değiştirilmesi ile artan sorunlar, hafta sonunu Uludağ’da geçirmek isteyen tatilcileri canından bezdirdi. Binlerce tatilciyi taşıyan çok sayıda tur otobüsü, özel bir firma tarafından işletilen otoparkların kullanıma müsait olmaması nedeniyle yolcularını yolda indirmek zorunda kaldı. Oluşan uzun kuyruklar kameralara da yansırken yaya güvenliğinin de riske atılması nedeniyle tatilciler duruma tepki gösterdi. Tur otobüsleri önceki yıllarda 1. Bölge’deki otoparkları kullanabiliyordu. Uludağ Alan Başkanlığı tarafından yapılan yeni düzenleme ile sadece 2. Bölge’de parklanmalarına karar verildi. Otobüsler yeni düzenleme ile tatilcileri 1. Bölge’de indirip 2. Bölge’ye dönmeye başladı. Yoğunluk nedeniyle oluşan uzun kuyruklar ve kargaşa dikkat çekerken tatilcilerin dönüş için de yol kenarında kalabalıklar halinde saatlerce beklemesi ile oluşan tablo, yaya güvenliğini tehdit eder boyuta geldi. Bir süredir yaşanan sorunlar, bu hafta sonu sabah saatlerinde zirve yaptı. Tatilcilerin yoğun tepki gösterdiği saatler süren kaosun ardından otobüslerin 1. Bölge’de parklanmalarına müsaade edildi. Ancak bu kez de Alan Başkanlığı’nca ihale ile özel bir firmaya verilen otoparkların gerekli kar temizliği yapılmaması nedeniyle kullanım dışı kalması ile kriz daha da derinleşti. Devreye Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden BURBAK tarafından işletilen otobüs otoparkı girdi. Güvenli bir şekilde park edebilen tur otobüsleri, yolcularını da yine güvenli bir şekilde indirdi. Tatilciler, yaklaşan sömestr öncesi Alan Başkanlığı’nın soruna çözüm bulmasını, yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve kullanılamayan 4 otopark ile ilgili de adım atılmasını bekliyor. Öte yandan Uludağ’da belediyeye ait noktada otopark ücreti 250, özel işletmede ise 350 lira olarak tatilcilerden talep ediliyor. Bursa şehir merkezindeki yol kenarı otoparklarda ise bir saat ücretsiz hizmet verilirken sonrası bir saat için 150 lira isteniyor