EKONOMİ - 21 Aralık 2024 Cumartesi 09:52

Çankırı’da trafiğe kayıtlı araç sayısı 68 bin 961 oldu

A
A
A
Çankırı’da trafiğe kayıtlı araç sayısı 68 bin 961 oldu

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan istatistiklere göre, Çankırı’da trafiğe kayıtlı araç sayısı 68 bin 961 oldu.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Kasım ayı motorlu kara taşıtları istatistiklerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, Çankırı’da trafiğe kayıtlı araç sayısı Ekim ayı sonu itibarıyla 68 bin 961 oldu. Bu taşıtların yüzde 36,6’sını otomobil, yüzde 24,7’sini traktör, yüzde 19,5’ini motosiklet, yüzde 13,7’sini kamyonet, yüzde 3,3’ünü kamyon, yüzde 1’ini minibüs, yüzde 0,8’ini otobüs, 0,5’ini ise özel maksatlı taşıtlar oluşturdu.


Çankırı’da Kasım ayında 357 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Trafiğe kaydı yapılan toplam 357 adet taşıt içinde motosiklet yüzde 50,7 ile ilk sırada yer aldı. Bunu yüzde 24,9 ile otomobil, yüzde 13,4 ile traktör ve yüzde 9,2 ile kamyonet, takip etti.


Öte yandan, Çankırı’da Kasım ayında trafiğe kaydı yapılan toplam taşıt sayısı bir önceki aya göre 26 adet azaldı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın EKODOSD Başkanı Sürücü: “Yunusların yaşatılması için havuz projesi önerimiz var” Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, karaya vuran yunusların yaşatılması amacıyla Adagöl mevkiinde portatif havuz kurulması için bir proje önerisini Kuşadası Belediyesi’ne sunacaklarını ifade etti. Dün gece saatlerinde EKODOSD’a Pamucak oteller bölgesinde kıyıya vuran bir yunus ihbarı geldi.Vatandaşlar tarafından iyi niyetle ancak yanlış bir davranışla yunusun defalarca denize doğru çekildiği ancak tekrar kıyıya geldiği söylendi. Bölgeye gidilerek yapılan incelemedeyunusun Stenella coeruleoalba türü erişkin bir Çizgili Yunus olduğu tespit edildi. Yunus üzerinde yapılan incelemelerde herhangi bir yara ve kesi izine rastlanmadı. “Kuşadası Belediyesi’ne bir öneri götüreceğiz” Konu ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, “Dalgalı bir deniz ve yağmurlu bir havada kıyıya vuran yunusun daha önceki deneyimlerimizden gördüğümüz gibi bu yunusun da bir süre sonra öldüğünü gördük. Halk arasında balık olarak bilinen aslında bir deniz memelisi olan 2.07 m. boyundaki yunustan aldığımız doku örneklerini TÜDAV (Türk Deniz Araştırmaları Vakfı)’a göndereceğiz. Yunus vakalarındaki en büyük sıkıntının Türkiye’de bir rehabilitasyon merkezinin olmayışıdır. Uzmanlarla görüşerek Kuşadası Adagöl’de bu tür vakalarda taşımada kullanılmak üzere şişme yataklar ve geçici rehabilitasyon için portatif havuz projesinin hayata geçirilmesiyle ilgili Kuşadası Belediyesi’ne bir öneri götüreceğiz. Bugüne kadar Kuşadası Körfezi’nde tespit ettiğimiz 56 yunus ölümü gerçekleşti. Bunların başında hedef dışı av olarak trol/gırgır ağları görülse de, birçok yunusun yeterli nekropsi yapılmadığı için neden öldükleri anlaşılamamıştır. Bazı yunusların hastalıklardan öldüğünü biliyoruz” dedi. “Hayatta kalmak için karaya kendilerini atıyorlar” Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkan Yardımcısı İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arda M. Tonay “Bizim gibi akciğer solunumu yapan yunuslar ve balinalar vücutlarında bir anormallik olduğu zaman ve/veya hastalandıkları zaman içgüdüsel olarak ve gerçekten son çare olarak kendilerini karaya atar ki, nefes almaya devam edebilsinler, boğulmasınlar. Dolayısıyla intihar değil tam aksine hayatta kalmak için karaya kendilerini atıyorlar. Bu tip vakalarda veteriner hekim ve uzmanlar gelene kadar (tabi yakında var ise) ya karada (derisi nemli tutularak ve ön yüzgeçlerine ağırlık binmeden) ya da deniz içinde hayvanla birlikte beklemek, kendine gelmesini sağlamak önemli. Eğer tabi bir rehabilitasyon merkezi var ise buna transferi de sağlanabilir ancak Türkiye’de böyle bir tesisimiz henüz yok. Ancak ne yazık ki gerçekten son çare olarak bu davranışı gösteren canlılarda ölüm oranı çok yüksektir. Müdahale edilirken dikkat edilmesi gereken bu canlılardan bize geçebilecek bulaşıcı hastalıkların olduğu unutulmamalı (ki bir hastalık nedeni ile karaya vurma ihtimali yüksektir), buna göre önlem alınarak yaklaşılmalı ve temas edilmeli, eğer ölüm gerçekleşirse de nekropsi ve bilimsel örnekleme ile ölüm sebebinin anlaşılması için yetkililere mutlaka haber verilmesi gerekmektedir” diye konuştu.
Eskişehir (ÖZEL) Eskişehir’in ilk sürücü kursu hocası unutulmadı Eskişehir’in ilk sürücü kursu hocası olan ve geçen yıl vefat eden Mehmet Özcan, kendisinden ehliyet alan öğrenciler ve çalışma arkadaşları tarafından lokma döktürülüp anıldı. Geçtiğimiz yıl geçirdiği kalp krizi sonucunda vefat eden sertifika numarası 1 ve Eskişehir’in ilk direksiyon hocası olan Mehmet Özcan unutulmadı. Özcan, ondan gördüğü eğitim sonucunda ehliyet alanlar, sürücü kursu çalışanları ve çocukları tarafında lokma döktürülerek anıldı. Öğretmenlerini unutmayanlar, Yeşiltepe Mahalle Muhtarlığı önünde kurulan lokma aracıyla dökülen tatlıları vatandaşlara dağıtarak hayır dualarını aldı. “Ehliyet alanlar, sürücü kursundan arkadaşları olarak bugün burada” Sürücü kursu kurucusu ve Mehmet Özcan’ın mesai arkadaşı Mert Korucu yapılan hayırla alakalı, “Bir sene önce rahmetli olan Mehmet Özcan hocamızın için bugün sene-i devriyesini yaptık. Kendisine Allah’tan rahmet diliyoruz, burada kendisinden ehliyet alanlar ve ekip arkadaşları olarak hayrına lokma döktürüp mahalleliye dağıttık. Hem kendisinden ehliyet alanlar, hem de sürücü kursundan arkadaşları olarak bugün buradayız. Katılanlara teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. “Eskişehir’in ilk direksiyon hocalarından biriydi” Mehmet Özcan’ın oğlu Seydi Özcan ise kentin ilk sürücü kursu hocası babasından ehliyet alan öğrencilerin ve mesai arkadaşlarının gösterdiği vefayla ilgili şöyle konuştu; “Bugün babamın ölümünün 1’inci yılı. Hem öğrencileri hem de iş arkadaşları burada, hepimiz hayır için buradayız. Zamanında babamdan ehliyet almış herkes arayıp soruyor, zaten buraya da gelenler oldu. Bir de babam Eskişehir’in ilk direksiyon hocalarından biriydi, hatta sertifika numarası da 1’di, hala aklımda. Ben de onun öğrencisiyim.” Üç çocuk babası Özcan’dan geriye ise torunları ile top oynarken çekilen neşeli görüntüleri kaldı.